Bagirsak Kanserinde Erken Teshis Tedavi Basarisini Çok Büyük Oranda Artiriyor
Doç. Dr. Murat Urkan, ülkemizde de en sik görülen ilk 5 kanser türü arasinda yer alan kalin bagirsak (kolon) kanseriyle ilgili, “Erken teshis tedavi basarisini çok büyük oranda artiyor. Bu nedenle özellikle 50 yasindan itibaren tarama amaçli kolonoskopi yaptirilmali” dedi.
Acibadem Bodrum Hastanesi Genel Cerrahi Uzmani Doç. Dr. Murat Urkan, kalin bagirsak kanserinin erken dönemde belirti vermeden “sinsice” ilerledigini vurgulayarak Saglik Bakanliginin istatistiklerine göre ülkemizde de en sik görülen ilk 3 kanser türü arasinda kalin bagirsak (kolon) kanserinin yer aldigini belirtti.
“Ilerleyen safhalarda bulgu verdigi için hastalar gecikmis olarak karsimiza geliyor. Oysa ki henüz polip halinde teshis konuldugunda önlenebilen bir hastalik” diyen Doç. Dr. Urkan her yasta risk olsa da hastaligin en sik görüldügü 50 yas üstündeki ve özellikle risk grubundaki hastalara tarama amaçli kolonoskopi önerdi.
“Farkli belirtileri var”
Doç. Dr. Urkan, hastaligin baslica belirtilerini “Diskilama yapmalarina ragmen bagirsagini tam bosalmamis hissediyorlar. Ishal ya da kabiz olusabiliyor. Bu hastalarda diskida kan, seffaf bir salgi, aktif kanama görülebilir. Ayrica diskilama sirasinda agri hissi de olusuyor. Ayrica karin agrisi ve sislik hissi de belirtiler arasinda” dedi.
“Erken evrede teshis için mutlaka kolonoskopi yaptirin”
Kolon kanserinin, tarama programlari içerisinde bulunan kanser sinifinda oldugunun altini çizen Doç. Dr. Urkan erken tani yolunda en etkili aracin düzenli olarak yaptirilan oldugunu ifade etti.
Kolonoskopi islemi hakkinda da bilgi veren Doç. Dr. Urkan, “Kesinlikle acili veya zahmetli bir islem degildir. Yeni kolonoskoplar son derece kolay uygulanip hastaya rahatsizlik vermeden istenilen sonuçlar alinabilir. Ayrica kolonoskopi islemi anestezinin yardimi ile daha konforlu hale geldi. Kolonoskopi, hem mevcut bir tümörü erken evrede belirleme hem de kansere yol açabilecek polip ve benzeri sorunlari daha kanserlesmeden tespit edip kisiyi kanser gelisiminden koruyabilecek bir islemdir” dedi.
Doç. Dr. Urkan 50 yasin üzerindeki her bireyin risk durumlarina, aile hikayelerine, kisisel saglik hikayelerine göre belirli araliklarla (2-5 yil) kolonoskopik inceleme önerdi ve erken evrede tani konulup tedaviye alinmis olanlar arasinda bes yillik sag kalim oraninin “yüzde 90” oldugunu söyledi.
“Sebze ve meyve agirlikli beslenin”
Hastaligin temelinde birçok faktör oldugu bilinse de hastanin müdahale edebilecegi en önemli unsurun “beslenme aliskanligi” oldugunu vurgulayan Doç. Dr. Urkan, “Lif yönünden fakir beslenmenin bu hastaliga davet çikardigi çok iyi biliniyor. Özellikle sebze ve meyvenin kisitli tüketimi sindirim sistemimizi olumsuz etkilediginden her gün, düzenli olarak yeterli miktarda sebze ve meyve tüketmeyi ihmal etmemeliyiz. Bir diger dikkat edilmesi gereken konu; asiri yagli yiyecekler, hayvansal yag tüketimi ve kirmizi et agirlikli beslenmedir. Bu tarz beslenmenin ön planda tutulmasi kalin bagirsak kanserine davetiye çikarmaktadir. Özellikle islenmis ve katkili madde içeren salam-sucuk-sosis-pastirma gibi gidalarin asiri tüketilmesi de hastaliga davet çikarmaktadir” diye konustu.
