Güneydogu'nun 'Baris Elçileri' Husumetli Aileleri Baristiriyor

Bölgede arazi anlasmazligi, kiz kaçirma, hayvan otlatma gibi nedenlerle yasanan kavgalarin ardindan aileler arasinda baslayan ve ölümle sonuçlanan kan davalarinin sona ermesi için devreye giren kanaat önderleri, mülki amirler, din alimleri ve sivil toplum kuruluslarinin temsilcileri, taraflari baristirmak için kimi zaman yillarca mücadele ediyor Ikna ettikleri husumetli aileleri baristiran 'baris elçileri', can kayiplarinin ve yasanacak magduriyetlerin de önüne geçiyor Diyarbakir'da Hasenan ailesinin ileri gelenlerinden Hasan Arslan: '50 yillik kan davasinda bile çalismamiz var. Davanin küçük veya büyük olmasi fark etmez, bitince o mutluluk hiçbir seye degisilmez. Kim gelirse kapimiz açik'

EKIP - Güneydogu Anadolu Bölgesi'nde çesitli gerekçelerle yasanan olaylarin ardindan aileler arasinda baslayan ve kimi zaman yillarca süren kan davalarinin sona ermesi için devreye giren "baris elçileri", yaptiklari görüsmelerle taraflar arasinda husumeti sonlandirip barisi sagliyor.

Bölgede yillardir arazi anlasmazligi, kiz kaçirma, hayvan otlatma gibi nedenlerle yasanan kavgalarin ardindan olayin tarafi aileler arasinda baslayan kan davalarinda bugüne kadar çok sayida kisi hayatini kaybetti, kadinlar dul, çocuklar ise yetim kaldi.

Çok sayida kisinin kan davasi nedeniyle baska illere göç etmek zorunda kaldigi bölgede, yillar süren husumet, telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açiyor.

Kan davasini sürdürmek zorunda birakilan erkekler ya saldirilarda öldürülüyor ya da suç isledigi için cezaevine düsüyor, geride kalan kadinlar ve çocuklar için zorlu bir yasam basliyor.

Toplumsal bir yara haline gelen kan davalarinin sona erdirilmesi için "arabulucu" olarak devreye giren kanaat önderleri, mülki amirler, din alimleri ve sivil toplum kuruluslarinin temsilcileri, bazen yillarca süren girisimleri ile husumetin son bulmasi için mücadele ediyor.

Kimi zaman tepkilere ve kovulma pahasina ragmen sagduyu, sabir ve kararlilikla girisimlerini sürdüren, bazi görüsmeler için kilometrelerce yol kateden "baris elçileri"nin bu çabasi meyvelerini veriyor.

Bölgede bugüne kadar bu girisimler sayesinde ikna edilen yüzlerce aile baristi. Barisi kabul eden aileler, düzenlenen törenle el sikisti, topluca yenilen baris yemeginin ardindan huzurla yasamlarina devam etti.

Husumetli ailelerin barismasiyla can kayiplarinin ve yasanacak magduriyetlerin de önüne geçildi.

- "Baris sürecinde yogun çaba harciyoruz"

Diyarbakir'da Hasenan ailesinin ileri gelenlerinden Hasan Arslan, AA muhabirine, bölgedeki husumetli aileleri ellerinden geldigince baristirmaya çalistiklarini söyledi.

"Baris süreci"nde yogun çaba harcadiklarini anlatan Arslan, genellikle magduriyete neden olan tarafin kendilerine ulastigini ve olayin çözümü için yardim istedigini aktardi.

Arslan, ailelerle sürekli görüstüklerini ifade ederek, "Karsi tarafla konusup ikna ettikten sonra uzlastiriyoruz. Daha sonra bir baris yemegi veriliyor ve Kur'an-i Kerim'in altindan geçilip, yemin edilerek, barisma saglaniyor. Bizler de çok memnun oluyoruz." dedi.

Tepki ile karsilasabildiklerine hatta kovulma durumu dahi yasanabildigini vurgulayan Arslan, buna ragmen pes etmediklerini, olayi çözmeye çalistiklarini kaydetti.

- "50 yillik kan davasinda bile çalismamiz var"

Kan davasi nedeniyle ölenlerin ve cezaevine girenlerin oldugunu belirten Arslan, söyle konustu:

"Bunlarin baristirilmasi gerekiyor. Devlet neticede görevini yapiyor. Kolluk kuvvetlerinin sürekli yanlarinda duracak halleri de yok. Biri hapiste, digeri ise ölmüs. Kalan aile bireyleri var ve onlar da sürekli çatisma halinde olacaklar. Bu yüzden baristiriyoruz ki olay çözülsün. 100 yillik sorun da olsa sonunun baris oldugunu bildikleri için 'barisalim' diyorlar. Biz de gidip baristirmaya çalisiyoruz. Sadece Diyarbakir ile kalmiyor, baska illere de gidiyoruz. Bazen kavga olmadan bize geliyorlar veya biz duyuyor hemen olay yerine gidip, kavgayi büyütmeden kapatabiliyoruz. Bazen de küçük çapli yaralamalar oluyor, onlari da büyümeden bitiriyoruz. 50 yillik kan davasinda bile çalismamiz var. Biterse de en fazla sevinen taraf biz oluyoruz. Davanin küçük veya büyük olmasi fark etmez, bitince o mutluluk hiçbir seye degisilmez. Davanin 1 yil, 10 yil, 50 yil olmasi da fark etmez. Kim gelirse kapimiz açik. Elimizden gelen her seyi yapiyoruz, yapmaya da haziriz. Husumetli aileleri baristirdiktan sonra yasanan mutluluk tarif edilemez.

