Iç Içe Yasiyoruz, Radyasyondan Kaçis Yok

Prof. Dr. Serkan Akkoyun, içtigimiz sulardan yasadigimiz evlere kadar hayatimizin her aninda radyasyonla iç içe oldugumuzu söyledi.

Iç Içe Yasiyoruz, Radyasyondan Kaçis Yok
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Nükleer Fizik Ana Bilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Akkoyun, dünyanin neresinde olursa olsun toprakta radyasyonla karsilasilacagini belirterek, radyasyonun toprakla birlikte içme suyuna da karistigini söyledi.

Prof. Dr. Akkoyun, topraktan binalarin içine ki özellikle zemin ve duvar çatlaklarindan radyasyon sizdigini, ayrica binalardaki yapi malzemelerinde de radyasyon bulundugunu ifade ederek, “Biz evlerimizin duvarlarini sivayla, boyayla veya baska malzemelerle kapatiyoruz. Bunun sayesinde binalarin ve yasam alanlarimizin içine giren radyasyonu bir nebze de olsa engellemis oluyoruz. Fakat evimizin, isyerlerimizin duvarlarinda çatlak oldugu zaman odanin içerisine daha kolay yayilabiliyor. Kaçmamizin yolu yok, dedigim gibi çatlaklari onararak bu etkiyi azaltabiliriz. Ayrica her gün evlerimizi havalandirmamiz gerekiyor, çünkü duvarlardan evin içerisine radyasyon yayiliyor. Sabahlari ve gün içerisinde belirli periyotlarla evlerimizi havalandirirsak bu radyasyonu bir nebze bertaraf etmis oluruz. Son yüzyildir teknolojinin gelismesiyle gerek saglik alaninda gerek endüstride radyasyonun kullaniminin artmasiyla, dogada var olan dogal radyasyonun yaninda yapay radyasyona da maruz kaliyoruz. Çagimizda gerek dogal gerekse yapay radyasyondan kaçis yolumuz yok” dedi.



“Belirli dozda radyasyonun yarari var”

Radyasyonun kontrollü ve belli oranlarda kullaniminin yarar saglayabileceginin altini çizen Akkoyun, “Radyasyondan çogu alanda yararlaniyoruz. Mesela belirli düsük dozlarda radyasyon kullanimi ile gida ürünlerinin raf ömrü uzatilabiliyor. Bu islem uygulanmazsa ürünlerin üzerinde bulunan mikroorganizmalari yok etmemis oluruz ve bu durum da ürünlerin daha hizli bozulmasina yol açar. Tarimda da radyasyon kullanimi yayginlasti, bir avuç tohum çok düsük ve kabul edilebilir dozlarda radyasyona maruz birakiliyor ve daha yüksek verim elde edilebiliyor. Tohuma zarar verecek organizmalari veya hasereleri yok etmis oluyorsunuz ve böylelikle tohumun verimi artmis oluyor. Yüzyillardir dogal radyasyondan kaçamiyoruz ve insanlik uzun yillardir var olusuna devam ediyor. Dolasiyla belirli bir dozda radyasyonun zararsiz oldugu çikarimini da yapiyoruz” dedi.

Kaynak: İHA