Türkiye Yol-Is Sendikasi Ile Karayollari Genel Müdürlügü Arasinda Toplu Is Sözlesmesi Imzalandi
Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Vedat Bilgin: 'Türkiye'nin zenginliklerinden, ürettigi degerden emegin pay almasinin, Türkiye'nin zenginligine zenginlik katacagina inaniyoruz' 'Önümüzde sorunlar ve bu sorunlari çözdükçe güçlenecek bir Türkiye var. Emekçileriyle bulusarak, onlarin taleplerini karsilayarak ilerleyen bir Türkiye var' 'Bu sene sonu itibariyla Türkiye, yüzde 10 civarinda büyüyecektir' '12 Eylül'ün tortularini üzerimizden is yasalarinda basta olmak üzere, bütün yasal mevzuatta ortadan kaldirip atmak durumundayiz'
Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Vedat Bilgin, "Türkiye'nin zenginliklerinden, ürettigi degerden emegin pay almasinin, Türkiye'nin zenginligine zenginlik katacagina inaniyoruz." dedi.
Türkiye Yol, Yapi, Insaat Isçileri Sendikasi (Türkiye Yol-Is) ile Karayollari Genel Müdürlügü arasinda 19. Dönem Isletme Düzeyi Toplu Is Sözlesmesi Imza Töreni, Karayollari Genel Müdürlügünde düzenlendi.
Törene, Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Vedat Bilgin, Ulastirma ve Altyapi Bakani Adil Karaismailoglu, Türkiye Isçi Sendikalari Konfederasyonu (Türk-Is) Genel Baskani Ergün Atalay ve Türkiye Yol-Is Sendikasi Genel Baskani Ramazan Agar ile bazi kara yolu isçileri katildi.
Bakan Bilgin, törende yaptigi konusmada, toplu sözlesme görüsmelerinin, toplumsal uzlasmanin üretilmesi ve emege verilen degeri göstermesi bakimindan kendileri için çok önemli oldugunu söyledi.
Toplu sözlesmelerin isler hale gelmesinin, ülkede demokrasinin güçlenmesi anlami tasidigini bildiren Bilgin, emekçiler ile devlet ve isveren arasindaki uzlasmalarin aslinda toplumun gücünü artiran uzlasmalar oldugunu ifade etti.
Bilgin, "Türkiye'nin zenginliklerinden, ürettigi degerden emegin pay almasi, Türkiye'nin zenginligine zenginlik katacagina inaniyoruz. Bunun için biz emekçilerimizin, çalisanlarimizin sadece ücret degil, sosyal haklariyla, bütün kazanimlariyla. Bu sene ilk defa 'kidem zammi' diye bir zam ilave ettik. Bütün bunlar, birlikte oldugumuzu gösteren mutabakatlar yaptigimiz zaman ne kadar zenginlesecegimizi göstermektedir." diye konustu.
Sözlesmelerin hangi sartlarda yapildiginin önemli oldugunu ifade eden Bilgin, Türkiye'nin, bu sözlesmeleri dünyanin yasadigi en büyük kriz olan salgin sartlarinda gerçeklestirdigine isaret etti.
Bu süreçte Türkiye'nin, saglik sistemini ayakta tutarak vatandaslarina salginla mücadele edecek imkanlari sundugunu belirten Bilgin, bunlarin kaynaginin sosyal güvenlik sistemi oldugunu kaydetti.
- "Memurlardaki ek gösterge meselesinin takvimini kamuoyuyla paylasacagim"
Isçilerin yani sira memurlarla da toplu sözlesme yaptiklarini animsatan Bilgin, sunlari kaydetti:
"Birçok sosyal güvenlik sorununu, ek gösterge sorununu ele aldik. Onlarin çözümü için simdi bir süreci baslattik. Memurlardaki ek gösterge meselesini ele aldik ve zaman içerisinde onun takvimini kamuoyuyla paylasacagim. O sorunu çözecegiz. Sözlesmeliler sorunu var, o sorunu da çözecegiz, onu da bir takvime bagladik. Sözlesmemizde kayit altina aldik. Dolayisiyla önümüzde sorunlar ve bu sorunlari çözdükçe güçlenecek bir Türkiye var. Emekçileriyle bulusarak, onlarin taleplerini karsilayarak ilerleyen bir Türkiye var."
Bilgin, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte yüzde 21,7 büyüdügünü animsatarak, "Bunun için de baz etkisi var. Iktisatçilar bunu bilirler. Fakat onu da dikkate aldigimiz zaman Türkiye'nin gerçeklestirdigi büyüme, reel büyüme, yaklasik yüzde 10'un üzerindedir. Buradan tahminimi söyleyeyim, bu sene sonu itibariyle Türkiye, yüzde 10 civarinda büyüyecektir." diye konustu.