Sigara ve alkolden mümkün oldugu kadar uzak durup, kiloya, kalsiyum ve D vitaminine dikkat etmek, düzenli spor yapmak gerektiginin altini çizen Doç. Dr. Urkan bu diyet düzeniyle riskin sifirlanmasa bile önemli ölçüde azaltilacagini söyledi.
“Bagirsak kanserinin hemoroid ve kabizlikla ilgisi var”
Doç. Dr. Urkan, kabizlik veya hemoroid ile kolon kanseri arasindaki iliskiyi söyle açikladi: “Kolon, diskilama öncesi bir süre depo görevi yapar. Bu sürenin uzamasini ifade eden kabizlik durumunda kalin bagirsakta diski tutma süresi ve kalin bagirsak hacmi artar. Bu iki durumdan özellikle uzun süre hacim artisi asinmalara ve yipranmalara neden olur. Ayrica uzun süre vücutta tutulan diskinin toksik özellikleri çürümeye ve fermantasyona yol açar. Bu da, kalin bagirsakta kanser olusumuna çanak tutar.”
Doç. Dr. Urkan, hemoroidin ise diskilama sirasinda aci ve kanama gibi sikayetlere yol açarken, hastaligi gizleyerek geç tani konulmasina neden olabildigini dile getirdi.
“Bagirsak kanseri tedavisi farkli uzmanlarin birlikte karar vermesiyle gerçeklesiyor”
Tedavinin ise ayrintili bir süreç olduguna deginen Doç. Dr. Urkan, “Kalin bagirsak kanserlerinin yerlesim yeri, tani anindaki evre, hastanin genel durumu ve benzeri bir sürü etken nedeni ile farklilik gösterir. Artik hiçbir kalin bagirsak kanserli hastanin tedavisi tek bir hekimin görüsü ile planlanmiyor. Yani, multidisipliner dedigimiz birden fazla bransin müdahil oldugu konseylerde konusularak tedavi yöntemi ve siralamasi hakkinda karar aliniyor. Bazi hastalar için öncelik cerrahi müdahale olabilecek iken bazi hastalarimizda kemoterapi ya da radyoterapi öne çikiyor” diye konustu.
Doç. Dr. Urkan, kaliplasmis bir tedavi protokolü olmadigini vurguladi ve “Hasta bazli karar almanin en dogrusu oldugunu biliyoruz. Bu yüzden hastalarimiza multidisipliner yaklasimla farkli uzmanlarla hastayi ve tedavi yöntemlerini konusarak karar veriyor ve uyguluyoruz” dedi.
Kaynak: İHA
“Ilerleyen safhalarda bulgu verdigi için hastalar gecikmis olarak karsimiza geliyor. Oysa ki henüz polip halinde teshis konuldugunda önlenebilen bir hastalik” diyen Doç. Dr. Urkan her yasta risk olsa da hastaligin en sik görüldügü 50 yas üstündeki ve özellikle risk grubundaki hastalara tarama amaçli kolonoskopi önerdi.
“Farkli belirtileri var”
Doç. Dr. Urkan, hastaligin baslica belirtilerini “Diskilama yapmalarina ragmen bagirsagini tam bosalmamis hissediyorlar. Ishal ya da kabiz olusabiliyor. Bu hastalarda diskida kan, seffaf bir salgi, aktif kanama görülebilir. Ayrica diskilama sirasinda agri hissi de olusuyor. Ayrica karin agrisi ve sislik hissi de belirtiler arasinda” dedi.
“Erken evrede teshis için mutlaka kolonoskopi yaptirin”
Kolon kanserinin, tarama programlari içerisinde bulunan kanser sinifinda oldugunun altini çizen Doç. Dr. Urkan erken tani yolunda en etkili aracin düzenli olarak yaptirilan oldugunu ifade etti.
Kolonoskopi islemi hakkinda da bilgi veren Doç. Dr. Urkan, “Kesinlikle acili veya zahmetli bir islem degildir. Yeni kolonoskoplar son derece kolay uygulanip hastaya rahatsizlik vermeden istenilen sonuçlar alinabilir. Ayrica kolonoskopi islemi anestezinin yardimi ile daha konforlu hale geldi. Kolonoskopi, hem mevcut bir tümörü erken evrede belirleme hem de kansere yol açabilecek polip ve benzeri sorunlari daha kanserlesmeden tespit edip kisiyi kanser gelisiminden koruyabilecek bir islemdir” dedi.
