TCMB Baskani Kavcioglu, Alman-Türk Ticaret Ve Sanayi Odasi Ekonomi Toplantisinda Sorulari Yanitladi Açiklamasi
'Enflasyondaki yükselisin geçici oldugu konusunda dünyadaki tüm merkez bankalari hem fikir. Dolayisiyla gelismelere göre karar alacagiz. Biz de enflasyonun geçici oldugunu, özellikle yilin son çeyreginde düsüse geçecegini düsünüyoruz. Bütün beklentimiz ve politikalarimiz bu yönde' 'Biz politika olarak rezerv para disinda TL'nin güçlenmesi için politika üretiyoruz ve önümüzdeki dönemde Merkez Bankasi olarak daha güçlü bir TL olusturma yönünde adimlar atacagiz' 'Cari islemler hesabinin yilin kalan kisminda fazla verecegini, bu gelismelerin gelecek yillarda da ayni sekilde devam edecegini tahmin ediyoruz. Yilin kalan kisminda cari fazla vermemizin, kurun istikrari açisindan önemli bir durum oldugunu da söyleyebilirim' 'Döviz rezervlerimiz son 45 ayda artis trendine girdi. Su anda 120 milyar dolar seviyelerine yaklastik. Önümüzdeki dönemde de Merkez Bankamizin rezervlerinin artarak üstün bir konuma gelecegini rahatlikla söyleyebilirim'
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasi (TCMB) Baskani Prof. Dr. Sahap Kavcioglu, enflasyondaki yükselisin geçici oldugu konusunda dünyadaki tüm merkez bankalarinin hem fikir oldugunu, gelismelere göre kararlar alacaklarini belirterek, "Biz de enflasyonun geçici oldugunu, özellikle yilin son çeyreginde düsüse geçecegini düsünüyoruz. Bütün beklentimiz ve politikalarimiz bu yönde." dedi.
Kavcioglu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odasi tarafindan "Para Politikasi, Enflasyon ve Yatirimlar" basligi altinda düzenlenen hibrit toplantida, katilimcilarin sorularini yanitladi.
Fiyat Istikrari Komitesi'nde enflasyonun kontrolü ve düsürülmesi noktasinda ilgili bakanliklarla birlikte çalismalar yaptiklarini anlatan Kavcioglu, yeni dönemde Gida Komitesi'nde yapilan çalismalari biraz daha ileriye götüreceklerini söyledi. Kavcioglu, daha siki bir is birligi ve sahaya daha hakim bir sekilde enflasyonla ilgili çalismalarini yogun bir sekilde sürdüreceklerini vurguladi.
Kavcioglu, avronun Merkez Bankasi rezervlerinde daha genis sekilde yer alip almayacagi yönündeki bir soruya, su yaniti verdi:
"Avro Bölgesi bizim dis ticaretimizin hemen hemen yüzde 50'sinden fazlasi. Dolayisiyla avroyu tabii ki önemsiyoruz. Avrupa ülkelerinin bizimle ticaretinde daha fazla is birligi yapmalari gerektigini ifade etmek isterim. Bu; avronun da ülkemizde daha fazla güçlenmesine katki yapacaktir. Biz politika olarak rezerv para disinda TL'nin güçlenmesi için politika üretiyoruz ve önümüzdeki dönemde Merkez Bankasi olarak daha güçlü bir TL olusturma yönünde adimlar atacagiz. Bu anlamda da TL'nin güçlü olmasiyla beraber, ticaretimizin Avrupa yönünün güçlenmesiyle de Türkiye'de avronun, dolar üzerinde daha baskin bir belirleyici gücü olacaktir diye düsünüyorum. Bunun tamamen ticaret hacmimizle ilgili oldugunu düsünüyorum."
Türkiye'nin sanayi, hizmet ve insaat gibi ana sektörlerde salgin sonrasi asilamanin da katkisiyla önemli bir ivme yakaladigina isaret eden Kavcioglu, "Türkiye'nin insaat agirlikli büyüdügü gibi bir görüs var ama son dönemde artik Türkiye sanayide, özellikle makine ve teçhizat yatirimlarinda çok hizli bir ivme yakaladi. Sanayi alaninda, imalat alaninda üretim artisimiz çok güçlü. Üçüncü çeyrekte özellikle ihracat agirlikli ve sanayi agirlikli bir büyüme görüyoruz. Insaatin da bunu destekleyecegini düsünüyorum. Hem içeride hem disarida insaat sektörü Türkiye'de çok güçlü ve dolayisiyla orayi da önemsiyoruz." diye konustu.
