Patlamada Sehit Olan 43 Madenci Hatira Ormaninda Yasatilacak
Bartin’da geçen yil 43 madenci; sehit düstükleri maden ocagi faciasinin yildönümünde anildi. Adalet Bakani Yilmaz Tunç; yargilamanin devam ettigini 7’si tutuklu 23 sanigin yargilandigini durusmalarin taniklarin dinlenmesiyle devam edecegini açikladi. Bakan Tunç, "Burada kimler sorumluysa elbette ki yarginin verecegi karar neticesinde cezalarini çekecektir" dedi.
Geçen yil 14 Ekim’de Türkiye Taskömürü Kurumu’na ait Amasra maden ocaginda meydana gelen patlamada 41 madenci sehit düsmüs, 50’ye yakin madenci de yaralanmisti. Yaralanan isçilerden Ibrahim Çeliktas, Erol Bulduk, Izzet Ak ve Remzi Tasdemir sevk edildikleri Çam Sakura Hastanesi’ndeki tedavilerinin ardindan sagligina kavustu. Ancak isçilerden Ayhan Akgül ve Taner Sen ise tedavi sürecinde hayatini kaybetti.
Sehit düsen 43 madenci için Amasra Maden Sehitligi’nde Zonguldak Orman Bölge Müdürlügü tarafindan hatira ormani olusturma töreni düzenlendi.
43 madenci anisina fidan dikildi. Törene Adalet Bakani Yilmaz Tunç’un yani sira AK Parti Bartin Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Bartin Valisi Nurtaç Arslan, protokol üyeleri ve madencilerin yakinlari katildi.
Olay gecesini anlatan Bakan Yilmaz Tunç, patlamayi haber alir almaz kisa sürede maden ocagina vardiklarini ve süreci yakindan takip ettiklerini ifade etti.
Bakan Tunç, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in da süreci yakindan takip ettigini ifade ederek söyle konustu:
"Amasra’da bir patlama oldu dediler. Gerçekten büyük bir endise duymaya basladik. Insallah bir sey yoktur dedik. Ve o endise ile 10 dakika içerisinde Amasra maden ocagina kazanin oldugu yere Valimiz ve il yöneticileri ile birlikte gelmistik. Ve hizli bir sekilde arama kurtarma çalismalari baslamisti. Ve Cumhurbaskanimiz da hemen aramisti. Nedir durum diye ilgili bakanlarimiz da hem Valimizle birlikte hem devletin üst yöneticileri Cumhurbaskanimiz hem de bizler burada yakindan süreci takip ettik. Tabi büyük bir endiseli bekleyis vardi. Ailelerimiz de ocak basinda büyük bir umutla bekliyorlardi. Içerideki madencilerimizden bir kismi sag kurtulmustu. 50 civarinda madencimiz. Tabii 43 madencimizden özellikle patlamanin oldugu o bölgedeki madencilerimizden haber almakta güçlük çekiyorduk. Ama TTK’nin tahlisiye ekipleri sehit madencilerimizin o can ciger arkadaslari canlari pahasina maden ocagina indiler. Ve ocaktan onlari kurtarmak için büyük bir mücadele sergilediler. Yarali kurtulan arkadaslarimiz, kardeslerimiz oldu. Yaralilarimizin uzun süren bir tedavi süreci oldu. Tabii Ibrahim Çeliktas, Erol Bulduk, Izzet Ak ve Remzi Tasdemir’in Çam Sakura Hastanesinde tedavileri basariyla tamamlandi. Alti ay süren zorlu bir tedaviydi. Ve orada Ayhan Akgül ve Taner Sen kardesimizden de çok umut beklemistik. Onlarin da sag salim kurtulmalari ve hastaneden tedavi olarak ailelerine kavusmasi için çok dua etmistik ama Taner Sen ve Ayhan Akgül kardesimizi maalesef tedavi sürecinde kaybettik. Ibrahim Çeliktas, Erol bulduk, Izzet Ak ve Remzi Tasdemir de alti ay süren, zorlu bir tedavinin altindan ailelerine kavusmustu. Bundan sonra da saglikli bir hayat diliyoruz. Tabii ilk etapta 41 Taner ve Ayhan’la beraber sehit sayimiz 43 olmustu. Tabii sadece ailelerine ates düsmedi. O ocaklara elbette ki ates düstügü yeri yakar. Ama bütün Bartin’in ocaklarina ates düsmüstü. Bartin olarak ve bütün Türkiye’nin Türk milleti olarak çok büyük bir üzüntü içerisine girmistik ve o arama kurtarma çalismalarinda görev yapan madenci kardeslerimizi gördügümüz zaman o canhiras bir mücadele kardeslerini canli olarak oradan kurtarma mücadelesini gördügümüz zaman hepimiz orada duygulanmis ve gözyaslarimizi tutamamistik. Sonrasinda ertesi sabah Sayin Cumhurbaskanimiz gelmisti. Ve ailelerimizle bulusmustu. Madencilerimizin cenazelerine Cumhurbaskanimiz katilmisti. Bakanlarimiz her bir köyümüzde farkli noktada cenaze merasimlerinde sehitlerimizi ebediyete ugurlamistik."
