Öz-Saglik Is Sendikasi Ve TÜHIS Arasindaki Toplu Is Sözlesmesi Iki Bakanin Katilimiyla Imzalandi
Öz-Saglik Is Sendikasi ve Türk Agir Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu Isverenleri Sendikasi (TÜHIS) arasindaki toplu is sözlesmesi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakani Derya Yanik ve Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Bilgin’in katildigi törenle imzalandi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanliginin merkez ve tasra teskilati 17 sira No’lu saglik ve sosyal hizmetler iskolunda bulunan isyerlerinde toplu is sözlesmesi imzalamak için Öz Saglik-Is Sendikasi’na 22 Eylül 2021 tarihli yetki belgesi verilmisti. Bu çerçevede Öz Saglik-Is Sendikasi ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanliginin üyesi oldugu TÜHIS arasinda 26 Ekim 2021 tarihinde toplu is sözlesmesi görüsmelerine baslandi ve görüsmeler mutabakatla sonuçlandi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanligi merkez ve tasra teskilatinda istihdam edilen isçileri kapsayan 1 Kasim 2021-31 Ekim 2024 tarihleri arasinda uygulanacak olan 5. dönem toplu is sözlesmesi, Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Vedat Bilgin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakani Derya Yanik ile HAK-IS Genel Baskani Mahmut Arslan ve Öz Saglik-Is Sendikasi yetkililerinin katilimi ile Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanliginda düzenlenen törenle imzalandi. Sözlesme Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanligi merkez ve tasra teskilatlarinda çalisan yaklasik 25 bin isçiyi kapsiyor.
“Hizmet ettigimiz gruplar bize emanet edilen gruplar”
Bakanlik olarak bazi dezavantajli gruplara da hizmet sunduklarini belirten Bakan Yanik, personelden bu gruplara karsi hassasiyetini devam ettirmesini beklediklerini söyleyerek, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanligi sükürler olsun son 20 yilda dünya klasmaninda birinci sinif sosyal hizmetler üreten, sosyal hizmet faaliyeti veren bir hürriyete kavustu. Bununla ne kadar övünsek azdir. Bu çalismalari yürüten bu faaliyeti hayata geçiren arkadaslarimiz bizim mesai arkadaslarimiz. Biz Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanligi olarak 85 milyonun tamamina hizmet üreten bir bakanligiz. Bu anlamda çok genel ve büyük bir çati faaliyet ifa ediyoruz ve 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandasinin en dezavantajli gruplarina hizmet üretiyoruz. Dolayisiyla bu hizmeti götürürken çalisma arkadaslarimizin hem o hizmetin niteligine teknik olarak vakif olmasi ama ayni zamanda insani duyarlilik noktasinda da yapilan isin manevi boyutunun, insan boyutunun da en az teknik kismi kadar farkinda olmasi gerekiyor. Hizmet ettigimiz gruplar bize emanet edilen gruplar. Hizmetlerimizin kalitesini arttirarak devam ettirmek. Kuskusuz bu özveriyi beklerken arkadaslarimizin özlük haklarini iyilestirmemiz gerektiginin her zaman farkinda olduk ve bunun için hem Bakanlik olarak hem hükümetiz olarak imkanlari olabildigi kadar zorladik” ifadelerini kullandi.
“Özlük düzeylerini yükseltecek her türlü imkani saglamaya, destegi vermeye gayret ediyoruz”
AK Parti hükümetinin 20 yildir adil ve esit bir düzen için çalistigini ve bu sözlesmede de bu sekilde bir sonuç için yogun mesai harcadiklarini söyleyen Bakan Yanik, “Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaslarinin çalisan, emekçi, hizmet alan, hizmet veren taraflar olarak hepimizin esit, adil, refah düzeyinden faydalanan, payina düseni alan vatandaslar olmasi için ugrasiyoruz. Bizim çalisma arkadaslarimiza hem idari anlamda hem mali anlamda onlarin çalisma performanslarini artiracak, onlarin yasama seviyelerini, özlük düzeylerini yükseltecek, her türlü imkani saglamaya, destegi vermeye gayret ediyoruz ama bunun karsiliginda da onlardan gayet tabii ki bugüne kadar oldugu gibi ayni özveriyi, ayni çabayi, ayni duyarliligi bekliyoruz. Çünkü hizmet ettigimiz gruplar bize emanet edilen engelli, yasli, çocuk gibi son derece özel ihtimam isteyen gruplar. Dolayisiyla onlara ürettigimiz, onlara sundugumuz hizmette bundan sonrasinda da hizmetlerimizin kalitesini artirarak, gelistirerek ve milletin emanetlerini kendi emanetlerimiz bilerek hizmet üretmeye insallah sunmaya devam edecegiz” diye konustu.
