Dijital Ögretmenler, Ders Materyallerini Teknoloji Ile Üretebiliyor
Türkiye’nin dijital dönüsümüne katki saglanmasi amaçlanan Dijital Ögretmenler Projesi’nin Etki Raporu açiklandi. Sonuçlara göre, proje sonunda ögretmenlerin yüzde 90’dan fazlasi, dijital ders içerikleri ve materyalleri gelistirmek için gereken yetkinligi ve uygulama becerilerini kazandi. Ayrica, projeyle birlikte ögretmenlerin yüzde 95’i teknolojiyi kullanmaktan korkmadigini ve özgüvenlerinin arttigini belirtti.
Ögretmenler teknoloji ile üretim yapabilir hale geldi
Proje sürecinde verilen uygulama projeleri sayesinde ögretmenler, egitimleri tamamladiklari andan itibaren, projede ögrendiklerini uygulayabilir ve kendi dijital materyallerini gelistirebilir hale geldi. Proje baslamadan önce uygulamali dijital araçlari (Canva, Kahoot, Powtoon, Google Slaytlar ve Formlar) bilen ögretmenlerin orani sadece yüzde 21 olarak tespit edilirken, proje sonunda katilimcilarin yüzde 90’dan fazlasi, dijital ders içerikleri ve materyalleri gelistirmek için gereken kavramsal yetkinligi ve uygulama becerilerini kazandiklarini ifade etti.
Egitimlere katilan ögretmenlerin yüzde 80’den fazlasi ise artik teknolojiyi kullanarak bir ders plani olusturabiliyor. Ögretmenlerin teknoloji yeterliligi degerlendirildiginde, katilimcilarin yüzde 95’inin internet ve bilgisayar teknolojileri kullanabilme becerilerinin arttigi, çevrim içi ortamlara özgü iletisim yöntemlerinin gelistigi, kendi çalisma yöntemlerini ve kaynaklarini belirleyip kendini daha iyi degerlendirdigi ortaya çikti.
Ögretmenler artik teknolojiden korkmuyor
Temel hedefi bilisim teknolojileri konusunda sinirli ya da çok az bilgiye sahip ögretmenlerin dijital okuryazarlik becerilerini artirmak olan projenin önemli çiktilarindan birisi ögretmenlerin teknolojiyi kullanirken kaygilarinin azalmasi, özgüvenlerinin artmasi, teknolojinin sagladigi faydayi birinci elden deneyimlemesi ve teknolojiyi kullanmaya yönelik önyargilarini ortadan kaldirmasi oldu. Projenin basinda pek çok ögretmen teknoloji kullanma konusunda kendilerine güvenmediklerini ve korktuklarini belirttiler. Proje sonunda ise ögretmenlerin yüzde 95’i teknolojiyi kullanmaktan korkmadiklarini, özgüvenlerinin arttigini ve artik yeni teknolojileri de deneyimlemek için çok hevesli olduklarini aktardi.
Projeye katilan 5 ögretmenden 3’ü dijital teknolojilerde gelisime ihtiyaç duyuyordu
Projeye seçilen ögretmenlerin basvuru asamasinda egitim programinda yer alan kavramsal bilgiler ve uygulamalar ile ilgili durumlari da degerlendirildi. Elde edilen sonuçlara göre, projeye seçilen 5 ögretmenden 3’ü dijital teknolojiler konusunda genel olarak gelisime ihtiyaç duyduklarini ifade etti.
Katilimcilarin dijital vatandaslik kavrami ile ilgili önbilgileri genel olarak degerlendirildiginde ise 3’te 2’sinin bilgi sahibi olmadigi ve bu kavramla ilgili sorulan teknik soruya ise sadece yüzde 6’sinin dogru cevap verdigi gözlendi.
Ögretmenlerin yüzde 93’ü daha iyi egitim verebilmek için projeye katildi
Etki raporu sonuçlarindan, ögretmenlerin kendini gelistirmek için oldukça istekli oldugu ve bunun için çaba harcadigi sonucu çikarken, ögretmenlerin yüzde 94’ünden fazlasi internetin farkli kültürleri tanimak için önemli bir araç oldugunu, farkli alanlardan egitim almak istedigini ve teknolojik gelismelere yetismek için sürekli ögrenme ihtiyaci duydugunu belirtti.
Ögretmenlerin yüzde 95’inden fazlasi ise mesleki ilerlemeye önem verdigini ve yüzde 92’si bu durumun motivasyon olarak etkili oldugunu belirtirken, yüzde 93’ü ise okuluna ve ögrencilerine daha iyi egitim verebilmek için projeye katildigini ifade etti.
Yüksek katilim oraniyla egitimleri tamamlayan ögretmenlerin yaklasik yüzde 90’i basari ya da katilim belgelerini aldi. Projeye katilan ögretmenlerin yüzde 96’si neredeyse tamami egitimlerden çok memnun olduklarini belirtirken, yüzde 95’i projenin ögretmenlere en iyi sekilde katki sagladigini ifade etti.