"Agir Ceza Mahkemesi’nde devam eden bir dava var. Yargimiza güveniyoruz"
Patlamanin meydana gelisinin ardindan adli sürecin baslatildigini ve delillerin toplandigini ifade eden Bakan Yilmaz Tunç, kazanin sorumlularinin cezalandirilmasina yönelik de söyle konustu:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi de konuyu ele aldi. O zaman milletvekiliniz olarak görev yapiyordum. Mecliste meclis arastirma komisyonu kuruldu. Bundan sonra bu kazalarin olmamasi için gerekli tedbirlerin alinmasi noktasinda hem Amasra kazasini incelenmesi ve kazaya neden olan sebeplerin arastirilip bundan sonra bu acilarin yasanmamasi noktasinda meclisimizde bir çalisma yapmisti ve bir rapor ortaya koydu. Bu kazayla ilgili olarak adli sorusturma hemen kazanin oldugu geceden itibaren baslamisti. Cumhuriyet Bassavciligi Savcilarimiz hemen el olaya el koyarak oradaki kayitlar dijital sistem hepsi deliller toplandi ve adli sorusturma basladi.
Sorusturmanin neticesinde dava açildi. Su anda Amasra kazasiyla ilgili olarak Bartin Agir Ceza Mahkemesi’nde devam eden bir dava var. Yargimiza güveniyoruz. Tam bagimsiz ve tarafsiz yargimiz bu davada kimler sorumlu? Bu kazanin sebebi neydi? Bu sebeple özellikle tedbirsizlik noktasindan kimlerin rolü vardi? Bunlari tespit edecek olan elbette ki yargimiz, yargi, yargiya hep beraber güvenecegiz. Su anda yedisi tutuklu, yirmi üç sanik var. Dava sürecinde. Ve dava süreci devam ediyor. Milletvekilimizin de ifade ettigi gibi özellikle patlamanin oldugu yerdeki gaz ölçümlerindeki tehlike hala devam ettigi için orada bir bilirkisi incelemesi yapilamamisti. Sadece ön raporla iddianame düzenlendi ve yargilama süreci de bu ön rapor üzerinden devam ediyor. Ama kesin rapor oradaki gaz ölçümleri tehlike ortadan kalktiktan sonra yapilacak olan bilirkisi incelemesiyle elbette ki yargi süreci aydinlatilacaktir."
