Içisleri Bakani Soylu, 'Göç Kurulu Toplantisi'nda Konustu Açiklamasi
'2016 yilindan itibaren dogu ve güney sinirlarimizda engelledigimiz kaçak göçmen miktari 2 milyon 327 bindir' '(Afganistan'dan yeni göç hareketi) Bu konunun son zamanda Taliban ekseninde bir yeni gelisme olarak topluma lanse edilmesi, temelde göçün manipülatif tarafindan istifade edilmek için ortaya koyulan bir aklin ürünüdür' '(Sinir duvari) Van sinirinin Iran'da kalan 241 kilometrelik bölümünü baslatiyoruz. Böylece Iran sinirlarimizda su ana kadar yaptigimiz 220 kilometre civarinda ve 241 kilometre daha ilave edecegiz' 'Halen ülkemizde 3 milyon 710 bin 532 Suriyeli, geçici koruma statüsünde bulunmaktadir' 'Türkiye, 2016'dan bugüne kadar toplam 283 bin 790 göçmeni kendi ülkelerine geri göndermis, sinir disi etmistir'
Içisleri Bakani Süleyman Soylu, 2016'dan itibaren dogu ve güney sinirlarinda engellenen kaçak göçmen sayisinin 2 milyon 327 bin oldugunu bildirdi.
Soylu, Gölbasi ilçesindeki Vilayetler Evi'nde düzenlenen, ilgili bakanliklar ile kurum ve kuruluslarin temsilcilerinin de yer aldigi "Göç Kurulu Toplantisi"na katildi.
Programda konusan Soylu, Birlesmis Milletler Mülteci Yüksek Komiserligine göre, Suriye nüfusunun yüzde 39,4'ünün halen mülteci konumunda oldugunu, uluslararasi raporlara göre, geçen 24 yilda göç yollarinda yasanan mülteci ölümlerinin yüzde 45'inin son 6 yilda gerçeklestigini söyledi.
Türkiye'nin Suriye kaynakli göçle birlikte bu alanda attigi stratejik adimlari hatirlatan Soylu, "Dünya, Suriye iç savasini ve bütün düzensiz göç hareketlerini seyrederken, Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaskanimizin liderliginde göç politikasi, uygulama metinleri, strateji belgeleri ve tüm kurumlarinin ne yaptigi belli olan bir anlayisi basindan itibaren ortaya koyma basiretini ve kararliligini gerçeklestirmistir." dedi.
- "462 bin Suriyeli Firat Kalkani ve Zeytin Dali bölgelerine geri dönmüstür"
Soylu, 15 Temmuz sonrasinda Firat Kalkani ve Zeytin Dali operasyonlarini takiben, gönüllü geri dönüslerin tesvik edilmeye basladigini animsatarak, "Suriye iç savas bölgesiydi. Hem Firat Kalkani hem Zeytin Dali ardindan Baris Pinari'nda da büyük bir istikrarsizlik, karmasiklik ve kaos söz konusuydu. Ne zaman Türkiye, buradaki huzuru ve sükunu sagladi, 462 bin Suriyeli buradan Firat Kalkani ve Zeytin Dali bölgelerine yani Afrin'den El Bab'a, Azez'den Mare'ye ve Çobanbey'e geri dönmüstür." diye konustu.
Düzensiz göçle mücadele alaninda Emniyet Genel Müdürlügü ve Jandarma Genel Komutanligi bünyesinde yaptiklari yeniden yapilandirma çalismalarini anlatan Soylu, bu sayede, ilgili birimleri daha etkin ve koordinasyonu daha yüksek birimler haline getirdiklerini aktardi.
Soylu, Türkiye'nin göç meselesini, "Açik Kapi" ve "Uyum Süreci" olmak üzere iki dönemde yönettigini belirterek, bugün içinde bulunulan üçüncü dönemi ise gerek arttirilan sinir güvenlik sistemleri gerek uluslararasi girisimlerle "Küresel Paylasim" dönemi olarak adlandirmanin yanlis olmayacagini dile getirdi.
