1999 depreminde 1 ay boyunca çadır dağıtılamamıştı: Nereden nereye
Türkiye, 6 Şubat'ta yaşadığı asrın felaketinin üzerinden bir ay bile geçmeden bölgede yaraları büyük oranda sardı. Çadır ve konteyner kentler kurularak milyonlarca vatandaşın barınma ihtiyacı büyük oranda giderildi 1999'da yaşanan Marmara Depremi'nde ise Kızılay bir ay boyunca yeterli çadır dağıtamamıştı. O dönemde Kızılay'ın içinde bulunduğu içler acısı durumu, bölgede çekilen fotoğraflar ve gazete manşetleri ortaya koyuyordu
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde adeta kurumla bütünleşen direkli koni çadırlarıyla deprem bölgesinde hizmet vermeye çalışan Kızılay, o günlerde yetersiz kalmasıyla zaman zaman tepkilerin odağı oldu.
Sakarya'da, depremin ardından kurulan Emirdağ Çadır Kenti'ndeki direkli koni çadırlar ilk etapta insanların başını sokacak bir barınak olsa da çok kısa zaman içinde barınma ihtiyacını karşılamaktan çok uzak olduğu, depremzedelerin isyan etmesiyle ortaya çıktı.
ÜSTÜ AKAN DEPOLAR
17 Ağustos depremiyle başlayan acı ve dramın her geçen gün çileye dönüştüğü Sakarya'da Kızılay'ın Donatım Fabrikası depolarında ortaya çıkan görüntü tepkilerin boyutunu daha da arttırdı.
Tüple çalışan katalitik sobalar, sandalyeler, demir ranzalar, yatakların birbirine girmiş hali haberciler tarafından görüntülenirken, yine üstü akan depoların içindeki çadırlarda içler acısıydı.
VALİLİĞE YÜRÜDÜLER
17 Ağustos depremi zamanı bir tek Kızılay depolarındaki malzemelerin düzensiz şekilde birbirinin üzerine atılması, üstü akan çatıları olan depolarda sudan ve tozdan malzemelerin çürümesi depremzedeleri isyan ettirmedi.
Depremden 1 ay geçmesine rağmen çadır olamayan Sakaryalılar valiliğe yürüdü. Dönenimin hükümetini protesto eden depremzedeler 1 aydır çadır gelmediği için dönemin Sakarya Valisi Yener Rakıcıoğlu'na tepki gösterdi.
Valiliği basan depremzedelere polis engel oldu. Sakarya'dan yükselen tepkilerle birlikte bölgeye çadır gönderildi. Ancak tek direkli koni biçimindeki Kızılay çadırlarından bazıları yırtık olduğu için bu çadırları almadı.
ASKER POLİS DEVREDE
Depremi yaşayan Vali Rakıcıoğlu ise bölgede artçı sallantıların sürdüğünü ve insanların sağlam evlerine bile girmediğini belirterek çadır yetişmediğini dile getirdi.
Vali Rakıcıoğlu çadır temin edilmeye çalışıldığını anlatsa da depremzedelerin tepkisi dinmeyince devreye polis ve asker girdi. Valilik önünde kurulan kriz merkezi ve çevresinde güvenlik güçleri eylemcilere karşı önlem aldı.
Yaşanan bütün bu olaylardan sonra Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Sakarya'da 25 bin 509 çadır bulunduğunu açıkladı. Bu çadırlardan 9 bin 846'sını Kızılay, 600'ü Türk Silahlı Kuvvetleri, 12 bin 539'u yurt dışından, 2 bin 524 çadır ise özel kuruluşlardan Sakarya'ya ulaştı.
ANKARA BAŞKA VALİLİK BAŞKA
Dönemin Sakarya Valisi Yener Rakıcıoğlu çadır yokluğu nedeniyle yaşanan protesto ve eylemler üzerine bir açıklama daha yaptı. Bu açıklama da Vali Rakıcıoğlu 40 bin çadır dağıtıldığını belirtti. Ancak çadır kavgaları bir süre sonra yerini çadır kent sayısına bıraktı.
Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Sakarya'da çadır kent sayısını 33 olarak açıklarken, Sakarya Valiliği ise çadır kent sayısının sayı 45 olduğunu açıkladı. Yaşanan bu koordinasyon sorunu da depremzedelerin tepkisine neden oldu.