"121 tanik, 4. celse devam ediyor"
Durusmanin taniklarin ifadelerini alma sürecinde oldugunu aktaran Bakan Yilmaz Tunç, sehit düsen madencilerin geride biraktiklarina da sahip çikilacagini ve bu yönde TBMM’de bir kanun çalismasi yaptiklarini hatirlatti. Bakan Tunç söyle devam etti:
"Tabii bütün saniklarin ve müstekilerin davalara katilanlarin ifadeleri alindi. Taniklarin ifadeleri su anda alinma sürecinde. Bu hafta tekrar durusmalar devam edecek. Ve çok sayida tanik var. 121 tanik, dördüncü celse, bu celse, yüz yirmi bir tanigin ifadesi alinacak. Ve ardindan o kaza mahallinde, o durum müsait oldugunda da bilirkisi incelemesi yapilip bilirkisi incelemesi neticesinde ortaya çikacak olan tanik ifadeleriyle, belgelerle ortaya çikacak olan durum neyse ona göre yargimiz, gerekli kararlari verecektir. O nedenle bu anlamda hiçbir süpheniz olmasin. Tabii bundan sonra bu kazalarin olmamasi için hangi tedbirlerin alinmasi gerekiyorsa bu konuda Sayin Cumhurbaskanimizin da talimatlari oldu o dönemde. Ve alinmasi gereken tedbirlerle ilgili özellikle hassasiyetlerini dile getirmisti. Ve bu kazanin sebebinin son kadar arastirilacagini ve gerekli sorusturma ve kovusturma neticesinde gerekli kararlarin verilecegini ve bundan hiç kimsenin süphesi olmamasi gerektigini Sayin Cumhurbaskanimiz Amasra maden ocaginin o kazanin hemen sabahinda da ifade etmisti. Ve su anda yargimiz gerekli dava sürecini takip ediyor. Hepiniz takip ediyorsunuz. Hep beraber süreci takip edecegiz. Ve burada kimler sorumluysa elbette ki yarginin verecegi karar neticesinde cezalarini çekecektir. Tabii madenci yakinlarina, onlarin çocuklarina, onlarin emanetlerine sahip çikmak bizlerin görevi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kaza sonrasi hemen bir kanun çalismasi yaptik. Özellikle yakinlarinin haklari, sosyal haklari, onlarin maas durumlariyla ilgili kanun çalismamizi tamamladik. Sadece Amasra kazasiyla ilgili degil, tüm geriye dönük Kozlu kazasi da dahil olmak üzere tüm maden kazalarinda, kömür isletmelerinde, yeralti madenciliginde, is kazasina ugrayan, vefat edenlerle ilgili genel bir düzenleme yaparak özellikle madencilerimizin haklari onlarin geride biraktiklarinin yakinlarinin haklariyla ilgili olarak gerekli kanun çalismalarinda yaptik. Bundan sonra da yapmaya devam edecegiz. Tabii madencilerimizin çalisma sartlarini son özellikle bundan on yil önce çikardigimiz kanunla düzenlemistik. Soma kazasindan sonra. Onlarin çalisma sartlarini, emeklilik sartlarini daha uygun çalisma noktasinda, sosyal güvenlik noktasindaki haklarini daha kuvvetlendiren ve is güvenligi anlamindaki tedbirleri daha da arttirmaya yönelik düzenlemeler yapilmistir. Tabii ki bunlarin uygulamaya yönelik denetimlerinin de siklikla takip edilmesi gerekiyor. Ve bundan sonra da insallah biz Amasra’da da olsun diger yerlerde tüm maden sehitlerimizin yakinlarina, emanetlerine sahip çikmaya devam edecegiz."
"Insan sagligi ve is güvenligi en öncelikli konumuz"
Müesseselerin çalismaya devam edecegini ancak çalismaya devam ederken bir taraftan da insan sagligi ve is güvenliginin en öncelikli konu oldugunu ifade eden Bakan Tunç su ifadelere yer verdi:
"Bartin’imizda sayin Valimiz özellikle Sosyal Hizmetler Müdürlügümüz, Saglik Müdürlügümüz, diger müdürlüklerimiz, madencilerimizin yaninda olmaya çalistilar. Onlarin ihtiyaçlarini gidermeye çalistilar. Emanetlerine sahip çikmaya çalistilar. Ve bundan sonra da burada biz variz. Beraberiz. Sizin evladiniz olarak sizin her türlü her türlü emrinizde hizmetinizde oldugumu belirtmek istiyorum. Bir kardesiniz olarak. Ve bundan sonra da insallah bu tür aci olaylarin, bu tür kazalarin meydana gelmemesi için dua ediyoruz ve gerekli tedbirlerin alinmasi noktasindaki hassasiyeti her daim bu vurguluyoruz. Tabii ki bu müesseseler çalismaya devam edecek. Bunlar yerli kaynaklarimiz. Ama tabii çalismaya devam ederken de elbette ki insan sagligi, is güvenligi en öncelikli konumuz. Su anda Türkiye Tas Kömürü Kurumu’na iki bin maden isçisi alinacak. Bunun dört yüzü Amasra’ya Bartin’dan alinacak kisiler ve burada kuralari da önümüzdeki hafta çekilecek. Ve insallah o ise girecek olan kardeslerimizle su anda çalismaya devam eden madencilerimiz kazasiz belasiz çalisma Cenabi Allah’tan diliyoruz. Ve bundan sonra bu tür aci olay meydana gelmemesi için gerekli her türlü tedbirin alinmasi noktasindaki hassasiyetimizi de buradan belirtmek istiyorum."