- "Türkiye bu meseleyi önde karsilamistir"
Içisleri Bakani Soylu, sinir güvenlik sistemlerine iliskin de bilgi verdi. Türkiye'nin 911 kilometre Suriye sinirinin 837 kilometresinin sinir duvarlari, aydinlatma, fiber optik sistemler, sensörler ve gece görüs kameralariyla donatildigini anlatan Soylu, gelebilecek göç dalgalarina karsi Gürcistan ve Ermenistan sinirlarinda da çalismalarin yapildigini söyledi.
Duvarlarla beraber fiber optik sistemler, aydinlatma, kameralar ve gece görüs kameralarinin, sinirlari çok güvenli hale getirdigini ifade eden Süleyman Soylu, "Bir taraftan sinirdaki mayinlarin temizlenmesi diger taraftan kesfi, tabii sunu da söyleyeyim, Iran ile bu konuda yapmis oldugumuz müzakerelerde, Disisleri Bakanligimiz da burada, hakikaten iki ülke arasinda basariyla yönetilen ve basarili sonuca ulasan bir süreçtir. Çünkü iki ülkenin arasinda güvenlik duvari olusturmak ve bunlari belirlemek apayri bir isti, bu da gerçeklestirildi." dedi.
Hakkari sinirinda da 40 kilometrenin üzerinde en kritik yerlerde çalismalara basladiklarini belirten Soylu, "Hakkari sinirinda da bu yil itibariyla 20 kilometreyi kis gelmeden tamamliyoruz. Burada bir haber daha vermis olacagim, Van sinirinin Iran'da kalan 241 kilometrelik bölümünü de Cumhurbaskanimizin talimati, Hazine ve Maliye Bakanligindan gerekli ödenek tahsis edilerek yaklasik 1 milyar liranin üzerinde, Çevre ve Sehircilik Bakanligi ve TOKI ile görüserek baslatiyoruz. Yani böylece Dogu'da Iran sinirlarimizda su ana kadar yaptigimiz 220 kilometre civarinda ve 241 kilometre daha ilave edecegiz ve orasinin büyük bir bölümünü ayni zamanda Hakkari ile birlikte de gerçeklestirerek bitirmis olacagiz." diye konustu.
- Yabancilarin asayis olaylarina etkisi
Içisleri Bakani Soylu, 2011'de baslayan düzensiz göç nedeniyle iç güvenlik, kamu düzeni ve asayis konusunda herhangi bir kritik olayla karsilasilmadigini belirtti.
Soylu, kurallara uymayanlar için yasalarin geri göndermek dahil tikir tikir isledigini, bu konudaki gelismeleri, kamu düzeninin saglanmasi adina dikkatle takip ettiklerini söyledi.
Göç meselesini, "uluslararasi koruma ve geçici koruma ile kalanlar", "ikamet izniyle kalanlar" ve "düzensiz göç" olmak üzere 3 ana baslikta takip ettiklerini dile getiren Soylu, su bilgileri verdi:
"Üçüncü ülkelerin düsük yerlestirme kotalari yüzünden uluslararasi koruma basvurularinda 15 bin 975 kisi, geçici koruma basvurularinda da Suriyelilere geçici koruma statüsü verilmesinden itibaren toplam 48 bin kisi üçüncü ülkeye yerlestirilmis durumdadir. Bu konuda üçüncü ülkelerle ilgili yapilan degerlendirmeler, yok hükmündedir. Yani 48 bin kisi yok hükmündedir. Ülkemizdeki sayiyi hesaplayip gelen kisiyi hesaplarsak Bati'nin veya üçüncü ülkelerin bu konuda herhangi bir iyi niyet adimindan yoksun olduklarini hepimiz görürüz. Halen ülkemizde 3 milyon 710 bin 532 kisi, geçici koruma statüsünde bulunmaktadir Suriyeli. Ögrenci, ailevi sebepler, çalisma gibi gerekçelerle ülkemizde ikamet izniyle kalanlarin sayisi da 1 milyon 207 bin 749'dur ve bunlar kayitlidir. Gönüllü olarak geri dönen Suriyelilerin sayisi da 2019'da baslattigimiz bu süreçle birlikte 462 bin 26 kisidir. 2016 yilindan itibaren dogu ve güney sinirlarimizda engelledigimiz kaçak göçmen miktari 2 milyon 327 bindir."