“Toplu sözlesmeler bir ülkede demokrasinin göstergesidir”
Toplu is sözlesmelerindeki sürecin demokrasinin bir belirtisi ve demokrasiyi güçlendiren bir süreç oldugunu ifade eden Bakan Bilgin, “Toplu sözlesmeler bir ülkede demokrasinin göstergesidir. Sendikal mücadele, grevler, sosyal taraflar arasindaki mücadeleler de demokrasinin göstergesidir. Bunlarin uzlasmaya dönüsmesi, uzlasma ile neticelenmesi ayni zamanda uzlasma kültürünün de ifadesidir. Bu bakimdan Türkiye’nin demokrasinin isleyip islemedigini görmek için yapilan seçimlere elbette bakmak lazim. Seçilen yöneticilerin seçimle gelip gitmesine elbette bakmak lazim ama daha detayda bu kurumlarin isleyip islemedigine bakmak lazim. Türkiye çok sükür bütün düzeylerde bütün kurumlarda demokrasiyi isleten bir ülkedir. Türkiye’nin demokratiklesme süreci, emekçilerin sosyal mücadeleleri ile daha da güçlenmektedir. Bu bakimdan biz toplu sözlesmelerin her asamasinin demokrasiye yaptigi katki açisindan degerlendirmek zorundayiz” dedi.
Yapilan sözlesmelerin personele önemli kazançlar sagladigini söyleyen Bakan Bilgin, bu sözlesmelerle günlük kazancin 130 TL civarindan yaklasik 300 TL civarina çiktigini belirtti.
Ayrica yapilan bu sözlesmelerin bütün kamuoyunu bagladigini ifade eden Bilgin, sözlesme sartlarina uymayanlara yaptirimlarin uygulanacagini ve bu konunun takipçisi olacaklarini söyledi.
Bakan Bilgin, bu tür sözlesmelerin toplumsal baris açisindan da önemli olduguna dikkat çekti.
“Bu önemli basarinin iki mimarini huzurlarinizda bir kez daha kutlamak ve tesekkür etmek istiyorum”
Süreci kolaylastiran iki bakana tesekkür eden HAK-IS Genel Baskani Mahmut Arslan, “Ülkemizin ve dünyanin yasadigi zorlu bir dönem içerisinde gerçekten hepimiz için zor olan bir süreci basarili bir sekilde tamamlamis olmak, sosyal diyalog mekanizmalarinin bütününü kullanarak çalisanlarin haklarini azami ölçüde koruyan, ayni zamanda hizmetlerinde kalitesini, verimliligini saglayacak bir modeli hayata geçirmis olmak gerçekten çok önemli. Bu önemli basarinin iki mimarini huzurlarinizda bir kez daha kutlamak ve tesekkür etmek istiyorum. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakaninin bu konudaki durusu, emegin emekçinin haklari konusundaki hassasiyetini, çalisanlarina gösterdigi yakin ilgi ve destek için gerçekten tesekkürü hak ediyor. Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Vedat Bilgin zaten aramizdan birisi. Bir teknisyen bakan olarak da bizim isimizi kolaylastiran bir süreci yasadik” dedi.
Kaynak: İHA
“Hizmet ettigimiz gruplar bize emanet edilen gruplar”
Bakanlik olarak bazi dezavantajli gruplara da hizmet sunduklarini belirten Bakan Yanik, personelden bu gruplara karsi hassasiyetini devam ettirmesini beklediklerini söyleyerek, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanligi sükürler olsun son 20 yilda dünya klasmaninda birinci sinif sosyal hizmetler üreten, sosyal hizmet faaliyeti veren bir hürriyete kavustu. Bununla ne kadar övünsek azdir. Bu çalismalari yürüten bu faaliyeti hayata geçiren arkadaslarimiz bizim mesai arkadaslarimiz. Biz Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanligi olarak 85 milyonun tamamina hizmet üreten bir bakanligiz. Bu anlamda çok genel ve büyük bir çati faaliyet ifa ediyoruz ve 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandasinin en dezavantajli gruplarina hizmet üretiyoruz. Dolayisiyla bu hizmeti götürürken çalisma arkadaslarimizin hem o hizmetin niteligine teknik olarak vakif olmasi ama ayni zamanda insani duyarlilik noktasinda da yapilan isin manevi boyutunun, insan boyutunun da en az teknik kismi kadar farkinda olmasi gerekiyor. Hizmet ettigimiz gruplar bize emanet edilen gruplar. Hizmetlerimizin kalitesini arttirarak devam ettirmek. Kuskusuz bu özveriyi beklerken arkadaslarimizin özlük haklarini iyilestirmemiz gerektiginin her zaman farkinda olduk ve bunun için hem Bakanlik olarak hem hükümetiz olarak imkanlari olabildigi kadar zorladik” ifadelerini kullandi.