Bu büyümenin Türkiye'nin, devletinin ve çalisanlarin emeginin gücü oldugunu ifade eden Bilgin, bu basari karsisinda gurur duydugunu söyledi.
- "Türkiye, yil sonunda muhtemelen dünyanin en hizli büyüyen iki, üç ülkesinden biri olacak"
Bilgin, konusmasina söyle devam etti:
"12 Eylül'ün tortularini üzerimizden is yasalarinda basta olmak üzere, bütün yasal mevzuatta ortadan kaldirip atmak durumundayiz. Türkiye'yi antidemokratik ülkelerle mukayese etmek, kapali rejimlerle mukayese etmek hiçbir sey ifade etmez. Türkiye, Ingiltere'den sonra ikinci sirada büyüyen bir ülkedir. Ekonominin gücü o düzeydedir. Yil sonunda da muhtemelen dünyanin en hizli büyüyen iki, üç ülkesinden birisi olacaktir. Bütün bunlari dikkate aldigimizda gelecege ümitle bakiyoruz."
Is Kanunu'nda, toplu sözlesme kanununda, bütün çalisma mevzuatinda sorunlar oldugunu belirten Bilgin, bu sorunlari ortadan kaldiracak bir çalismayi baslattiklarini söyledi.
Bilgin, sivil toplum kuruluslarinin bu konudaki çalismalarini çok degerli bulduklarini ifade ederek, "Türkiye'nin demokratiklesmesi konusunda basta anayasa olmak üzere, bütün çalisma hayatiyla ilgili mevzuata dahil olmak üzere her alanda yapilmasi gereken reformlar önümüzdedir ve bu reformlari basarmakta kararliyiz. Dolayisiyla bu konuda kimsenin bir tereddüdü olmasin. Türkiye, demokrasi içinde büyüyen bir ülkedir." diye konustu.
- "12 Eylül'de sendikalarla ilgili inanin o kadar olumsuz bir anayasa var ki elimizde"
Türk-Is Genel Baskani Atalay ise Karayollari Genel Müdürlügünün, ülkenin en önemli kurumlarindan biri oldugunu belirterek, kara yolu isçilerinin yazin 40 derece sicakta, kisin karla mücadelede görev yaptiklarini söyledi.
Kamu sözlesmelerinin devam ettigini belirten Atalay, toplumun kabul etmedigi sözlesmenin altina imza atmadiklarini, hepsini sendikalarla görüsüp beraber yaptiklarini ifade etti.
Atalay, "12 Eylül Anayasasi ile halen idare ediliyoruz. 40 sene oldu. Yamali bohça gibi. Zaman zaman 'Anayasa'yi degistirelim' diyorlar. Bazilari 'dursun' diyor, bazilari 'durmasin' diyor. Öyle ihtiyacimiz var ki biz çalisanlarin ihtiyaci var. 12 Eylül'de sendikalarla ilgili inanin o kadar olumsuz bir anayasa var ki elimizde. Nace kodu problem, yetki problem, Yüksek Hakem Kurulu sikintili, asgari ücret problem. Yani bunlari çözmemiz gerekiyor." diye konustu.
15 milyon çalisanin örgütsüz olduguna isaret eden Atalay, bazi isverenlerin, is yerlerine sendikalarin girmesini istememelerine iliskin ise "Hiç kimsenin malini, tapusunu alacak halimiz yok. 2 bin kisinin çalistigi yerde bir kisiyle muhatap olacaksin. Isçi kimi istiyorsa onu seçsin onunla muhatap ol. Kazaniyorsan ver, kazanmiyorsan verme. Isçinin oldugu yerde, sendikanin oldugu yerde bir bakin is kazalari yüzde 99 olmuyor." ifadelerini kullandi.
- "Anayasa degisirken çalisma hayatiyla ilgili taleplerimiz hallolursa ülkenin önünü açariz"
Atalay, açiklamasinda sunlari kaydetti:
"Sendikalar, yilda asgari ücretle, kidem tazminatiyla ve sözlesmeyle gündeme geliyor. Onun disinda ortada yokuz. Onun için bu yasalarla ilgili 6 aydir bir çalisma yapiyoruz. Türkiye'nin degerli ögretim üyeleri, hukukçularimiz çalisiyor. Zaten önümüzdeki günlerde bakan beye bununla ilgili brifing verecegiz. Anayasa degisirken çalisma hayatiyla ilgili bizim bu iki, üç hakli talebimiz hallolursa ülkenin önünü açariz. Adam vergi ödemiyor, sigorta ödemiyor, çalisip çalismadigi belli degil. Onun için bu meseleleri kayit altina almanin tek yolu, örgütlenme. Onun için örgütlenmekten ürkmemek lazim."
