Kalp Krizi Yasi Düstü
Dünyada her yil 18,5 milyon kisi kalp-damar hastaliklarina bagli olarak yasamini yitirirken, ülkemiz en fazla tütün tüketilen ve dolayisiyla en fazla ölümün yasandigi ülkeler arasinda basi çekiyor. Yilda yaklasik 300 bin kisi kalp-damar hastaliklari nedeniyle hayatini kaybediyor, 2 milyon kisi ise kalp yetmezligi ile mücadele ediyor. Tütün tüketiminin, kalp krizi, inme ve her türlü kalp-damar hastaligi riskini kat be kat artirdigina dikkat çeken Kardiyoloji Uzmani Prof. Dr. Cevad Sekuri, “Günümüzde sigaraya alternatif olarak türetilen ’sosyallesme’ amaçli tüketilen nargile ve zararsiz sanilan elektronik sigaralara ragbet gittikçe artiyor. Her köse basinda yer alan nargile kafelerde tütün tüketimi sirinlestirilirken, bu ulasilabilirlik gençlerimiz için ciddi bir tehdit olusturuyor” dedi.
Kalp-damar hastaliklari için riski artiran belli basli durumlarin mevcut oldugunu söyleyen Prof. Dr. Sekuri, “Bunlar aslinda hepimizin asina oldugu obezite, seker hastaligi, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekligi, hareketsiz yasam tarzi ve tütün kullanimi gibi, degistirilebilir ve geri dönüstürülebilir faktörler. Bu nedenle Türk Kardiyoloji Derneginin 4 temel önerisi var. Bunlardan ilki hareket etmek, kalp sagligini gözeterek beslenmek, tütün kullanmamak, kan degerleri ve kilo kontrolü yapmak” diye konustu.
Her 3 kisiden 1’i sigara içiyor
Dünyada ve Türkiye’de yaklasik her 3 kisiden birinin tütün kullanicisi oldugunu, Türkiye’nin ise tütün ürünü tüketiminde basi çeken ülkeler arasinda oldugunu belirten Prof. Dr. Sekuri, “Henüz çocuk yasta sigara kullaniminin çok yüksek oldugu ülkemizde maalesef bunun aci tezahürü ile de hastanelerde sikça karsilasmaktayiz. Ne yazik ki kalp krizi geçirme yasi 40’li yaslara kadar düstü. Tütün ürünü tüketiminin kalp krizi, inme ve her türlü kalp-damar hastaliginin riskini kat be kat arttirdigi ve bunlarin tedavisini baltaladigi bilinmekteyken, sivil toplum ve merkezi yönetime bu konuda çok büyük bir rol düsüyor” diye belirtti.
"Tütün ürünleri ucuz ve kolay ulasilir"
Tütün mamullerinin bu kadar kolay ulasilabilir olmasinin en büyük tehlike olduguna dikkat çeken Prof. Dr. Cevad Sekuri, “Her köse basinda tütün ürünü satan bir market olmasi, bu marketlerde tütün ürünlerinin görünür sekilde sergilenmesi günümüzde hala asamadigimiz bir tehdit. Ülkemizde tütün ürünlerinin gelismis ülkelere kiyasla daha ucuz ve ulasilabilir olmasi çok aci ve manidar. Kendi tütün sirketlerini ülkemizde düsük maliyet ve ucuz is gücü için konuslandiran ülkeler, kendi ülkelerinde tütün tüketimini engellemek için büyük çaba gösterirken, bizim gençlerimizi vicdansizca zehirlemeye devam ediyor” sözlerine yer verdi.
"Nargile sirinlestiriliyor"
Günümüzde sigaraya alternatif olarak türetilen ve “sosyallesme” amaçli tüketilen nargile ve zararsiz sanilan elektronik sigaralara gittikçe ragbetin arttigini vurgulayan Prof. Dr. Sekuri, söyle konustu: “Her köse basinda yer alan nargile kafelerde tütün tüketimi sirinlestirilirken, bu ulasilabilirlik gençlerimiz için ciddi bir tehdit olusturuyor. Nargilenin vücudumuza verdigi zararlar günümüzde bilinirken, potansiyel kanserojenler içeren elektronik sigaralarin uzun dönem etkileri bilinmiyor ve bunlarla iliskili akciger hastaliklari söz konusudur. Sigarayi birakmak günümüzde kesinlikle imkânsiz degil. Davranisçi yaklasimlar ve birtakim ilaçlar yardimiyla mümkündür. Devlet olarak bu felaketin önüne geçilmesi için gereken önlemlerin artirilmasi ise önem arz ediyor."