"Iki milyon Filistinli; çoluk çocuk tehlike altinda"
Israil’in Filistin’e yönelik yaptigi saldirilarinin insan haklarina aykiri bir savas suçu oldugunu söyleyen Bakan Yilmaz Tunç, dünyanin gözü önünde yasananlar karsisinda insan haklari kuruluslarinin tepki göstermedigini elestirdi.
Türkiye’nin; Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in, temaslar kurarak akan kanin durma noktasindaki hassasiyetleri dile getirdigini, insani yardim uçaklarini bölgeye gönderdigini aktaran Bakan Tunç, sözlerini söyle sürdürdü:
"Diger yandan hepinizin bildigi gibi su anda üzüntü verici dünyanin gözü önünde Filistin’de meydana gelen olaylar hep derinden sarsiyor. Millet olarak üzülüyoruz. Ve gerçekten orada çocuklarin katledilmemesi, sivil insanlarin, yaslilarin, kadinlarin üzerlerine bomba yagdirilmamasi için çalisan, çabalayan bir Türkiye var. Sayin Cumhurbaskanimiz sürekli temas Sayin Disisleri Bakanimiz ve bölge liderleriyle de temas kurarak görüserek oradaki akan kanin durmasi noktasindaki hassasiyetini sürekli dile getiriyor ve Türkiye olarak da insani yardim uçaklarimiz hemen bölgeye hareket etti. 360 bin metre yönelik bir alana sikistirilan iki milyon Filistinli çoluk çocuk su anda tehlike altinda ve maalesef hukuksuzca bir is yapiliyor orada. Özellikle haksiz insan haklarina aykiri ve bir savas suçu adeta bir soykirim yapiliyor. Dolayisiyla dünyanin gözü önünde insan haklari kuruluslarinin maalesef sesi çikmiyor. Maalesef uluslararasi kuruluslar, insanligin bütün sorunlarinda oldugu gibi Filistin meselesinde de bir çözüm olmadigini hep beraber görüyoruz. Bütün dünyanin gözü önünde. Bu haksizliklar, hukuksuzluklar cereyan ediyor. Sayin Cumhurbaskanimiz dünyada hakkaniyeti, adaleti savunurken, dünya besten büyüktür derken iste bu tür olaylar olmasin. Uluslararasi sistem insanligin problemlerine çözüm olsun diye bunu söylüyor. Ama maalesef tabii dünyada küresel güçlerin özellikle insan haklarini, demokrasi dillerinden düsürmeyenlerin nasil bir katliama seyirci kaldiklarini o katliama nasil uçak gemileriyle, bombalariyla nasil destek verdiklerini de hep beraber görüyoruz. Türkiye olarak insanligin barisini, huzurunu savunmaya devam edecegiz insallah. Oradaki Filistinli kardeslerimizin can vermemesi, çocuklarin katledilmemesi için mücadelemizi sürdürecegiz. Ülke olarak, barisin, huzurun, sözcülügünün adaletin, hakkaniyetin, sözcülügünü yapmaya devam edecegiz."
"Üzerinden bir yil geçti acisi hala taze"
Geçen yil 14 Ekim’de yasanan facianda halen acilarin taze oldugunu ve törende madenciler anisina 43 fidan dikildigini aktaran Bakan Tunç sözlerini söyle tamamladi:
"Amasra kazasinda hayatini kaybeden tüm maden isçilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Üzerinden bir yil geçti. Ama acisi hala taze. Hiç bitmiyor, hiç dinmiyor ailelerimizin acisinin yani sira onlar tabii ki daha çok ates düstügü yeri yakti. Ama hepimizin yüreginde özellikle Bartin ve bütün ülkemizin yüreginde derin bir yara biraktigi kirk üç madencimizin sehit olmasi ve yaralilarimizin bir kismi kurtulmasi bizlerin yüregini ferahlatti ama tabii bu acinin dinmesi mümkün degil. Onlarin hatiralarini yasatmaya devam edecegiz. Onlarin hatiralarini yasatmak, geride kalanlarina sahip çikmakla olur. Onlarin hatiralarini yasatmak, bundan sonra bu tür kazalarin meydana gelmemesi için gerekli her türlü tedbir ne varsa almakla olur. Ve onlarin hatiralarini yasatmak bundan sonra ve o kazaya neden olanlarin bagimsiz ve tarafsiz yargi tarafindan verilecek karar neticesinde ortaya çikan kararla olur. Ve bu hatirayi yasatmak için de Orman Bölge Müdürlügümüz bugün güzel bir organizasyon yapti. Geçen sene olusturdugu hatira ormaninin yanina bugün de kirk üç madencimizi hatirlatacak kirk üç fidan dikimiyle bu ormanin daha da büyütülmesini saglamaya yönelik bu çalismada emegi geçen Orman Bölge Müdürlügü ve Orman Isletme Müdürlügü yetkililerimize de tesekkür ediyorum."