- "Avrupa'ya geçen göçmen rakami 586 bin 615"
Içisleri Bakani Soylu, "Türkiye, 2016 yilindan bugüne kadar toplam 283 bin 790 göçmeni kendi ülkelerine geri göndermis, sinir disi etmistir. Ayni zamanda 462 bini de Suriye'ye gönderilmistir." bilgisini de verdi.
Türkiye'nin, Afganistan ve Pakistan, ayni zamanda Orta Asya ve Afrika ülkeleri nezdinde çok basarili operasyonlar gerçeklestirdigini aktaran Soylu, sadece 2019'da 71 bin Afgan'in geri gönderildigini anlatti. Ayni yil 40 bin Pakistanlinin da ülkesine gönderildigini bildiren Soylu, söyle devam etti:
"Bütün bunlar düstükten sonra çikisi saglanamayan rakam, 2016'dan bugüne kadar toplam 814 bin 526'dir. Gerek Frontex'in verdigi rakamlar gerek bizim tespitlerimiz, Avrupa'ya geçen göçmen rakami da 586 bin 615'tir. Yani 814 bin Türkiye'de yakaladiginiz ve kalan düzensiz göçmenin, 586 bin 615'i de Avrupa'ya ya deniz yoluyla yakaladiklarimizin disinda ya da kara yoluyla geçmistir. Bu gelenlerin 100 bin 169'u da uluslararasi korumaya yani ilticaya basvurmustur. Türkiye'nin kaçak göçmen tablosu tam anlamiyla budur. Yaklasik Türkiye'de 183 bini kayitli ve uluslararasi korumaya basvuran toplam 300 bin Afgan göçmen vardir. Bunlarin bir bölümü de Avrupa'ya geçmistir."
- "2016'dan bugüne kadar kalan kaçak göçmen sayisi 104 bin 941"
Bakan Soylu, 2016'dan bugüne kadar 104 bin 941 kaçak göçmenin adreslerini tespit ettiklerini ve bunlarin içinde ülkelerine geri gönderilmeyi bekleyen göçmenler oldugunu belirtti. Soylu, "Biz kaçak göçü engelliyoruz. Insani bir sekilde yönetme konusundaki adimlarimizdan da vazgeçmiyoruz." diye konustu.
Içisleri Bakani Süleyman Soylu, Afganistan ve Pakistan'dan göç ile ilgili tartismalara da deginerek, sunlari kaydetti:
"2016'dan bugüne kadar yakalanan 1 milyon 293 bin göçmenin 470 bini Afgan, 196 bini de Pakistan kökenli kaçak göçmenlerdir. Bu iki ülkeden yüksek seviyede bir kaçak göçmen baskisi söz konusuydu ve bizim de bu iki ülkeyle uzun zamandan beri bu konuda siki bir iletisimimiz söz konusuydu. Bu konunun son zamanda Taliban ekseninde bir yeni gelisme olarak topluma lanse edilmesi, temelde göçün manipülatif tarafindan istifade edilmek için ortaya koyulan bir aklin ürünüdür. Elbette ki ne boyutta olursa olsun bu tepkiyi göz önünde bulundurmak, gerek toplumu dogru bilgilendirerek gerekse sorun alanlarina daha fazla egilerek bu sosyal talebi karsilamaliyiz. Bunun için öncelikle düzensiz göç meselesinde attigimiz adimlari yogun sekilde anlatmaya çalisiyoruz."