15 BİN DEPREMZEDE İSYAN ETTİ
Sakarya'daki çadır eylem ve protestoları bununla da son bulmadı. 17 Ağustos saat 03.02'de 45 dakika süren deprem sonrasında bölgede yaşanan artçı sallantılar bitmek bilmedi. Artçı sallantılar sürerken 13 Eylül 1999 tarihinde yaşanan 5.8 şiddetindeki artçı deprem yeni bir çadır kavgasını beraberinde getirdi.
Yaklaşık 15 bin depremzede artçı sallantıyla birlikte yine çadır olmak istedi. Hükümet ve Vali Rakıcıoğlu'na tepki gösteren protestocuların büyük tepkisiyle Sakarya Valiliği devreye girdi. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi bu kez Adapazarı'na 4 bin çadır gönderdi.
NEREDEN NEREYE
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde yaşanan çadır protestoları ile Kızılay depolarındaki rezalet arşivin tozlu raflarında dururken, günümüzde ise bambaşka bir Kızılay Kahramanmaraş merkezli 2 yıkıcı depreme müdahale ediyor.
Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ilde yıkıma neden olan depreme Başkent koordineli müdahale eden Kızılay bir tek kendi elindeki çadırları değil, dünyanın her yerinden temin ettiği çadırları AFAD işbirliğiyle kısa sürede bölgeye gönderdi. 17 Ağustos depreminden 1 ay sonra depremzedeler çadır bulamadıkları için Sakarya Valiliği'ne yürüyüp polisle arbede yaşadığı o günlerden şimdi binlerce çadırı organize bir şekilde kurulan çadır kentlere gelindi.
Yine bir zamanlar çatısı akan, akan çatıyla birlikte içindeki malzemeleri su, nem, tozdan heba olan, gelişi güzel atıldığı için çürüyen yüzlerce malzemenin yok olmaya yüz tuttuğu Kızılay depoları da artık tarih oldu.
Sakarya'da bulunan 'Yerel Afet Yönetimi' depolarında artık bütün malzemeler su, toz ve nemden uzak tutuluyor.
KOORDİNELİ VE HIZLI
Başkan Koç, 'Her an afete müdahale edebilecek şekilde depolarımız hazırdır. Depolarımızın içinde afetle ilgili battaniyeden uyku tulumuna, mutfak gereçlerinden katalitik sobaya kadar her malzeme var. Kahramanmaraş depremiyle birlikte bize gelen talimatla hemen çadırlarımızı bölgeye sevk ettik.
Hızlı koordinasyonla yine bölgemizdeki prefabrik ve konteynerler de bölgeye gitti. Mobil araçlarımızı da anında bölgeye sevk ettik. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Kızılay Türkiye'nin her zaman gözbebeği olmuştur, olmaya da devam edecektir' dedi.
Sakarya'da, depremin ardından kurulan Emirdağ Çadır Kenti'ndeki direkli koni çadırlar ilk etapta insanların başını sokacak bir barınak olsa da çok kısa zaman içinde barınma ihtiyacını karşılamaktan çok uzak olduğu, depremzedelerin isyan etmesiyle ortaya çıktı.
ÜSTÜ AKAN DEPOLAR
17 Ağustos depremiyle başlayan acı ve dramın her geçen gün çileye dönüştüğü Sakarya'da Kızılay'ın Donatım Fabrikası depolarında ortaya çıkan görüntü tepkilerin boyutunu daha da arttırdı.
Tüple çalışan katalitik sobalar, sandalyeler, demir ranzalar, yatakların birbirine girmiş hali haberciler tarafından görüntülenirken, yine üstü akan depoların içindeki çadırlarda içler acısıydı.
VALİLİĞE YÜRÜDÜLER
17 Ağustos depremi zamanı bir tek Kızılay depolarındaki malzemelerin düzensiz şekilde birbirinin üzerine atılması, üstü akan çatıları olan depolarda sudan ve tozdan malzemelerin çürümesi depremzedeleri isyan ettirmedi.
Depremden 1 ay geçmesine rağmen çadır olamayan Sakaryalılar valiliğe yürüdü. Dönenimin hükümetini protesto eden depremzedeler 1 aydır çadır gelmediği için dönemin Sakarya Valisi Yener Rakıcıoğlu'na tepki gösterdi.
Valiliği basan depremzedelere polis engel oldu. Sakarya'dan yükselen tepkilerle birlikte bölgeye çadır gönderildi. Ancak tek direkli koni biçimindeki Kızılay çadırlarından bazıları yırtık olduğu için bu çadırları almadı.
