Bu Böcekleri Görenler Önce Korkuyor Sonra Seviyor
Güzel Sanatlar Fakültesi içerisindeki sergide yaptigi üç boyutlu rengarenk böcekler ile sanatseverlerin ilgisini çekmeyi basaran Anadolu Üniversitesi Seramik Bölümü ögrencisi Pinar Altinçubuk; “Tek beklentim, ülkemizde plastik sanata ve sanatçilara gereken degerin verilmesi” dedi.
Küçük yaslardan itibaren yaptigi çizimlerin üzerine çesitli dokular yapistirarak üç boyutlu çalismalar ortaya çikaran Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü ögrencisi Pinar Altinçubuk, çamura meraki sayesinde tasarladigi çesitli objelerin ve rengarenk böceklerin, sanata merakli kisiler tarafinca büyük ilgiyle karsilandigini anlatti. Çizimlerinin, belli ugraslar sonucunda birer sanat eseri haline gelebilmesi haricinde insanlar tarafindan da kullanilabilen bir araca dönüsmesinin, kendisi için olaganüstü bir zevk oldugundan bahseden Altinbuçuk; “Tek beklentim, ülkemizde plastik sanatlara ve bu is ile ugrasan sanatçilara, daha fazla deger verilmesi” dedi.
“Böcekler sayesinde hem istedigim ironiyi yakaladim hem de insanlarin ilgisini çekmeyi basardim”
Çalismalarinda genellikle üç boyutlu nesnelerden, ironik unsurlar meydana getirmek istedigini ve son olarak da bunu en son yaptigi estetik böceklerle ulastigini dile getiren sanat ögrencisi Altinçubuk, “Böcekler; isik geldiginde parlak bir halde iken toprak altinda karanlik kalmasi, insanlar tarafindan küçük görünmesine ragmen aslinda kendi familyalarinda boyutlarinin büyük olmasi ve birçok kisi tarafindan çirkin kabul görülmesinin aksine detaylariyla beraber büyüleyici bir surete sahip olmalari, beni onlara karsi daha bir çekti. Sonrasinda da akillardaki kara kuru böceklerden ziyade çesitli renklerde böcekler yaparak hem istedigim ironiyi yakaladim hem de sergilerde insanlarin ilgisini çekmeyi basardim” seklinde konusarak düsüncelerini ifade etti.
“Porselen ile çalismak, hassasiyet ve incelik gerektiriyor”
Böcek yapimi esnasinda kendisini en çok zorlayan ayrintilara deginen ve porselen ile çalismanin hassasiyet ve incelik gerektirdigine özellikle vurgu yapan Pinar Altinçubuk, konuyla alakali olarak sözlerini su sekilde sürdürdü:
“Porselenin, kirilgan bir yapisi oldugundan dolayi böcek yapim asamasi, beni hayli zorladi fakat porselenin çamuruna alistiktan sonra da diger çamur cinslerine göre daha keyifle çalistigimi fark ettim. Yaptigim böceklerin dengesini yakalamaya çalisirken, porselenin ne kadar hassas bir kimyaya sahip oldugunu her saniye yasadim.”
Pinar Altinçubuk, böcek çalismasinin sirasiyla teknik boyutlarini anlatti
“Öncelikle yapmak istedigim böcegi belirledikten sonra detayli çizim çalismalari ile bu ise koyuldum ve modellemeye basladim” diyen Altinçubuk, “Modelleme isleminden sonra da modelimin alçi kalibini aldim ve bu kalibin suyunu çekebilmesi için bir ya da iki gün beklemesi gerekir. Kalip kuruduktan sonra içine porselen döküm çamuru ilave ettim. Ortalama 10 ile 15 dakika dinlenen alçi, çamurun içerisindeki suyu emerek belli bir et kalinligina gelmesini saglar ve böylece kalibini aldigim modelin aynisi ortaya çikti. Kaliptan ürünü çikarma islemi sonrasi belli rötuslar yapilir. Bacaklar, kanatlar ve gövde birlestirme islemini tamamlayip, firina verdim. Tüm bu yaptiklarim, sadece birinci pisirim asamasi aslinda ve gerekiyorsa sirlama da yapiyorum ya da saf tek pisirim halinde beyaz porselen olarak da birakabiliyorum” seklinde belirterek meydana getirdigi sanat ürünlerinin teknik boyutlarina degindi.
Kaynak: İHA
“Böcekler sayesinde hem istedigim ironiyi yakaladim hem de insanlarin ilgisini çekmeyi basardim”
Çalismalarinda genellikle üç boyutlu nesnelerden, ironik unsurlar meydana getirmek istedigini ve son olarak da bunu en son yaptigi estetik böceklerle ulastigini dile getiren sanat ögrencisi Altinçubuk, “Böcekler; isik geldiginde parlak bir halde iken toprak altinda karanlik kalmasi, insanlar tarafindan küçük görünmesine ragmen aslinda kendi familyalarinda boyutlarinin büyük olmasi ve birçok kisi tarafindan çirkin kabul görülmesinin aksine detaylariyla beraber büyüleyici bir surete sahip olmalari, beni onlara karsi daha bir çekti. Sonrasinda da akillardaki kara kuru böceklerden ziyade çesitli renklerde böcekler yaparak hem istedigim ironiyi yakaladim hem de sergilerde insanlarin ilgisini çekmeyi basardim” seklinde konusarak düsüncelerini ifade etti.
“Porselen ile çalismak, hassasiyet ve incelik gerektiriyor”
Böcek yapimi esnasinda kendisini en çok zorlayan ayrintilara deginen ve porselen ile çalismanin hassasiyet ve incelik gerektirdigine özellikle vurgu yapan Pinar Altinçubuk, konuyla alakali olarak sözlerini su sekilde sürdürdü:
“Porselenin, kirilgan bir yapisi oldugundan dolayi böcek yapim asamasi, beni hayli zorladi fakat porselenin çamuruna alistiktan sonra da diger çamur cinslerine göre daha keyifle çalistigimi fark ettim. Yaptigim böceklerin dengesini yakalamaya çalisirken, porselenin ne kadar hassas bir kimyaya sahip oldugunu her saniye yasadim.”
Pinar Altinçubuk, böcek çalismasinin sirasiyla teknik boyutlarini anlatti
“Öncelikle yapmak istedigim böcegi belirledikten sonra detayli çizim çalismalari ile bu ise koyuldum ve modellemeye basladim” diyen Altinçubuk, “Modelleme isleminden sonra da modelimin alçi kalibini aldim ve bu kalibin suyunu çekebilmesi için bir ya da iki gün beklemesi gerekir. Kalip kuruduktan sonra içine porselen döküm çamuru ilave ettim. Ortalama 10 ile 15 dakika dinlenen alçi, çamurun içerisindeki suyu emerek belli bir et kalinligina gelmesini saglar ve böylece kalibini aldigim modelin aynisi ortaya çikti. Kaliptan ürünü çikarma islemi sonrasi belli rötuslar yapilir. Bacaklar, kanatlar ve gövde birlestirme islemini tamamlayip, firina verdim. Tüm bu yaptiklarim, sadece birinci pisirim asamasi aslinda ve gerekiyorsa sirlama da yapiyorum ya da saf tek pisirim halinde beyaz porselen olarak da birakabiliyorum” seklinde belirterek meydana getirdigi sanat ürünlerinin teknik boyutlarina degindi.