Üç Çocuk Annesi, Hayallerine Ayirdigi Zamanla 20 Yil Sonra Üniversiteyi Kazandi

Hülya Çagan: 'Haftada 5 gün günes dogmadan uyandim. Saat 04.00 ile 08.00 arasi kendime ayirdigim, kendi hayallerime ayirdigim vakitti. Bu saatlerde çok nadiren ara vermisimdir'

Kirikkale'de yasayan 3 çocuk annesi Hülya Çagan, çocukluk hayali olan üniversiteyi 20 yil sonra gerçeklestirmenin mutlulugunu yasiyor.

Liseden 2001 yilinda mezun olduktan sonra çesitli nedenlerle üniversite sinavina hazirlanamayan daha sonra da evlenen Çagan, bu süre içerisinde üniversite hayalini aklindan hiç çikarmadi. Ilerleyen yillarda da 3 çocuk annesi olan Çagan, zamaninin çogunu çocuklarina ve evine ayirdigi için üniversiteye hazirlanmaya firsat bulamadi.

Çagan, hiçbir zaman azmini yitirmedi ve çocuklari belirli yasa ulasinca üniversite sinavina hazirlanmaya karar verdi. Sabah günes dogmadan uyanan Çagan, kararlilikla ders çalisti.

Dershane imkani olmayan ve sahaflardan aldigi ikinci el kitaplardan sinava hazirlanan Çagan, ev isleriyle ugrastigi zamanlarda da telefondan kulaklikla sürekli konu tekrari yapti. Çagan, bu yil katildigi Yüksekögretim Kurumlari Sinavi'nda (YKS) Kirikkale Üniversitesi Egitim Fakültesi Özel Egitim Ögretmenligi Bölümüne yerleserek hem 20 yillik hayalini gerçeklestirmenin hem de çocuklarina örnek olmanin mutlulugu yasiyor.

Hülya Çagan, gazetecilere yaptigi açiklamada, kendisi için üniversiteyi kazanmanin çocukluk hayali oldugunu belirterek, liseden sonra çok ara vermek ve çalismak zorunda kaldigini söyledi.

Hiçbir zaman hayalinden vazgeçmedigini anlatan Çagan, söyle konustu:

"Benim için hayalim hep geri plandaydi ama hiç kaybolmadi. Her an benimleydi. Yillar içerisinde çok istedim ama çocuklarim çok küçüktü. Bu dönemde 'anne kapiyi sen aç bize' dediler. Ben onlarin o sözüne binaen maalesef okul firsati bulamadim. Çocuklar büyüdükten sonra onlar da benim hayalimi destekledi. Onlara, 'ben yapamadim siz yapin' degil, 'ben yaptim siz daha iyisini yaparsiniz' demek için onlarla beraber dirsek çürütmeye basladim. Beraber çalistik, bana çok destek oldular. Bu sekilde hep beraber bir yola girdik."

Çagan, kendisi için kaynagin degil, konunun önemli oldugunu ifade ederek, internetten çok dikkatli sekilde konu atlamadan ders dinledigini ve bir seyler ögrenmeye basladigini dile getirdi.

Yemek yaparken, evi temizlerken kulaginda hep kulaklik oldugunu aktaran Çagan, "Gerçekten ayetle sabit oldugu gibi 'Insana ancak çalistiginin karsiligi vardir.' Bu süreçte ben elimden geldigi kadar çalismaya gayret gösterdim. Onun haricinde oglum da LGS'ye hazirlaniyordu. Biz maddi kaynagimizi ona kullandik. Ben sahaflardan buldugum ikinci el kaynaklardan sürekli konularimi takip ettim. Yayinevi veya hoca seçmek gibi bir lüksüm yoktu. Ne bulursam bütçeme uygun o sekilde yol aldim ve devam ettim." diye konustu.

Çagan, ders çalistigi dönemlerde günes dogmadan önce uyanmanin çok önemli oldugunu belirterek, sunlari kaydetti:

"Çünkü ben, önce anne, sonra da es ve ev hanimiydim. Daha sonra kendime ayirabilecegim bir vaktim vardi. Haftada 5 gün günes dogmadan uyandim. Saat 04.00 ile 08.00 arasi kendime ayirdigim, kendi hayallerime ayirdigim vakitti. Bu saatlerde çok nadiren ara vermisimdir. Yani çok azdir çalismadigim saatler. Sadece derse yogunlastim. Bu benim için dersi anlama ve okuldaki saatimdi aslinda. Bu sekilde devam ettim. Sinava girdim ve Kirikkale Üniversitesi özel egitim ögretmenligini kazandim."
Kaynak: AA