'Stres Optimal Seviyede Kullanildiginda Bir Yakit Islevi Görür'

Klinik Psikolog ve Ögr. Gör. Ugur Kaçmaz, “Stres optimal seviyede kullanildiginda bir yakit islevi görür. Stresi optimal seviyede tutmak, yapilan islemi maksimum performansa dönüstürür. Dolayisiyla nasil ki, stresli yasamdan kaçiniyorsak, stressiz yasamdan da ayni ölçüde kaçinmaliyiz” dedi.

'Stres Optimal Seviyede Kullanildiginda Bir Yakit Islevi Görür'
Ondokuz Mayis Üniversitesi(OMÜ) Psikoloji Uygulama ve Arastirma Merkezi’nde (PUAMER) görev yapan Klinik Psikolog ve Ögr. Gör. Ugur Kaçmaz tarafindan Egitim Fakültesi Egitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danismanlik Anabilim Dalinda ögrenim gören ögrencilere “Stres, Öfke ve Zaman Yönetimi” konularinda egitim verildi.

Egitim Bilimleri Bölümü seminer salonunda düzenlenen etkinlikte Kaçmaz, stres kavramini, günlük yasamda çok fazla kullanildigini söyleyerek “Peki, yeterince biliyor muyuz ne oldugunu? ‘Ben artik stresli bir hayat istemiyorum’ dedigimizde ya da yakinlarimiza ‘artik stressiz yasamalisin’ diye tavsiyede bulundugumuzda gerçekten istedigimiz sey stresin tamamen ortadan kalkmasi midir?” ifadelerini kullandi.

Stres, ruhsal aygitimizin tehlike karsisinda verdigi alarm oldugunu söyleyen Kaçmaz konusmasina söyle devam etti: “Vücudumuzda bir yara olustugunda yaranin kapanmasi için bagisiklik sistemindeki akyuvar hücrelerinin seferber olmasi, o hücrelerin bir enfeksiyonla savasmak için atesimizi yükseltme pahasina mücadele etmesi, uykusuz kaldigimiz iki günün sonunda tüm iki günlük uyku borcumuzu ödercesine fazladan uyuyor olmamiz ve bir takim ruhsal sorunlar karsisindaki ruhsal gerilim yasamamiz. Tüm bu mekanizmalar fizyolojik ve psikolojik dengeyi yani ‘homeostazi’yi saglamaya yönelik yanitlardir.”

Ögrencilere örnekler vererek konusmasina devam eden Kaçmaz, “Birlikte düsünelim bir sonraki gün önemli bir sunum yapacak ögrencinin ‘stressiz yasami benimseme felsefesi’ nedeniyle kendisinde ruhsal gerilime yol açacak olan sunum hakkinda düsüncelerden kaçinmasi gayet olasidir. Herhangi bir hatirlaticiya maruz kalmayisini ‘stressiz bir yasamin geregi’ olarak degerlendirebilir. Peki, ertesi gün sunumda, konusuna yeterince hakim olamayisina engel olabilecek midir bu durum? Maalesef ki hayir. Stres optimal seviyede kullanildiginda bir yakit islevi görür. Çalismak, ögrenmek, gelismek, konfor alanimizdan uzaklasmak, dogal olarak stresi de beraberinde getirir. Çünkü tüm bu degisimler bir gerilim olusturur. Stresi optimal seviyede tutmak, yapilan islemi maksimum performansa dönüstürür. Dolayisiyla nasil ki, stresli yasamdan kaçiniyorsak stressiz yasamdan da ayni ölçüde kaçinmaliyiz” diye konustu.

Stresi tamamen benimsemek ya da stresten tamamen uzaklasmak saglikli degilse, stresi yönetebilmek ve kontrol edebilmek üzerinde çalismak gerektigini belirten Kaçmaz, “Stresin varligi, saglikli bir belirtidir. Yönetilemiyor olmasi ise asil müdahalede bulunmamiz gereken sorunlu kisimdir. Stresi sagligimiz için bir çesit zehir olarak gören bakis açisina karsilik Paracelsus’un sözünü hatirlamakta fayda olabilir. Zehir ile ilaci ayiran, dozdur. Bu nedenle; stresin yönetilmesi, dozun ayarlanmasi ve dolayisiyla stresin kendisi de ilaç islevi görecektir” seklinde konustu.

Ugur Kaçmaz, “Çatismalarin kaynagi olan öfke ise tipki mutluluk, üzüntü, korku gibi saglikli bir duygudur. Her saglikli bireyde deneyimlenmesi gerekir. Evrimsel açidan hayatta kalmamizi saglayan mekanizmalara katki saglamaktadir. Nitekim vahsi bir hayvan saldirisina maruz kalinca kendisini ve yavrularini korumak için öfke yakiti islevsellik kazanir. Dolayisiyla burada da üzerinde çalisilmasi gereken nokta; öfkenin varligi degil, onun kontrolüdür diyerek sözü Aristoteles’e birakabiliriz: ‘Herkes öfkelenebilir, bu kolaydir. Ne var ki; dogru insana, dogru derecede, dogru zamanda, dogru maksatla ve dogru biçimde öfkelenmek, iste bu zordur” seklinde konustu.

Zamani etkili kullanmanin önemine deginen Kaçmaz, “O kadar çok yapilmasi gereken isler var ki zaman ise akip geçiyor, durmuyor. Nasil olacak bunun planlamasi ve yönetimi? Yapilmasi gereken tüm isleri bir kagida yazin sonra baska bir kagidi koordinat düzlemi gibi dört bölüme ayirin. Koordinat dogrularinin bir boyutu önem diger boyutu ise aciliyet olsun. Dolayisiyla ayrilan dört bölümde birinci bölgeye; acil ve önemli olan yapilacaklar yazilmalidir. Zaman yönetimi açisindan bu bölümde yazilanlarin hepsi hemen ve öncelikli olarak yapilmalidir. Ikinci bölüm ise önemli ama acil olmayan yapilacaklar yazilmalidir; bu bölgede yapilacaklar için acil olmadigi için simdilik sadece yapacaginiz zamani belirlemeniz yeterli olacaktir. Üçüncü bölgede; önemli degil fakat acil yapilacaklar yazilmali ve hemen devredilmelidir. Son bölümde ise acil olmayan ve önemsiz yapilacaklar iptal edilerek gündemden çikarilmalidir” seklinde konustu.

Egitim Bilimleri, Rehberlik ve Psikolojik Danismanlik Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Hatice Kumcagiz ise “Covid-19 pandemisi günlük hayatimizda birçok degisikler yapmamiza neden oldu. Bu degisimlerden ögrencilerimiz de etkilendi. Ögrencilerimizin psikolojik iyilik halini yükselmesine yardimci olmak, degisime uyum saglamalari ve süreci saglikli geçirebilmeleri yönünde destek olabilmek amaciyla bu tür etkinlikleri düzenlemeye devam edecegiz” dedi.

Egitimin sonunda Klinik Psikolog Ögr. Gör. Ugur Kaçmaz’a Prof. Dr. Hatice Kumcagiz tarafindan tesekkür belgesi takdim edildi.
Kaynak: İHA