'Türk Mutfagi Haftasi' Etkinlikleri Panelle Son Buldu

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in esi Emine Erdogan’in öncülügünde yurt içinde ve disinda kutlanan, Sümer Park Kadin Kooperatifleri alaninda 21 Mayis tarihinde Malatya Valisi Hulusi Sahin, Malatya Büyüksehir Belediye Baskani Selahattin Gürkan ve diger paydaslarin katilimlariyla birlikte açilisi gerçeklestirilen ‘Türk Mutfagi Haftasi’ etkinlikleri çerçevesinde ‘Malatya Kültürü, Yasami ve Gastronomisi’ paneli düzenlendi.

MABESEM Konferans salonunda gerçeklestirilen panelin moderatörlügünü gazeteci Rifat Gökçe’nin yaptigi, Malatya Kültür Yasam Dernegi Baskani Arastirmaci Yazar Atilla Kantarci, Arastirmaci Yazar Nezir Kizilkaya ve Malatya Gastronomi, Turizm, Tanitim Dernegi (MAGTAD) Baskan Yardimcisi Halil Ibrahim Kiliç konusmaci olarak yer aldi.

’’Yemeklerimize, kültürümüze sahip çikalim’’

Düzenlenen panelde ilk olarak konusmalarini yapan Malatya Kültür Yasam Dernegi Baskani Arastirmaci Yazar Atilla Kantarci, “Malatya’miz çok sansli bir cografyada bulunuyor. Özellikle gastronomi konusunda, yemek kültürü konusunda gerçekten çok büyük imkânlara ve kadim kültürden gelen yemeklere sahip bir toplumuz. Komsularimiza göre hem et yemeklerinde hem firin yemeklerinde hem de vejetaryen dedigimi mutfakta biz gerçekten açik ara önde oldugumuzu iddia ediyorum. Biz kendi yemeklerimizin kiymetini bir türlü bilemedik. Bu durum ta ki Malatya’yi seven birkaç insanin çalismalarindan, yazdigi kitaplarindan sonra bu algiyi degistirdi. Kültürümüzü korumak zorundayiz. Özellikle yemek kültürümüzü korumak durumundayiz. Çünkü bana göre çagimizin en büyük tehlikesi kültür emperyalizmi. Kültür emperyalizmi o kadar sinsi bir sekilde ilerliyor ki özellikle gençler hiç farkinda olmadan beyinlerimize bazi seyleri, bazi bilgileri, bazi olumsuz algilari yükleyebiliyoruz. Yemeklerimize, kültürümüze sahip çikalim” dedi.

’’Gastronomi o yörenin özellikleriyle kendisini ortaya koyar”

Gastronominin yeni bir kavram gibi gelse de aslinda çok eskilerde oldugunu söyleyen Arastirmaci Yazar Nezir Kizilkaya, “Gastronomi bize yeni gibi gelse de çok yeni degil. 1600 ve 1700’lerde Avrupa’da konusulan bir kavram. Biz önemini zannediyorum son 15 ya da 20 yilda anladik. Yemek sanati, yemekten anlama gibi bir manasi var. Içinde aslinda yogun olarak asiri kültür barindiran bir kavram. Bir yörenin, bir ilin gastronomisinden bahsederken aslinda o kültürün yeme içme aliskanligindan, gastronomisinden bahsetmis oluyoruz. Bir yörede gastronomi o yörenin özellikleriyle kendisini ortaya koyar. O yöreye ait gidalarin o yöreye ait has mutfak uygulamalariyla ortaya çiktigini söyleyebiliriz” ifadelerini kullandi.

Malatya yemekleri hakkinda bilgiler veren ve çesitliligi konusunda degerlendirmelerde bulunan Malatya Gastronomi, Turizm, Tanitim Dernegi (MAGTAD) Baskan Yardimcisi Halil Ibrahim Kiliç, Malatya yemeklerinden özellikle hiçbir yörede olmayan yemeklerin oldugunu, patlican ve etin bir arada kullanildigi yemek çesitlerinin Malatya’da oldugunu ifade etti.

Ayni zamanda firin yemeklerinin çesitliliginin yani sira zirh kebap kültürünün Malatya’da yerlestigini söyledi.