ASKER POLİS DEVREDE
Depremi yaşayan Vali Rakıcıoğlu ise bölgede artçı sallantıların sürdüğünü ve insanların sağlam evlerine bile girmediğini belirterek çadır yetişmediğini dile getirdi.
Vali Rakıcıoğlu çadır temin edilmeye çalışıldığını anlatsa da depremzedelerin tepkisi dinmeyince devreye polis ve asker girdi. Valilik önünde kurulan kriz merkezi ve çevresinde güvenlik güçleri eylemcilere karşı önlem aldı.
Yaşanan bütün bu olaylardan sonra Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Sakarya'da 25 bin 509 çadır bulunduğunu açıkladı. Bu çadırlardan 9 bin 846'sını Kızılay, 600'ü Türk Silahlı Kuvvetleri, 12 bin 539'u yurt dışından, 2 bin 524 çadır ise özel kuruluşlardan Sakarya'ya ulaştı.
ANKARA BAŞKA VALİLİK BAŞKA
Dönemin Sakarya Valisi Yener Rakıcıoğlu çadır yokluğu nedeniyle yaşanan protesto ve eylemler üzerine bir açıklama daha yaptı. Bu açıklama da Vali Rakıcıoğlu 40 bin çadır dağıtıldığını belirtti. Ancak çadır kavgaları bir süre sonra yerini çadır kent sayısına bıraktı.
Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Sakarya'da çadır kent sayısını 33 olarak açıklarken, Sakarya Valiliği ise çadır kent sayısının sayı 45 olduğunu açıkladı. Yaşanan bu koordinasyon sorunu da depremzedelerin tepkisine neden oldu.
15 BİN DEPREMZEDE İSYAN ETTİ
Sakarya'daki çadır eylem ve protestoları bununla da son bulmadı. 17 Ağustos saat 03.02'de 45 dakika süren deprem sonrasında bölgede yaşanan artçı sallantılar bitmek bilmedi. Artçı sallantılar sürerken 13 Eylül 1999 tarihinde yaşanan 5.8 şiddetindeki artçı deprem yeni bir çadır kavgasını beraberinde getirdi.
Yaklaşık 15 bin depremzede artçı sallantıyla birlikte yine çadır olmak istedi. Hükümet ve Vali Rakıcıoğlu'na tepki gösteren protestocuların büyük tepkisiyle Sakarya Valiliği devreye girdi. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi bu kez Adapazarı'na 4 bin çadır gönderdi.
NEREDEN NEREYE
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde yaşanan çadır protestoları ile Kızılay depolarındaki rezalet arşivin tozlu raflarında dururken, günümüzde ise bambaşka bir Kızılay Kahramanmaraş merkezli 2 yıkıcı depreme müdahale ediyor.
Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ilde yıkıma neden olan depreme Başkent koordineli müdahale eden Kızılay bir tek kendi elindeki çadırları değil, dünyanın her yerinden temin ettiği çadırları AFAD işbirliğiyle kısa sürede bölgeye gönderdi. 17 Ağustos depreminden 1 ay sonra depremzedeler çadır bulamadıkları için Sakarya Valiliği'ne yürüyüp polisle arbede yaşadığı o günlerden şimdi binlerce çadırı organize bir şekilde kurulan çadır kentlere gelindi.
Yine bir zamanlar çatısı akan, akan çatıyla birlikte içindeki malzemeleri su, nem, tozdan heba olan, gelişi güzel atıldığı için çürüyen yüzlerce malzemenin yok olmaya yüz tuttuğu Kızılay depoları da artık tarih oldu.
Sakarya'da bulunan 'Yerel Afet Yönetimi' depolarında artık bütün malzemeler su, toz ve nemden uzak tutuluyor.
KOORDİNELİ VE HIZLI
Başkan Koç, 'Her an afete müdahale edebilecek şekilde depolarımız hazırdır. Depolarımızın içinde afetle ilgili battaniyeden uyku tulumuna, mutfak gereçlerinden katalitik sobaya kadar her malzeme var. Kahramanmaraş depremiyle birlikte bize gelen talimatla hemen çadırlarımızı bölgeye sevk ettik.
Hızlı koordinasyonla yine bölgemizdeki prefabrik ve konteynerler de bölgeye gitti. Mobil araçlarımızı da anında bölgeye sevk ettik. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Kızılay Türkiye'nin her zaman gözbebeği olmuştur, olmaya da devam edecektir' dedi.