BBP Genel Baskani Mustafa Destici Açiklamasi

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Baskani Mustafa Destici, "Hükümetimizden ve Cumhur Ittifaki’ni olusturan partilerinin herhangi birinden farkli bir görüs ifade edilmemesine, hükümetin uygulamalarinda baska bir anlam çikarilacak herhangi bir sey olmamasina ragmen, siginmacilar üzerinden bir ‘isgal söylemi’ sürdürülmesini ve mevcut durumun istismar edilerek olusturulmaya çalisilan bir infialden politik fayda saglanmaya çalisilmasini ahlaki bulmuyoruz" dedi.

BBP Genel Baskani Destici, TBMM’de basin toplantisi düzenledi.

Destici, Engelliler Haftasi oldugunu hatirlatarak, “Tüm dünyada, engellilerin sorunlariyla ilgili farkindalik olusturulmak amaciyla etkinlikler düzenleniyor. Engellilerimiz, devletin tüm hizmetlerine, sosyal hayatin tüm imkânlarina erisebilir hale gelmelidir. Engellilerin sosyal hayatta karsilastigi zorluklarin giderilmesiyle ilgili, hiç durmadan ve her gün kendini güncelleyen çözümler üretmeliyiz. Devletimizin, bu çalismalari yürütürken, kamu kurumlari disinda yapilan çalismalari da desteklemekle yükümlü oldugunu düsünüyoruz. Engelli bireylerin, çalisma ve sosyal hayatlarinin içinde, ‘engellerinden dolayi hiçbir sorun yasamadiklari güne kadar’, kendimizi bu konuda basarili kabul etmemeliyiz” ifadelerini kullandi.

Destici, siginmacilar konusunda, “Masum siviller bombalarin altinda kalirken, sahillerimize bebek cesetleri vururken, biz Avrupa ülkelerinin yaptigi gibi, sivillerin ölümlerine duyarsiz kalamazdik. Veya savastan kaçan insanlarin içinde bulundugu botlari batirarak, insanlari bogulmaya terk eden, cinayetler isleyen Yunanistan güvenlik güçlerinin yaptiginin benzeri bir vahsetin içinde bulunamazdik. Sinir illerimizde, karlar eridikçe, karlarin altindan hala bebeklerin cesetleri çikiyor. Avrupa’ya ulasmaya çalisan göçmenlere ait, sadece Sahil Güvenlik birimlerimizin bulup denizden topladigi ceset sayisi bile 700’ün üzerinde. Bu korkunç tabloya gözlerimizi kapayamayiz. Biz Müslümaniz. Biz serefli Türk milletiyiz. Ilk günden beri ayni seyleri ifade ettik. Bununla birlikte, biz, ülkemizde bulunan siginmacilarin, uygun sartlar saglanir saglanmaz, kendi ülkelerinde, baris ve huzur içinde yasamalari gerektigini söylüyoruz. Hükümetimizden ve Cumhur Ittifaki’ni olusturan partilerinin herhangi birinden farkli bir görüs ifade edilmemesine, hükümetin uygulamalarinda baska bir anlam çikarilacak herhangi bir sey olmamasina ragmen, siginmacilar üzerinden bir ‘isgal söylemi’ sürdürülmesini ve mevcut durumun istismar edilerek olusturulmaya çalisilan bir infialden politik fayda saglanmaya çalisilmasini ahlaki bulmuyoruz” degerlendirmesini yapti.

"Biz de ayrica konunun takipçisiyiz"

Destici söyle devam etti:

“Suriyelilerin ülkelerine dönmesi gerektigini söylemek, elbette ‘nefret söylemi’ ve ‘irkçilik’ degildir. Ancak nefret söyleminin ve irkçiligin, bazi çevreler tarafindan dozu artan bir sekilde siyasi elestirilere malzeme edildigini de görüyoruz. Biz de milletimiz de bu tip ayrimlari yapabilecek, birikime de ferasete de sahibiz. Baska ülkelerde, baska zamanlarda çekilmis görüntülerin, organize olarak sosyal medya üzerinden, Türkiye’de bir ‘siyasi kriz çikarmak’ ve Türkiye disinda Türkiye’yle ilgili planlanan bir iktidar degisikligine ‘zemin hazirlamak’ için servis edildiginin de farkindayiz. Bu girisimler, birden fazla boyutu olan bir güvenlik meselesidir. Söz konusu oyuna alet olanlarin, güvenlik güçlerince zaman geçmeden ortaya çikarildigini da görüyoruz ve biz de ayrica konunun takipçisiyiz.”

Türkiye’nin isgal edilebilecek bir ülke olmadigini kaydeden Genel Baskan Destici, “Dünyada herhangi bir ülkenin ya da ordunun bile buna cesaret edebilecegini zannetmiyorum. Türkiye’nin demografik yapisinin bozulmasina, Türkiye Cumhuriyeti müsaade etmez. Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü ve büyüklügünü kimse küçümsemesin. Irkçilikla milliyetçilik, demografik yapiyi korumakla yabanci düsmanligi, sanatla provokasyon, bilgiyle dezenformasyon yer degistirilmeye çalisiliyor. Bunun kaynagini da maksadini da biliyoruz. Türkiye’nin, disimizda yapilan bir planin parçasi haline getirilmesine de bu maksatla istikrarsizlastirilmasina izin vermeyecegiz. Filmin ve benzer girisimlerin, sadece hükümete karsi degil, milletimize karsi da bir saygisizlik ve haksizlik oldugunu düsünüyorum. Ülkemizin terörle mücadelesinde ve çevremizde meydana gelen savaslar sonucu ülkemize siginmak zorunda kalan yabancilarin durumlariyla ilgili, Içisleri Bakanligimiz önemli bir görev üstleniyor. Bu süreçte, Içisleri Bakanimiz Sayin Süleyman Soylu’nun, basariyla görev yaptigini düsünüyor, itibarsizlastirilmasi yönünde sarf edilen gayretleri kiniyorum. Içisleri Bakanligimizin görevli oldugu tüm alanlarda; terörle mücadele, asayis, trafik, bagli kurumlarin verimliligi, FETÖ’yle mücadele, uyusturucuyla mücadele gibi tüm konularda, ayri ayri, istatistiklerde de kolayca görebilecegimiz bir basari var. Sayin Süleyman Soylu’nun, kamuoyunu yaniltmak için servis edilen dezenformasyonla ilgili verdigi gerçek bilgilerin, sürdürülen tartismalarin gölgesinde kalmasinin da ayrica bir kayip oldugu kanaatindeyiz” diye konustu.

Kaynak: İHA