Alper Gökgöz: “Ögretmenlerimizin ders materyallerini teknoloji ile üretebilmesinden mutluyuz”
Dijitallesmeyi stratejisinin merkezine alan bir kurum olduklarini belirten ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Türkiye’nin dijital dönüsümüne katki saglayacak en önemli alanlardan birinin egitim olduguna inaniyoruz. Dijitallesmenin giderek daha çok önem kazandigi bir dünyada, çocuklarimizin yeni nesil yetkinlikler edinmesi ve üreten bireyler olarak çocuklarimizi yetistirmek önemli. Bu kapsamda ögretmenlerimizin teknolojiyi egitimde etkin bir sekilde kullanmasi ve ders materyallerini teknoloji ile üreterek çocuklarimiza rol model olmasi önemli. Bu nedenle projemizin ögretmenlerin teknolojiyi kullanma konusunda özgüvenlerini artirmasina ve teknolojiyle üretim yapabilme becerilerine katki saglamasindan dolayi mutluyuz. Etki Raporu sonuçlari, projemizin ülkemizin dijital dönüsümüne katki saglama ve ögretmenlerin dijital çagin gerektirdigi bilgi ve becerilerle donatilmasi konusunda sorumlulugunu yerine getirdigini gösteriyor” dedi.
Sezai Hazir: “Ögretmenlerimizin dijital kaslari güçlendi”
Çocuklarin çagimizin gerektirdigi dijital yetkinliklere sahip olmasinin önemli oldugunu belirten HABITAT Dernegi Yönetim Kurulu Baskani Sezai Hazir, “Bahsedilen dijital yetkinlikleri çocuklarimiza ilk elden aktarabilme sansina sahip olan kisilerin basinda çok kiymetli ve fedakâr ögretmenlerimiz geliyor. Dijital yetkinlikleri yüksek ve bu yetkinliklerini emekle ögrencilerine aktaracak olan ögretmenlerimiz ülkemizdeki dijital dönüsümün önemli bir parçasi olacak. Dijital Ögretmenler Projesi’nin, ögretmenleri dijital dönüsümün bir elçisi olarak konumlandirmasi ve sonrasinda ilkokul ve ortaokul çagindaki birçok ögrencimizin dijital becerilerinin gelismesine katki saglamasindan dolayi çok mutluyuz. Dijital çagin gerekliligi olan, donanim ve becerilere sahip ögretmenlerimizin sayisinin artarak bu donanimlarini ögrencilerine aktardigi, bu vesileyle dijital yetkinlik ve niteliklerini artiran ülkemiz çocuklarinin toplumlari dönüstürdügü ve liderlik ettigi bir gelecegin olmasi en büyük temennimiz” seklinde konustu.
Prof. Dr. Kürsat Çagiltay: “Proje ögretmenlerin degisen dünyaya uyum saglamasina katki sunuyor”
Dijital Ögretmenler Projesi’nin, klasik yaklasimlarin disina çikan, egitimin mekanik/teknolojik unsurlara bagli olmayan ve içinde çok yogun insani iliskilerin de yer almasi gereken süreçleri içerdiginin bilinci ile sekillendirildigini belirten ODTÜ Uzaktan Egitim Merkezi Baskani Prof. Dr. Kürsat Çagiltay ise, “Bu süreçte efsanevi Türk egitimcisi Hakki Tonguç’un ortaya koydugu “is içinde ögrenme” temel pedagojik yaklasimini kendimize rehber edindik. Internet teknolojileri bas döndürücü hizla degismekle beraber egitim alaninin degismeyen ve yakin vadede de degismesi mümkün olmayan bir temel tasinin ögretmenlerimiz oldugundan hareketle onlari merkeze alan egitim programlari tasarlanip hayata geçirildi. Etki raporunda bilimsel olarak analiz edilen verilere göre, proje son derece basarili sonuçlar üretiyor ve ögretmenlerimizin egitimde degisen dünya kosullarina uyum saglamalarina katki sunuyor” seklinde konustu.
Yeni egitim dönemi basvurulari 20 Eylül’e kadar gerçeklestirebiliyor.
Dijital Ögretmenler projesinin yeni egitim dönemi basvurulari uzatildi. Basvurular 20 Eylül’e kadar Dijital Ögretmenler web sitesi üzerinden gerçeklestirilebiliyor. Su ana kadar 2 bin ögretmene egitim verilen proje kapsaminda, yeni dönemde 15 ilden yeni 1.000 ögretmene daha ulasilacak. Projenin ilk asamasinda ögretmenler çevrim içi canli ve video dersleri ile kapsamli bir egitim alirken, ikinci asamada belirlenecek 100 ögretmene ileri seviye sanal gerçeklik egitimi verilecek. Dijital ögretmenler projesi hakkinda daha fazla bilgi için dijitalogretmenler.com sitesi ziyaret edebilebiliyor.