Gebelik Dönemindeki Doktor Ihmaline Tazminat

Yargitay 11. Hukuk Dairesi, doktorun gebelik dönemindeki ihmaline dayali olarak çocugun down sendromlu dogmasi sebebiyle tazminat talep edilebilecegine hükmetti.

Gebelik Dönemindeki Doktor Ihmaline Tazminat
IHA muhabirinin Içtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, S.A. ile N.A. çifti, yillardir hayalini kurduklari bebeklerinin saglikli bir sekilde dünyaya gelmesi için özel bir sigorta sirketine ’Tibbi Kötü Uygulamaya Iliskin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’ düzenletti.

Sigorta çerçevesinde anne adayi S.A.’nin muhtelif hastanelerde muayenesi ve gebelik dönemi takip altina alindi. Bütün süreç, özel bir hastanede görev yapan kadin dogum uzmani doktor S.K. tarafindan takip edildi. Aylar sonra beklenilen dogum gerçeklesti. Anne ve baba, Uumut ismini verdikleri bebegin down sendomlu oldugunu görünce solugu mahkemede aldi.

Asliye Ticaret Mahkemesi’nde anne S.A., baba N.A. ve bebek Umut A. adina dava açildi. Davacilar, doktorun genel olarak kötü uygulamasi yapilmasi gereken testleri yapmamasi ve sonuçlari hakkinda bilgi vermemesi sonucunda down sendromunun hamilelikte teshis edilmedigini, küçük Umut’un down sendromlu olarak dogdugunu öne sürdü.

Davali sigorta sirketinin dogum uzmanini tibbi kötü uygulamalarina iliskin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile maddi ve manevi zarardan dogan sorumlulugunu üstlenmis bulundugunu ileri süren davacilar, fazlaya iliskin haklari sakli kalmak kaydi ile 10 bin TL isgöremezlik ve bakici ücreti, 60 bin TL çocuk için manevi tazminat davaci anne ve baba için ayri ayri 30 bin TL manevi tazminat olmak üzere toplam 130 bin TL’nin avans faizi ile birlikte davalidan tahsiline karar verilmesini talep etti,. Davacilar, islah dilekçesi ile tazminat talebini arttirdi.

Davali sigorta sirketi avukati ise sigorta sirketinin poliçe sorumluluk limitinin 400 bin TL ile sinirli oldugunu, sorumluluklarinin sigortalinin kusuru ve poliçe limiti ile sinirli oldugunu davacilarin söz konusu kusuru ve zarari ispat etmesi gerektigini, tazminatin fahis oldugunu savunarak davanin reddine istedi. Mahkeme; davaci S.’nin 13 haftalik gebelikte iken üçlü testin Opr. Dr. S.K. tarafindan istendigi; hasta kayitlarinda olmasina ragmen testin sonucu hakkinda dökümanin dosyada mevcut olmadigina dikkat çekti. Kararda; gebeligin takibinde hekim ve hastane ihmalinin oldugu, bu sürecin sonunda davaci Umut A.’nin down sendromlu olarak dogduguna; Umut A.’nin down sendromuna bagli olarak gelisen fonksiyon kisitliklari ve arazlari çerçevesinde, meslekte kazanma gücündeki azalma oranini %100 olarak bulundugu hatirlatildi. Davaci Umut A. tarafindan, davali aleyhine açilan maddi tazminat davasinin kabulü ile, 280 bin TL maddi tazminatin 16/01/2015 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalidan tahsili ile davaciya ödenmesine, davacilar tarafindan, davali aleyhine açilan manevi tazminat davasinin kabulü ile, davaci Umut A. için 60 bin TL, davaci S.A. için 30 bin TL ve davaci N.A. için 30 bin TL olmak üzere toplam 120 bin TL manevi tazminatin 16/01/2015 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalidan tahsili ile davaciya ödenmesine karar verdi. Karara karsi davali avukati istinaf kanun yoluna basvurdu. Bölge Adliye Mahkemesi, itirazin reddine hükmetti. Davali sirket karari temyiz edince devreye Yargitay 11. Hukuk Dairesi girdi.

Yargitay kararinda, gebelik döneminde doktorun ihmaline dikkat çekildi. Kararda su ifadelere yer verildi: "Gebelik takibiyle ilgili tüm hasta kayitlarinin eksiksiz sekilde dosya çerçevesine alinmasindan sonra yapilacak degerlendirmeye göre bir sonuca varilmasi gerekmekle eksik incelemeye dayali karar verilmesi dogru olmamistir. Davacilar vekili, dava dilekçesinde sigorta sirketinden manevi tazminat da talep etmistir. Dosya çerçevesinde bulunan Tibbi Kötü Uygulamaya Iliskin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi incelendiginde, ilk sayfasinda poliçe limitlerine dair açiklamaya ve prim tutarina, devaminda ise Tibbi Kötü Uygulamaya Iliskin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasi Genel Sartlarina yer verildigi görülmüstür. Ancak poliçede özel sartlarin olup olmadigi ve manevi tazminat taleplerinin de poliçe çerçevesinde teminat altina alinip alinmadigi anlasilamamistir. Teminat tutarinin manevi tazminat için de geçerli olduguna dair düzenlemeye yer verilmis ise de; poliçenin teminat çerçevesinde manevi tazminat klozunun da ayrica ve açikça dahil edilip edilmediginin ve sigortali tarafindan ödenen primler hesaplanirken manevi tazminat klozunun gözetilip gözetilmediginin açikliga kavusturulmasi gerekmektedir. Bu durumda, davali tarafça sigorta poliçesi eksiksiz olarak dosyaya sunulduktan sonra mahkemece bu yöne iliskin bir degerlendirme yapilarak sonuca varilmasi gerekirken, manevi tazminat klozunun varligi ya da yoklugu hususunda hiçbir degerlendirme yapilmamis olmasi dogru görülmemis, kararin bu yönüyle de davali yararina bozulmasi gerekmistir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen karara yönelik istinaf basvurusunun esastan reddine iliskin Bölge Adliye Mahkemesi kararinin bozularak ortadan kaldirilmasina oy çoklugu ile karar verilmistir."
Kaynak: İHA