- "Nerede bir olay olursa gidip müdahale ediyoruz"

Sahinan ailesinin ileri gelenlerinden Mehmet Sait Gülçer, kan davasinin olmamasini temenni ettiklerini söyledi.

Iki aile arasinda bir husumet oldugunda ilk andan itibaren olay yerine gidip, gerginligin fazla büyümemesi için çaba sarf ettiklerini anlatan Gülçer, iki tarafi sakinlestirip, olayin kan davasina dönüsmesini engellemeye çalistiklarini belirtti.

Gülçer, güvenlik güçlerinin de görevlerini yaptigini, olayin büyümemesi için çalistigini ifade ederek, "Askerimiz ve polisimizle olaylari büyümemesi için önlemeye çalisiyoruz ancak bunlara ragmen bir magduriyet oldugu zaman da suç isleyen tarafi baska yere gönderiyoruz. Ayni mahallede olurlarsa karsilasmamalari için önlem aliyoruz. Bu tür olaylarda çogu zaman suç isleyen taraf bize gelip arabulucu olmamizi istiyor." degerlendirmesinde bulundu.

Talebin yani sira bölgenin ileri gelenleri olarak da bir araya geldiklerini ve magdur olan tarafla görüstüklerini dile getiren Gülçer, kimi husumetlerin yillarca sürdügünü ancak çabalari sonucu çogunun barisla sonuçlandigini aktardi.

Gülçer, çabalarini gönüllülük esasiyla yürüttüklerine dikkati çekerek, "Olaylarin büyümemesi, canlarin yitirilmemesi için nerede bir olay olursa gidip, müdahale ediyoruz. Allah rizasi için ugrasiyoruz. Bazi kan davalari uzun yillar sürüyor. Onlari ikna etmek çok zor oluyor. Su ana kadar yüzlerce kan davasina gittik, çogunu çözdük." diye konustu.

- "Barisla sonuçlandirdigimiz hiçbir kan davasi bozulmadi"

Batman'da Alimler ve Medreseler Birligi Baskani Enver Kiliçarslan, kan davalarinin toplumda huzursuzluga neden oldugunu söyledi.

Geçmiste kan davalarinin yaygin oldugunu ve büyük magduriyetlere sebebiyet verdigini dile getiren Kiliçarslan, birçok insanin hayatini kaybettigini, büyük haksizliklarin yasandigini ve neredeyse taraflarin birbirlerine hayat hakki tanimadigini aktardi.

"Kan davasi dolayisiyla çok insan ölüyor, haksizliklar oluyor, birbirlerinin mallarini talan ediyorlardi. Köyde ne kadar akrabasi varsa bunlarin hepsinin evlerini yikiyorlardi." ifadelerini kullanan Kiliçarslan, kimi zaman olaylarla alakasi olmayan, sirf akrabalik bagi olan insanlarin da öldürüldügünü kaydetti.

Kiliçarslan, toplumun kanaat önderleri olarak kan davalarinin barisla sonuçlanmasi için ellerinden geleni yaptiklarini anlatarak, bazen taraflarin kendilerine talepte bulundugunu kimi zaman da taraflar arasinda barisin saglanmasi için talep beklemeden girisimde bulunduklarini belirtti.

Enver Kiliçarslan, "Taraflarla konusuyor, barisi sagliyoruz. Kanaat önderleri, toplumun ileri gelenleri kan davalarinda araya girdiginde meseleler büyümeden neticelendiriliyor." dedi.

Allah rizasi için ugras verdiklerini söyleyen Kiliçarslan, "Bugüne kadar barisla sonuçlandirdigimiz hiçbir kan davasi bozulmadi, taraflar barisa riayet etti." diye konustu.

- "Uzun süren davalar sonucu baris, sonrasinda evlilikler dahi oluyor"

Siirt'te uzman vaiz Murat Nergiz, Islam dininin baris dini oldugunu belirtti.

"Yüce Allah Kur'an-i Kerim'de 'Müminler ancak kardestirler. Kardeslerinizin arasini bulunuz, onlari baristiriniz.' seklinde emir buyuruyor. Buna ragmen Müslümanlar arasinda tartismalar oluyor. Bu tartismalar daha ileriye giderek kan davasina dönüsüyor. Bunlari da önlemek yine dinimizin bir emridir." ifadelerini kullanan Nergiz, barisin dini bir emir oldugunu vurguladi.

Kan davalarini sonlandiran din alimi ve kanaat önderlerinin büyük bir görev üstlendigine dikkati çeken Nergiz, taraflar arasinda barisin saglanmasi sirasinda büyük hassasiyet gösterdiklerini bildirdi.

Nergiz, sunlari kaydetti:

"Baristirilan aileler arasinda öyle bir muhabbet oluyor ki sonrasinda birbirlerinden kiz alip veriyorlar. Barista selamet, güvenlik, mutluluk ve huzur vardir. Insan hiddetleniyor, ne yaptigini bilmiyor, suurunu kaybediyor, sonrasinda ise pisman oluyor. Cezaevlerine gidip sorsaniz diyecekler ki 'Keske büyüklerimizin sözünü dinleseydik.' Büyüklerin sözlerine, tavsiyelerine uymak gerekir. Bölgede bazi davalarin 10, 15 hatta 20 yil sürdügünü biliyoruz. Uzun süren davalar sonucu baris, sonrasinda evlilikler dahi oluyor."
Kaynak: AA