Başkan Erdoğan Bursa'daki gençlik buluşmasında duyurdu: Seçimler 14 Mayıs'ta

Son dakika haberi: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, gençlik buluşmaları kapsamında Bursa'da gençlerle bir araya geldi. Seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılacağını belirten Başkan Erdoğan, "Mayıs bir başka olacak. Bu bahar bir başka olacak. Sandıkları bu defa çok farklı bir şekilde patlatacağız." dedi.

Başkan Erdoğan Bursa'daki gençlik buluşmasında duyurdu: Seçimler 14 Mayıs'ta
Başkan Erdoğan Bursa'daki gençlik buluşmasında duyurdu: Seçimler 14 Mayıs'ta
Son dakika haberine göre; Başkan Recep Tayyip Erdoğan Bursa'da gençlerle bir araya geldiği 'İlk Oyum Ak Parti'ye İlk Oyum Erdoğan'a' programına katıldı. Programda gençlere seslenen Erdoğan Bursa'daki açılışa 120 bin kişinin katıldığını belirtti.

Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Allah'ın izniyle inşallah Mayıs bir başka olacak. Bu bahar bir başka bahar olacak. İnanıyorum ki siz gençlerimizle birlikte siz hanım kardeşlerimle birlikte biz sandıkları bu defa çok farklı bir şekilde patlatacağız. Buna var mıyız? Bu gençlik var ya bu gençlik, evelallah. Herkesi çok daha farklı bir hale getirir. Ama durmayacağız. Çalışacağız, gayret edeceğiz ve tüm genç kardeşlerimiz sandıklara taşıyacağız ve sandıklardan da inşallah o sesi çıkaracağız.

'BİZİM GENÇLİĞİMİZ 3 Y İLE KUŞATILMIŞTI'

İnşallah 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerde ilk defa oy kullanacak siz kıymetli gençlerimizle yol arkadaşlığı yapmamızı bize nasip eden Rabbime hamd ediyorum. Maşallah. Sizlerin sayesinde aradan 40 yılı aşkın vakit geçmiş olsa da geçmiş dönemlerimizdeki heyecanı hatırlıyor aynı duyguları tekrar yaşıyoruz. Halbuki bizim gençliğimiz 3 Y ile kuşatılmıştı. Yasaklar, yokluklar, yoksulluklar. Kavgalarla dolu bir Türkiye'de geçti bizim gençliğimiz. İleride ülkemizin yakın siyasi tarihi vicdanlı bir değerlendirmeyle yazıldığında bu iki dönem arasındaki fark çok daha iyi anlaşılacaktır.

'SİYASETTE GENÇLİK KOLLARINDAN ÇIKIP GELEN BİR BAŞKASI YOK'

Biz birileri gibi gençlerimizi, iradesi ipotek altında tutulacak, vitrin süsü, konu mankeni olarak asla görmedik, görmüyoruz. Partimizi kurarken ülkemizin gerçek anlamdaki ilk gençlik kolları teşkilatlanmasını AK Parti bayrağı altında yaptık. Şu anda genel başkanlar arasında öyle siyasette gençlik kollarından çıkıp gelen bir başkası yok. Sadece bu kardeşiniz var. Biz buraya gökten zembille inmedik. Merdivenleri basamak basamak çıkarak geldik. Bunların bir kısmı kasetle geldi, bir kısmı farklı yerle sipariş geldi. Bizim böyle bir durumumuz yok. Biz meydanlardan gümbür gümbür esinlenerek geldik. Sizlerin yaşlarında gençlik kollarında ilk görev alan nesil şimdi bakan, milletvekili, genel başkan yardımcısı, belediye başkanı, bürokrat, iş insanı olarak gösterdikleri başarıyla bizleri gururlandırıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda sizlerle de aynı gururu biz yaşayacağız. Şimdi genel başkanınız olarak, cumhurbaşkanınız olarak gençlerimize güvendiğimiz için gençler bunu çok iyi işlemeniz lazım. Seçilme yaşını önce 25'e, ardından 18'e düşürdük. Kanunlarımıza göre reşit sayılan her bir gencimizin sadece seçme değil seçimle gelinen görevlerde de sorumluluk alabilmelerini biz sağladık. Gençler biz size güvendik.

'GÜCÜNÜZ YETİYORSA BİR DE SİZ YAPSAYDINIZ'

Bu CHP'si filan bunlar niçin bu adımları atmadılar? Niçin bunlar gençlerin önünü açmadılar. Ama biz güvendik. Niye? Çünkü biz şuna inanıyorduk. Fatih 20 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı açtığına göre onun torunları olarak bizler de aynısını yaparız dedik. Ve oldu mu? Oldu. Onlar kadırgaları karadan yürüttüler. Ha bunlar anlamaz. Ya bunca zamandır bu ülkede siyaset yapıyorsunuz. Denizin altından siz metro yaptınız mı ya. E bu metroyu kim yaptı? Biz yaptık. Avrasya Tüneli'ni kim açtı? Biz açtık. Hani gücünüz yetiyorsa, bir de siz yapsaydınız ya. Biz Haliç'i temizledik. Bunlar Haliç'i doldurdular. Yahu bunlarda temizlik diye bir şey yok. Bunlarda 'kalkıp da dünyaya örnek gösterilecek bir şey yapalım' böyle bir dert yok. Çünkü bunlar dertli değil. Biz dertliyiz dertli. İşte Bursa. Şu Bursa'yı nereden nereye getirdik. Ve İstanbul'dan ge,l Bursa'dan geç, İzmir'e yönel. 7,5 saat olan bu güzergahı biz 3 saate indirdik. Bay Kemal artık seni yormuyoruz, görüyorsun. Yani 7 - 7,5, saatte gittiğin bu yolu 3 saate indirdik. Daha rahat gidebilesin diye ama İzmir'e uğradığın da yok.

