Latmos'u Korumak Için Çagrida Bulundu

Benzersiz dogasi, birbirinden ilginç vahsi kayaliklari, magaralari ve kaya siginaklari içinde geçmis tüm uygarliklarin izlerini tasiyan Latmos, birçok canli ve bitki türünün yasadigi bölgenin bütünlügünü korumaya devam ederken, 325 bitki, 261 kus, 22 sürüngen ve 19 memeliye ev sahipligi yapan Bafa Gölü de, görenleri kendisine hayran birakiyor. “Latmos’u korumak, Bafa’yi korumaktir” diyerek bölgedeki maden ocaklarinin tahribatina dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doga Sevenler Dernegi (EKODOSD) Baskani Bahattin Sürücü, koruma çagrisinda bulundu.

Biyoçesitliligin ve dogal peyzaj alanlarinin korunmasi gerektigine vurgu yapan Sürücü; “Uluslararasi öneme sahip bir sulak alan olan Bafa Gölü, 1989 yilinda SIT Alani, 1994’te de Tabiati Koruma Alani, Bafa Gölü Tabiat Parki olarak ilan edilmis olup, 325 bitki türü, 261 kus türü, 22 sürüngen, 19 memeli türüne sahiptir. Kuzeyinde yer alan Latmos (Besparmak) Daglari ve güneyindeki Ilbira Daglari ile bütünlesen muhtesem dogal peyzaji, Söke-Milas-Bodrum yolundan geçenlere müthis bir seyir sunmaktadir. Hareketli topografik yapi nedeniyle farkli açilardan görsel zenginligin izlendigi birçok baki noktalari bulunmaktadir. Özellikle kuzey ve güney bölgelerinde zengin bir flora ve fauna tür çesitliligine sahiptir. Bafa Gölü’ndeki zengin biyolojik çesitliligin korunmasi ve gölün akilci kullaniminin saglanmasi için planli bir sekilde yapilacak ekoturizm faaliyetleri çok önemlidir. Bu tür faaliyetler yerel ekonomiye de katkisi olacaktir. Bu faaliyetlerden birisi de kus gözlemciligidir. Doga Koruma ve Milli Parklar Aydin Sube Müdürlügü tarafindan Serçin bölgesinde kus gözlem kuleleri, manzara seyir teraslari yapildi ancak gölün Mugla’ya bagli kisminda bu konuda henüz bir çalisma olmadi. Bafa Gölü kus türü açisindan zengin türlere ev sahipligi yaparken, kus gözlemcileri için baska yerde göremeyecekleri firsatlari da sunmaktadir. Gölde kus gözlemciliginin yayginlasmasi özellikle yöre insanlarinin ekonomisine alternatif gelir olusturacak. Kaçak avciligin da engellenmesine katkisi olacaktir. Bafa’nin, Latmos’la bütünlesen olaganüstü güzellikteki dogal peyzaji ne yazik ki büyük bir hizla maden ocaklari tarafindan geri dönülmez bir biçimde tahribata ugramaktadir. Eger Latmos Daglari’ndaki tahribatlar böyle devam ederse, Bafa’nin hiçbir anlami kalmaz. Latmos’u korumak, Bafa’yi korumaktir. Bafa’nin korunmasi demek yöre insanlarinin, kuslarin, sucul canlilarin, doganin, tarihin, kültürün korunmasi demektir” dedi.