Bir senedir gündeme gelmeyen kidem tazminati konusunun bir daha gündeme gelmemesi temennisinde bulunan Atalay, "Almayanlarla ilgili bir çalisma yapalim ama mevcut sistemden biz raziyiz." dedi.
Konusmalarin ardindan taraflar, toplu is sözlesmesini imzaladi.
Kaynak: AA
Türkiye Yol, Yapi, Insaat Isçileri Sendikasi (Türkiye Yol-Is) ile Karayollari Genel Müdürlügü arasinda 19. Dönem Isletme Düzeyi Toplu Is Sözlesmesi Imza Töreni, Karayollari Genel Müdürlügünde düzenlendi.
Törene, Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Vedat Bilgin, Ulastirma ve Altyapi Bakani Adil Karaismailoglu, Türkiye Isçi Sendikalari Konfederasyonu (Türk-Is) Genel Baskani Ergün Atalay ve Türkiye Yol-Is Sendikasi Genel Baskani Ramazan Agar ile bazi kara yolu isçileri katildi.
Bakan Bilgin, törende yaptigi konusmada, toplu sözlesme görüsmelerinin, toplumsal uzlasmanin üretilmesi ve emege verilen degeri göstermesi bakimindan kendileri için çok önemli oldugunu söyledi.
Toplu sözlesmelerin isler hale gelmesinin, ülkede demokrasinin güçlenmesi anlami tasidigini bildiren Bilgin, emekçiler ile devlet ve isveren arasindaki uzlasmalarin aslinda toplumun gücünü artiran uzlasmalar oldugunu ifade etti.
Bilgin, "Türkiye'nin zenginliklerinden, ürettigi degerden emegin pay almasi, Türkiye'nin zenginligine zenginlik katacagina inaniyoruz. Bunun için biz emekçilerimizin, çalisanlarimizin sadece ücret degil, sosyal haklariyla, bütün kazanimlariyla. Bu sene ilk defa 'kidem zammi' diye bir zam ilave ettik. Bütün bunlar, birlikte oldugumuzu gösteren mutabakatlar yaptigimiz zaman ne kadar zenginlesecegimizi göstermektedir." diye konustu.
Sözlesmelerin hangi sartlarda yapildiginin önemli oldugunu ifade eden Bilgin, Türkiye'nin, bu sözlesmeleri dünyanin yasadigi en büyük kriz olan salgin sartlarinda gerçeklestirdigine isaret etti.
Bu süreçte Türkiye'nin, saglik sistemini ayakta tutarak vatandaslarina salginla mücadele edecek imkanlari sundugunu belirten Bilgin, bunlarin kaynaginin sosyal güvenlik sistemi oldugunu kaydetti.
- "Memurlardaki ek gösterge meselesinin takvimini kamuoyuyla paylasacagim"
Isçilerin yani sira memurlarla da toplu sözlesme yaptiklarini animsatan Bilgin, sunlari kaydetti:
"Birçok sosyal güvenlik sorununu, ek gösterge sorununu ele aldik. Onlarin çözümü için simdi bir süreci baslattik. Memurlardaki ek gösterge meselesini ele aldik ve zaman içerisinde onun takvimini kamuoyuyla paylasacagim. O sorunu çözecegiz. Sözlesmeliler sorunu var, o sorunu da çözecegiz, onu da bir takvime bagladik. Sözlesmemizde kayit altina aldik. Dolayisiyla önümüzde sorunlar ve bu sorunlari çözdükçe güçlenecek bir Türkiye var. Emekçileriyle bulusarak, onlarin taleplerini karsilayarak ilerleyen bir Türkiye var."
Bilgin, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte yüzde 21,7 büyüdügünü animsatarak, "Bunun için de baz etkisi var. Iktisatçilar bunu bilirler. Fakat onu da dikkate aldigimiz zaman Türkiye'nin gerçeklestirdigi büyüme, reel büyüme, yaklasik yüzde 10'un üzerindedir. Buradan tahminimi söyleyeyim, bu sene sonu itibariyle Türkiye, yüzde 10 civarinda büyüyecektir." diye konustu.
Bu büyümenin Türkiye'nin, devletinin ve çalisanlarin emeginin gücü oldugunu ifade eden Bilgin, bu basari karsisinda gurur duydugunu söyledi.
