ATO 100 Yasinda
Ankara Ticaret Odasi (ATO), kurulusunun 100. yilini kutlama vesilesiyle Anitkabir’de Ata’nin huzuruna çikti.
Cumhuriyetle yasit Ankara Ticaret Odasi (ATO), kurulusunun 100. yili kutlama programlarindan ilki ATO Yönetim Kurulu Baskani Gürsel Baran ve ATO Meclis Baskani Mustafa Deryal, Yönetim Kurulu, Meclis ve Ankara ticaretini temsil etme yetkisini aldigi 452 organ üyesiyle birlikte Anitkabir ziyareti ile basladi.
Baran ve Deryal’in baskanlik ettigi ATO Heyeti, Aslanli Yol’dan geçerek Anitkabir’e ulasti. ATO Baskani Baran, Atatürk’ün mozolesine çelenk birakmasinin ardindan Anitkabir Özel Defterini imzaladi. Baran, Aziz Atatürk diyerek basladigi Anitkabir Özel Defteri’nde “Ankara Ticaret Odamizi, Ahilik degerleriyle harmanladigimiz 100 yillik birikim ve tecrübemizle, alin terimize akil terimizi ekleyerek, bilimi, teknolojiyi, yenilikleri kucaklayarak gelecege tasima kararliligindayiz” ifadelerini kullandi.
Anitkabir programinin ardindan ATO Heyeti 100. yila özel Meclis Toplantisi’ni gerçeklestirmek üzere II. Meclis Binasi’na ulasti.
ATO’nun kurulus yili olan 1923’e ithafen 19.23’te baslayan toplantida konusan Baran, Ankara Ticaret Odasi’nin bugüne kadar oldugu gibi üyeleriyle ve sektörlerle istisare halinde kalarak, gelisimlerini destekleyip, önlerindeki engelleri kaldiracak faaliyetler yürütmeye, Baskent Ankara’nin is dünyasinin sesi olmayi sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.
Baran, “Yüz yillik gelenegimizden aldigimiz cesaret ve ilhamla ikinci yüzyilimiza bir iz birakacagiz” diye konustu.
Cumhuriyet kurulurken devletin idare merkezi olarak konumlanan, memur sehri Ankara’nin, bir dünya metropolü olarak sanayi ve ticarete damgasini vurdugunu ifade eden Baran, Atatürk’ün Izmir Iktisat Kongresi’nde yaptigi konusmada ifade ettigi "Içinde oldugumuz millî devrin, millî tarihini yazabilmek için kalemlerimiz, sabanlar olacaktir" sözlerine atifta bulunarak, “Cumhuriyetimizin birinci asrinda, ecdadimiz, caniyla kaniyla siyasi bagimsizligimiz, sabaniyla da iktisadi bagimsizligimizin tarihini yazdi. Cumhuriyetimizin ve Ankara Ticaret Odamizin ikinci yüzyilina girerken, Ankara Ticaret Odasi’nin 160 bin üyesinin oylariyla seçtigi temsilcileri olarak, yeni hikâyemizi hep birlikte yazacagiz. Asirlik gelecegimizi, yüzyillik gelenegimizden aldigimiz ilhamla insa edecegiz. Dün oldugu gibi bugün de siyasi bagimsizligimizi, ekonomik bagimsizligimizi güçlendirerek koruyacagiz. Neferlik görevimize ikinci yüzyilimizda da devam edecegiz. Üyelerimiz, sehrimiz ve ülkemiz için çalismayi sürdürecegiz” dedi.
