Baki Açiklamasi 'Dünyada Her 3 Dakikada 1 Kadin Meme Kanserine Yakalaniyor'
Meme kanserinin kadinlarda en sik görülen kanser türü oldugu, yasamlari boyunca her 8-10 kadindan birinde meme kanseri görüldügü ve yas ilerledikçe gelisme riskinin arttigi belirtildi.
"Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkindalik Ayi" münasebetiyle açiklama yapan Umut ve Yasam Dernegi Yönetim Kurulu Baskani Dr. Nimet Baki, erken teshisin önemine dikkati çekerek kadinlarin saglik taramalarinin bir an önce yaptirilmasi çagrisinda bulundu.
Baki, dünyada her üç dakikada bir kadin meme kanserine yakalandigini belirterek “Dünyada her 3 dakikada 1 kadin meme kanserine yakalaniyor. Gelecekte bütün onkolojik hastaliklara yakalanma orani erkek ve kadinlarda yüzde 40 olarak öngörülmektedir. Bu da demek oluyor ki her yüz kisiden kirki kansere yakalanabilir” dedi.
Her yil oldugu gibi kadinlari egitmeye ve taramalara yönlendirmeye çalistiklarini belirten Baki, kanserin tedavisinde erken teshisin önemine deginerek, “Meme kanseri, kadinlarda en sik görülen kanser türüdür. Yasamlari boyunca her 8-10 kadindan birinde meme kanseri görülür ve yas ilerledikçe gelisme riski artar” dedi.
Memede ele gelen her sertligin kansere isaret etmedigini, bu kitlelerin büyük çogunlugunun iyi huylu çiktigini kaydeden Baki, memedeki her 10 kitleden 8’inin iyi huylu oldugunu ifade etti.
Baki, özellikle ayin belli dönemlerinde ele gelen sertliklerin, hassasiyet ya da agri olabildigini, bu duruma ’fibrokistik meme degisiklikleri’ denildigini belirterek bunlarin normal degisiklikler oldugunu, menopozda olup hormon alanlarda da görülebildigini kaydetti.
Baki, aylik meme muayenesi yapilarak bu degisikliklerin kolaylikla taninabildigini, her kadinin kendi meme yapisini taniyabilmesi için düzenli olarak kendi kendine her iki memesini kontrol etmesinin önemli oldugunu ifade etti.
Bir kisinin ailesinde böyle bir vaka görülmemesinin, kendisinde hiçbir zaman meme kanseri gelismeyecegi anlamina gelmedigini belirten Baki, kanser tanisi konulan kadinlarin yüzde 80’inden fazlasinin ailelerinde kanser görülmedigini, bununla birlikte ailesinde özellikle birinci derece yakinlari kanser olanlarda, meme kanseri görülme riskinin daha fazla oldugunu belirtti.
"Geçen yil ülkemizde 18 bin kadin meme kanserine yakalandi"
Geçen yil ülkemizde 18 bin kadinin meme kanserine yakalandigini belirten Baki, "Dünyada her üç dakikada bir kadin meme kanserine yakalaniyor. Dünyada 2 milyon 300 bin meme kanserine yakalanmakta ve 627 bini ölmekte. Geçen yil ülkemizde 18 bin kadin meme kanserine yakalandi. Erken teshis edildiginde tedavi edilebilir fakat biz geç kalindigi için ölümlerde kadinlarimiz 5’inci sirada yer aliyor. Dernek olarak bu ayda farkindalik çalismalarimiza daha çok agirlik vererek kadinlarimizi bilgilendirmek için çalisiyoruz. Genetik önemli bir faktör. 20 tane gende mutasyonlara bagli olarak meme kanseri olusabiliyor. Anne, kiz kardes, teyzede meme kanseri olanlarda meme kanseri görülme olasiligi daha fazla. Son yillarda bu babaanne, halada meme kanseri varsa, kanserin gelisme olasiligi yüksek oluyor. 