Guatr Ve Tiroit Nodüllerinde Devrim Niteliginde Tedavi
Endokrinoloji Uzmani Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoglu, guatr ve tiroit nodülleri tedavisinde sikça uygulanmaya baslayan ’ameliyatsiz radyofrekans ve mikrodalga ablasyon operasyonu’ ile hastalarin sagliklarina kavustugunu söyledi.
Son zamanlarda dünyada ameliyatsiz tedavi yöntemleri popülarite kazanirken, tiroit nodüllerinin tedavisinde ablasyon yöntemleri; güvenli, etkili, çok konforlu bir tedavi biçimi olarak dikkat çekiyor.
“Ömür boyu tiroit hormonu ilaci kullanmak yerine 30 dakikada sagliginiza kavusun”
Yillardir tiroit nodülleri tedavisinde tek seçenegin tiroidektomi (cerrahi, ameliyat) ile tiroit bezinin alinmasi oldugunu ifade eden Medicana Saglik Grubu doktorlarindan Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoglu, “Bu ameliyat sonrasinda hastalar geri kalan ömrü boyunca tiroit hormonu ilaci kullanmak zorunda kaliyorlardi. Ayrica ameliyat sirasinda anesteziye bagli riskler ve boyunda kalici ameliyat kesi izinin kalmasi hastalari endiselendirmektedir. Son zamanlarda guatr (zehirli, zehirsiz) ve tiroit nodülü tedavisinde heyecan uyandiran devrim niteliginde olan ablasyon yöntemi uygulanmaya basladi.
Bu yöntem ile kesi yapilmaz sadece bir igne deliginden girilerek guatr ve tiroit nodülleri igne ucundan verilen kontrollü alternatif akimla nodül içinde isi artisi ile nodül harabiyeti saglanir. Ameliyatsiz, lokal uyusturularak agrisiz, kesi yapilmadan ve islem 30 dakika sonra hayatiniza kaldiniz yerden devam edebileceginiz çok basarili, etkili, güvenli ve konfor ötesi bir tedavi yöntemidir. Ablasyon islemi hasta ve nodülün özelliklerine bagli olarak yaklasik 15-25 dakika sürer. Islemden 30 dakika sonra hasta evine gönderilmektedir” dedi.
“Klinik semptomlar ve sikayetler ortadan kayboluyor”
Yeni tedavi yöntemleri hakkinda detay da veren Doç. Dr. Gökosmanoglu, “Radyofrekans ve mikrodalga ablasyon ile guatr ve tiroit nodülleri tedavi edilmektedir. Tiroit nodüllerine bagli sikayetleri (bogazda basi bulgulari, boyunda sislik, yutkunma problemleri, nefes darligi, öksürük) olan hastalarda uygulanmaktadir. Son zamanlarda 10 milimetrenin altindaki papiller tiroit kanserde ve kansere bagli lenf nodu tutulumunda da uygulanabilir. Mevcut klinik raporlar ve çalismalarda ablasyon yöntemi düsük riskli papiller tiroit kanser tedavisinde etkinli ve güvenli oldugu gösterilmis ve düsük riskli papiller tiroit kanseri hastalarin ilk basamak tedavisi için yeni bir seçenek olmasi beklenmektedir. Kalsiyum yüksekligi ile giden hiperparatiroidi (paratiroid adenomlar) ablasyon yöntemi ile tedavi edilmesi son günlerdeki en güncel gelismedir. Ablasyondan sonra ilk 3 ay içinde nodülün hacmi yüzde 33-58 oraninda, 6-12 ay içinde ise yüzde 60-90 oraninda küçülür. Tamamen kaybolmasi yillar alabilir. Ama küçülmeye basladigi andan itibaren klinik semptomlar ve sikayetler ortadan kalkar” diye konustu.
Ablasyon yönteminin avantajlari
Ablasyon yönteminin avantajlarina örnekler veren Dr. Gökosmanoglu, “Bu yöntem ameliyati riskli olanlar ve ameliyattan korkan hastalara rahat bir tedavi imkani sunar. Ömür boyu ilaç kullanmaniz gerekmez. Iyilesme orani oldukça yüksektir, oldukça rahat ve kolaydir. Ameliyata göre risk ve komplikasyonlari çok azdir. Hastalar islem günü evlerine ve günlük yasamlarina dönebilir. Hasta bayiltilmaz, narkoz kullanilmaz, sadece lokal anestezi ile islem yapilir. Dikis ve yara izi olmaz. Ayrica klinigimizde kistik tiroit nodülleri tedavisinde alkol ablasyon islemi de uygulanmaktadir. Tiroit nodüllerinde, guatrda radyofrekans, mikrodalga ve alkol ablasyon islemlerinde hasta memnuniyet oranlari oldukça yüksektir” seklinde konustu.