- "Türkiye, yil sonunda muhtemelen dünyanin en hizli büyüyen iki, üç ülkesinden biri olacak"
Bilgin, konusmasina söyle devam etti:
"12 Eylül'ün tortularini üzerimizden is yasalarinda basta olmak üzere, bütün yasal mevzuatta ortadan kaldirip atmak durumundayiz. Türkiye'yi antidemokratik ülkelerle mukayese etmek, kapali rejimlerle mukayese etmek hiçbir sey ifade etmez. Türkiye, Ingiltere'den sonra ikinci sirada büyüyen bir ülkedir. Ekonominin gücü o düzeydedir. Yil sonunda da muhtemelen dünyanin en hizli büyüyen iki, üç ülkesinden birisi olacaktir. Bütün bunlari dikkate aldigimizda gelecege ümitle bakiyoruz."
Is Kanunu'nda, toplu sözlesme kanununda, bütün çalisma mevzuatinda sorunlar oldugunu belirten Bilgin, bu sorunlari ortadan kaldiracak bir çalismayi baslattiklarini söyledi.
Bilgin, sivil toplum kuruluslarinin bu konudaki çalismalarini çok degerli bulduklarini ifade ederek, "Türkiye'nin demokratiklesmesi konusunda basta anayasa olmak üzere, bütün çalisma hayatiyla ilgili mevzuata dahil olmak üzere her alanda yapilmasi gereken reformlar önümüzdedir ve bu reformlari basarmakta kararliyiz. Dolayisiyla bu konuda kimsenin bir tereddüdü olmasin. Türkiye, demokrasi içinde büyüyen bir ülkedir." diye konustu.
- "12 Eylül'de sendikalarla ilgili inanin o kadar olumsuz bir anayasa var ki elimizde"
Türk-Is Genel Baskani Atalay ise Karayollari Genel Müdürlügünün, ülkenin en önemli kurumlarindan biri oldugunu belirterek, kara yolu isçilerinin yazin 40 derece sicakta, kisin karla mücadelede görev yaptiklarini söyledi.
Kamu sözlesmelerinin devam ettigini belirten Atalay, toplumun kabul etmedigi sözlesmenin altina imza atmadiklarini, hepsini sendikalarla görüsüp beraber yaptiklarini ifade etti.
Atalay, "12 Eylül Anayasasi ile halen idare ediliyoruz. 40 sene oldu. Yamali bohça gibi. Zaman zaman 'Anayasa'yi degistirelim' diyorlar. Bazilari 'dursun' diyor, bazilari 'durmasin' diyor. Öyle ihtiyacimiz var ki biz çalisanlarin ihtiyaci var. 12 Eylül'de sendikalarla ilgili inanin o kadar olumsuz bir anayasa var ki elimizde. Nace kodu problem, yetki problem, Yüksek Hakem Kurulu sikintili, asgari ücret problem. Yani bunlari çözmemiz gerekiyor." diye konustu.
15 milyon çalisanin örgütsüz olduguna isaret eden Atalay, bazi isverenlerin, is yerlerine sendikalarin girmesini istememelerine iliskin ise "Hiç kimsenin malini, tapusunu alacak halimiz yok. 2 bin kisinin çalistigi yerde bir kisiyle muhatap olacaksin. Isçi kimi istiyorsa onu seçsin onunla muhatap ol. Kazaniyorsan ver, kazanmiyorsan verme. Isçinin oldugu yerde, sendikanin oldugu yerde bir bakin is kazalari yüzde 99 olmuyor." ifadelerini kullandi.
- "Anayasa degisirken çalisma hayatiyla ilgili taleplerimiz hallolursa ülkenin önünü açariz"
Atalay, açiklamasinda sunlari kaydetti:
"Sendikalar, yilda asgari ücretle, kidem tazminatiyla ve sözlesmeyle gündeme geliyor. Onun disinda ortada yokuz. Onun için bu yasalarla ilgili 6 aydir bir çalisma yapiyoruz. Türkiye'nin degerli ögretim üyeleri, hukukçularimiz çalisiyor. Zaten önümüzdeki günlerde bakan beye bununla ilgili brifing verecegiz. Anayasa degisirken çalisma hayatiyla ilgili bizim bu iki, üç hakli talebimiz hallolursa ülkenin önünü açariz. Adam vergi ödemiyor, sigorta ödemiyor, çalisip çalismadigi belli degil. Onun için bu meseleleri kayit altina almanin tek yolu, örgütlenme. Onun için örgütlenmekten ürkmemek lazim."
Bir senedir gündeme gelmeyen kidem tazminati konusunun bir daha gündeme gelmemesi temennisinde bulunan Atalay, "Almayanlarla ilgili bir çalisma yapalim ama mevcut sistemden biz raziyiz." dedi.
Konusmalarin ardindan taraflar, toplu is sözlesmesini imzaladi.