MS Hastaliginda Erken Ve Uygun Tedaviyle Sakat Kalmak Önlenebilir
Nöroloji Uzmani Doç. Dr. Faik Ilik, erken ve hastaya uygun tedavi ile MS hastalarinin çogunun yasamlarini belirgin kisitlamalar olmadan devam ettirebileceklerine dikkat çekti.
KTO Karatay Üniversitesi Medicana Tip Fakültesi Hastanesi Nöroloji Uzmani Doç. Dr. Faik Ilik, Multipl Skleroz (MS) hastaligi hakkinda bilgiler verdi. MS hastaliginin, merkezi sinir sistemine etki eden, siklikla ataklarla seyreden kronik sinir sistemi hastaligi oldugunu söyleyen Doç. Dr. Faik Ilik, “Bagisiklik sistemi zararli etkenlere karsi vücudu korurken kendi hücrelerini tanir. Fakat bazi hastalarda bilinmeyen nedenlerden dolayi bu sistemde kismen bir bozulma meydana geldiginde bagisiklik sistemi, sinir iletimini saglayan beyin ve omurilikteki hücrelere karsi saldiri düzenler. Bunun sonucunda beyinde tutulan beyin bölgelerindeki sinir hücrelerinde ileti bozuklugu gözlenir” dedi.
MS belirtilerinin, siddet ve süre açisindan hastadan hastaya farkliliklar gösterebildigini vurgulayan Faik Ilik, “Yine tutulan beyin bölgesine, santral sistemi bölgesine göre belirtiler ortaya çikar. Bu belirtiler; kolda ve bacakta güçsüzlük, uyusma, devamli yorgunluk, yüzde uyusma, bulanik görme, dengesizlik, bas dönmesi, ince hareketleri yapmakta güçlük, yüz felci, trigeminal nevralji adi verilen siddetli simsek çakar tarzinda bas agrilari olabildigi gibi, idrar yapamama veya kaçirma, cinsel islevlerde bozukluk, kabizlik gibi semptomlar da olabilir. Belirtiler tek basina ortaya çikabildigi gibi beraber de görülebilir” ifadelerini kullandi.
“Erken ve uygun tedavi engelliligin azaltilmasinda çok önemlidir”
Nöroloji Uzmani Doç. Dr. Faik Ilik, MS’in tedavisi olmayan, bütün hastalarda sakatlik yapan bir hastalik olarak bilindigini aktararak, “Bu inanisin nedeni daha önceki MS hastalarinin erken tedavi alamamis olmasi nedeniyle bunlarin bir kisminin tekerlekli sandalyeye veya yataga bagimli olmasidir. Günümüzde de MS sakatliga neden olduktan sonra bunu iyilestirmek mümkün degildir. Ancak günümüzde MS kontrol altina alinabilen bir hastalik olmustur. Erken ve uygun tedavi engelliligin azaltilmasinda çok önemlidir. Uygun tedaviler ile hastalarin ataklari kontrol altina alinabilmektedir. Son yillarda bu konuda çok önemli gelismeler yasanmistir. Artik erken ve hastaya en uygun verilecek tedavi ile MS hastalarinin çogu yasamlarini belirgin kisitlamalar olmadan devam ettirebilir. Ancak MS hastaliginin kronik bir hastalik oldugu, tedavinin de uzun soluklu olacagi unutulmamalidir” diye konustu.
Kaynak: İHA
MS belirtilerinin, siddet ve süre açisindan hastadan hastaya farkliliklar gösterebildigini vurgulayan Faik Ilik, “Yine tutulan beyin bölgesine, santral sistemi bölgesine göre belirtiler ortaya çikar. Bu belirtiler; kolda ve bacakta güçsüzlük, uyusma, devamli yorgunluk, yüzde uyusma, bulanik görme, dengesizlik, bas dönmesi, ince hareketleri yapmakta güçlük, yüz felci, trigeminal nevralji adi verilen siddetli simsek çakar tarzinda bas agrilari olabildigi gibi, idrar yapamama veya kaçirma, cinsel islevlerde bozukluk, kabizlik gibi semptomlar da olabilir. Belirtiler tek basina ortaya çikabildigi gibi beraber de görülebilir” ifadelerini kullandi.
“Erken ve uygun tedavi engelliligin azaltilmasinda çok önemlidir”
Nöroloji Uzmani Doç. Dr. Faik Ilik, MS’in tedavisi olmayan, bütün hastalarda sakatlik yapan bir hastalik olarak bilindigini aktararak, “Bu inanisin nedeni daha önceki MS hastalarinin erken tedavi alamamis olmasi nedeniyle bunlarin bir kisminin tekerlekli sandalyeye veya yataga bagimli olmasidir. Günümüzde de MS sakatliga neden olduktan sonra bunu iyilestirmek mümkün degildir. Ancak günümüzde MS kontrol altina alinabilen bir hastalik olmustur. Erken ve uygun tedavi engelliligin azaltilmasinda çok önemlidir. Uygun tedaviler ile hastalarin ataklari kontrol altina alinabilmektedir. Son yillarda bu konuda çok önemli gelismeler yasanmistir. Artik erken ve hastaya en uygun verilecek tedavi ile MS hastalarinin çogu yasamlarini belirgin kisitlamalar olmadan devam ettirebilir. Ancak MS hastaliginin kronik bir hastalik oldugu, tedavinin de uzun soluklu olacagi unutulmamalidir” diye konustu.