Dünyanin hiçbir ülkesinde ve göç tarihinde Türkiye'nin Firat Kalkani Zeytin Dali ve Baris Pinari bölgelerinde uyguladigi modelin uygulanmadigini vurgulayan Soylu, "Bati, göçün kaynaginda nasil yönetildigini, nasil oradan ekstra bir göç gelmesinin engellendigini, o bölgeye giderek rahat bir sekilde ögrenebilir. Zihniyet, sömürge zihniyetinden komsu ve insan zihniyetine dönerse problem çözülebilir. Ama zihniyet sömürge zihniyetiyle neset ettigi için problem orada baslamaktadir." dedi.
Bakan Soylu, Idlib'de 50 bin briket ev yapimina basladiklarini belirterek, "Sivil toplum kuruluslari ve vatandaslarin destegiyle su anda 42 bini tamamladi, 34 bine aileleri yerlestirildi." bilgisini de paylasti.
Kaynak: AA
Soylu, Gölbasi ilçesindeki Vilayetler Evi'nde düzenlenen, ilgili bakanliklar ile kurum ve kuruluslarin temsilcilerinin de yer aldigi "Göç Kurulu Toplantisi"na katildi.
Programda konusan Soylu, Birlesmis Milletler Mülteci Yüksek Komiserligine göre, Suriye nüfusunun yüzde 39,4'ünün halen mülteci konumunda oldugunu, uluslararasi raporlara göre, geçen 24 yilda göç yollarinda yasanan mülteci ölümlerinin yüzde 45'inin son 6 yilda gerçeklestigini söyledi.
Türkiye'nin Suriye kaynakli göçle birlikte bu alanda attigi stratejik adimlari hatirlatan Soylu, "Dünya, Suriye iç savasini ve bütün düzensiz göç hareketlerini seyrederken, Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaskanimizin liderliginde göç politikasi, uygulama metinleri, strateji belgeleri ve tüm kurumlarinin ne yaptigi belli olan bir anlayisi basindan itibaren ortaya koyma basiretini ve kararliligini gerçeklestirmistir." dedi.
- "462 bin Suriyeli Firat Kalkani ve Zeytin Dali bölgelerine geri dönmüstür"
Soylu, 15 Temmuz sonrasinda Firat Kalkani ve Zeytin Dali operasyonlarini takiben, gönüllü geri dönüslerin tesvik edilmeye basladigini animsatarak, "Suriye iç savas bölgesiydi. Hem Firat Kalkani hem Zeytin Dali ardindan Baris Pinari'nda da büyük bir istikrarsizlik, karmasiklik ve kaos söz konusuydu. Ne zaman Türkiye, buradaki huzuru ve sükunu sagladi, 462 bin Suriyeli buradan Firat Kalkani ve Zeytin Dali bölgelerine yani Afrin'den El Bab'a, Azez'den Mare'ye ve Çobanbey'e geri dönmüstür." diye konustu.
Düzensiz göçle mücadele alaninda Emniyet Genel Müdürlügü ve Jandarma Genel Komutanligi bünyesinde yaptiklari yeniden yapilandirma çalismalarini anlatan Soylu, bu sayede, ilgili birimleri daha etkin ve koordinasyonu daha yüksek birimler haline getirdiklerini aktardi.
Soylu, Türkiye'nin göç meselesini, "Açik Kapi" ve "Uyum Süreci" olmak üzere iki dönemde yönettigini belirterek, bugün içinde bulunulan üçüncü dönemi ise gerek arttirilan sinir güvenlik sistemleri gerek uluslararasi girisimlerle "Küresel Paylasim" dönemi olarak adlandirmanin yanlis olmayacagini dile getirdi.
- "Türkiye bu meseleyi önde karsilamistir"
Içisleri Bakani Soylu, sinir güvenlik sistemlerine iliskin de bilgi verdi. Türkiye'nin 911 kilometre Suriye sinirinin 837 kilometresinin sinir duvarlari, aydinlatma, fiber optik sistemler, sensörler ve gece görüs kameralariyla donatildigini anlatan Soylu, gelebilecek göç dalgalarina karsi Gürcistan ve Ermenistan sinirlarinda da çalismalarin yapildigini söyledi.
