Vakiflar Genel Müdürlügü'nün Logosu Degisti
Kültür ve Turizm Bakanligina bagli Vakiflar Genel Müdürlügünün güncellenen yeni logosu düzenlenen programla tanitildi.
Vakiflar Genel Müdürlügünün güncellenen yeni logosu, Ankara Kalesi’nde düzenlenen programla tanitildi. Kültür ve Turizm Bakan Yardimcisi Ahmet Misbah Demircan, Vakiflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, Bakanlik ve Genel Müdürlük yöneticilerinin katilimiyla gerçeklesen programda yeni logonun hikayesinin tasarimci Bülent Erkmen tarafindan anlatildigi bir video izlendi. Simgesel olarak birden çok “V” harfi ile olusturulan giriftte çok boyutlu bir ates çanagi kullanildi. Çanagin içinde yüzyillar boyunca sönmeden yanan ates, geçmisten bugüne tasinan ve gelecek kusaklara aktarilan “faydali olma” gelenegini temsil ediyor.
Vakif demenin tarihin emanetlerini yarinlara layikiyla ulastirabilmeye öncülük etmek demek oldugunu belirten Kültür ve Turizm Bakan Yardimcisi Ahmet Misbah Demircan, "Sizlerin de bildigi gibi ata yadigari, ecdat mirasi, tarihin sessiz taniklari nice eserimizi korumakla ilgili göstermis oldugumuz gayret de vakiflarimizin bir diger misyonunu olusturmaktadir. Nice imkansizlik içinde tarihe sigmaz fedakarliklarla topragimizi savunmus atalarimizin var ettigi kültür medeniyetine sahip çikmak hepimiz için kutlu bir görev. Kosullar ne olursa olsun hanlardan hamamlara, medreselerden külliyelere, camilerden kütüphanelere varincaya dek bir medeniyet insasina tugla koyan ecdadimiz biliyordu ki bir milleti var eden kültürüdür" dedi.
Kökleri Osmanli Devleti’ne dek uzanan vakiflarin bugün Vakiflar Genel Müdürlügü çatisi altinda evrensel degerler ve çagdas yöntemler ile insanligi vakif ruhu ve medeniyetinde birlestiren öncü kurumlar olarak hizmet vermeye devam ettigini ifade eden Demircan, "Seyh Edebali’nin söyledigi gibi ’Insani yasat ki devlet yasasin’ inanciyla kimsesizlerin kimsesi olan, ilim ve irfan pesinde imkansizlik tanimadan gelecegini kurmaya çalisan ögrencilerimize destek sunan, yetimlerimize kol kanat geren, her milletten insanimiza kucak açan ve bunun yaninda yurt içinde ve yurt disinda nice kültür varligimizi yarinlara tasimak adina emek veren vakiflarimiz sayesinde sevgi medeniyetimiz kalici hale geliyor" diye konustu.
Vakiflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ise, insanligin tarih boyunca yardimlasma ve dayanisma ruhuyla var olup hareket ettigini belirterek, "Bu ruhun en verimli yansimasi ise insana hizmet etmek ve ihtiyaçlarini görmek amaciyla pek çok vakif kurmus ecdaddan bize miras kalan bu topraklardir. Insanlik yararina karsiliksiz verme ve paylasmanin eylem hali olan bu gelenegin, kisacasi vakfetmenin kurumsalliga ulastigi noktadir vakif. Vakif kavrami Islam-Türk hukukunun en gelismis sosyal kurumlari olarak kabul edilmekle birlikte, uygulamada da vakif belirli bir amaca özgülenen mal ve haklarin vakif kurucusunun mal varligindan çikarilarak mal toplulugu niteligindeki bagimsiz bir tüzel kisilik olusturmasini ifade etmektedir. Islamiyet döneminde baslayan vakif gelenegi, bu topraklarda 1048’den bu yana ecdadimiz tarafindan gelistirilip büyütülmüs ve bir müessese haline getirilmistir. Bugün de yasatilan bu vakif gelenegiyle toplumlarin refahi yönünde hizmetler verilmeye devam etmektedir" açiklamasinda bulundu.
Kaynak: İHA
Vakif demenin tarihin emanetlerini yarinlara layikiyla ulastirabilmeye öncülük etmek demek oldugunu belirten Kültür ve Turizm Bakan Yardimcisi Ahmet Misbah Demircan, "Sizlerin de bildigi gibi ata yadigari, ecdat mirasi, tarihin sessiz taniklari nice eserimizi korumakla ilgili göstermis oldugumuz gayret de vakiflarimizin bir diger misyonunu olusturmaktadir. Nice imkansizlik içinde tarihe sigmaz fedakarliklarla topragimizi savunmus atalarimizin var ettigi kültür medeniyetine sahip çikmak hepimiz için kutlu bir görev. Kosullar ne olursa olsun hanlardan hamamlara, medreselerden külliyelere, camilerden kütüphanelere varincaya dek bir medeniyet insasina tugla koyan ecdadimiz biliyordu ki bir milleti var eden kültürüdür" dedi.
Kökleri Osmanli Devleti’ne dek uzanan vakiflarin bugün Vakiflar Genel Müdürlügü çatisi altinda evrensel degerler ve çagdas yöntemler ile insanligi vakif ruhu ve medeniyetinde birlestiren öncü kurumlar olarak hizmet vermeye devam ettigini ifade eden Demircan, "Seyh Edebali’nin söyledigi gibi ’Insani yasat ki devlet yasasin’ inanciyla kimsesizlerin kimsesi olan, ilim ve irfan pesinde imkansizlik tanimadan gelecegini kurmaya çalisan ögrencilerimize destek sunan, yetimlerimize kol kanat geren, her milletten insanimiza kucak açan ve bunun yaninda yurt içinde ve yurt disinda nice kültür varligimizi yarinlara tasimak adina emek veren vakiflarimiz sayesinde sevgi medeniyetimiz kalici hale geliyor" diye konustu.
Vakiflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ise, insanligin tarih boyunca yardimlasma ve dayanisma ruhuyla var olup hareket ettigini belirterek, "Bu ruhun en verimli yansimasi ise insana hizmet etmek ve ihtiyaçlarini görmek amaciyla pek çok vakif kurmus ecdaddan bize miras kalan bu topraklardir. Insanlik yararina karsiliksiz verme ve paylasmanin eylem hali olan bu gelenegin, kisacasi vakfetmenin kurumsalliga ulastigi noktadir vakif. Vakif kavrami Islam-Türk hukukunun en gelismis sosyal kurumlari olarak kabul edilmekle birlikte, uygulamada da vakif belirli bir amaca özgülenen mal ve haklarin vakif kurucusunun mal varligindan çikarilarak mal toplulugu niteligindeki bagimsiz bir tüzel kisilik olusturmasini ifade etmektedir. Islamiyet döneminde baslayan vakif gelenegi, bu topraklarda 1048’den bu yana ecdadimiz tarafindan gelistirilip büyütülmüs ve bir müessese haline getirilmistir. Bugün de yasatilan bu vakif gelenegiyle toplumlarin refahi yönünde hizmetler verilmeye devam etmektedir" açiklamasinda bulundu.