- "Siki para politikasi durusumuzun sonucunu aldigimizi düsünüyoruz"
Sahap Kavcioglu, enflasyonu hangi unsurlarin asagi çekecegine dair bir soru üzerine, küresel enflasyondaki artisa ragmen, ülke olarak para politikasi durusunun Enflasyon Raporu'nda öngörüldügü gibi, özellikle son çeyrekteki enflasyon düsürücü siklikta oldugunu söyledi.
Parasal durusunun krediler, iç talep ve istihdamdaki yansimasinin, iç ve dis talep arasinda dengeyi tesis eden ve cari dengenin güçlenmesini saglayan bir seyir izledigini belirten Kavcioglu, sunlari kaydetti:
"Buna asilamayla birlikte özellikle turizm olmak üzere hizmetler sektörünün de katki vermesiyle, Türkiye bu anlamda çok güçlü bir ivme yakalayacak. Bu; enflasyonun da düsmesine katki verecek. Gida fiyatlariyla ilgili dünya çapinda ciddi bir sikinti yasaniyor. Hava kosullari, kuraklik, gidada ihracata konulan kisitlamalar, stok artislarindaki yansimalar... Disarisi da gida artisiyla beraber daha çok çekirdek enflasyondaki ve beklenen enflasyondaki artisi izliyor. Dolayisiyla bizim de para politikamiz bu yönde. Beklenen ve çekirdek enflasyondaki gelismeleri takip ediyoruz. Bugüne kadar, 1 yildir siki para politikasi sürdürüyoruz ve bunun sonucunu aldigimizi düsünüyoruz. Gida enflasyonunda bizim disimizdaki gelismeleri göz ardi ettigimizde, sonuçlarini aldigimizi görüyoruz."
Kavcioglu, bugüne kadar para politikasi durusunun iç ve dis talep arasinda bir dengelenme sagladigini, bunun da cari islemler hesabina olumlu yansidigini dile getirdi.
Cari islemler hesabinin yilin kalan kisminda fazla verecegini, bu gelismelerin gelecek yillarda da ayni sekilde devam edecegini öngördüklerini aktaran Kavcioglu, "Yilin kalan kisminda cari fazla vermemizin, kurun istikrari açisindan önemli bir durum oldugunu da söyleyebilirim." dedi.
- "Parasal durusumuzu, enflasyonun son çeyrekte düsmesi noktasinda etkili olacak"
Kavcioglu, "Enflasyonda düsüs beklediginizi söylediniz. Bunu bir trend olarak mi düsünüyorsunuz?" sorusu karsisinda, diger ülkelere nazaran Türkiye'de enflasyondaki artisin çogunlukla gida fiyatlarindaki yükselisten kaynaklandigini söyledi.
Burada gida arzindaki ve ihracatindaki kisitlamalar, lojistik sikintilar, stoklar, kuraklik ve hava kosullarindaki degisiklikler gibi dissal ve irade disi bazi gelismeler oldugunu anlatan Kavcioglu, Uluslararasi Para Fonu'nun (IMF) enflasyondaki yükselisin geçici olup olmadigi noktasinda merkez bankalarinin çalisma yapip, ona göre karar almalari gerektigini belirttigini animsatti.
Kavcioglu, küresel merkez bankalarinin da bugüne kadar enflasyondaki yükselise dair herhangi bir siki para politikasi adimi atmadigina isaret ederek, "Bizim parasal durusumuzun, enflasyonun yilin özellikle son çeyreginde düsmesi noktasinda etkili olacagini düsünüyoruz." dedi.
Gelismis ülkelerin daha önce düsük enflasyon konusunda politika ürettigini, bugüne gelindiginde ise yüzde 5-6 bandindaki bir enflasyonla ilgili tedbirleri konustugunu anlatan Kavcioglu, "Enflasyondaki yükselisin geçici oldugu konusunda dünyadaki tüm merkez bankalari hem fikir. IMF'nin Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda biraz önce bahsettigim tavsiye karari da var. Dolayisiyla gelismelere göre karar alacagiz. Biz de enflasyonun geçici oldugunu, özellikle yilin son çeyreginde düsüse geçecegini düsünüyoruz. Bütün beklentimiz ve politikalarimiz bu yönde." degerlendirmelerini yapti.
