Doç. Dr. Emrah Akyüz Açiklamasi 'Siddetli Yagislar Tüm Dünyada Kurakligin Habercisidir'
Siddetli yagislarin tüm dünyada kurakligin habercisi oldugunu belirten Doç. Dr. Emrah Akyüz, "Siddetli yagislarin olmasi durumunda toprak o suyu ememedigi için topraklarda kuraklik meydana gelmektedir. O açidan baktigimizda siddetli yaslarin Bingöl’de kurakligi tetikleyecegini söylemek mümkündür" dedi.
Bingöl Üniversitesi’nde iklim degisikligi ve enerji politikalari üzerine çalismalar yapan Doç. Dr. Emrah Akyüz sonbaharda yagmasi gereken yagmurlarin iklim degisikligi nedeniyle ilkbaharda yagdigini ve hizli bir ilkim degisikligi ile karsi karsiya olduklarini söyledi.
Özellikle Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgesinin kuraklik ile karsi karsiya oldugunu dile getiren Akyüz, “Bingöl, Dogu Anadolu bölgesinde bulunan bir kent olarak kuraklik sorunu ile karsi karsiya. Dogu Anadolu Bölgesi’nin cografi anlamda karakteristik özelliklerinden bir tanesi yari kurak iklim tipine sahip olmasidir. Önceki yillarda sonbahar dönemlerinde görülen siddetli yogun yagislarin artik günümüzde ilkbahar döneminde yasandigi görülmektedir. Bunun sebeplerinden bir tanesi iklimlerde meydana gelen hizli degisimdir. Tüm dünyada enerji kaynaklarinda yasanan degisim, ormansizlasma, biyoçesitliligin zarar görmesi, küresel isinma da verdigimiz bir sorun ortaya çikmakta bu da dünyanin her tarafinda iklimlerin kisa bir süre içerisinde kontrolsüz bir sekilde degisimine neden olmaktadir. Bu degisimi biz Bingöl’de ve Dogu Anadolu bölgesinde de görmekteyiz. Dogu Anadolu bölgesinde ve Bingöl’de daha önce iki dönemlerde sonbahar mevsiminde görülen siddetli yagislar artik ilkbahar döneminde de yasanmaktadir” seklinde konustu.
Siddetli yagislarin kurakligin habercisi oldugunu aktaran Akyüz, "Ilkbaharda yagan siddetli yagislar sonrasi Bingöl’ün artik kuraklik sorunu yok gibi bir sonuç çikartamayiz. Çünkü siddetli yagislar tüm dünyada kurakligin habercisidir. Siddetli yagislarin olmasi durumunda toprak o suyu ememedigi için topraklarda kuraklik meydana gelmektedir, o açidan baktigimizda siddetli yaslarin Bingöl’de kurakligi tetikleyecegini söylemek mümkündür" diye konustu.
Çiftçilere tavsiyelerde bulunan Akyüz, "Bu konuda iki farkli tavsiyede bulunabilirim, çiftçilerin daha az su gerektiren tarimsal ürünleri ekmeleri gerekmektedir. Bingöl su stresi yasayan bir cografyadadir, su kitligi ile karsi karsiyadir. Suyun rasyonel bir sekilde kullanilmasina ihtiyaç vardir. Bunun için daha az su gerektiren tarimsal ürünleri Bingöl’de ekilmesi oldukça önemlidir. Vatandaslar açisindan tavsiyede bulunmak gerekirse öncelikle vatandaslarin su kullanimi noktasinda daha temkinli olmasi gerekmektedir. Çünkü Bingöl’ün su kaynaklari sinirli miktardadir. Önümüzdeki günlerde özellikle yaz mevsiminde yagislarin tamamen durmasi bunun akabinde su kaynaklarini daha da azalmasi beklenmektedir. Suyu temel ihtiyaçlarimiz disinda kullanirken çok temkinli davranmamiz gerekmektedir" dedi.
Kaynak: İHA
Özellikle Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgesinin kuraklik ile karsi karsiya oldugunu dile getiren Akyüz, “Bingöl, Dogu Anadolu bölgesinde bulunan bir kent olarak kuraklik sorunu ile karsi karsiya. Dogu Anadolu Bölgesi’nin cografi anlamda karakteristik özelliklerinden bir tanesi yari kurak iklim tipine sahip olmasidir. Önceki yillarda sonbahar dönemlerinde görülen siddetli yogun yagislarin artik günümüzde ilkbahar döneminde yasandigi görülmektedir. Bunun sebeplerinden bir tanesi iklimlerde meydana gelen hizli degisimdir. Tüm dünyada enerji kaynaklarinda yasanan degisim, ormansizlasma, biyoçesitliligin zarar görmesi, küresel isinma da verdigimiz bir sorun ortaya çikmakta bu da dünyanin her tarafinda iklimlerin kisa bir süre içerisinde kontrolsüz bir sekilde degisimine neden olmaktadir. Bu degisimi biz Bingöl’de ve Dogu Anadolu bölgesinde de görmekteyiz. Dogu Anadolu bölgesinde ve Bingöl’de daha önce iki dönemlerde sonbahar mevsiminde görülen siddetli yagislar artik ilkbahar döneminde de yasanmaktadir” seklinde konustu.
Siddetli yagislarin kurakligin habercisi oldugunu aktaran Akyüz, "Ilkbaharda yagan siddetli yagislar sonrasi Bingöl’ün artik kuraklik sorunu yok gibi bir sonuç çikartamayiz. Çünkü siddetli yagislar tüm dünyada kurakligin habercisidir. Siddetli yagislarin olmasi durumunda toprak o suyu ememedigi için topraklarda kuraklik meydana gelmektedir, o açidan baktigimizda siddetli yaslarin Bingöl’de kurakligi tetikleyecegini söylemek mümkündür" diye konustu.
Çiftçilere tavsiyelerde bulunan Akyüz, "Bu konuda iki farkli tavsiyede bulunabilirim, çiftçilerin daha az su gerektiren tarimsal ürünleri ekmeleri gerekmektedir. Bingöl su stresi yasayan bir cografyadadir, su kitligi ile karsi karsiyadir. Suyun rasyonel bir sekilde kullanilmasina ihtiyaç vardir. Bunun için daha az su gerektiren tarimsal ürünleri Bingöl’de ekilmesi oldukça önemlidir. Vatandaslar açisindan tavsiyede bulunmak gerekirse öncelikle vatandaslarin su kullanimi noktasinda daha temkinli olmasi gerekmektedir. Çünkü Bingöl’ün su kaynaklari sinirli miktardadir. Önümüzdeki günlerde özellikle yaz mevsiminde yagislarin tamamen durmasi bunun akabinde su kaynaklarini daha da azalmasi beklenmektedir. Suyu temel ihtiyaçlarimiz disinda kullanirken çok temkinli davranmamiz gerekmektedir" dedi.