51 yasindan sonra daha fazla gözleniyor fakat ülkemizde 40 yasin altinda da meme kanseri görülme olasiligi yüzde 20’lere kadar çikti. Meme kanseri menopoz ve geç menopoz dönemlerinde etkili. Östrojen hormonuna maruz kalmak, 10 yildan fazla süre oral kontraseptif (dogum kontrol yöntemi) kullanmak, alkol alimi da meme kanserinde etkili risk faktörü. 100 tane meme kanserinden 1 olgu erkeklerde gözlenmektedir. Kadinlarda farkindalik olusturduk. Fakat erkeklerde bu farkindalik olmadigi için ileri evrede meme kanserini yakaliyoruz ve daha çok metastazla geliyor. Geçen yil 750 erkek kisiye meme kanseri teshisi konmus. Kadinlarimiza her ay düzenli olarak ayna karsisinda 5 dakika meme muayenesi yapin diyoruz. 20 ile 40 yas arasinda mutlaka yilda 1 kez jinekolojik muayene için kadin dogumcuya, genel cerrahiye, meme poliklinigine veya aile hekimine gidin, meme muayenesi yaptirin. 40 yastan sonra ultrasonografi altin standart. Bir santimetreye gelinceye kadar meme kanseri 5 yil zaman geçiyor. Bunu ancak mamografide anlayabiliyoruz. Meme kanseri tedavisinin sistematik olmasi gerekiyor. 1 milimetrenin 5’te biri yani 200 mikron çapinda meme kanseri olustugunda metastaz yapabiliyor. Erkekler de meme muayenelerini yapacaklar. Ailede eger meme kanseri varsa risk faktörü varsa uzman tarafindan görülecek ultrasonografi veya mamografi çektirebilir. Risk faktörü varsa 30 ile 35 ultrasonografi ve mamografiyi öneriyoruz” dedi.
"Yas ilerledikçe meme kanseri riski artar"
Ailesinde meme kanseri hikayesi olmasinin, kisinin meme kanseri gelisme riskini arttirmakla beraber kesinlikle kanser olacagi anlamina da gelmedigini aktaran Baki:’’ Ancak böyle bir durumda mutlaka yakin takip yapilmalidir. Bu konuda uzman doktorlar tarafindan gerektiginde bazi genetik testler de yapilarak risk degerlendirilmelidir. Meme kanserinin gelisme riskinin yas ilerledikçe arttigi dogrudur, fakat meme kanseri sadece yaslilarda görülen, gençlerde rastlanmayan bir hastalik degildir. Tani konulanlarin ortalama yasi 60 olmakla birlikte, 20’li yaslarda da görülebilmektedir. Özellikle ailesinde meme kanseri olanlarda hastaligin genç yaslarda görülme riski daha fazladir. Kanserin kendisi hiç bir zaman saç kaybina yol açmaz. Tedavide kullanilan ilaçlar ve yöntemler nedeniyle saç dökülmesi görülebilir. Ancak meme kanseri tedavisinde giderek daha çok yayginlasan akilli ilaçlar ile artik saç kaybi görülmemektedir. Mamografi kanserin yayilmasina neden olmamaktadir, aksine erken teshisini saglayarak, hastaligin bölgelere yerlere yayilmadan tedavi edilme sansini saglamaktadir. Kanser tedavisinde erken teshis esastir. Hastaligin diger organlara ilerlemeden tedavi edilmesi basari sansini artirir. Mamografi çekilmesi de meme kanserinin erken evrede yakalanmasini saglar. Yillik olarak yapilmasi ile asiri radyasyon alinmaz. Ayrica mamografi çekimi sirasinda memeye uygulanan sikistirma islemi de kanser gelismesine yol açmaz ’’diye konustu.
"Hiçbir kanser bulasici degildir"
Hiçbir kanserin bulasici olmadigini, bir ailenin birçok bireyinde kanser görülmesinin bu yanlis düsünceye sebep oldugunu ifade eden Baki, ’’Kisi kanser hastaligini baska bir kimseye bulastiramaz. Ancak rahim agzi (serviks), karaciger kanseri gibi bazi kanserlerin nedenleri arasinda virüsler vardir’’ ifadelerini kullandi.