Ankara Ticaret Odasi’nin 100 yillik tarihinde hem reel sektörün sesi olma görevini üstlendigini hem de iktisadi gelisime öncülük ettigini kaydeden Baran, sunlari söyledi:
“Ankara Ticaret Odamizin kuruldugu ilk günden bu yana, üyeleri, Türkiye’nin ekonomik kurtulus savasinda birer nefer olarak görev aldi. Bugün de Türkiye’nin ikinci büyük ticaret odasi olarak, bu görevi en önde sürdürüyor. Üyelerimizin çalisma azmi sayesinde bugün Ankara, 13 Organize sanayi bölgesi, 11 teknoloji gelistirme, 150 Ar-Ge ve 37 Tasarim merkezi ve ticari merkezleriyle Türkiye Gayri Safi Yurt içi Hasilasinin yüzde 10’unu, vergi gelirlerinin 10’unu üretiyor. Dünyanin 195’i askin ülkesine, demir çelikten mobilyaya, hububattan optik cihazlara, IHA’lardan SIHA’lara kadar ihracat gerçeklestirerek, Türkiye’nin ihracatta besinci, ithalatta ikinci sirasina adini yazdiriyor. 1923 yilinda hiç sanayisi olmayan ülkenin Baskenti, bugün savunma sanayi ihracatinin yüzde 60’dan fazlasini tek basina yapiyor. Kurtulus Savasi’nin son kalesi Ankara, yüz yildir iktisadi bagimsizligin ilk kalesi olarak varligini sürdürüyor. Cumhuriyetimizin birinci asrinda, ecdadimiz, caniyla kaniyla siyasi bagimsizligimiz, sabaniyla da iktisadi bagimsizligimizin tarihini yazdi. Cumhuriyetimizin ve Ankara Ticaret Odamizin ikinci yüzyilina girerken, Ankara Ticaret Odasi’nin 160 bin üyesinin oylariyla seçtigi temsilcileri olarak, yeni hikâyemizi hep birlikte yazacagiz.
Asirlik Gelecegimizi, Yüzyillik Gelenegimizden aldigimiz ilhamla insa edecegiz. Dün oldugu gibi bugün de siyasi bagimsizligimizi, ekonomik bagimsizligimizi güçlendirerek koruyacagiz. Neferlik görevimize ikinci yüzyilimizda da devam edecegiz. Üyelerimiz, sehrimiz ve ülkemiz için çalismayi sürdürecegiz. Türkiye’nin tam ortasinda, Pekin’den Londra’ya uzanan Demir Ipek Yolu üzerinde yer alan Ankara’nin, karayolu, demiryolu ve havayolu tasimaciliginda önemli bir merkez olmasi hedefiyle çalisacagiz.
Eskisehir, Istanbul, Konya, Sivas hatlariyla Hizli Tren’in merkezi olan Baskentimizin, Anadolu’nun dünyaya açilan kapisi vasfini sürdürmesi için yurtdisi uçuslar konusunu gündemimizden düsürmeyecegiz. Entegre yapisiyla Türkiye’nin tek örnegi olan Lojistik Üssü’nün bulundugu sehrimizin, ulusal ve uluslararasi düzeyde bir lojistik merkezi olmasi için çalisacagiz.
Ileri teknoloji cihazlarinin yer aldigi, en yüksek kalitede yetismis hekimlerin görev yaptigi hastanelere ve en kaliteli termal kaynaklara sahip olan Ankara’nin medikal, termal ve ileri yas turizminde dünya markasi haline gelmesi için gayret sarf edecegiz. Binlerce yillik geçmisiyle, köklü ve özgün mutfak gelenekleriyle ülkemizin lezzet haritasinda yer alan Baskentimizin Gastronomi Merkezi haline gelmesi için çalisacagiz. Bir fuar ve kongre sehri olmasi hedefiyle projeler gelistirecegiz.
Yerli ve milli üretimi, katma degerli üretimi, markalasmayi destekleyecegiz. Sehrimizden çikan markalarin ve cografi isaretli ürünlerimizin dünya pazarlarinda yer almasini saglayacagiz. Egitimler ve desteklerimizle e-ticaret ve e-ihracatin gelisimine katki saglayarak, Ankara’mizin ticaret ve ihracatta gelisimini hizlandiracagiz.
Üniversitelerle yakin çalismalar yürüterek, reel sektör üniversite isbirligini gelistirerek, yeni fikirler ve projeler üretecegiz.”
Baran, çagin gereklerine uygun biçimde bilim ve teknolojinin gelisimini takip edip, yapay zekâ gibi teknolojilerin ticareti gelistirmesine, girisim ekosistemini zenginlestirmesine katki saglayacaklarini belirttigi konusmasini söyle sürdürdü:
“Ankara’yi yaratici endüstrilerin merkezi haline getirecegiz. Kadin ve genç girisimciligini destekleyecegiz. Su ve topragin kiymetini bilerek, iklim degisikliginin etkilerini göz önünde bulundurarak, yesil dönüsümü ve döngüsel ekonomiyi destekleyecegiz.
