Baskan Demircan Açiklamasi 'Yetkili Sendika Hak Aramak Yerine Siyaset Yapiyor'
Demokratik Saglik Sen Genel Baskani Togan Demircan, saglik çalisanlarinin sorunlarina deginerek toplu sözlesmede yetkili sendikayi elestirdi. Demircan, "Yetkili sendikanin görevi çalisanin mali ve sosyal haklarinin korunarak gelistirilmesini saglamaktir. Ne yapiyor bizim sendikalarimiz; genelde siyaset yapiyorlar." dedi.
Saglik çalisanlarina yönelik basin açiklamasi yapan Demokratik Saglik Sen Genel Baskani Togan Demircan, gerek sistem hatalari, gerek degersizlik hissiyle sürekli bir sikâyet içerisinde olduklarini belirterek, sunlari sözyledi: "Mali hak kayiplari, kalitesiz yemek problemi, kres sorunu, emeklilige yansimayan bilmem kaç çesit maas ödemesi, giyim yardimi, liyakatsizlik, çesitli baskilar, fiziki mekan yetersizlikleri, güvensiz çalisma ortamlari, is yükü agirligi, kangrene dönmüs banka promosyon sorunu, ek ödeme adaletsizligi, atama bekleyen saglik çalisanlari, mülakat, mesleki sayginlik, siddet olaylari, görevi basinda vefat beden saglik çalisanlarinin sehit sayilmamasi, yoksulluk sinirinin altinda ücret almak ve açlik sinirinda yasamak gibi onlarca madde daha ekleyebiliriz. Bunlarin tümünün olusumunda bir degil birçok etken var. Saglik Bakanligi, YÖK, Aile Bakanligi, Hazine ve Maliye Bakanligi bilesenleri ile Gazi Meclis’imizde bizleri temsil eden vekillerimiz. Peki ya bunlarin disinda? Bunlarin disinda bir de sizler tarafindan yetki mührünü verdiginiz yetkili sendika var."
Yetkili sendikanin görevinin mali ve sosyal haklarinin korunarak gelistirilmesini saglamak oldugunu vurgulayan Demircan, "Peki, böyle mi? Ne yapiyor bizim sendikalarimiz? Genelde siyaset yapiyorlar. Bardak, bayrak, sal, powerbank, kahve, fincan, cezve gibi promosyon ürünlerini renkli kravatlar takarak, iri cümlelerle siyasilere veya idarecilere takdim ederek faaliyetlerini sürdürüyorlar. Sistem ve sendika hatalarina bir de çalisanlarin yanlis tercihleri eklenince kamu çalisanlarinin mevcut durumda olmalari da kaçinilmaz bir hal aliyor. Her seyden bu kadar sikâyet eden egitimli bir camianin kendileri için tek bir çivi çakmayan sendikalara idarenin, hükümetin veya her hangi bir görüsün sendikasi anlayisi ile üye olmalari kabul edilemez. Ya üye olmalari kabul edilemez ya da sikâyet etmeleri kabul edilemez. Idareci olmak için sendikaya üye mi olunur veya ’yerim degismesin’ diye sendikaya üye mi olunur. Daha vahim olan kismi, aylik 180 lira alma hevesi ile bunca sikâyetin birinci derece muhatabi sendikalara üye mi olunur, olunmaz. Olunuyorsa da sikâyet edilmez. Artik kamu görevlisi arkadaslarimizin olayin vahametinin farkina varmalari gerekiyor. Dünyanin hiçbir yerinde olmayan ancak ülkemizde uygulanan siyasi parti geleneklerinden bir tanesi de siyasete atilan kisinin mensubu oldugu partiye yaptigi maddi bagistir. Yakin zamanda bir sendika ve konfederasyon baskani aday adayligi için görevlerinden istifa etti. Ben merak ediyorum nasil bir paraya sahip. Adayligi kesinlestiginde milyonlarca lira harcayacak. Memur açlik sinirinda yasayacak, memuru yillarca temsil eden sendika baronlari vekil olmak için yarisa girecekler. Yetkili sendika baskani olarak yapamadiklarini veya yapmadiklarini milletvekili olunca mi yapacaklar? Mecliste geçmis örnekleri var, gördügümüz kadariyla katma degerleri de olmadi. Yine bu yönde kamu görevlerinden istifa ederek aday adayi olan arkadaslarimizin da sonrasinda yeniden kamu idari görevlerine gelmemesi gerektigi görüsündeyiz" ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA
Yetkili sendikanin görevinin mali ve sosyal haklarinin korunarak gelistirilmesini saglamak oldugunu vurgulayan Demircan, "Peki, böyle mi? Ne yapiyor bizim sendikalarimiz? Genelde siyaset yapiyorlar. Bardak, bayrak, sal, powerbank, kahve, fincan, cezve gibi promosyon ürünlerini renkli kravatlar takarak, iri cümlelerle siyasilere veya idarecilere takdim ederek faaliyetlerini sürdürüyorlar. Sistem ve sendika hatalarina bir de çalisanlarin yanlis tercihleri eklenince kamu çalisanlarinin mevcut durumda olmalari da kaçinilmaz bir hal aliyor. Her seyden bu kadar sikâyet eden egitimli bir camianin kendileri için tek bir çivi çakmayan sendikalara idarenin, hükümetin veya her hangi bir görüsün sendikasi anlayisi ile üye olmalari kabul edilemez. Ya üye olmalari kabul edilemez ya da sikâyet etmeleri kabul edilemez. Idareci olmak için sendikaya üye mi olunur veya ’yerim degismesin’ diye sendikaya üye mi olunur. Daha vahim olan kismi, aylik 180 lira alma hevesi ile bunca sikâyetin birinci derece muhatabi sendikalara üye mi olunur, olunmaz. Olunuyorsa da sikâyet edilmez. Artik kamu görevlisi arkadaslarimizin olayin vahametinin farkina varmalari gerekiyor. Dünyanin hiçbir yerinde olmayan ancak ülkemizde uygulanan siyasi parti geleneklerinden bir tanesi de siyasete atilan kisinin mensubu oldugu partiye yaptigi maddi bagistir. Yakin zamanda bir sendika ve konfederasyon baskani aday adayligi için görevlerinden istifa etti. Ben merak ediyorum nasil bir paraya sahip. Adayligi kesinlestiginde milyonlarca lira harcayacak. Memur açlik sinirinda yasayacak, memuru yillarca temsil eden sendika baronlari vekil olmak için yarisa girecekler. Yetkili sendika baskani olarak yapamadiklarini veya yapmadiklarini milletvekili olunca mi yapacaklar? Mecliste geçmis örnekleri var, gördügümüz kadariyla katma degerleri de olmadi. Yine bu yönde kamu görevlerinden istifa ederek aday adayi olan arkadaslarimizin da sonrasinda yeniden kamu idari görevlerine gelmemesi gerektigi görüsündeyiz" ifadelerini kullandi.