Duvarlarla beraber fiber optik sistemler, aydinlatma, kameralar ve gece görüs kameralarinin, sinirlari çok güvenli hale getirdigini ifade eden Süleyman Soylu, "Bir taraftan sinirdaki mayinlarin temizlenmesi diger taraftan kesfi, tabii sunu da söyleyeyim, Iran ile bu konuda yapmis oldugumuz müzakerelerde, Disisleri Bakanligimiz da burada, hakikaten iki ülke arasinda basariyla yönetilen ve basarili sonuca ulasan bir süreçtir. Çünkü iki ülkenin arasinda güvenlik duvari olusturmak ve bunlari belirlemek apayri bir isti, bu da gerçeklestirildi." dedi.
Hakkari sinirinda da 40 kilometrenin üzerinde en kritik yerlerde çalismalara basladiklarini belirten Soylu, "Hakkari sinirinda da bu yil itibariyla 20 kilometreyi kis gelmeden tamamliyoruz. Burada bir haber daha vermis olacagim, Van sinirinin Iran'da kalan 241 kilometrelik bölümünü de Cumhurbaskanimizin talimati, Hazine ve Maliye Bakanligindan gerekli ödenek tahsis edilerek yaklasik 1 milyar liranin üzerinde, Çevre ve Sehircilik Bakanligi ve TOKI ile görüserek baslatiyoruz. Yani böylece Dogu'da Iran sinirlarimizda su ana kadar yaptigimiz 220 kilometre civarinda ve 241 kilometre daha ilave edecegiz ve orasinin büyük bir bölümünü ayni zamanda Hakkari ile birlikte de gerçeklestirerek bitirmis olacagiz." diye konustu.
- Yabancilarin asayis olaylarina etkisi
Içisleri Bakani Soylu, 2011'de baslayan düzensiz göç nedeniyle iç güvenlik, kamu düzeni ve asayis konusunda herhangi bir kritik olayla karsilasilmadigini belirtti.
Soylu, kurallara uymayanlar için yasalarin geri göndermek dahil tikir tikir isledigini, bu konudaki gelismeleri, kamu düzeninin saglanmasi adina dikkatle takip ettiklerini söyledi.
Göç meselesini, "uluslararasi koruma ve geçici koruma ile kalanlar", "ikamet izniyle kalanlar" ve "düzensiz göç" olmak üzere 3 ana baslikta takip ettiklerini dile getiren Soylu, su bilgileri verdi:
"Üçüncü ülkelerin düsük yerlestirme kotalari yüzünden uluslararasi koruma basvurularinda 15 bin 975 kisi, geçici koruma basvurularinda da Suriyelilere geçici koruma statüsü verilmesinden itibaren toplam 48 bin kisi üçüncü ülkeye yerlestirilmis durumdadir. Bu konuda üçüncü ülkelerle ilgili yapilan degerlendirmeler, yok hükmündedir. Yani 48 bin kisi yok hükmündedir. Ülkemizdeki sayiyi hesaplayip gelen kisiyi hesaplarsak Bati'nin veya üçüncü ülkelerin bu konuda herhangi bir iyi niyet adimindan yoksun olduklarini hepimiz görürüz. Halen ülkemizde 3 milyon 710 bin 532 kisi, geçici koruma statüsünde bulunmaktadir Suriyeli. Ögrenci, ailevi sebepler, çalisma gibi gerekçelerle ülkemizde ikamet izniyle kalanlarin sayisi da 1 milyon 207 bin 749'dur ve bunlar kayitlidir. Gönüllü olarak geri dönen Suriyelilerin sayisi da 2019'da baslattigimiz bu süreçle birlikte 462 bin 26 kisidir. 2016 yilindan itibaren dogu ve güney sinirlarimizda engelledigimiz kaçak göçmen miktari 2 milyon 327 bindir."
- "Avrupa'ya geçen göçmen rakami 586 bin 615"
Içisleri Bakani Soylu, "Türkiye, 2016 yilindan bugüne kadar toplam 283 bin 790 göçmeni kendi ülkelerine geri göndermis, sinir disi etmistir. Ayni zamanda 462 bini de Suriye'ye gönderilmistir." bilgisini de verdi.