Üyelerimizle ve sektörlerimizle sürekli istisare halinde olarak, gelisimlerini destekleyip, önlerindeki engelleri kaldiracak faaliyetler yürüterek Baskent Ankara’nin is dünyasinin sesi olmasini saglayacagiz. 268 komite üyemiz, 192 meclis üyemiz ve yönetim kurulumuzla birlikte, Yüz Yillik Gelenegimizden aldigimiz cesaret ve ilhamla ikinci yüzyilimiza bir iz birakacagiz. Esareti degil cesareti seçen ecdadimizin emanetine ayni cesaretle sahip çikacagiz. Baskent sorumlulugu ile sürdürdügümüz çalismalarla Ankara’yi ticaretin kalbi haline getirecegiz.”
ATO Meclis Baskani Mustafa Deryal de yaptigi konusmada, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyilina girerken, ATO’nun 160 bin üyesiyle görev üstlenmesinin önemini vurguladi. Deryal, “Ankara Ticaret Odamiz, Yönetim Kurulu Baskani Sayin Gürsel Baran’in liderliginde ekonomik bagimsizlik için devralinan sorumlulugun sahibi olarak, Odamizin hedeflerine ulasmak için çalisacak ve ülkemize katkida bulunacaksiniz. Yüzyil boyunca yasadiklarimizin tamamini, iyi ve kötü hatiralarimizi, Cumhuriyetimizi olusturan farkliliklari zenginlik bilip bize yakisir bir sekilde titizlikle geleneklerimiz haline getirdik. Simdi bize miras olarak birakilan bu gelenekleri koruyup gelecegi daha da iyilestirmek için dünyanin yeni gerçekleriyle uyumlu hale getirme görevini üstleniyoruz. Bu görevi Ankarali bir tüccar sifatiyla sahiplenirken ekonomik bagimsizligimizin sivil neferleri olan siz Ankara tüccarina, ATO Meclis Baskani sifatiyla da emanet ediyorum” dedi.
Baran ve Deryal’in konusmalarinin ardindan Cumhuriyetin ilan edildigi 1923 yilinin siyasi ve ekonomik ortaminin anlatildigi bir tiyatro gösterimi yapildi. ATO Meclis ve Komite Üyeleri’nin aile fotografi çektirmesinin ardindan program son buldu.
Programa, ATO Yönetim Kurulu Baskan Yardimcilari Temel Aktay ve Halil Ibrahim Yilmaz, ATO Yönetim Kurulu Üyeleri Adem Ali Yilmaz, Halil Ilik, Naki Demir, Nihat Uysalli, Ömer Çaglar Yilmaz, Yasin Özyolu da katildi.
Kaynak: İHA
Baran ve Deryal’in baskanlik ettigi ATO Heyeti, Aslanli Yol’dan geçerek Anitkabir’e ulasti. ATO Baskani Baran, Atatürk’ün mozolesine çelenk birakmasinin ardindan Anitkabir Özel Defterini imzaladi. Baran, Aziz Atatürk diyerek basladigi Anitkabir Özel Defteri’nde “Ankara Ticaret Odamizi, Ahilik degerleriyle harmanladigimiz 100 yillik birikim ve tecrübemizle, alin terimize akil terimizi ekleyerek, bilimi, teknolojiyi, yenilikleri kucaklayarak gelecege tasima kararliligindayiz” ifadelerini kullandi.
Anitkabir programinin ardindan ATO Heyeti 100. yila özel Meclis Toplantisi’ni gerçeklestirmek üzere II. Meclis Binasi’na ulasti.
ATO’nun kurulus yili olan 1923’e ithafen 19.23’te baslayan toplantida konusan Baran, Ankara Ticaret Odasi’nin bugüne kadar oldugu gibi üyeleriyle ve sektörlerle istisare halinde kalarak, gelisimlerini destekleyip, önlerindeki engelleri kaldiracak faaliyetler yürütmeye, Baskent Ankara’nin is dünyasinin sesi olmayi sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.
Baran, “Yüz yillik gelenegimizden aldigimiz cesaret ve ilhamla ikinci yüzyilimiza bir iz birakacagiz” diye konustu.