Yapilan çalismalarda simdiye kadar koltuk alti ter ve koku gidericiler ile meme kanseri gelisim riski arasinda bir iliski bulunamadigini aktaran Baki ’’Meme kanseri, kadinlarda en sik görülen kanser türüdür. Yasamlari boyunca her 8-10 kadindan birinde meme kanseri görülür ve yas ilerledikçe gelisme riski artar. Erkeklerde meme kanseri nadir de olsa görülmektedir. Bir kadinin hayati boyunca meme kanserine yakalanma riski yüzde 13 olarak saptanmistir” dedi.
"Her yil 15 milyon kisiye kanser tanisi koyuluyor"
Dünyada her yil yaklasik 15 milyon kisiye yeni kanser tanisi konuldugunu, Türkiye’de ise bu rakamin yaklasik 175 bin oldugunu aktaran Baki , en sik görülen kanser türlerinin erkeklerde sirasiyla akciger, prostat, kalin bagirsak, mide ve karaciger, kadinlarda ise meme, kalin bagirsak, akciger, rahim agzi ve mide kanserleri oldugunu vurguladi.
Meme kanseri farkindalik ayinda vatandaslari meme kanseri konusunda bilgilendirdiklerini belirten Baki, ‘’Kuruldugumuz günden beri kanser hastalarina sagladigimiz maddi ve manevi desteklerin yani sira, çesitli kanser türleri hakkinda vatandaslarimizi bilgilendirmeye ve farkindalik olusturmaya çalisiyoruz. Meme kanseri ayi dolayisiyla çalismalarimizi bu yöne çevirmis bulunuyoruz. Ülkenin çesitli yerlerinde bulunan temsilcilerimiz o ildeki kadinlara yönelik meme farkindalik çalismalari yapiyor. Bizler de gerek sosyal medyada gerekse üyelerimize, gönüllülerimize ve vatandaslarimiza meme kanseri hakkinda bilgiler verip erken teshisle bu tür kanserlerin tedavi edilebilecegini, belirli yaslardan sonra düzenli olarak mamografi çekiminin önemini vurguluyoruz. Kadinlarimizin mamografiye yönlendirmek ve dikkatlerini çekmek amaçli hediyeli çekilisler yapiyoruz. Umut ve Yasam Dernegi olarak yönetim kurulu arkadaslarimiz, üyelerimiz ve gönüllü arkadaslarimizla birlikte elimizden gelen gayreti göstererek kanser farkindaligini artirmaya yönelik çalismalarimizi sürdürüyoruz” diye konustu.
Kaynak: İHA
Baki, dünyada her üç dakikada bir kadin meme kanserine yakalandigini belirterek “Dünyada her 3 dakikada 1 kadin meme kanserine yakalaniyor. Gelecekte bütün onkolojik hastaliklara yakalanma orani erkek ve kadinlarda yüzde 40 olarak öngörülmektedir. Bu da demek oluyor ki her yüz kisiden kirki kansere yakalanabilir” dedi.
Her yil oldugu gibi kadinlari egitmeye ve taramalara yönlendirmeye çalistiklarini belirten Baki, kanserin tedavisinde erken teshisin önemine deginerek, “Meme kanseri, kadinlarda en sik görülen kanser türüdür. Yasamlari boyunca her 8-10 kadindan birinde meme kanseri görülür ve yas ilerledikçe gelisme riski artar” dedi.
Memede ele gelen her sertligin kansere isaret etmedigini, bu kitlelerin büyük çogunlugunun iyi huylu çiktigini kaydeden Baki, memedeki her 10 kitleden 8’inin iyi huylu oldugunu ifade etti.
Baki, özellikle ayin belli dönemlerinde ele gelen sertliklerin, hassasiyet ya da agri olabildigini, bu duruma ’fibrokistik meme degisiklikleri’ denildigini belirterek bunlarin normal degisiklikler oldugunu, menopozda olup hormon alanlarda da görülebildigini kaydetti.
Baki, aylik meme muayenesi yapilarak bu degisikliklerin kolaylikla taninabildigini, her kadinin kendi meme yapisini taniyabilmesi için düzenli olarak kendi kendine her iki memesini kontrol etmesinin önemli oldugunu ifade etti.
