Gebelikte Seker Tarama Testinin Önemi
SANKO Üniversitesi Hastanesi Kadin Hastaliklari ve Dogum Bölümünden Prof. Dr. Ali Irfan Güzel, sosyal medyadaki yanlis bilgilendirmelerden dolayi gebelerin faydali olan seker tarama testinden uzaklastigini söyledi.
Gebelikte seker tarama testinde hastanin içtigi seker miktarindan, bir kâse sütlaç, bir adet simit, bir dilim yas pasta ve iki dilim baklavadan daha az seker içerdigini kaydeden Prof. Dr. Güzel, “Bu testte üç farkli miktarda seker içilebilir. 50 gr., 75 gr. ve 100 gr. 50 gr., test tarama iken diger ikisi ise tani nedeniyledir.” ifadelerini kullandi.
"Test sonucu anne adayinin sagligi açisindan da kiymetlidir"
Prof. Dr. Güzel, Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmanlarinin bu testi gebelikte yapmak isteme nedenlerini su sekilde açikladi: “Gebelik süreci hem gebeligin devami açisindan hem de erken dogumu engellemek için rahmi yumusatan hormonlar nedeni ile anne bünyesini degistirir. Burada plasenta (bebegin esi) hormonlar saglayarak en önemli görevi üstlenir. Bu hormonal degisiklik nedeni ile anne diabetojen yani seker hastaligina yatkin hale gelir. Bu hormonlar gebeligin 24 ile 28 haftalari arasinda en üst seviyeye geldigi için, tarama bu haftalarda yapilmaktadir. Bu yatkinlik, annenin seker düzeyini bozuyor mu diye yapilan bir testtir.
Eger annenin seker düzeyi yüksek seyreder ise bu durum annede ani düsük, bebegin sivisini artirma, anne de hipertansiyon gibi sorunlara yol açmasinin yani sira, anne karnindaki bebekte de kalp, sinir sistemi, sindirim sistemi, idrar yolu ve gelisme gibi birçok soruna neden olabilir. Bu test sadece gebelik ve bebek açisindan degil, anne adayinin gelecekteki hayatinda seker ve kalp hastaligi riskini ortaya koyabilmesi açisindan da kiymetlidir.”
"Seker tarama testi her gebeye yapilmali mi"
Testle ilgili merak edilen ‘seker yükleme’ testi her gebeye yapilmali midir?” sorusuna da açiklik getiren Prof. Dr. Güzel, su bilgileri paylasti: “Aslinda bu sorunun yaniti evet. Ama bir yaklasimda gebe ilk muayeneye geldiginde risk durumunu belirleyip ona göre de karar verilebilir. Bu risk faktörleri, ‘ailede seker hastaligi olmasi’, ‘obezite’, ‘önceki gebeliklerde gebelik sekeri görülmesi’, ‘önceki gebeliklerde dogumsal anomalisi olan bebek dünyaya getirmis olmasi’, ‘bilinmeyen nedenle ölü bebek dünyaya getirmis olmasi’ ve ‘hastanin insülin direnci olmasidir’.”
Gebelik sekerinin tedavisi
Gebelik sekerinin tedavisinin öncelikle diyet ve egzersiz oldugunun altini çizen Prof. Dr. Güzel, “Iyi bir diyet ve egzersiz programi ile büyük ihtimalle seker düzene girecektir. Ancak diyet ve egzersiz ile tedavi olmayan hastalarda insülin tedavisi verilmelidir. Bu tedavinin yine bebege ve anneye ciddi faydalari vardir ve hastalarin bu tedaviden korkmamasi gerekir” diye konustu.