Konusmalarin ardindan 43 fidanin dikimi gerçeklestirildi.
Kaynak: İHA
Sehit düsen 43 madenci için Amasra Maden Sehitligi’nde Zonguldak Orman Bölge Müdürlügü tarafindan hatira ormani olusturma töreni düzenlendi.
43 madenci anisina fidan dikildi. Törene Adalet Bakani Yilmaz Tunç’un yani sira AK Parti Bartin Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Bartin Valisi Nurtaç Arslan, protokol üyeleri ve madencilerin yakinlari katildi.
Olay gecesini anlatan Bakan Yilmaz Tunç, patlamayi haber alir almaz kisa sürede maden ocagina vardiklarini ve süreci yakindan takip ettiklerini ifade etti.
Bakan Tunç, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in da süreci yakindan takip ettigini ifade ederek söyle konustu:
"Amasra’da bir patlama oldu dediler. Gerçekten büyük bir endise duymaya basladik. Insallah bir sey yoktur dedik. Ve o endise ile 10 dakika içerisinde Amasra maden ocagina kazanin oldugu yere Valimiz ve il yöneticileri ile birlikte gelmistik. Ve hizli bir sekilde arama kurtarma çalismalari baslamisti. Ve Cumhurbaskanimiz da hemen aramisti. Nedir durum diye ilgili bakanlarimiz da hem Valimizle birlikte hem devletin üst yöneticileri Cumhurbaskanimiz hem de bizler burada yakindan süreci takip ettik. Tabi büyük bir endiseli bekleyis vardi. Ailelerimiz de ocak basinda büyük bir umutla bekliyorlardi. Içerideki madencilerimizden bir kismi sag kurtulmustu. 50 civarinda madencimiz. Tabii 43 madencimizden özellikle patlamanin oldugu o bölgedeki madencilerimizden haber almakta güçlük çekiyorduk. Ama TTK’nin tahlisiye ekipleri sehit madencilerimizin o can ciger arkadaslari canlari pahasina maden ocagina indiler. Ve ocaktan onlari kurtarmak için büyük bir mücadele sergilediler. Yarali kurtulan arkadaslarimiz, kardeslerimiz oldu. Yaralilarimizin uzun süren bir tedavi süreci oldu. Tabii Ibrahim Çeliktas, Erol Bulduk, Izzet Ak ve Remzi Tasdemir’in Çam Sakura Hastanesinde tedavileri basariyla tamamlandi. Alti ay süren zorlu bir tedaviydi. Ve orada Ayhan Akgül ve Taner Sen kardesimizden de çok umut beklemistik. Onlarin da sag salim kurtulmalari ve hastaneden tedavi olarak ailelerine kavusmasi için çok dua etmistik ama Taner Sen ve Ayhan Akgül kardesimizi maalesef tedavi sürecinde kaybettik. Ibrahim Çeliktas, Erol bulduk, Izzet Ak ve Remzi Tasdemir de alti ay süren, zorlu bir tedavinin altindan ailelerine kavusmustu. Bundan sonra da saglikli bir hayat diliyoruz. Tabii ilk etapta 41 Taner ve Ayhan’la beraber sehit sayimiz 43 olmustu. Tabii sadece ailelerine ates düsmedi. O ocaklara elbette ki ates düstügü yeri yakar. Ama bütün Bartin’in ocaklarina ates düsmüstü. Bartin olarak ve bütün Türkiye’nin Türk milleti olarak çok büyük bir üzüntü içerisine girmistik ve o arama kurtarma çalismalarinda görev yapan madenci kardeslerimizi gördügümüz zaman o canhiras bir mücadele kardeslerini canli olarak oradan kurtarma mücadelesini gördügümüz zaman hepimiz orada duygulanmis ve gözyaslarimizi tutamamistik. Sonrasinda ertesi sabah Sayin Cumhurbaskanimiz gelmisti. Ve ailelerimizle bulusmustu. Madencilerimizin cenazelerine Cumhurbaskanimiz katilmisti. Bakanlarimiz her bir köyümüzde farkli noktada cenaze merasimlerinde sehitlerimizi ebediyete ugurlamistik."
