Sehirlerdeki Sicaklik Artisina Sürdürülebilir Öneriler
Hava sicakligi, günlük yasami ve insan sagligini etkileyecek düzeylere ulasti. Sehirlerdeki yapi yogunlugu bu sicakligi daha da artiriyor. Uzmanlar, kentlerde artan bina yogunlugunun isi adalari olusturduguna dikkat çekiyor.
Meteoroloji Genel Müdürlügünden gelen uyariya göre bu hafta Türkiye’de sicaklik artacak ve mevsim normallerinin 8 ila 10 derece üzerinde seyrederek 45 santigrat derecenin üzerine çikacak. Küresel iklim krizi, bu yaz etkisini tüm dünyada gösterdi. Avrupa Birligi (AB) tarafindan finanse edilen Copernicus Iklim Degisikligi Servisi’nin verilerine göre; geçtigimiz temmuz ayi çok yüksek ihtimalle dünyadaki "en sicak temmuz" ve "en sicak ay" olarak tarihe geçecek. Meteoroloji Genel Müdürlügünden gelen uyariya göre ise Türkiye’de bu hafta sicaklik artacak ve mevsim normallerinin 8 ila 10 derece üzerinde seyredecek. Hava sicakligi günlük yasami ve insan sagligini etkileyecek düzeye çikmisken kentlerde hissedilen sicakligin en az düzeye indirilebilmesi konusu da gündeme geldi. Kentlerde artan binalarin, isinan beton ve asfaltin yüksek sicaklik artisina katkida bulundugunu söyleyen Yasar Üniversitesi Mimarlik Bölümü Dr. Ögretim Üyesi Eray Bozkurt, “Sehirlerde insa edilen binalarda bölgenin iklim sartlari, topografik özellikleri, günes ve rüzgar yönlerinin dikkate alinmasi gerekir. Karbon salinimini azaltmak için yerel ve yeniden dönüstürülmüs malzemelerin kullanimi tesvik edilmelidir. Yesil ve gölge olusturan alanlarin artirilmasi için kentsel tasarim ve peyzaj yöntemleri kullanilmali. Özellikle gelecekte sehirlerin akilli sistemlere dönüsecegini ve yapay zeka ile ilgili yöntemlerin daha fazla kullanilacagini öngörmek gerekiyor” dedi.
“Artan bina yogunlugu isi adalarinin olusumuna neden oluyor”
Sicaklik artisinin sehir içinde daha yüksek derecelerde hissedilmesinin nedenlerinden bahseden Yasar Üniversitesi Mimarlik Fakültesi Mimarlik Bölümü Dr. Ögretim Üyesi Eray Bozkurt, “Sehirlesme süreci, kentlerde artan bina ve yol yogunlugu ile kentsel isi adalarinin olusumuna neden olur. Kentsel isi adalari, kent merkezlerindeki sicaklik artisini ifade eder. Binalar, isinan beton, asfalt ve diger yüzeylerle birlikte yüksek sicaklik artisina katkida bulunur. Yesil alanlarla desteklenmemis bölgelerde ciddi bir sicaklik artisi olur. Binalarin tasarimi, izolasyonu ve malzeme seçimi, isi transferini ve enerji tüketimini etkiler. Yetersiz izolasyona sahip binalar, isitma ve sogutma için daha fazla enerji gerektirir. Sehirlerde insa edilen binalarda bölgenin iklim sartlari, topografik özellikleri, günes ve rüzgar yönlerinin dikkate alinmasi gerekir. Karbon salinimini azaltmak için yerel ve yeniden dönüstürülmüs malzemelerin kullanimi tesvik edilmeli. Yesil alanlarin ve gölge olusturan alanlarin artirilmasi için kentsel tasarim ve peyzaj yöntemleri kullanilmali. Sehir içindeki yesil ve agaçlik alanlarin artirilmasi da hissedilen sicakligin düsmesine sebep olur” diye konustu.
