Baskan Altay Açiklamasi 'Israil Savas Degil, Katliam Ve Soykirim Yapiyor'

Konya Büyüksehir Belediye Baskani Ugur Ibrahim Altay, Büyüksehir Belediyesi Kudüs Çalisma Grubu tarafindan düzenlenen Filistin’de Yükselen Insani ve Siyasi Kriz Seminer ve Çalistayi’na katildi. Bölgede yasanan çatismalarin tek sorumlusunun masum insanlari kadin çocuk demeden katleden, sürgün eden ve mübarek günlerde Müslümanlarin en kutsal mekanlarina alçakça saldiran Israil oldugunu belirten Baskan Altay, “Israil’in, hiçbir ahlaki ve vicdani ilke gözetmeksizin yürüttügü bu operasyon, kim ne derse desin bir savas degil, katliam ve soykirimdir” dedi.

Baskan Altay Açiklamasi 'Israil Savas Degil, Katliam Ve Soykirim Yapiyor'
Konya Büyüksehir Belediyesi bünyesinde gönüllü üniversite ögrencilerinin kurdugu Kudüs Çalisma Grubu tarafindan Filistin’de Yükselen Insani ve Siyasi Kriz Seminer ve Çalistayi düzenlendi.

Büyüksehir Belediyesi Tas Bina Kültür ve Sanat’ta düzenlenen seminerde konusan Konya Büyüksehir Belediye Baskani Ugur Ibrahim Altay, dünya genelinde yasanan acilarin ve Filistin, Suriye, Yemen, Somali, Ukrayna gibi cografyalardaki insanlik draminin artarak devam ettigini hatirlatarak, çatisma ve trajedilerin sürdügü bir dönemde, insanligin bu zorlu sinavda basarili olmadigini vurguladi.

“Bölgede yasanan hadiselerin tek sorumlusu Israil’dir”

Özellikle Filistin meselesinin, uluslararasi toplumun ve dünyadaki otorite sahibi kuruluslarin bir haysiyet sinavi haline geldigini kaydeden Baskan Ugur Ibrahim Altay, “Bu konuda verilen sözlerin hiçbirinin tutulmamasi, Birlesmis Milletler ve diger kuruluslarin Filistin halkini yalniz birakmasi ve haklarini koruyamamasi, insanlik için büyük bir utanç vesilesi oldu. Ortadogu ve Filistin, Osmanli Devleti’nin yikildigi tarihten bugüne kadar, ne yazik ki hiçbir zaman gün yüzü görmedi ve baris iklimi bir daha buralara hiç ugramadi. Siyonist emellerle hareket eden Israil yönetimi, bölgede varlik göstermeye basladigi tarihten beri, Filistinlileri sistematik olarak öz vatanlarindan kopardi. Yalnizca toprak isgal etmekle kalmayan Israil, ayni zamanda bir soykirim politikasi da güderek, her dönemde acimasiz katliamlar gerçeklestirdi. Süphesiz ki bölgede yasanan son hadiselerin ve baslayan çatismalarin tek sorumlusu, masum insanlari kadin çocuk demeden katleden, sürgün eden ve mübarek günlerde Müslümanlarin en kutsal mekanlarina alçakça saldiran Israil yönetimidir” dedi.



“Tüm bu yapilanlardan gurur duyan bir zihniyetle karsi karsiyayiz”

“Yüz binlerce insani, adeta bir açik hava hapishanesi olan Gazze Seridi’ne hapseden siyonist zihniyet, onca zulmü reva gördügü bir halkin hakli ayaklanmasina, yine orantisiz bir sekilde karsilik veriyor” diyen Baskan Altay, “Israil’in, hiçbir ahlaki ve vicdani ilke gözetmeksizin yürüttügü bu operasyon, kim ne derse desin bir savas degil, katliam ve soykirimdir. Gazze’ye verilen elektrigi ve tüm insani yardimlari kesen, hastaneleri, ambulanslari, sivillerin yasadigi binalari bombalayan ve tüm bu yapilanlardan adeta gurur duyan bir zihniyetle karsi karsiyayiz. Gazze’ye yönelik orantisiz ve ahlaki temelden yoksun bu saldirilar, dünyadaki tüm Müslümanlarin ve vicdan sahibi insanlarin yüreginde derin yaralar açti. Fakat Amerika’nin, Avrupa’nin ve daha pek çok ülkenin hakkaniyetli ve insani ilkelere dayali bir tutumdan uzak olduguna da sahit oluyoruz. Mesele Kur’an-i Kerim yakmak olunca özgürlük abidesi kesilenler Israil’i protesto etmeyi bile yasaklayan bir tutum içerisindeler maalesef” seklinde konustu.