Bir kisinin ailesinde böyle bir vaka görülmemesinin, kendisinde hiçbir zaman meme kanseri gelismeyecegi anlamina gelmedigini belirten Baki, kanser tanisi konulan kadinlarin yüzde 80’inden fazlasinin ailelerinde kanser görülmedigini, bununla birlikte ailesinde özellikle birinci derece yakinlari kanser olanlarda, meme kanseri görülme riskinin daha fazla oldugunu belirtti.
"Geçen yil ülkemizde 18 bin kadin meme kanserine yakalandi"
Geçen yil ülkemizde 18 bin kadinin meme kanserine yakalandigini belirten Baki, "Dünyada her üç dakikada bir kadin meme kanserine yakalaniyor. Dünyada 2 milyon 300 bin meme kanserine yakalanmakta ve 627 bini ölmekte. Geçen yil ülkemizde 18 bin kadin meme kanserine yakalandi. Erken teshis edildiginde tedavi edilebilir fakat biz geç kalindigi için ölümlerde kadinlarimiz 5’inci sirada yer aliyor. Dernek olarak bu ayda farkindalik çalismalarimiza daha çok agirlik vererek kadinlarimizi bilgilendirmek için çalisiyoruz. Genetik önemli bir faktör. 20 tane gende mutasyonlara bagli olarak meme kanseri olusabiliyor. Anne, kiz kardes, teyzede meme kanseri olanlarda meme kanseri görülme olasiligi daha fazla. Son yillarda bu babaanne, halada meme kanseri varsa, kanserin gelisme olasiligi yüksek oluyor. 51 yasindan sonra daha fazla gözleniyor fakat ülkemizde 40 yasin altinda da meme kanseri görülme olasiligi yüzde 20’lere kadar çikti. Meme kanseri menopoz ve geç menopoz dönemlerinde etkili. Östrojen hormonuna maruz kalmak, 10 yildan fazla süre oral kontraseptif (dogum kontrol yöntemi) kullanmak, alkol alimi da meme kanserinde etkili risk faktörü. 100 tane meme kanserinden 1 olgu erkeklerde gözlenmektedir. Kadinlarda farkindalik olusturduk. Fakat erkeklerde bu farkindalik olmadigi için ileri evrede meme kanserini yakaliyoruz ve daha çok metastazla geliyor. Geçen yil 750 erkek kisiye meme kanseri teshisi konmus. Kadinlarimiza her ay düzenli olarak ayna karsisinda 5 dakika meme muayenesi yapin diyoruz. 20 ile 40 yas arasinda mutlaka yilda 1 kez jinekolojik muayene için kadin dogumcuya, genel cerrahiye, meme poliklinigine veya aile hekimine gidin, meme muayenesi yaptirin. 40 yastan sonra ultrasonografi altin standart. Bir santimetreye gelinceye kadar meme kanseri 5 yil zaman geçiyor. Bunu ancak mamografide anlayabiliyoruz. Meme kanseri tedavisinin sistematik olmasi gerekiyor. 1 milimetrenin 5’te biri yani 200 mikron çapinda meme kanseri olustugunda metastaz yapabiliyor. Erkekler de meme muayenelerini yapacaklar. Ailede eger meme kanseri varsa risk faktörü varsa uzman tarafindan görülecek ultrasonografi veya mamografi çektirebilir. Risk faktörü varsa 30 ile 35 ultrasonografi ve mamografiyi öneriyoruz” dedi.