"Agir Ceza Mahkemesi’nde devam eden bir dava var. Yargimiza güveniyoruz"
Patlamanin meydana gelisinin ardindan adli sürecin baslatildigini ve delillerin toplandigini ifade eden Bakan Yilmaz Tunç, kazanin sorumlularinin cezalandirilmasina yönelik de söyle konustu:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi de konuyu ele aldi. O zaman milletvekiliniz olarak görev yapiyordum. Mecliste meclis arastirma komisyonu kuruldu. Bundan sonra bu kazalarin olmamasi için gerekli tedbirlerin alinmasi noktasinda hem Amasra kazasini incelenmesi ve kazaya neden olan sebeplerin arastirilip bundan sonra bu acilarin yasanmamasi noktasinda meclisimizde bir çalisma yapmisti ve bir rapor ortaya koydu. Bu kazayla ilgili olarak adli sorusturma hemen kazanin oldugu geceden itibaren baslamisti. Cumhuriyet Bassavciligi Savcilarimiz hemen el olaya el koyarak oradaki kayitlar dijital sistem hepsi deliller toplandi ve adli sorusturma basladi.
Sorusturmanin neticesinde dava açildi. Su anda Amasra kazasiyla ilgili olarak Bartin Agir Ceza Mahkemesi’nde devam eden bir dava var. Yargimiza güveniyoruz. Tam bagimsiz ve tarafsiz yargimiz bu davada kimler sorumlu? Bu kazanin sebebi neydi? Bu sebeple özellikle tedbirsizlik noktasindan kimlerin rolü vardi? Bunlari tespit edecek olan elbette ki yargimiz, yargi, yargiya hep beraber güvenecegiz. Su anda yedisi tutuklu, yirmi üç sanik var. Dava sürecinde. Ve dava süreci devam ediyor. Milletvekilimizin de ifade ettigi gibi özellikle patlamanin oldugu yerdeki gaz ölçümlerindeki tehlike hala devam ettigi için orada bir bilirkisi incelemesi yapilamamisti. Sadece ön raporla iddianame düzenlendi ve yargilama süreci de bu ön rapor üzerinden devam ediyor. Ama kesin rapor oradaki gaz ölçümleri tehlike ortadan kalktiktan sonra yapilacak olan bilirkisi incelemesiyle elbette ki yargi süreci aydinlatilacaktir."
"121 tanik, 4. celse devam ediyor"
Durusmanin taniklarin ifadelerini alma sürecinde oldugunu aktaran Bakan Yilmaz Tunç, sehit düsen madencilerin geride biraktiklarina da sahip çikilacagini ve bu yönde TBMM’de bir kanun çalismasi yaptiklarini hatirlatti. Bakan Tunç söyle devam etti:
"Tabii bütün saniklarin ve müstekilerin davalara katilanlarin ifadeleri alindi. Taniklarin ifadeleri su anda alinma sürecinde. Bu hafta tekrar durusmalar devam edecek. Ve çok sayida tanik var. 121 tanik, dördüncü celse, bu celse, yüz yirmi bir tanigin ifadesi alinacak. Ve ardindan o kaza mahallinde, o durum müsait oldugunda da bilirkisi incelemesi yapilip bilirkisi incelemesi neticesinde ortaya çikacak olan tanik ifadeleriyle, belgelerle ortaya çikacak olan durum neyse ona göre yargimiz, gerekli kararlari verecektir. O nedenle bu anlamda hiçbir süpheniz olmasin. Tabii bundan sonra bu kazalarin olmamasi için hangi tedbirlerin alinmasi gerekiyorsa bu konuda Sayin Cumhurbaskanimizin da talimatlari oldu o dönemde. Ve alinmasi gereken tedbirlerle ilgili özellikle hassasiyetlerini dile getirmisti. Ve bu kazanin sebebinin son kadar arastirilacagini ve gerekli sorusturma ve kovusturma neticesinde gerekli kararlarin verilecegini ve bundan hiç kimsenin süphesi olmamasi gerektigini Sayin Cumhurbaskanimiz Amasra maden ocaginin o kazanin hemen sabahinda da ifade etmisti. Ve su anda yargimiz gerekli dava sürecini takip