“Kudüs’ün mahremiyeti ve Mescid-i Aksa’nin statüsüne herkes saygi göstermelidir”

Bölgede baris ve huzurun saglanmasinin Israil’in katliamlarina bir an önce son vermesiyle mümkün oldugunu ifade eden Ugur Ibrahim Altay, “Buna karsilik olarak Hamas da ayni sekilde ateskes ilan etmelidir. Akabinde Gazze’ye uygulanan abluka sartsiz olarak son bulmali ve bölgeye uluslararasi yardim ulastirilmalidir. Daha sonra karsilikli esir takasiyla masum insanlar evlerine dönmelidir. Bunlar kisa vadede gerçeklesecek çözümler. Barisin uzun vadede saglanmasi ise ancak mesruiyeti Birlesmis Milletler tarafindan kabul edilen, cografi bütünlüge sahip ve baskenti Kudüs olan bagimsiz bir Filistin devletinin kurulmasi ve tüm dünya tarafindan taninmasiyla mümkündür. Ayni zamanda Kudüs’ün mahremiyeti ve Mescid-i Aksa’nin statüsüne de herkes saygi göstermelidir. Bunlarin disinda hangi yol denenirse denensin sadece daha fazla yikima, gözyasina ve can kaybina neden olacaktir. Cumhurbaskanimizin ifade ettigi gibi ‘Israil’in devlet olarak varligini sürdürebilmesi ve vatandaslarinin güvenligini saglamasi ancak bu sekilde saglanabilir.’ Türkiye, Cumhurbaskanimizin liderliginde cografyamizi, içine girdigi bu girdaptan en hizli sekilde çikarmak için çok yogun bir diplomasi çabasi göstermektedir. Ümit ediyorum ki tüm bu çabalar sonuç verir ve bölgede artik herkesin ihtiyaci olan kalici baris hüküm sürer” ifadelerini kullandi.

“Sizler insallah Kudüs’ün özgür olacagini göreceksiniz”

Altay konusmasinin sonunda Kudüs Çalisma Grubu’nun önemine deginerek, “Göreve geldigimiz andan itibaren Büyüksehir Belediyesi olarak yarismalarda dereceye giren tüm arkadaslarimizi Kudüs’e gönderiyoruz. Bireysel olarak ben gördügüm tüm gençlere önce Mekke, Medine sonra Kudüs’ü ziyaret etmeleri gerektigini israrla ifade ediyorum. Çünkü gittigimizde görüyoruz ki gözü yasli Filistinliler’in bizi görünce yüzlerinde bir tebessüm olusuyor. Bizi görünce yürekten sariliyorlar, dua ediyorlar ve beklentilerini ifade ediyorlar. Insallah bu son yasananlar oradaki kardeslerimizin kurtulusuna vesile olsun diye temenni ediyorum. Dualarimiz ve destegimiz dün oldugu gibi bugün de Filistinli kardeslerimizin yanindadir. Yüce rabbim ülkemize, cografyamiza ve tüm dünyada baris ve huzur içinde bir gelecek nasip etsin. Bugün bizleri yalniz birakmayan degerli hocalarimiza tesekkür ediyorum ama asil tesekkür buraya kayitla gelen genç kardeslerimize. Sizler insallah Filistin’in özgür olacagini, Kudüs’ün özgür olacagini göreceksiniz buna inaniyoruz” diye konustu

Daha sonra Avukat Gülden Sönmez “Israil’in Uluslararasi Hukuk Ihlalleri ve Göçe Zorlama Politikalari”, Dr. Ögr. Üyesi Arif Behiç Özcan da “Israil Ortadogu’nun Hipergücü mü?” konulu konusmalar yapti. 2 gün süren seminer ve çalistayda, alaninda uzman akademisyenler “Sömürge Sonrasi Ingiltere Halefliginden Israil’e”, “Filistinli Sivillere Yönelik Güvenlik Sorunlari”, “Abluka Bölgelerindeki Kaynak ve Ekonomi Krizi” konu basliklarinda oturumlara katildi.

Kaynak: İHA