Dünya Tüberküloz Günü
Dünyada her dakika 3 kisinin tüberküloz nedeniyle hayatini kaybettigi belirtildi.
25 Mart Dünya Tüberküloz Günü nedeniyle Trabzon Il Saglik Müdürlügü yazili bir açiklama yapti. Açiklamada, Dünya Saglik Örgütü’nün (DSÖ) 2019 yilindaki verilerine göre dünyada yaklasik 10 milyon yeni tüberküloz vakasi görüldügünü ve bir milyon 400 kisinin de tüberküloz nedeniyle öldügü belirtildi.
Tüberküloz’un hava yolu ile bulasan, basta akcigerler olmak üzere tüm organlari tutabilen bulasici bir hastalik oldugu ifade edilen açiklamada “Önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalik olmasina ragmen halen dünyanin en ölümcül enfeksiyon hastaligi olmaya devam etmektedir. Ülkemizde basari ile yürütülen Ulusal Tüberküloz Kontrol Programi sayesinde her yil hasta sayisinda azalma (her yil yaklasik yüzde 3-5 oraninda azalmaktadir) gözlenmektedir. 2021 yilinda kayitli toplam tüberküloz hasta sayisi 9.156’dir. Bu hastalarin yüzde 57,0 erkek, yüzde 43,0 kadindir. Hastalarin yaklasik yüzde 58,4’ü akciger tüberkülozudur. Tüberküloz hastaliginin belirtileri genel yakinmalar ve akcigere özgü yakinmalar olmak üzere iki grupta toplanabilir. Akciger disi diger organ tutulumu varsa tutulan organa özgü bulgular görülür. Genel yakinmalar; özellikle aksama dogru yükselen ates, gece terlemesi, kilo kaybi, istahsizlik ve halsizliktir. Akcigere özgü yakinmalar ise iki-üç haftadan uzun süren öksürük, balgam çikarma, degisken miktarlarda kan tükürme, gögüste ve sirtta agri, nefes darligi ve ses kisikligidir. Yakinmalar genellikle hafif baslar, yavas ilerler. Hastalar bu yakinmalari baska nedenlere baglayabilir ve doktora geç basvurabilir. Bu durum hastaligin daha çok yayilmasina ve tutulan organin daha fazla tahrip olmasina sebep olur. Bu arada hasta çevresine basil saçar ve daha çok kisinin infekte olmasina neden olur. Iki haftadan uzun süren öksürük ve ates, gece terlemesi, kilo kaybi, istahsizlik, halsizlik gibi sikayetleriniz varsa lütfen en kisa zamanda en yakin saglik kurulusuna basvurunuz” denildi.
Tüberkülozdan korunmanin yollari
Tüberkülozdan korunmanin yollari ile ilgili ise yapilan uyarida “Tüberküloz basiliyle karsilasma sonucu gelisen enfeksiyon, vücut direncinin düstügü durumlarda aktif hastalik gelisimine yol açar. Tüberkülozdan korunma dört baslik altinda siralanabilir. Tüberküloz tedavisinde en önemli faktör ilaçlardir, verem tanisi konulan hastalarda, gecikmeden ilaç tedavisine baslamak gereklidir. Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarinin tedavisinde kullanilan birinci ve ikinci seçenek ilaçlar Bakanligimiz tarafindan temin edilerek ücretsiz olarak saglik kuruluslarina ve hastalarimiza ulastirilmaktadir. Ülkemizde genel olarak baslangiç döneminde dört ilaç, idame tedavisinde ise en az iki ilaç kullanilmaktadir. Tedavide kullanilan ilaçlar, hastanin balgamindaki tüberküloz basil sayisini hizla azaltmaktadir. Ayni zamanda öksürük sayisi da azalmaktadir. Bu nedenlerle tedaviye basladiktan bir süre sonra verem hastalari bulastiriciliklarini yitirmektedirler. Tedavi basarisinda yeterli sürede düzenli ilaç kullanimi en önemli unsurdur.Koruyucu ilaç tedavisinin amaci, tüberküloz hastasi ile temasi olan kiside enfeksiyon gelisimini ya da tüberküloz enfekte kiside