Diyanet'ten 'Dijital Dünya' Uyarisi

Dijital dünyanin özendirdigi hayat tarzinin aile yapimizi derinden etkiledigi belirtilen hutbede “Yüce dinimiz Islam’in, mesru bir nikah ile aile yuvasi kurmamizi emreder. Aile hayatimizi adalet, merhamet, sevgi, saygi, güven gibi degerler üzerine bina etmemizi ögütler. Islam, gayr-i mesru iliskilere, hayasizliga, iffetsizlige ve çirkinlige sevk eden davranislara ise asla izin vermez. Mesru bir nikaha dayanmayan hiçbir birlikteligi kabul etmez” denildi.

Iffetli, huzurlu ve güvenli bir hayatin temeli ve teminatinin aile oldugu belirtilen Cuma hutbesinde, “Aile, nefsimizi ve neslimizi emniyet altina alan, temiz ve saglikli bir toplumu insa eden yegane kurumdur. Aile, dünyanin sikintilarinda, hayatin sarsintilarinda tutunulacak bir el, siginilacak güvenli bir limandir. Insani insan kilan degerlerin ögrenildigi bir ahlak mektebidir. Kisiyi iyiye ve dogruya yönlendiren bir rehber; günahlardan ve kötülüklerden koruyan bir kalkandir. Dijital dünyanin bas döndürücü hizla gelistigi bir dönemde yasiyoruz. Elbette bu yeni mecranin pek çok imkânindan yararlaniyoruz. Ancak bir yandan da özendirdigi hayat tarzinin haz, hirs, tüketim ve bireysellesme üzerine kurgulandigina sahit oluyoruz. Maalesef bu durumdan aile yapimiz da derinden etkileniyor. Bazen sanal alemin cazibesine kapilip degerlerimizi yitiriyoruz. Gerçek hayatla bagimiz koptukça iliskilerimiz sanallasiyor. Hatta kimi zaman en yakin dostumuz telefon ekranlari, internet mecralari oluyor. Rahmet, sekinet ve muhabbet vesilesi ailemizden ilgiyi, sevgiyi ve muhabbeti esirgiyoruz. Dünyanin diger ucundaki insanlarla iletisim kurarken, ayni sofraya oturdugumuz anne babamizdan, esimizden, çocuklarimizdan gittikçe uzaklasiyoruz” ifadelerine yer verildi.

“Aile, bir tercih degil; fitri bir ihtiyaçtir”

Aile kurmak ve aile olmanin, Hz. Adem (A.S)’den bu yana Peygamberlerin sünneti oldugu belirtilen hutbenin devaminda “Aile kurumunun yerine ikame edilecek hiçbir sosyal yapi yoktur. Algilarin gerçege galip geldigi ve insanligin fitrata aykiri dönüsümlere zorlandigi günümüzde bize düsen, dijital dünyanin olumsuzluklari karsisinda milli ve manevi degerlerimizi esas alan bir durus sergilemektir. Yasadigimiz çagin gerçeklerinden kopmadan, dijital mecralarin da esiri olmadan degerleriyle birlikte aile olmaktir. Peygamber Efendimizin ilgiye, sevgiye, sefkate, merhamete ve muhabbete dayali aile yapisini hanelerimizde hakim kilmaktir. Unutmayalim ki degerler egitimi ailede baslar. Güçlü ve huzurlu bir aile, ancak milli ve manevi degerlerimize sahip çikmakla mümkündür” denilerek Müslümanlarin dijital dünyanin zararlarina karsi kendilerini korumasi istendi.