Türkiye'nin, Afganistan ve Pakistan, ayni zamanda Orta Asya ve Afrika ülkeleri nezdinde çok basarili operasyonlar gerçeklestirdigini aktaran Soylu, sadece 2019'da 71 bin Afgan'in geri gönderildigini anlatti. Ayni yil 40 bin Pakistanlinin da ülkesine gönderildigini bildiren Soylu, söyle devam etti:
"Bütün bunlar düstükten sonra çikisi saglanamayan rakam, 2016'dan bugüne kadar toplam 814 bin 526'dir. Gerek Frontex'in verdigi rakamlar gerek bizim tespitlerimiz, Avrupa'ya geçen göçmen rakami da 586 bin 615'tir. Yani 814 bin Türkiye'de yakaladiginiz ve kalan düzensiz göçmenin, 586 bin 615'i de Avrupa'ya ya deniz yoluyla yakaladiklarimizin disinda ya da kara yoluyla geçmistir. Bu gelenlerin 100 bin 169'u da uluslararasi korumaya yani ilticaya basvurmustur. Türkiye'nin kaçak göçmen tablosu tam anlamiyla budur. Yaklasik Türkiye'de 183 bini kayitli ve uluslararasi korumaya basvuran toplam 300 bin Afgan göçmen vardir. Bunlarin bir bölümü de Avrupa'ya geçmistir."
- "2016'dan bugüne kadar kalan kaçak göçmen sayisi 104 bin 941"
Bakan Soylu, 2016'dan bugüne kadar 104 bin 941 kaçak göçmenin adreslerini tespit ettiklerini ve bunlarin içinde ülkelerine geri gönderilmeyi bekleyen göçmenler oldugunu belirtti. Soylu, "Biz kaçak göçü engelliyoruz. Insani bir sekilde yönetme konusundaki adimlarimizdan da vazgeçmiyoruz." diye konustu.
Içisleri Bakani Süleyman Soylu, Afganistan ve Pakistan'dan göç ile ilgili tartismalara da deginerek, sunlari kaydetti:
"2016'dan bugüne kadar yakalanan 1 milyon 293 bin göçmenin 470 bini Afgan, 196 bini de Pakistan kökenli kaçak göçmenlerdir. Bu iki ülkeden yüksek seviyede bir kaçak göçmen baskisi söz konusuydu ve bizim de bu iki ülkeyle uzun zamandan beri bu konuda siki bir iletisimimiz söz konusuydu. Bu konunun son zamanda Taliban ekseninde bir yeni gelisme olarak topluma lanse edilmesi, temelde göçün manipülatif tarafindan istifade edilmek için ortaya koyulan bir aklin ürünüdür. Elbette ki ne boyutta olursa olsun bu tepkiyi göz önünde bulundurmak, gerek toplumu dogru bilgilendirerek gerekse sorun alanlarina daha fazla egilerek bu sosyal talebi karsilamaliyiz. Bunun için öncelikle düzensiz göç meselesinde attigimiz adimlari yogun sekilde anlatmaya çalisiyoruz."
Dünyanin hiçbir ülkesinde ve göç tarihinde Türkiye'nin Firat Kalkani Zeytin Dali ve Baris Pinari bölgelerinde uyguladigi modelin uygulanmadigini vurgulayan Soylu, "Bati, göçün kaynaginda nasil yönetildigini, nasil oradan ekstra bir göç gelmesinin engellendigini, o bölgeye giderek rahat bir sekilde ögrenebilir. Zihniyet, sömürge zihniyetinden komsu ve insan zihniyetine dönerse problem çözülebilir. Ama zihniyet sömürge zihniyetiyle neset ettigi için problem orada baslamaktadir." dedi.
Bakan Soylu, Idlib'de 50 bin briket ev yapimina basladiklarini belirterek, "Sivil toplum kuruluslari ve vatandaslarin destegiyle su anda 42 bini tamamladi, 34 bine aileleri yerlestirildi." bilgisini de paylasti.