Kavcioglu, Merkez Bankasi rezervlerinin ne durumda olduguna yönelik bir soruya söyle yanitladi:
"Döviz rezervlerimiz son 4-5 ayda artis trendine girdi. Özellikle reeskont kredilerimiz, cevherden altin alim anlasmalarimiz, zorunlu karsilik uygulamalarimiz sayesinde, bu dönemde rezervlerimizde önemli miktarda, yaklasik 30 milyar dolarin üzerinde bir artis söz konusu. Su anda reervlerimiz 115-120 milyar dolar bandinda. Önümüzdeki döneme iliskin yaptigimiz projeksiyonlara göre, döviz rezervlerimiz artarak devam edecek. Bu bizim için önemli. Dolayisiyla önümüzdeki dönemde de merkez bankamizin rezervlerinin artarak üstün bir konuma gelecegini rahatlikla söyleyebilirim."
Kaynak: AA
Kavcioglu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odasi tarafindan "Para Politikasi, Enflasyon ve Yatirimlar" basligi altinda düzenlenen hibrit toplantida, katilimcilarin sorularini yanitladi.
Fiyat Istikrari Komitesi'nde enflasyonun kontrolü ve düsürülmesi noktasinda ilgili bakanliklarla birlikte çalismalar yaptiklarini anlatan Kavcioglu, yeni dönemde Gida Komitesi'nde yapilan çalismalari biraz daha ileriye götüreceklerini söyledi. Kavcioglu, daha siki bir is birligi ve sahaya daha hakim bir sekilde enflasyonla ilgili çalismalarini yogun bir sekilde sürdüreceklerini vurguladi.
Kavcioglu, avronun Merkez Bankasi rezervlerinde daha genis sekilde yer alip almayacagi yönündeki bir soruya, su yaniti verdi:
"Avro Bölgesi bizim dis ticaretimizin hemen hemen yüzde 50'sinden fazlasi. Dolayisiyla avroyu tabii ki önemsiyoruz. Avrupa ülkelerinin bizimle ticaretinde daha fazla is birligi yapmalari gerektigini ifade etmek isterim. Bu; avronun da ülkemizde daha fazla güçlenmesine katki yapacaktir. Biz politika olarak rezerv para disinda TL'nin güçlenmesi için politika üretiyoruz ve önümüzdeki dönemde Merkez Bankasi olarak daha güçlü bir TL olusturma yönünde adimlar atacagiz. Bu anlamda da TL'nin güçlü olmasiyla beraber, ticaretimizin Avrupa yönünün güçlenmesiyle de Türkiye'de avronun, dolar üzerinde daha baskin bir belirleyici gücü olacaktir diye düsünüyorum. Bunun tamamen ticaret hacmimizle ilgili oldugunu düsünüyorum."
Türkiye'nin sanayi, hizmet ve insaat gibi ana sektörlerde salgin sonrasi asilamanin da katkisiyla önemli bir ivme yakaladigina isaret eden Kavcioglu, "Türkiye'nin insaat agirlikli büyüdügü gibi bir görüs var ama son dönemde artik Türkiye sanayide, özellikle makine ve teçhizat yatirimlarinda çok hizli bir ivme yakaladi. Sanayi alaninda, imalat alaninda üretim artisimiz çok güçlü. Üçüncü çeyrekte özellikle ihracat agirlikli ve sanayi agirlikli bir büyüme görüyoruz. Insaatin da bunu destekleyecegini düsünüyorum. Hem içeride hem disarida insaat sektörü Türkiye'de çok güçlü ve dolayisiyla orayi da önemsiyoruz." diye konustu.
- "Siki para politikasi durusumuzun sonucunu aldigimizi düsünüyoruz"
Sahap Kavcioglu, enflasyonu hangi unsurlarin asagi çekecegine dair bir soru üzerine, küresel enflasyondaki artisa ragmen, ülke olarak para politikasi durusunun Enflasyon Raporu'nda öngörüldügü gibi, özellikle son çeyrekteki enflasyon düsürücü siklikta oldugunu söyledi.