"Yas ilerledikçe meme kanseri riski artar"
Ailesinde meme kanseri hikayesi olmasinin, kisinin meme kanseri gelisme riskini arttirmakla beraber kesinlikle kanser olacagi anlamina da gelmedigini aktaran Baki:’’ Ancak böyle bir durumda mutlaka yakin takip yapilmalidir. Bu konuda uzman doktorlar tarafindan gerektiginde bazi genetik testler de yapilarak risk degerlendirilmelidir. Meme kanserinin gelisme riskinin yas ilerledikçe arttigi dogrudur, fakat meme kanseri sadece yaslilarda görülen, gençlerde rastlanmayan bir hastalik degildir. Tani konulanlarin ortalama yasi 60 olmakla birlikte, 20’li yaslarda da görülebilmektedir. Özellikle ailesinde meme kanseri olanlarda hastaligin genç yaslarda görülme riski daha fazladir. Kanserin kendisi hiç bir zaman saç kaybina yol açmaz. Tedavide kullanilan ilaçlar ve yöntemler nedeniyle saç dökülmesi görülebilir. Ancak meme kanseri tedavisinde giderek daha çok yayginlasan akilli ilaçlar ile artik saç kaybi görülmemektedir. Mamografi kanserin yayilmasina neden olmamaktadir, aksine erken teshisini saglayarak, hastaligin bölgelere yerlere yayilmadan tedavi edilme sansini saglamaktadir. Kanser tedavisinde erken teshis esastir. Hastaligin diger organlara ilerlemeden tedavi edilmesi basari sansini artirir. Mamografi çekilmesi de meme kanserinin erken evrede yakalanmasini saglar. Yillik olarak yapilmasi ile asiri radyasyon alinmaz. Ayrica mamografi çekimi sirasinda memeye uygulanan sikistirma islemi de kanser gelismesine yol açmaz ’’diye konustu.
"Hiçbir kanser bulasici degildir"
Hiçbir kanserin bulasici olmadigini, bir ailenin birçok bireyinde kanser görülmesinin bu yanlis düsünceye sebep oldugunu ifade eden Baki, ’’Kisi kanser hastaligini baska bir kimseye bulastiramaz. Ancak rahim agzi (serviks), karaciger kanseri gibi bazi kanserlerin nedenleri arasinda virüsler vardir’’ ifadelerini kullandi.
Yapilan çalismalarda simdiye kadar koltuk alti ter ve koku gidericiler ile meme kanseri gelisim riski arasinda bir iliski bulunamadigini aktaran Baki ’’Meme kanseri, kadinlarda en sik görülen kanser türüdür. Yasamlari boyunca her 8-10 kadindan birinde meme kanseri görülür ve yas ilerledikçe gelisme riski artar. Erkeklerde meme kanseri nadir de olsa görülmektedir. Bir kadinin hayati boyunca meme kanserine yakalanma riski yüzde 13 olarak saptanmistir” dedi.
"Her yil 15 milyon kisiye kanser tanisi koyuluyor"
Dünyada her yil yaklasik 15 milyon kisiye yeni kanser tanisi konuldugunu, Türkiye’de ise bu rakamin yaklasik 175 bin oldugunu aktaran Baki , en sik görülen kanser türlerinin erkeklerde sirasiyla akciger, prostat, kalin bagirsak, mide ve karaciger, kadinlarda ise meme, kalin bagirsak, akciger, rahim agzi ve mide kanserleri oldugunu vurguladi.
Meme kanseri farkindalik ayinda vatandaslari meme kanseri konusunda bilgilendirdiklerini belirten Baki, ‘’Kuruldugumuz günden beri kanser hastalarina sagladigimiz maddi ve manevi desteklerin yani sira, çesitli kanser türleri hakkinda vatandaslarimizi bilgilendirmeye ve farkindalik olusturmaya çalisiyoruz. Meme kanseri ayi dolayisiyla çalismalarimizi bu yöne çevirmis bulunuyoruz. Ülkenin çesitli yerlerinde bulunan temsilcilerimiz o ildeki kadinlara yönelik meme farkindalik çalismalari yapiyor. Bizler de gerek sosyal medyada gerekse üyelerimize, gönüllülerimize ve vatandaslarimiza meme kanseri hakkinda bilgiler verip erken teshisle bu tür kanserlerin tedavi edilebilecegini, belirli yaslardan sonra düzenli olarak mamografi çekiminin önemini vurguluyoruz. Kadinlarimizin mamografiye yönlendirmek ve dikkatlerini çekmek amaçli hediyeli çekilisler yapiyoruz. Umut ve Yasam Dernegi olarak yönetim kurulu arkadaslarimiz, üyelerimiz ve gönüllü arkadaslarimizla birlikte elimizden gelen gayreti göstererek kanser farkindaligini artirmaya yönelik çalismalarimizi sürdürüyoruz” diye konustu.