ediyor. Hepiniz takip ediyorsunuz. Hep beraber süreci takip edecegiz. Ve burada kimler sorumluysa elbette ki yarginin verecegi karar neticesinde cezalarini çekecektir. Tabii madenci yakinlarina, onlarin çocuklarina, onlarin emanetlerine sahip çikmak bizlerin görevi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kaza sonrasi hemen bir kanun çalismasi yaptik. Özellikle yakinlarinin haklari, sosyal haklari, onlarin maas durumlariyla ilgili kanun çalismamizi tamamladik. Sadece Amasra kazasiyla ilgili degil, tüm geriye dönük Kozlu kazasi da dahil olmak üzere tüm maden kazalarinda, kömür isletmelerinde, yeralti madenciliginde, is kazasina ugrayan, vefat edenlerle ilgili genel bir düzenleme yaparak özellikle madencilerimizin haklari onlarin geride biraktiklarinin yakinlarinin haklariyla ilgili olarak gerekli kanun çalismalarinda yaptik. Bundan sonra da yapmaya devam edecegiz. Tabii madencilerimizin çalisma sartlarini son özellikle bundan on yil önce çikardigimiz kanunla düzenlemistik. Soma kazasindan sonra. Onlarin çalisma sartlarini, emeklilik sartlarini daha uygun çalisma noktasinda, sosyal güvenlik noktasindaki haklarini daha kuvvetlendiren ve is güvenligi anlamindaki tedbirleri daha da arttirmaya yönelik düzenlemeler yapilmistir. Tabii ki bunlarin uygulamaya yönelik denetimlerinin de siklikla takip edilmesi gerekiyor. Ve bundan sonra da insallah biz Amasra’da da olsun diger yerlerde tüm maden sehitlerimizin yakinlarina, emanetlerine sahip çikmaya devam edecegiz."
"Insan sagligi ve is güvenligi en öncelikli konumuz"
Müesseselerin çalismaya devam edecegini ancak çalismaya devam ederken bir taraftan da insan sagligi ve is güvenliginin en öncelikli konu oldugunu ifade eden Bakan Tunç su ifadelere yer verdi:
"Bartin’imizda sayin Valimiz özellikle Sosyal Hizmetler Müdürlügümüz, Saglik Müdürlügümüz, diger müdürlüklerimiz, madencilerimizin yaninda olmaya çalistilar. Onlarin ihtiyaçlarini gidermeye çalistilar. Emanetlerine sahip çikmaya çalistilar. Ve bundan sonra da burada biz variz. Beraberiz. Sizin evladiniz olarak sizin her türlü her türlü emrinizde hizmetinizde oldugumu belirtmek istiyorum. Bir kardesiniz olarak. Ve bundan sonra da insallah bu tür aci olaylarin, bu tür kazalarin meydana gelmemesi için dua ediyoruz ve gerekli tedbirlerin alinmasi noktasindaki hassasiyeti her daim bu vurguluyoruz. Tabii ki bu müesseseler çalismaya devam edecek. Bunlar yerli kaynaklarimiz. Ama tabii çalismaya devam ederken de elbette ki insan sagligi, is güvenligi en öncelikli konumuz. Su anda Türkiye Tas Kömürü Kurumu’na iki bin maden isçisi alinacak. Bunun dört yüzü Amasra’ya Bartin’dan alinacak kisiler ve burada kuralari da önümüzdeki hafta çekilecek. Ve insallah o ise girecek olan kardeslerimizle su anda çalismaya devam eden madencilerimiz kazasiz belasiz çalisma Cenabi Allah’tan diliyoruz. Ve bundan sonra bu tür aci olay meydana gelmemesi için gerekli her türlü tedbirin alinmasi noktasindaki hassasiyetimizi de buradan belirtmek istiyorum."
"Iki milyon Filistinli; çoluk çocuk tehlike altinda"
Israil’in Filistin’e yönelik yaptigi saldirilarinin insan haklarina aykiri bir savas suçu oldugunu söyleyen Bakan Yilmaz Tunç, dünyanin gözü önünde yasananlar karsisinda insan haklari kuruluslarinin tepki göstermedigini elestirdi.
