TMO Tarihinin En Yüksek Hububat Alimini Gerçeklestirdi
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, "TMO, tarihinin en yüksek alimini gerçeklestirerek 11 milyon tonun üzerinde hububat aldi. Aldigimiz hububatlarin karsiligi 65-70 milyar lira gibi bir meblag üreticilerimize ödendi, ödenmeye devam ediyor. 2023-2024 ve sonraki belki bir iki yilda arz güvenligimizi sikintiya sokacak problem olmayacagini degerlendiriyoruz" dedi.
Güldal, Türkiye’de bu yil büyük bir rekolte görüldügünü hatirlatarak, "8 buçuk milyon ton arpa, 21 milyon bugday tahmini yapilmisti. Ama geldigimiz noktada bu rakamlarin üzerinde dahi üretim alindigi görünüyor. Mart ayina kadar Türkiye kuraklik riskini yasayan bir ülkeydi. Ama ondan sonra gelen mart sonu, nisan ve mayis yagislari ülkemizin her bölgesinde ciddi bir verim artisina, toparlanmaya ve rekoltede de yüksek rakamlarin olusmasina vesile oldu. Bu anlamda bereketli bir sezon geçirdik" ifadelerini kullandi.
"11 milyon tonun üzerinde bir hububat alimi gerçeklestirdik"
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan tarafindan açiklanan hububat alim fiyatlarinin üretici açisindan memnun edici oldugunu kaydeden Güldal, TMO’nun bu yilki hububat alimina iliskin söyle konustu:
"Sektörün birtakim sebeplerden ticarete çok girmemesi dolayisiyla bütün alim agirligi TMO’ya yönelmis oldu. TMO bu süre içerisinde tarihinin en yüksek alimini gerçeklestirdi. Bugün itibariyla 11 milyon tonun üzerinde bir rakam hububat alimi gerçeklestirildi.
Türkiye’deki kendi depolarimiza, lisansli depolara, kiraladigimiz depolara ve yetmedigi yerlerde de büyük ölçüde açik yigin sahalarina stoklamis olduk. Bu ciddi bir alimdir. Karsiligi 65-70 milyar lira gibi bir meblag üreticilerimize ödendi, ödenmeye devam ediyor. 30 gün içerisinde vadesi gelen üreticilerimize biz ödüyoruz. Kalan miktarlar önümüzdeki haftalarda ödenmis olacaktir."
"Alimlarimiz devam ediyor"
Güldal, ülke genelinde hasadin birçok bölgede tamamlandigini aktararak, "Özellikle Dogu Anadolu Bölgesi’ndeki alimlarimiz devam ediyor. Gene iç bölgelerde üreticilerimizin satmayip da simdiye beklettikleri ürünler oluyor. Onlari da almakta bir sikintimiz yok. Çok azalarak da olsa alimlarimiz devam ediyor" dedi.
"Daha yüksek bir ekim miktarina ve alanina ulasacagimizi tahmin ediyoruz"
Ekim döneminin ekim ayi itibariyla baslayacagini hatirlatan Güldal, devletin son yillarda hububata yaptigi pozitif yaklasimin üretim alanlarinin artmasina sebep oldugunu vurgulayarak, "2023 yilinda bugday ekilisi 7 milyon üzerine çikmisti. Önümüzdeki yilda da yani bu sonbahar döneminde yapilacak ekilislerle beraber daha da yüksek bir ekim miktarina ve alanina ulasacagimizi tahmin ediyoruz" açiklamasini yapti.
"Misirda bugüne kadar 500 bin ton üzerinde alim yaptik"
Agustos ayinin sonu itibariyla alimlarina baslanan misirda üreticinin genel olarak TMO’yu tercih ettigini bildiren Güldal, "Sadece misirda günlük 20-25 bin ton civarinda alim yapiyoruz. Bugüne kadar da 500 bin ton üzerinde alim yaptik. Çukurova ve Hatay tarafi, Adana bölgesinden agirlikli hasatlar gerçeklesmisti. Asil ikinci ürün hasatlari Iç Anadolu Bölgesi, basta Konya olmak üzere 15-20 gün sonra baslayacak. Güneydogu, Diyarbakir gene öyle. Dolayisiyla büyük bir misir alimi gerçeklestirecegimizi degerlendiriyoruz" dedi.
"Misir ürünlerini alma ve depolamada herhangi bir sikinti çekmeyecegiz"
Güldal, depolarda misir alimina yer kalip kalmayacagina iliskin, "TMO, gelecek olan misiri depolamak için hazirligini yapmaktadir ve yapiyor. Hem kendi depolarimiz hem özel sektörün depolari ve hem de lisansli depolardaki bosalan kisimlari degerlendiriyoruz. TMO’ya gelecek misir ürünlerini alma ve depolamada herhangi bir sikinti çekmeyecegiz. Yine misir üreticilerimize ayni sekilde 30 gün içerisinde ödemelerini yapacagiz" ifadelerine yer verdi.
"2023-2024 ve sonraki bir iki yilda arz güvenligimizde sikinti yok"
Güldal, TMO’nun stoguna dair sunlari aktardi:
"11 milyon tonun üzerinde bugday agirlikli olmak üzere arpa aldik. Hasat sonuna kadar en az 2 buçuk-3 milyon ton misir alacagiz. Bizim 2023-2024 ve sonraki belki bir iki yilda arz güvenligimizi sikintiya sokacak problem olmayacagini degerlendiriyoruz. Çünkü bu stoklar önümüzdeki yillarda da muhafaza edilecek sekilde bir ihtiyaç stogu da olacaktir. Elbette bunlar zamani geldiginde ticarete konu edilecektir. Ticarete, üretime, islemeye dönecektir ama yeni hasat dönemiyle beraber bu sart daha rahat olacaktir. Su anda söyleyebiliriz ki özellikle Karadeniz’deki büyük ülkeler disinda arz güvenligi ve üretim noktasinda en rahat ülkelerin basinda Türkiye gelmektedir. Çünkü ciddi bir üretim ve stok olusturduk. Bunun da önümüzdeki yillarda önemli oranda katki saglayacagini degerlendiriyoruz. Bir problem görmüyoruz."