Parasal durusunun krediler, iç talep ve istihdamdaki yansimasinin, iç ve dis talep arasinda dengeyi tesis eden ve cari dengenin güçlenmesini saglayan bir seyir izledigini belirten Kavcioglu, sunlari kaydetti:
"Buna asilamayla birlikte özellikle turizm olmak üzere hizmetler sektörünün de katki vermesiyle, Türkiye bu anlamda çok güçlü bir ivme yakalayacak. Bu; enflasyonun da düsmesine katki verecek. Gida fiyatlariyla ilgili dünya çapinda ciddi bir sikinti yasaniyor. Hava kosullari, kuraklik, gidada ihracata konulan kisitlamalar, stok artislarindaki yansimalar... Disarisi da gida artisiyla beraber daha çok çekirdek enflasyondaki ve beklenen enflasyondaki artisi izliyor. Dolayisiyla bizim de para politikamiz bu yönde. Beklenen ve çekirdek enflasyondaki gelismeleri takip ediyoruz. Bugüne kadar, 1 yildir siki para politikasi sürdürüyoruz ve bunun sonucunu aldigimizi düsünüyoruz. Gida enflasyonunda bizim disimizdaki gelismeleri göz ardi ettigimizde, sonuçlarini aldigimizi görüyoruz."
Kavcioglu, bugüne kadar para politikasi durusunun iç ve dis talep arasinda bir dengelenme sagladigini, bunun da cari islemler hesabina olumlu yansidigini dile getirdi.
Cari islemler hesabinin yilin kalan kisminda fazla verecegini, bu gelismelerin gelecek yillarda da ayni sekilde devam edecegini öngördüklerini aktaran Kavcioglu, "Yilin kalan kisminda cari fazla vermemizin, kurun istikrari açisindan önemli bir durum oldugunu da söyleyebilirim." dedi.
- "Parasal durusumuzu, enflasyonun son çeyrekte düsmesi noktasinda etkili olacak"
Kavcioglu, "Enflasyonda düsüs beklediginizi söylediniz. Bunu bir trend olarak mi düsünüyorsunuz?" sorusu karsisinda, diger ülkelere nazaran Türkiye'de enflasyondaki artisin çogunlukla gida fiyatlarindaki yükselisten kaynaklandigini söyledi.
Burada gida arzindaki ve ihracatindaki kisitlamalar, lojistik sikintilar, stoklar, kuraklik ve hava kosullarindaki degisiklikler gibi dissal ve irade disi bazi gelismeler oldugunu anlatan Kavcioglu, Uluslararasi Para Fonu'nun (IMF) enflasyondaki yükselisin geçici olup olmadigi noktasinda merkez bankalarinin çalisma yapip, ona göre karar almalari gerektigini belirttigini animsatti.
Kavcioglu, küresel merkez bankalarinin da bugüne kadar enflasyondaki yükselise dair herhangi bir siki para politikasi adimi atmadigina isaret ederek, "Bizim parasal durusumuzun, enflasyonun yilin özellikle son çeyreginde düsmesi noktasinda etkili olacagini düsünüyoruz." dedi.
Gelismis ülkelerin daha önce düsük enflasyon konusunda politika ürettigini, bugüne gelindiginde ise yüzde 5-6 bandindaki bir enflasyonla ilgili tedbirleri konustugunu anlatan Kavcioglu, "Enflasyondaki yükselisin geçici oldugu konusunda dünyadaki tüm merkez bankalari hem fikir. IMF'nin Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda biraz önce bahsettigim tavsiye karari da var. Dolayisiyla gelismelere göre karar alacagiz. Biz de enflasyonun geçici oldugunu, özellikle yilin son çeyreginde düsüse geçecegini düsünüyoruz. Bütün beklentimiz ve politikalarimiz bu yönde." degerlendirmelerini yapti.
Kavcioglu, Merkez Bankasi rezervlerinin ne durumda olduguna yönelik bir soruya söyle yanitladi:
"Döviz rezervlerimiz son 4-5 ayda artis trendine girdi. Özellikle reeskont kredilerimiz, cevherden altin alim anlasmalarimiz, zorunlu karsilik uygulamalarimiz sayesinde, bu dönemde rezervlerimizde önemli miktarda, yaklasik 30 milyar dolarin üzerinde bir artis söz konusu. Su anda reervlerimiz 115-120 milyar dolar bandinda. Önümüzdeki döneme iliskin yaptigimiz projeksiyonlara göre, döviz rezervlerimiz artarak devam edecek. Bu bizim için önemli. Dolayisiyla önümüzdeki dönemde de merkez bankamizin rezervlerinin artarak üstün bir konuma gelecegini rahatlikla söyleyebilirim."