Cumhuriyet kurulurken devletin idare merkezi olarak konumlanan, memur sehri Ankara’nin, bir dünya metropolü olarak sanayi ve ticarete damgasini vurdugunu ifade eden Baran, Atatürk’ün Izmir Iktisat Kongresi’nde yaptigi konusmada ifade ettigi "Içinde oldugumuz millî devrin, millî tarihini yazabilmek için kalemlerimiz, sabanlar olacaktir" sözlerine atifta bulunarak, “Cumhuriyetimizin birinci asrinda, ecdadimiz, caniyla kaniyla siyasi bagimsizligimiz, sabaniyla da iktisadi bagimsizligimizin tarihini yazdi. Cumhuriyetimizin ve Ankara Ticaret Odamizin ikinci yüzyilina girerken, Ankara Ticaret Odasi’nin 160 bin üyesinin oylariyla seçtigi temsilcileri olarak, yeni hikâyemizi hep birlikte yazacagiz. Asirlik gelecegimizi, yüzyillik gelenegimizden aldigimiz ilhamla insa edecegiz. Dün oldugu gibi bugün de siyasi bagimsizligimizi, ekonomik bagimsizligimizi güçlendirerek koruyacagiz. Neferlik görevimize ikinci yüzyilimizda da devam edecegiz. Üyelerimiz, sehrimiz ve ülkemiz için çalismayi sürdürecegiz” dedi.
Ankara Ticaret Odasi’nin 100 yillik tarihinde hem reel sektörün sesi olma görevini üstlendigini hem de iktisadi gelisime öncülük ettigini kaydeden Baran, sunlari söyledi:
“Ankara Ticaret Odamizin kuruldugu ilk günden bu yana, üyeleri, Türkiye’nin ekonomik kurtulus savasinda birer nefer olarak görev aldi. Bugün de Türkiye’nin ikinci büyük ticaret odasi olarak, bu görevi en önde sürdürüyor. Üyelerimizin çalisma azmi sayesinde bugün Ankara, 13 Organize sanayi bölgesi, 11 teknoloji gelistirme, 150 Ar-Ge ve 37 Tasarim merkezi ve ticari merkezleriyle Türkiye Gayri Safi Yurt içi Hasilasinin yüzde 10’unu, vergi gelirlerinin 10’unu üretiyor. Dünyanin 195’i askin ülkesine, demir çelikten mobilyaya, hububattan optik cihazlara, IHA’lardan SIHA’lara kadar ihracat gerçeklestirerek, Türkiye’nin ihracatta besinci, ithalatta ikinci sirasina adini yazdiriyor. 1923 yilinda hiç sanayisi olmayan ülkenin Baskenti, bugün savunma sanayi ihracatinin yüzde 60’dan fazlasini tek basina yapiyor. Kurtulus Savasi’nin son kalesi Ankara, yüz yildir iktisadi bagimsizligin ilk kalesi olarak varligini sürdürüyor. Cumhuriyetimizin birinci asrinda, ecdadimiz, caniyla kaniyla siyasi bagimsizligimiz, sabaniyla da iktisadi bagimsizligimizin tarihini yazdi. Cumhuriyetimizin ve Ankara Ticaret Odamizin ikinci yüzyilina girerken, Ankara Ticaret Odasi’nin 160 bin üyesinin oylariyla seçtigi temsilcileri olarak, yeni hikâyemizi hep birlikte yazacagiz.
Asirlik Gelecegimizi, Yüzyillik Gelenegimizden aldigimiz ilhamla insa edecegiz. Dün oldugu gibi bugün de siyasi bagimsizligimizi, ekonomik bagimsizligimizi güçlendirerek koruyacagiz. Neferlik görevimize ikinci yüzyilimizda da devam edecegiz. Üyelerimiz, sehrimiz ve ülkemiz için çalismayi sürdürecegiz. Türkiye’nin tam ortasinda, Pekin’den Londra’ya uzanan Demir Ipek Yolu üzerinde yer alan Ankara’nin, karayolu, demiryolu ve havayolu tasimaciliginda önemli bir merkez olmasi hedefiyle çalisacagiz.
Eskisehir, Istanbul, Konya, Sivas hatlariyla Hizli Tren’in merkezi olan Baskentimizin, Anadolu’nun dünyaya açilan kapisi vasfini sürdürmesi için yurtdisi uçuslar konusunu gündemimizden düsürmeyecegiz. Entegre yapisiyla Türkiye’nin tek örnegi olan Lojistik Üssü’nün bulundugu sehrimizin, ulusal ve uluslararasi düzeyde bir lojistik merkezi olmasi için çalisacagiz.