Türkiye’nin; Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in, temaslar kurarak akan kanin durma noktasindaki hassasiyetleri dile getirdigini, insani yardim uçaklarini bölgeye gönderdigini aktaran Bakan Tunç, sözlerini söyle sürdürdü:
"Diger yandan hepinizin bildigi gibi su anda üzüntü verici dünyanin gözü önünde Filistin’de meydana gelen olaylar hep derinden sarsiyor. Millet olarak üzülüyoruz. Ve gerçekten orada çocuklarin katledilmemesi, sivil insanlarin, yaslilarin, kadinlarin üzerlerine bomba yagdirilmamasi için çalisan, çabalayan bir Türkiye var. Sayin Cumhurbaskanimiz sürekli temas Sayin Disisleri Bakanimiz ve bölge liderleriyle de temas kurarak görüserek oradaki akan kanin durmasi noktasindaki hassasiyetini sürekli dile getiriyor ve Türkiye olarak da insani yardim uçaklarimiz hemen bölgeye hareket etti. 360 bin metre yönelik bir alana sikistirilan iki milyon Filistinli çoluk çocuk su anda tehlike altinda ve maalesef hukuksuzca bir is yapiliyor orada. Özellikle haksiz insan haklarina aykiri ve bir savas suçu adeta bir soykirim yapiliyor. Dolayisiyla dünyanin gözü önünde insan haklari kuruluslarinin maalesef sesi çikmiyor. Maalesef uluslararasi kuruluslar, insanligin bütün sorunlarinda oldugu gibi Filistin meselesinde de bir çözüm olmadigini hep beraber görüyoruz. Bütün dünyanin gözü önünde. Bu haksizliklar, hukuksuzluklar cereyan ediyor. Sayin Cumhurbaskanimiz dünyada hakkaniyeti, adaleti savunurken, dünya besten büyüktür derken iste bu tür olaylar olmasin. Uluslararasi sistem insanligin problemlerine çözüm olsun diye bunu söylüyor. Ama maalesef tabii dünyada küresel güçlerin özellikle insan haklarini, demokrasi dillerinden düsürmeyenlerin nasil bir katliama seyirci kaldiklarini o katliama nasil uçak gemileriyle, bombalariyla nasil destek verdiklerini de hep beraber görüyoruz. Türkiye olarak insanligin barisini, huzurunu savunmaya devam edecegiz insallah. Oradaki Filistinli kardeslerimizin can vermemesi, çocuklarin katledilmemesi için mücadelemizi sürdürecegiz. Ülke olarak, barisin, huzurun, sözcülügünün adaletin, hakkaniyetin, sözcülügünü yapmaya devam edecegiz."
"Üzerinden bir yil geçti acisi hala taze"
Geçen yil 14 Ekim’de yasanan facianda halen acilarin taze oldugunu ve törende madenciler anisina 43 fidan dikildigini aktaran Bakan Tunç sözlerini söyle tamamladi:
"Amasra kazasinda hayatini kaybeden tüm maden isçilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Üzerinden bir yil geçti. Ama acisi hala taze. Hiç bitmiyor, hiç dinmiyor ailelerimizin acisinin yani sira onlar tabii ki daha çok ates düstügü yeri yakti. Ama hepimizin yüreginde özellikle Bartin ve bütün ülkemizin yüreginde derin bir yara biraktigi kirk üç madencimizin sehit olmasi ve yaralilarimizin bir kismi kurtulmasi bizlerin yüregini ferahlatti ama tabii bu acinin dinmesi mümkün degil. Onlarin hatiralarini yasatmaya devam edecegiz. Onlarin hatiralarini yasatmak, geride kalanlarina sahip çikmakla olur. Onlarin hatiralarini yasatmak, bundan sonra bu tür kazalarin meydana gelmemesi için gerekli her türlü tedbir ne varsa almakla olur. Ve onlarin hatiralarini yasatmak bundan sonra ve o kazaya neden olanlarin bagimsiz ve tarafsiz yargi tarafindan verilecek karar neticesinde ortaya çikan kararla olur. Ve bu hatirayi yasatmak için de Orman Bölge Müdürlügümüz bugün güzel bir organizasyon yapti. Geçen sene olusturdugu hatira ormaninin yanina bugün de kirk üç madencimizi hatirlatacak kirk üç fidan dikimiyle bu ormanin daha da büyütülmesini saglamaya yönelik bu çalismada emegi geçen Orman Bölge Müdürlügü ve Orman Isletme Müdürlügü yetkililerimize de tesekkür ediyorum."
Konusmalarin ardindan 43 fidanin dikimi gerçeklestirildi.