tüberküloz hastaligi gelisimini önlemektir. Ülkemizde koruyucu tedavide genellikle tek ilaç alti ay süreyle verilir. Ilaçlarin düzenli kullanilmasi ve yeterli sürenin tamamlanmasi çok önemlidir. Dünya Saglik Örgütü (DSÖ) tarafindan Tüberküloz (verem) kontrol programlari için önerilen tedavi yöntemi Dogrudan Gözetimli Tedavi (DGT) dir. DGT, verem hastasinin tüm tedavisi boyunca ilaçlarinin her dozunu bir görevli ya da gözetmen esliginde içmesi tedavi basari oranlarini artirmaktadir. BCG (Verem) asisi özellikle çocuklarda yaygin ve öldürücü tüberküloz hastaligini önlemede çok etkilidir. Tüberkülozla mücadelenin temelini olusturan BCG asisi Aile Sagligi Merkezlerinde 2. ayin sonunda ücretsiz olarak yapilmaktadir. Verem hastaliginin saglam kisilere bulasmasinin önlenmesinde en önemli faktör, hastalara hizli tani konularak en kisa sürede ilaç tedavisi baslanmasidir. Ilaç tedavisi baslanmayan hastalar yasadiklari evde, çalistiklari ortamda vs. hastaligi bulastirmaya devam etmektedirler. Tüberküloz hastaligi solunum yoluyla bulasan bir hastaliktir. Bu nedenle hastalar bulastirici olduklari dönemde cerrahi maske kullanmali, öksürük ya da hapsirik sirasinda agizlarini mendille kapatmalidir. Hastanin en azindan balgam mikroskopisi negatif olana kadar ayri bir odada tutulmasi önemlidir. Hastanin odasina girip çikanlar da mutlaka maske takmalidir. Tüberküloz hastalarinin bulundugu ortamlari havalandirmak, bu ortamlara temiz hava saglamak, havadaki bulastirici partikülleri azaltarak, bulasma olasiligini azaltir. Odanin günes görmesi ortamdaki basilleri öldürür” ifadelerine yer verildi.
Kaynak: İHA
Tüberküloz’un hava yolu ile bulasan, basta akcigerler olmak üzere tüm organlari tutabilen bulasici bir hastalik oldugu ifade edilen açiklamada “Önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalik olmasina ragmen halen dünyanin en ölümcül enfeksiyon hastaligi olmaya devam etmektedir. Ülkemizde basari ile yürütülen Ulusal Tüberküloz Kontrol Programi sayesinde her yil hasta sayisinda azalma (her yil yaklasik yüzde 3-5 oraninda azalmaktadir) gözlenmektedir. 2021 yilinda kayitli toplam tüberküloz hasta sayisi 9.156’dir. Bu hastalarin yüzde 57,0 erkek, yüzde 43,0 kadindir. Hastalarin yaklasik yüzde 58,4’ü akciger tüberkülozudur. Tüberküloz hastaliginin belirtileri genel yakinmalar ve akcigere özgü yakinmalar olmak üzere iki grupta toplanabilir. Akciger disi diger organ tutulumu varsa tutulan organa özgü bulgular görülür. Genel yakinmalar; özellikle aksama dogru yükselen ates, gece terlemesi, kilo kaybi, istahsizlik ve halsizliktir. Akcigere özgü yakinmalar ise iki-üç haftadan uzun süren öksürük, balgam çikarma, degisken miktarlarda kan tükürme, gögüste ve sirtta agri, nefes darligi ve ses kisikligidir. Yakinmalar genellikle hafif baslar, yavas ilerler. Hastalar bu yakinmalari baska nedenlere baglayabilir ve doktora geç basvurabilir. Bu durum hastaligin daha çok yayilmasina ve tutulan organin daha fazla tahrip olmasina sebep olur. Bu arada hasta çevresine basil saçar ve daha çok kisinin infekte olmasina neden olur. Iki haftadan uzun süren öksürük ve ates, gece terlemesi, kilo kaybi, istahsizlik, halsizlik gibi sikayetleriniz varsa lütfen en kisa zamanda en yakin saglik kurulusuna basvurunuz” denildi.