Ileri teknoloji cihazlarinin yer aldigi, en yüksek kalitede yetismis hekimlerin görev yaptigi hastanelere ve en kaliteli termal kaynaklara sahip olan Ankara’nin medikal, termal ve ileri yas turizminde dünya markasi haline gelmesi için gayret sarf edecegiz. Binlerce yillik geçmisiyle, köklü ve özgün mutfak gelenekleriyle ülkemizin lezzet haritasinda yer alan Baskentimizin Gastronomi Merkezi haline gelmesi için çalisacagiz. Bir fuar ve kongre sehri olmasi hedefiyle projeler gelistirecegiz.
Yerli ve milli üretimi, katma degerli üretimi, markalasmayi destekleyecegiz. Sehrimizden çikan markalarin ve cografi isaretli ürünlerimizin dünya pazarlarinda yer almasini saglayacagiz. Egitimler ve desteklerimizle e-ticaret ve e-ihracatin gelisimine katki saglayarak, Ankara’mizin ticaret ve ihracatta gelisimini hizlandiracagiz.
Üniversitelerle yakin çalismalar yürüterek, reel sektör üniversite isbirligini gelistirerek, yeni fikirler ve projeler üretecegiz.”
Baran, çagin gereklerine uygun biçimde bilim ve teknolojinin gelisimini takip edip, yapay zekâ gibi teknolojilerin ticareti gelistirmesine, girisim ekosistemini zenginlestirmesine katki saglayacaklarini belirttigi konusmasini söyle sürdürdü:
“Ankara’yi yaratici endüstrilerin merkezi haline getirecegiz. Kadin ve genç girisimciligini destekleyecegiz. Su ve topragin kiymetini bilerek, iklim degisikliginin etkilerini göz önünde bulundurarak, yesil dönüsümü ve döngüsel ekonomiyi destekleyecegiz.
Üyelerimizle ve sektörlerimizle sürekli istisare halinde olarak, gelisimlerini destekleyip, önlerindeki engelleri kaldiracak faaliyetler yürüterek Baskent Ankara’nin is dünyasinin sesi olmasini saglayacagiz. 268 komite üyemiz, 192 meclis üyemiz ve yönetim kurulumuzla birlikte, Yüz Yillik Gelenegimizden aldigimiz cesaret ve ilhamla ikinci yüzyilimiza bir iz birakacagiz. Esareti degil cesareti seçen ecdadimizin emanetine ayni cesaretle sahip çikacagiz. Baskent sorumlulugu ile sürdürdügümüz çalismalarla Ankara’yi ticaretin kalbi haline getirecegiz.”
ATO Meclis Baskani Mustafa Deryal de yaptigi konusmada, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyilina girerken, ATO’nun 160 bin üyesiyle görev üstlenmesinin önemini vurguladi. Deryal, “Ankara Ticaret Odamiz, Yönetim Kurulu Baskani Sayin Gürsel Baran’in liderliginde ekonomik bagimsizlik için devralinan sorumlulugun sahibi olarak, Odamizin hedeflerine ulasmak için çalisacak ve ülkemize katkida bulunacaksiniz. Yüzyil boyunca yasadiklarimizin tamamini, iyi ve kötü hatiralarimizi, Cumhuriyetimizi olusturan farkliliklari zenginlik bilip bize yakisir bir sekilde titizlikle geleneklerimiz haline getirdik. Simdi bize miras olarak birakilan bu gelenekleri koruyup gelecegi daha da iyilestirmek için dünyanin yeni gerçekleriyle uyumlu hale getirme görevini üstleniyoruz. Bu görevi Ankarali bir tüccar sifatiyla sahiplenirken ekonomik bagimsizligimizin sivil neferleri olan siz Ankara tüccarina, ATO Meclis Baskani sifatiyla da emanet ediyorum” dedi.
Baran ve Deryal’in konusmalarinin ardindan Cumhuriyetin ilan edildigi 1923 yilinin siyasi ve ekonomik ortaminin anlatildigi bir tiyatro gösterimi yapildi. ATO Meclis ve Komite Üyeleri’nin aile fotografi çektirmesinin ardindan program son buldu.
Programa, ATO Yönetim Kurulu Baskan Yardimcilari Temel Aktay ve Halil Ibrahim Yilmaz, ATO Yönetim Kurulu Üyeleri Adem Ali Yilmaz, Halil Ilik, Naki Demir, Nihat Uysalli, Ömer Çaglar Yilmaz, Yasin Özyolu da katildi.