Güney Kafkasya'da Güç Savaslari

Güney Kafkasya’da ve Karabag’da yasananlari degerlendiren Atlas Arastirmalar Merkezi Baskani Elhan Sahinoglu, "Rus ordusu, 10 Kasim anlasmasina uymayarak otoritesini ihlal ediyor ve aslinda Ermeni ayrilikçilari destekliyor" dedi.

Güney Kafkasya'da Güç Savaslari
Azerbaycan’da, Ermenistan’in saldirilari sonrasi Azerbaycan’in baslattigi Karabag Savasi’nin 44. gününde Rusya öncülügünde yapilan 9 Kasim anlasmasi sonrasi Karabag bölgesine konuslanan Rus Baris Güçleri Birligi’nin bölgeden çikarilmasi tartisiliyor. Konuyla ilgili açiklama yapan Atlas Arastirmalar Merkezi Baskani Elhan Sahinoglu, Kremlin’in geçen yil Azerbaycan ordusunun Susa’dan sonra Karabag’in tamamini kontrol altina almasini ve Hankendi’ne inmesini engelledigini söyledi.

Bakü’nün Rus birliklerinin Karabag’da konuslandirilmasini kabul etmek zorunda kaldigini aktaran Sahinoglu, "Rus ordusu, 10 Kasim anlasmasina uymayarak otoritesini ihlal ediyor ve aslinda Ermeni ayrilikçilari destekliyor. Son dokuz ayda artan provokasyonlar da bunu gösteriyor. Bunlar arasinda Rus ordusunun Laçin koridorunda tatbikatlar yapmasi, bölgede bayrak kaldirmasi, insaat çalismalari yapmasi ve Iran tirlarinin Karabag’a birakilmasi yer aliyor. 10 Kasim anlasmasina göre, Azerbaycan istemiyorsa Rus ordusu 5 yil içinde Karabag’i terk etmelidir. Azerbaycan Disisleri Bakanliginin açiklamalari ve yetkililer tarafindan yapilan açiklamalarda ’bölgede geçici olarak görev yapan baris gücü askerleri’ ifadesi kullaniliyor. Yani Bakü ve Azerbaycan toplumu, Rus askerlerinin görev süreleri sona erdikten sonra Karabag’i terk etmelerini istiyor. Elbette bu kolay olmayacak ve Rus ordusunun bölgeyi terk etmemesi için bölgede farkli provokasyonlarin yasanmasi da mümkündür. Her halükarda asil görevimiz Rus ordusunun diyalog içinde bölgeyi terk etmesidir, bu mümkündür" dedi.



"Yüzyilin sözlesmesi Rusya’yi engelledi"

Rusya-Azerbaycan iliskileri tarihinde Moskova’nin Bakü’nün kararlarini dikkate aldigini vurgulayan Sahinoglu, "1990’larin basinda Rusya, Azerbaycan ve Batili sirketlerle birlikte Hazar Denizi’nde zengin enerji sahalarinin gelismesini engellemek istedi. Bu amaçla Moskova, Azerbaycan’a karsi tüm baski mekanizmalarini kullandi. Rusya Disisleri Bakanligi, o yillarda BM’ye bile sikayette bulunmustur. Rusya’nin BM’ye sikayet mektubunda sunlar yaziyordu: ’Rusya Hazar Denizi’ndeki tek tarafli girisimlere karsidir, yasa disi anlasmalar taninmayacaktir.’ Bununla birlikte Hazar Denizi’ndeki alanlarin isletilmesi için 20 Eylül 1994 tarihli ’Yüzyilin Sözlesmesi’ Bakü’de imzalandi. Rusya dedigini yapmadi ya da yapmak istemedi. Çünkü Rusya’nin Lukoil petrol sirketinin ’Yüzyilin Sözlesmesi’nde payi vardi. Yani sirketinin katildigi bir sözlesmeye karsi çikmak mantiksiz olacaktir. Böylece Bakü, Kremlin’i geri adim atmaya zorladi. Bakü, ikinci kez Kremlin’i Hazar Denizi’nin statüsüyle ilgili önceki pozisyonundan caydirdi. Kremlin, Hazar’in statüsünü belirlemek için yapilan görüsmelerde Batili sirketlerin bölgeye girmesini engellemeye çalisti. Hazar’a kiyisi olan devletler arasinda esas olarak Azerbaycan buna karsiydi ve Kremlin bu politikayi düzeltmek zorunda kaldi" diye konustu.



Kafkasya’da Türkiye’nin rolü

Rusya’nin Azerbaycan’in Hazar Denizi’nden dünya pazarlarina petrol ve gaz ulastirilmasi konusunda ortaya koydugu gerçekleri de kabul ettigini kaydeden Sahinoglu, sunlari söyledi:

"Kremlin, Azerbaycan’in Hazar Denizi’ndeki petrol ve gazinin sadece Rusya üzerinden dünya pazarlarina tasinmasini istedi. Resmi Bakü, Rusya’nin artan baskisi göz önüne alindiginda ’Yüzyilin Anlasmasi’ndan sonra Bakü-Novorossiysk boru hattini baslatti. Kremlin’e güvence verdikten sonra Bakü, Türkiye ve Batili sirketlerle birlikte Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattinin insasina basladi ve basariyla tamamladi. Halihazirda Azerbaycan petrolü ve gazi dünya pazarlarina agirlikli olarak Türkiye üzerinden ulastirilmakta ve Bakü-Novorossiysk boru hatti ara sira isletilmektedir."

"Kremlin, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattinin yapimina engel olamasa da acil olarak Tengiz-Novosiyk boru hattini insa etti" diyen Sahinoglu, "Kremlin’in amaci Kazakistan’in zengin ’Kashagan’ sahasindan gelen petrolün Rusya üzerinden tasinmasini saglamakti. Çünkü Kremlin, Kazakistan’in petrolünü Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hatti üzerinden tasiyacagindan korkuyordu. Bugün Kazakistan, Rus güzergahini kullanmasina ragmen Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattini da kullaniyor. Aceleyle insa edilen Tengiz-Novorossiysk boru hattinda sik sik kazalar oluyor ve Karadeniz’e petrol dökülüyor. Sirada Hazar Denizi’nden geçecek gaz boru hattinin insasi ve Türkmen gazinin Azerbaycan ve Türkiye üzerinden tasinmasi konusu var. Rusya da buna karsi çikiyor, ancak Türkiye ve Avrupa’ya gaz tasimak için Karadeniz ve Baltik Denizi altinda boru hatlari insa ettigi için argümani yine zayif. Rusya’nin son zamanlarda Azerbaycan’in kararlarini dikkate aldigi göz önüne alindiginda Bakü’nün baska bir karari, birliklerin Karabag’dan çekilmesini dikkate almasi muhtemeldir. 1990’larin basinda Rus askeri üslerinin Azerbaycan’dan çekilmesini sagladiysak, bunu tekrarlayabiliriz" dedi.

Kaynak: İHA