Tüberkülozdan korunmanin yollari
Tüberkülozdan korunmanin yollari ile ilgili ise yapilan uyarida “Tüberküloz basiliyle karsilasma sonucu gelisen enfeksiyon, vücut direncinin düstügü durumlarda aktif hastalik gelisimine yol açar. Tüberkülozdan korunma dört baslik altinda siralanabilir. Tüberküloz tedavisinde en önemli faktör ilaçlardir, verem tanisi konulan hastalarda, gecikmeden ilaç tedavisine baslamak gereklidir. Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarinin tedavisinde kullanilan birinci ve ikinci seçenek ilaçlar Bakanligimiz tarafindan temin edilerek ücretsiz olarak saglik kuruluslarina ve hastalarimiza ulastirilmaktadir. Ülkemizde genel olarak baslangiç döneminde dört ilaç, idame tedavisinde ise en az iki ilaç kullanilmaktadir. Tedavide kullanilan ilaçlar, hastanin balgamindaki tüberküloz basil sayisini hizla azaltmaktadir. Ayni zamanda öksürük sayisi da azalmaktadir. Bu nedenlerle tedaviye basladiktan bir süre sonra verem hastalari bulastiriciliklarini yitirmektedirler. Tedavi basarisinda yeterli sürede düzenli ilaç kullanimi en önemli unsurdur.Koruyucu ilaç tedavisinin amaci, tüberküloz hastasi ile temasi olan kiside enfeksiyon gelisimini ya da tüberküloz enfekte kiside tüberküloz hastaligi gelisimini önlemektir. Ülkemizde koruyucu tedavide genellikle tek ilaç alti ay süreyle verilir. Ilaçlarin düzenli kullanilmasi ve yeterli sürenin tamamlanmasi çok önemlidir. Dünya Saglik Örgütü (DSÖ) tarafindan Tüberküloz (verem) kontrol programlari için önerilen tedavi yöntemi Dogrudan Gözetimli Tedavi (DGT) dir. DGT, verem hastasinin tüm tedavisi boyunca ilaçlarinin her dozunu bir görevli ya da gözetmen esliginde içmesi tedavi basari oranlarini artirmaktadir. BCG (Verem) asisi özellikle çocuklarda yaygin ve öldürücü tüberküloz hastaligini önlemede çok etkilidir. Tüberkülozla mücadelenin temelini olusturan BCG asisi Aile Sagligi Merkezlerinde 2. ayin sonunda ücretsiz olarak yapilmaktadir. Verem hastaliginin saglam kisilere bulasmasinin önlenmesinde en önemli faktör, hastalara hizli tani konularak en kisa sürede ilaç tedavisi baslanmasidir. Ilaç tedavisi baslanmayan hastalar yasadiklari evde, çalistiklari ortamda vs. hastaligi bulastirmaya devam etmektedirler. Tüberküloz hastaligi solunum yoluyla bulasan bir hastaliktir. Bu nedenle hastalar bulastirici olduklari dönemde cerrahi maske kullanmali, öksürük ya da hapsirik sirasinda agizlarini mendille kapatmalidir. Hastanin en azindan balgam mikroskopisi negatif olana kadar ayri bir odada tutulmasi önemlidir. Hastanin odasina girip çikanlar da mutlaka maske takmalidir. Tüberküloz hastalarinin bulundugu ortamlari havalandirmak, bu ortamlara temiz hava saglamak, havadaki bulastirici partikülleri azaltarak, bulasma olasiligini azaltir. Odanin günes görmesi ortamdaki basilleri öldürür” ifadelerine yer verildi.