Ramazan Bayrami'na Türk Sekeri Ve Çikolatasi Tat Verdi
Geçtigimiz yil sonunda ihracati 2 milyar dolar büyüklüge ulasan seker ve seker mamulleri ile kakaolu mamuller sektöründe, Ramazan ayi boyunca gelen yurtdisi siparisler, yüzleri güldürdü.
“Sekerli ürünlerin ihracati Nisan’da da 100 milyon dolari geçecek”
Seker ve seker mamulleri ihracatinda, Mart ayinda geçtigimiz yilin ayni dönemine göre yüzde 30 civarinda artis yasandigina dikkat çeken TIM Hububat Bakliyat Yagli Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Baskani Ahmet Tiryakioglu, “Islam cografyasinin ve Müslüman nüfusun yogun oldugu diger ülkelerin Ramazan ayindaki tüketim ihtiyacini karsilamaya yönelik siparislerin arttigi Mart ayinda, seker ve seker mamulleri ihracatimiz 113 milyon dolara ulasti. Birlesik Devletler ve Birlesik Krallik’in ihracatimizda ilk siralarda geldigi bu alanda, gerek marka ürünlerin gerekse dökme seker diye tabir ettigimiz ürünlerin satislarinda yükselisler oldu. Sevkiyatlarimizin hiz kesmedigi Nisan’i da bu alanda 100 milyon dolar ihracat sinirinin üzerinde kapatacagimizi öngörüyoruz” dedi.
“Kakaolu ürünlerde de aylik ihracat hedefi 100 milyon dolar”
Türkiye’nin çikolatali ürün ihracatinda bu yil Irak, Suudi Arabistan ve Libya’nin öne çiktigini belirten Tiryakioglu, “Baton, napoliten ve madlen gibi farkli türleriyle çikolatalar, artik ikramlarimizin vazgeçilmezi haline geldi. Bayram ziyaretlerinde hediye götürmek kültürümüzün önemli bir parçasi oldugundan, tüketiciler alisverislerinde kalitesine güvendigi markalara teveccüh gösteriyor. Çikolatali ürünler sevkiyatta soguk zincir gereksinimi ve sogutucu konteynerler ile yükleme masraflari nedeniyle zorlu bir rekabet alani olsa da, Türkiye dünyada çok güçlü markalariyla boy gösteriyor. Ürünlerimize olan talebin sürmesiyle, Nisan’da kakaolu ürünlerimizin de aylik ihracatinin 100 milyon dolar sinirinin üzerine çikacagini tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandi.
“Ürünlerimizi gönül rahatligiyla tüketiciye sunabiliyoruz”
Tüketicilerin temel tercihlerinde gelir gruplarina göre en belirleyici unsurun fiyat oldugunu, bunun yaninda kalite, ambalaj ve pazarda rahat bulunabilirlik gibi pek çok faktörün de öne çiktigina dikkat çeken Tiryakioglu, “Türkiye’de üretilen ürünlerimiz; marka, kalite ve ürün çesitliligi gibi güçlü yanlari ile uluslararasi pazarlarda güçlü bir sekilde rekabet edebiliyor. ISO standartlarinin yani sira; Türk Gida Kodeksi ve saglik beyanlari yönetmelikleri geregince ürünlerimizi gönül rahatligiyla tüketiciye sunabiliyoruz. Yurt içinde ve yurt disinda müsteri memnuniyetini yüksek tutarak, bilinen markalarimizin sayisini zaman içinde daha da artiracagiz” diyerek sözlerini tamamladi.