'KENDİLERİNE KUKLA BİR ADAY ARIYORLAR'

Ülkemizde çok partili siyasi hayata geçildiğinde kadınlarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız 'oy namustur' dediler. Siyasi iradelerine, sandığa, canları pahasına sahip çıkmışlardı. Bugün olduğu gibi o dönemde de insanımızı gel deyince gelecek, git deyince gidecek şuraya oy ver deyince verecek güruh olarak gören çarpık bir zihniyet vardı. Tek parti faşizmi artığı bu zihniyet aday olarak milletin karşısına çıkardığı kendi mensuplarına bile aynı muameleyi göstermekten çekinmediler. Şimdi kendilerine 'gel' deyince gelecek, 'sus' deyince susacak, 'konuş' deyince konuşacak kukla bir aday arıyorlar. Bulamıyorlar. Dertleri milletimizin namusu olarak gördüğü oylarla ülkeyi yönetecek sizlerin geleceğini inşa edecek bir cumhurbaşkanı çıkarmak. Milletvekili seçmek değil. Bunların tek dertleri her biri diğerinden hazzetmeyen sayısının 6 mı, 10 mu olduğunu bilemediğimiz masa ortaklarının çıkarlarına göre hareket edecek bir isim bulmak. Milletimiz ülkesini özellikle yönetmek için cumhurbaşkanı seçmenin peşinde, bunlar masa ortaklarının yöneteceği aday bulma peşinde.

'BUNLAR 1970'LERİN SİYASET FORMATINDA KALMIŞ TİPLERDİR'

Böylesine bir algoritmaya bedava oynanan oyunlarda bile rastlayamazsınız. Çünkü bunların kafası henüz Türkiye Yüzyılı'na erişememiştir. Bunlar artık sürümden kalkmış olan, güncellemesi bile yapılamayan 1990'ların, 1970'lerin siyaset formatında kalmış tiplerdir. Zaten vaatleri de ülkemizi yeniden eski Türkiye'ye döndürmektir. Eski Türkiye dedik. Ne biliyor musunuz? Eski Türkiye günlük hayatınızın hemen her anında yararlandığınız imkanların neredeyse hiçbirinin olmadığı Türkiye'dir. Eski Türkiye her işin çok emekle yürütüldüğü, buna karşılık çok az sonuç alınabildiği, çok az mesafe kat edilebildiği Türkiye'dir. Eski Türkiye insanların birbirleriyle sınırsız iletişimi bırakın asgari müştereklerde bile buluşmakta zorlandığı Türkiye'dir. Eski Türkiye siyasette, ticarette, bürokraside, akademide, sanatta velhasıl hayatın her alanında bir avuç seçkin azınlık dışında kimseye şans verilmeyen Türkiye'dir. Eski Türkiye 6'lı masanın bizzat uygulamaları olarak gösterdiği gibi kavganın, kargaşanın, ayak oyunlarının eksik olmadığı Türkiye'dir. Eski Türkiye siyaset kurumunun milletin sorunlarına çözüm üretmek yerine sürekli kriz ürettiği suni krizleri tetiklediği Türkiye'dir. Altılı masa denilen ucube yapının gıdası eski Türkiye'nin milletimiz için zulüm, birileri için ayrıcalık aracı olan yoksulluğudur, yoksunluğudur, husumet iklimidir, sömürü düzenidir. Biz 20 yıl önce ülkemizi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde tıpkı rahmetli Menderes'in 73 yıl önce yaptığı gibi 'yeter' dedik. Gençler milli iradeyi hiçe sayan vesayete 'yeter' dedik. Hak ve özgürlükleri ayaklar altına alan zulüm düzenine 'yeter' dedik. Milletimizi geri kalmışlık prangasına mahkum eden çarpıklığa 'yeter' dedik. İtilmişliğe, kakılmışlığa milli onurumuzun örselenmesine 'yeter' dedik. Terör örgütlerine onların iplerini ellerinde tutanlara, dökülen kanlara yaşatılan acılara 'yeter' dedik. Darbecilere, onları üzerimize salan küresel emperyalistlere 'yeter' dedik. Maruz kaldığımız her saldırının sinsi refakatçileri olan siyasi ve ekonomik tetikçilere 'yeter' dedik. Bu ülkeye ve bu halka zulmeden kim varsa hepsine de rahmetli Menderes gibi 'yeter söz milletindir' dedik. Fakat biz bunlarla yetinmedik. 'Yeter söz de karar da milletindir' diye ilave ettik. Şimdi de yaklaşık üç çeyrek asır sonra tekrar 'yeter söz de karar da gelecek de milletindir' diyoruz.