"Enerji kaynaklari ve altyapi projeleri önemli"
Iklim krizinin etkilerini en aza indirmede sehir altyapilarinin da oldukça önemli olduguna dikkat çeken Dr. Ögretim Üyesi Bozkurt, “Sehirlerin enerji, su ve atik yönetimi gibi altyapi sistemlerinde yenilenebilir kaynaklara yönelik stratejiler benimsenmeli. Günes enerjisi, rüzgar enerjisi ve hidroelektrik gibi çevre dostu enerji kaynaklari kullanilarak karbon salimi azaltilabilir. Mevcut altyapilarin düzenli olarak bakimi ve yenilenmesi de uzun ömürlülügünü ve verimliligini artirir. Altyapi projeleri, sehrin iklim sartlarini, su yönetimini ve dogal topografyasini dikkate alacak sekilde planlanmali. Su tahliyesi, sel önleme, erozyon kontrolü gibi faktörler göz önünde bulundurulmali. Yerel ve yeniden dönüstürülmüs malzemelerin kullanimi da karbon ayak izini azaltmada etkilidir. Yagmur suyu toplama ve dogal su aritma sistemleri gibi yesil altyapi uygulamalari, sürdürülebilir su yönetimine katkida bulunur ve su kaynaklarini korur” dedi.
“Akilli sehir sistemi çevreye katki saglar”
Yapay zeka teknolojisi ile akilli sehir sistemlerinin olusturulmasinin, sehir düzenlemesi, verim ve çevreye katki konusunda olumlu etkiler olusturacagini söyleyen Dr. Ögretim Üyesi Bozkurt, su önerilerde bulundu: “Özellikle gelecekte sehirlerin akilli sistemlere dönüsecegini ve yapay zeka ile ilgili yöntemlerin daha fazla kullanilacagini öngörmek gerekiyor. Sehirlerin akilli hale gelmesi, çesitli teknolojik ve yönetimsel yeniliklerin kullanilmasi ile saglanir. Bu gelismeler, sehirlerin daha sürdürülebilir, verimli ve yasanabilir olmasina yardimci olabilir. Akilli sehirler, teknoloji ve veri kullanimi sayesinde çesitli alanlarda olumlu etkiler olusturabilir. Akilli ulasim sistemleri, trafik akisini optimize ederek yolculuk sürelerini ve trafik sikisikligini azaltabilir. Akilli enerji yönetimi, enerji verimliligini artirarak kaynaklarin daha verimli kullanilmasina yardimci olabilir. Akilli atik yönetimi, atiklarin toplanmasini ve islenmesini optimize ederek çevre kirliligini azaltabilir. Akilli sehirlerin temelini büyük veri analitigi ve yapay zeka yöntemleri olusturur. Sensörler, optik okuyucular ve cihazlar araciligiyla toplanan veriler, yapay zeka algoritmalari ile analiz edilebilir. Bu sayede, trafik yönetimi, enerji tüketimi, su yönetimi, daha etkin bir sekilde planlanmasi ve yönetilmesi saglanir. Yapay zeka ve sensör teknolojileri, binalarin enerji verimliligini artirmak için isitma, sogutma ve aydinlatma sistemlerini optimize edebilir. Bu sayede, enerji tüketimi azalir ve çevresel etkileri düsürülür.”
Kaynak: İHA
“Artan bina yogunlugu isi adalarinin olusumuna neden oluyor”
Sicaklik artisinin sehir içinde daha yüksek derecelerde hissedilmesinin nedenlerinden bahseden Yasar Üniversitesi Mimarlik Fakültesi Mimarlik Bölümü Dr. Ögretim Üyesi Eray Bozkurt, “Sehirlesme süreci, kentlerde artan bina ve yol yogunlugu ile kentsel isi adalarinin olusumuna neden olur. Kentsel isi adalari, kent merkezlerindeki sicaklik artisini ifade eder. Binalar, isinan beton, asfalt ve diger yüzeylerle birlikte yüksek sicaklik artisina katkida bulunur. Yesil alanlarla desteklenmemis bölgelerde ciddi bir sicaklik artisi olur. Binalarin tasarimi, izolasyonu ve malzeme seçimi, isi transferini ve enerji tüketimini etkiler. Yetersiz izolasyona sahip binalar, isitma ve sogutma için daha fazla enerji gerektirir. Sehirlerde insa edilen binalarda bölgenin iklim sartlari, topografik özellikleri, günes ve rüzgar yönlerinin dikkate alinmasi gerekir. Karbon salinimini azaltmak için yerel ve yeniden dönüstürülmüs malzemelerin kullanimi tesvik edilmeli. Yesil alanlarin ve gölge olusturan alanlarin artirilmasi için kentsel tasarim ve peyzaj yöntemleri kullanilmali. Sehir içindeki yesil ve agaçlik alanlarin artirilmasi da hissedilen sicakligin düsmesine sebep olur” diye konustu.
