Uzmani Psikolog 'Mobbingi' Anlatti

Duygusal bir siddet olarak tanimlanan mobbing, yas, irk, cinsiyet ayrimi gözetmeden taciz, rahatsiz etme ve kötü davranis yoluyla herhangi bir kisiye yönelen saldirganlik olarak biliniyor. Diyarbakir’da Memorial Hastanesinde görevli Klinik Psikolog Tülinay Seçkin, psikolojik siddette magdur olan tarafi küçümsemek, asagilamak gibi motivasyonun asagi çekilmesi amacinin güdüldügünü belirtti.

Psikolojik siddette hakaret edilmesi gibi söylemlerde bulunulmasinin en çok rastlanildigi tür oldugunu ifade eden Seçkin, “Psikolojik siddetin ayni zamanda diger adi duygusal siddettir. Psikolojik siddette genelde bir fail, bir de magdur olur. Fail ve magdur iliskisinde failin magduru duygusal olarak sindirmek için bir takim yaptirimlar uygulamasindan bahsedebiliriz. Bu yaptirimlar karsi tarafi küçümsemek, asagilamak, hakaret etmek, cezalandirmak gibi daha çok karsi tarafi asagi çekmek üzerine bir motivasyonun ön planda olmasi olabilir. Bu tür istismar en çok rastladigimiz istismardir. Daha çok aile içerisinde karsi tarafin kendisini suçlu hissetmesinin saglandigi, karsi tarafin yok sayildigi bir siddet türü ve

en çok kadina ve çocuga yapiliyor” dedi.

Psikolojik siddetin is yeri versiyonun da mobbing olarak tanimlandigini dile getiren Seçkin, “Psikolojik siddetin is yerinde olan versiyonu da var. Buna mobbing diyebiliriz. Orada çalisanin kapasitesinin daha çok üstünde veya altinda is vererek onu küçümsemek egiliminde olunmasi, söz verilmemesi, dinlenilmemesi ya da görmezden gelip yok sayilmasi ön planda olabilir. Buna genelde maruz kalan kisilerin sosyal iliskilerinde bir bozulmanin oldugunu görüyoruz. Çünkü ortada zorbaliga maruz kalinan bir durum söz konusudur. Daha sonra uykusuzluk, dengesiz beslenme gibi olumsuz etkileri beraberinde getiriyor. Mobbinge kisi çok fazla maruz kaldiginda çok fazla kaygi ve endise halinde oldugu için bir süre sonra belki intihara kadar sürüklenebiliyor” ifadelerine yer verdi.

Seçkin, son olarak sunlari kaydetti:

“Kisinin duygusal siddete maruz kaldigini ilk olarak fark etmesi gerekiyor. Bunu fark etmesi için kendisine su soruyu sorabilir; gerçekten yapmak istemedigim seyi siklikla yapmak durumunda kaliyor muyum? Kisi bu soruyu sorabilir kendisine. Daha sonra iliski içerisinde onun kalmasini ya da o ortamda kalmasini saglayan baglanma türleri neler olabilir? Yani kendi ebeveyni ile gerçeklestirdigi baglanma nasil bir baglanmaydi? Biraz bunlarin farkindaligi üzerine çalisilabilir. Muhakkak bir ruh sagligi uzmanindan destek alip, kendisinin psikolojik anlamda farkindaliklarini olusturmasi için bu süreci baslatmasi gerekiyor.”