“Özlük düzeylerini yükseltecek her türlü imkani saglamaya, destegi vermeye gayret ediyoruz”
AK Parti hükümetinin 20 yildir adil ve esit bir düzen için çalistigini ve bu sözlesmede de bu sekilde bir sonuç için yogun mesai harcadiklarini söyleyen Bakan Yanik, “Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaslarinin çalisan, emekçi, hizmet alan, hizmet veren taraflar olarak hepimizin esit, adil, refah düzeyinden faydalanan, payina düseni alan vatandaslar olmasi için ugrasiyoruz. Bizim çalisma arkadaslarimiza hem idari anlamda hem mali anlamda onlarin çalisma performanslarini artiracak, onlarin yasama seviyelerini, özlük düzeylerini yükseltecek, her türlü imkani saglamaya, destegi vermeye gayret ediyoruz ama bunun karsiliginda da onlardan gayet tabii ki bugüne kadar oldugu gibi ayni özveriyi, ayni çabayi, ayni duyarliligi bekliyoruz. Çünkü hizmet ettigimiz gruplar bize emanet edilen engelli, yasli, çocuk gibi son derece özel ihtimam isteyen gruplar. Dolayisiyla onlara ürettigimiz, onlara sundugumuz hizmette bundan sonrasinda da hizmetlerimizin kalitesini artirarak, gelistirerek ve milletin emanetlerini kendi emanetlerimiz bilerek hizmet üretmeye insallah sunmaya devam edecegiz” diye konustu.
“Toplu sözlesmeler bir ülkede demokrasinin göstergesidir”
Toplu is sözlesmelerindeki sürecin demokrasinin bir belirtisi ve demokrasiyi güçlendiren bir süreç oldugunu ifade eden Bakan Bilgin, “Toplu sözlesmeler bir ülkede demokrasinin göstergesidir. Sendikal mücadele, grevler, sosyal taraflar arasindaki mücadeleler de demokrasinin göstergesidir. Bunlarin uzlasmaya dönüsmesi, uzlasma ile neticelenmesi ayni zamanda uzlasma kültürünün de ifadesidir. Bu bakimdan Türkiye’nin demokrasinin isleyip islemedigini görmek için yapilan seçimlere elbette bakmak lazim. Seçilen yöneticilerin seçimle gelip gitmesine elbette bakmak lazim ama daha detayda bu kurumlarin isleyip islemedigine bakmak lazim. Türkiye çok sükür bütün düzeylerde bütün kurumlarda demokrasiyi isleten bir ülkedir. Türkiye’nin demokratiklesme süreci, emekçilerin sosyal mücadeleleri ile daha da güçlenmektedir. Bu bakimdan biz toplu sözlesmelerin her asamasinin demokrasiye yaptigi katki açisindan degerlendirmek zorundayiz” dedi.
Yapilan sözlesmelerin personele önemli kazançlar sagladigini söyleyen Bakan Bilgin, bu sözlesmelerle günlük kazancin 130 TL civarindan yaklasik 300 TL civarina çiktigini belirtti.
Ayrica yapilan bu sözlesmelerin bütün kamuoyunu bagladigini ifade eden Bilgin, sözlesme sartlarina uymayanlara yaptirimlarin uygulanacagini ve bu konunun takipçisi olacaklarini söyledi.
Bakan Bilgin, bu tür sözlesmelerin toplumsal baris açisindan da önemli olduguna dikkat çekti.
“Bu önemli basarinin iki mimarini huzurlarinizda bir kez daha kutlamak ve tesekkür etmek istiyorum”
Süreci kolaylastiran iki bakana tesekkür eden HAK-IS Genel Baskani Mahmut Arslan, “Ülkemizin ve dünyanin yasadigi zorlu bir dönem içerisinde gerçekten hepimiz için zor olan bir süreci basarili bir sekilde tamamlamis olmak, sosyal diyalog mekanizmalarinin bütününü kullanarak çalisanlarin haklarini azami ölçüde koruyan, ayni zamanda hizmetlerinde kalitesini, verimliligini saglayacak bir modeli hayata geçirmis olmak gerçekten çok önemli. Bu önemli basarinin iki mimarini huzurlarinizda bir kez daha kutlamak ve tesekkür etmek istiyorum. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakaninin bu konudaki durusu, emegin emekçinin haklari konusundaki hassasiyetini, çalisanlarina gösterdigi yakin ilgi ve destek için gerçekten tesekkürü hak ediyor. Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Vedat Bilgin zaten aramizdan birisi. Bir teknisyen bakan olarak da bizim isimizi kolaylastiran bir süreci yasadik” dedi.