"Enerji kaynaklari ve altyapi projeleri önemli"
Iklim krizinin etkilerini en aza indirmede sehir altyapilarinin da oldukça önemli olduguna dikkat çeken Dr. Ögretim Üyesi Bozkurt, “Sehirlerin enerji, su ve atik yönetimi gibi altyapi sistemlerinde yenilenebilir kaynaklara yönelik stratejiler benimsenmeli. Günes enerjisi, rüzgar enerjisi ve hidroelektrik gibi çevre dostu enerji kaynaklari kullanilarak karbon salimi azaltilabilir. Mevcut altyapilarin düzenli olarak bakimi ve yenilenmesi de uzun ömürlülügünü ve verimliligini artirir. Altyapi projeleri, sehrin iklim sartlarini, su yönetimini ve dogal topografyasini dikkate alacak sekilde planlanmali. Su tahliyesi, sel önleme, erozyon kontrolü gibi faktörler göz önünde bulundurulmali. Yerel ve yeniden dönüstürülmüs malzemelerin kullanimi da karbon ayak izini azaltmada etkilidir. Yagmur suyu toplama ve dogal su aritma sistemleri gibi yesil altyapi uygulamalari, sürdürülebilir su yönetimine katkida bulunur ve su kaynaklarini korur” dedi.
“Akilli sehir sistemi çevreye katki saglar”
Yapay zeka teknolojisi ile akilli sehir sistemlerinin olusturulmasinin, sehir düzenlemesi, verim ve çevreye katki konusunda olumlu etkiler olusturacagini söyleyen Dr. Ögretim Üyesi Bozkurt, su önerilerde bulundu: “Özellikle gelecekte sehirlerin akilli sistemlere dönüsecegini ve yapay zeka ile ilgili yöntemlerin daha fazla kullanilacagini öngörmek gerekiyor. Sehirlerin akilli hale gelmesi, çesitli teknolojik ve yönetimsel yeniliklerin kullanilmasi ile saglanir. Bu gelismeler, sehirlerin daha sürdürülebilir, verimli ve yasanabilir olmasina yardimci olabilir. Akilli sehirler, teknoloji ve veri kullanimi sayesinde çesitli alanlarda olumlu etkiler olusturabilir. Akilli ulasim sistemleri, trafik akisini optimize ederek yolculuk sürelerini ve trafik sikisikligini azaltabilir. Akilli enerji yönetimi, enerji verimliligini artirarak kaynaklarin daha verimli kullanilmasina yardimci olabilir. Akilli atik yönetimi, atiklarin toplanmasini ve islenmesini optimize ederek çevre kirliligini azaltabilir. Akilli sehirlerin temelini büyük veri analitigi ve yapay zeka yöntemleri olusturur. Sensörler, optik okuyucular ve cihazlar araciligiyla toplanan veriler, yapay zeka algoritmalari ile analiz edilebilir. Bu sayede, trafik yönetimi, enerji tüketimi, su yönetimi, daha etkin bir sekilde planlanmasi ve yönetilmesi saglanir. Yapay zeka ve sensör teknolojileri, binalarin enerji verimliligini artirmak için isitma, sogutma ve aydinlatma sistemlerini optimize edebilir. Bu sayede, enerji tüketimi azalir ve çevresel etkileri düsürülür.”