Doç. Dr. Urkan 50 yasin üzerindeki her bireyin risk durumlarina, aile hikayelerine, kisisel saglik hikayelerine göre belirli araliklarla (2-5 yil) kolonoskopik inceleme önerdi ve erken evrede tani konulup tedaviye alinmis olanlar arasinda bes yillik sag kalim oraninin “yüzde 90” oldugunu söyledi.
“Sebze ve meyve agirlikli beslenin”
Hastaligin temelinde birçok faktör oldugu bilinse de hastanin müdahale edebilecegi en önemli unsurun “beslenme aliskanligi” oldugunu vurgulayan Doç. Dr. Urkan, “Lif yönünden fakir beslenmenin bu hastaliga davet çikardigi çok iyi biliniyor. Özellikle sebze ve meyvenin kisitli tüketimi sindirim sistemimizi olumsuz etkilediginden her gün, düzenli olarak yeterli miktarda sebze ve meyve tüketmeyi ihmal etmemeliyiz. Bir diger dikkat edilmesi gereken konu; asiri yagli yiyecekler, hayvansal yag tüketimi ve kirmizi et agirlikli beslenmedir. Bu tarz beslenmenin ön planda tutulmasi kalin bagirsak kanserine davetiye çikarmaktadir. Özellikle islenmis ve katkili madde içeren salam-sucuk-sosis-pastirma gibi gidalarin asiri tüketilmesi de hastaliga davet çikarmaktadir” diye konustu.
Sigara ve alkolden mümkün oldugu kadar uzak durup, kiloya, kalsiyum ve D vitaminine dikkat etmek, düzenli spor yapmak gerektiginin altini çizen Doç. Dr. Urkan bu diyet düzeniyle riskin sifirlanmasa bile önemli ölçüde azaltilacagini söyledi.
“Bagirsak kanserinin hemoroid ve kabizlikla ilgisi var”
Doç. Dr. Urkan, kabizlik veya hemoroid ile kolon kanseri arasindaki iliskiyi söyle açikladi: “Kolon, diskilama öncesi bir süre depo görevi yapar. Bu sürenin uzamasini ifade eden kabizlik durumunda kalin bagirsakta diski tutma süresi ve kalin bagirsak hacmi artar. Bu iki durumdan özellikle uzun süre hacim artisi asinmalara ve yipranmalara neden olur. Ayrica uzun süre vücutta tutulan diskinin toksik özellikleri çürümeye ve fermantasyona yol açar. Bu da, kalin bagirsakta kanser olusumuna çanak tutar.”
Doç. Dr. Urkan, hemoroidin ise diskilama sirasinda aci ve kanama gibi sikayetlere yol açarken, hastaligi gizleyerek geç tani konulmasina neden olabildigini dile getirdi.
“Bagirsak kanseri tedavisi farkli uzmanlarin birlikte karar vermesiyle gerçeklesiyor”
Tedavinin ise ayrintili bir süreç olduguna deginen Doç. Dr. Urkan, “Kalin bagirsak kanserlerinin yerlesim yeri, tani anindaki evre, hastanin genel durumu ve benzeri bir sürü etken nedeni ile farklilik gösterir. Artik hiçbir kalin bagirsak kanserli hastanin tedavisi tek bir hekimin görüsü ile planlanmiyor. Yani, multidisipliner dedigimiz birden fazla bransin müdahil oldugu konseylerde konusularak tedavi yöntemi ve siralamasi hakkinda karar aliniyor. Bazi hastalar için öncelik cerrahi müdahale olabilecek iken bazi hastalarimizda kemoterapi ya da radyoterapi öne çikiyor” diye konustu.
Doç. Dr. Urkan, kaliplasmis bir tedavi protokolü olmadigini vurguladi ve “Hasta bazli karar almanin en dogrusu oldugunu biliyoruz. Bu yüzden hastalarimiza multidisipliner yaklasimla farkli uzmanlarla hastayi ve tedavi yöntemlerini konusarak karar veriyor ve uyguluyoruz” dedi.