Her 44 Çocuktan Biri Otizm Tanisi Aliyor

Eskisehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Egitim Fakültesi Özel Egitim Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Serife Yücesoy Özkan, her 44 çocuktan birinin otizm spektrum bozuklugu tanisi aldigini belirterek, “Tüm irk, etnik köken ve sosyo-ekonomik düzeylerde görülen otizm spektrum bozuklugu, erkeklerde kadinlara oranla 4,2 kat daha yaygindir” dedi.

Her 44 Çocuktan Biri Otizm Tanisi Aliyor
Nisan Ayi’nin tüm dünyada otizm farkindalik ayi olarak kabul edildigini ve bu farkindaligi artirmak için çesitli etkinlikler gerçeklestirildigini belirten Prof. Dr. Yücesoy Özkan, “Otizm spektrum bozuklugu, sosyal iletisim ve etkilesim becerilerinde yetersizlik, sinirli ve yineleyici davranis, ilgi ve etkinlik örüntüleriyle karakterize nöro-gelisimsel bir bozukluktur. Otizm spektrum bozuklugunun yayginligi dünyada giderek artis göstermektedir. Güncel verilere göre her 44 çocuktan biri otizm spektrum bozuklugu tanisi almaktadir. Tüm irk, etnik köken ve sosyo-ekonomik düzeylerde görülen otizm spektrum bozuklugu, erkeklerde kadinlara oranla 4,2 kat daha yaygindir. Tani alan çocuklarin yüzde 35’inde otizm spektrum bozuklugu tanisina zihinsel yetersizlik tanisi da eslik etmektedir. Görüldügü üzere bu yayginlik oranlari otizm spektrum bozuklugu olan bireylere sunulacak etkili terapi ve egitim hizmetlerinin önemini daha da artirmaktadir” diye konustu.



“Davranislar sekillendirilebilir, degistirilebilir”

Otizm spektrum bozuklugu olan bireylere sunulacak etkili uygulamalarin basinda uygulamali davranis analizine (UDA) dayali ögretim yöntem ve tekniklerinin geldigini belirten Prof. Dr. Yücesoy-Özkan, UDA’nin bireylerin sosyal olarak önemli davranislarini gelistirmek amaciyla davranisçi kuramin ögrenme ilkelerini kullanan bir disiplin oldugunu söyledi.

1900’lü yillarin basinda Rus bilim adami Ivan Pavlov’un Klasik Kosulama Kurami ile basladigini, 1930’lu yillarda Dr. Frederic Skinner’in Edinimsel Kosulama Kurami çalismalariyla günümüzdeki modern halini aldigini belirtti.

Uygulamali davranis analizi sayesinde davranis öncesinde ve davranis sonrasinda gerçeklesen degiskenleri belirleyip, gerekirse bu degiskenlerde degisiklik yaparak davranislarin sekillendirilebilecegi ya da degistirilebileceginin varsayildigini kaydeden Prof. Dr. Yücesoy-Özkan söyle devam etti:

“Davranis degisikligi için ipucu, sekil verme, pekistirme, model olma ve ceza gibi ögrenme ilkeleri kullanilarak gelistirilmis pek çok ögrenme yöntem ve teknigi söz konusudur. Uygulamali davranis analizi ile bireylere yeni davranislar kazandirmak, bireylerin uygun davranislarini arttirmak ya da onlarin uygun olmayan davranislarini azaltmak mümkündür. Bu nedenle yetersizligi olan çocuklara ögretim yapmak üzere özel egitim ögretmenleri tarafindan siklikla kullanilir. Ancak bu demek degildir ki, yalnizca özel egitim ögretmenleri tarafindan kullanilir. Okul öncesinden yüksekögrenime kadar egitimin her alaninda kullanilabilecegi gibi organizasyon ve is yönetimi, ceza hukuku ve madde bagimliligi gibi yasamin her alaninda ya da farkli disiplin alanlarinda da kullanmak mümkündür.”

Davranis Analizi Gelistirme Dernegi’nin uygulamali davranis analizini yayginlastirmak ve anlatmak için çesitli çalismalar yürüttügünü belirten Prof. Dr. Yücesoy-Özkan, bu çerçevede kendisinin de “Bana Aferin De!” baslikli bir podcast serisi hazirladigini, sesli yayinlarin ESOGÜ tarafindan desteklenerek ESOGÜ’nün resmi sosyal medya hesaplarindan yayinlanacagini sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA