CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu Van'da

Bir otelde düzenlenen toplantida konusan CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, sadece bölgede yasayanlarin degil Türkiye’de 83 milyonun büyük acilar yasayip, büyük sorunlarla karsilastiklarini söyledi.

Bu sorunlarin kavga ederek, birbirlerine kin ve öfke duyarak degil; akil, irfan, hosgörü ve ilimle asmak zorunda olduklarini ifade eden Kiliçdaroglu, "Farkli düsünebiliriz, farkli düsünemezsek zaten Türkiye’yi büyütemeyiz. Farkli düsündük diye birbirimize kin ve öfke duymamaliyiz. Tam tersine oturup uygarca tartisabiliriz. Biz beraber ülkemizi, bölgenin ve dünyanin saygin ülkelerinden biri haline getirebiliriz. Bunun için devleti yönetenlere büyük görev düsüyor” dedi.



"SON 10 YILDA EN BÜYÜK DEGISIMI YASAYAN PARTI CHP’DIR"

Iktidar olduklarinda bir hafta içinde baris akademisyenlerinin tamamini yeniden üniversitedeki görevlerine iade edeceklerini kaydeden Kiliçdaroglu, irkçi, inanç, kimlik ve yasam tarzi siyasetini bitirecegini animsatti. Kiliçdaroglu, "Geçmiste bizim kabahatimiz vardi. CHP olarak kabahatimiz vardi. Toplumdan uzaklasmistik. Halkla yabancilasmistik. Simdi onu yapmiyoruz artik. Son 10 yilda en büyük degisimi yasayan parti CHP’dir. Bunu rahatlikla ifade edebilirim. Devleti cam gibi seffaf yapacagim. Bakin hepiniz vergi ödüyorsunuz. Nereye gidiyor bu paralar? Demokrasinin çikis noktasi vatandasin siyasi iktidara dönüp ’Benim vergimi nereye harcadin ey hükümet?’ demesiyle baslamistir. Allah’in izniyle devleti cam gibi saydam yapacagim. Böyle devlet yönetilmez. Hani yeri geldigi zaman söylüyoruz. Kul hakki yemek, en büyük günahtir. Kul hakki yemek en büyük günahsa, kul hakki yiyenlere neden oy veriyoruz o zaman? O günaha ortak olmuyor muyuz? Adaletli olana oy vereceksin sen. Gerçek anlamda demokrasiyi getirecegim. Kitabimiz Kur’an-i Kerim bile ’Aklinizi kullanmiyor musunuz?’ diyor. Akli kullanmak zaten bizim görevimizdir. Yüce Yaradan’in bize verdigi en degerli sey akildir. Aklin kullanilmasi istisare demektir. Bir devletin yönetimini bir kisiye teslim edemezsiniz" ifadelerine yer verdi.

"SURIYELILERI MEMLEKETLERINE GÖNDERECEGIM"

SIGINMACILARIN ÜLKEDE EN ÖNEMLI SORUNLARDAN BIRI OLDUGUNUN ALTINI ÇIZEN KILIÇDAROGLU, KONUSMASINI SU SEKILDE SÜRDÜRDÜ:

"Suriyeli kardeslerimi, irkçilik yapmadan, onlarin hakkini yemeden, evlerini, yollarini, okullarini, hastanelerini, kreslerini yaptiktan sonra memleketlerine gönderecegim. Hiçbir tereddüt yok bu konuda. En geç 2 yil içinde bunu yapacagim. Kendi ülkelerine gitsinler. Bu dis politikayi 180 derece degistirecegim. Bu dis politika, Türkiye’nin basina bela. Birilerinin talimatiyla dis politikayi olusturuyorlar. Suriye ile niye kavga ediyoruz? Suriye gerçegine bakalim. Iki taraf var degil mi? Iki taraf da Müslüman? Iki taraf da birbirini nasil öldürüyor, Allah Allah diye. Ellerindeki silahlar egemen güçlerin. Niye buna izin veriyoruz? Oturacagiz ve Suriye’yle barisacagiz. Büyükelçiligi gönderecegiz. Onlar da gönderecekler. Buradan gidecek olan Suriyelilerin can ve mal güvenligini saglayacagiz. Onlari söyle veya böyle siddetin ortasina atmayacagiz. Ayrica kendi is adamlarimiza diyecegiz ki, gidin kardesim orada yeni fabrikalar kurun. Bütün Suriyeliler gitsin o fabrikalarda çalissinlar. Hepsi üretsinler. Mallarini gerekirse biz satin alacagiz. Yetki verirseniz en geç 2 yil içinde bunu yapacagim."

"TÜRKIYE’NIN BASINA BÜYÜK FELAKETLER GELEBILIR"

Konusmasinda göçmenlerin Afganistan’dan sürüler halinde ülkeye geldigini vurgulayan Kiliçdaroglu, "Erdogan, Biden ile yaptigi görüsmede, Afganlarin Türkiye’ye gelmesini kabul etti. Sonra bunu uzun süre gizlediler. Bir baktik, Amerika Birlesik Devletleri’nden bir yetkili açiklama yapti. Kendileri Afganistan’dayken, kendilerine yardim eden Afganlarla is birligi yapmislar. O isbirligi yapan Afganlardan 1 milyon kisi gelecek. Türkiye’de bir süre kalacaklar. Türkiye demiyor, üçüncü ülke diyor. Kalacaklar ve bir süre sonra içinden seçecekler bazilarini götürecekler. Digerleri bizim basimizda kalacak. Niye kardesim? Burasi sömürge deposu mu? Burasi siginmaci deposu mu? Onlar bize para vereceklermis. Devletin itibarini, sayginligini parayla mi satacaksin. Gencecik insanlar 2 bin 400 kilometreyi asiyorlar Türkiye’ye geliyorlar. Devletin gözetiminde, bu hükümetin gözetiminde geliyorlar tamami. Hepsi genç, askerlikten yeni gelmis gibi. Biz ne yapiyoruz bunun karsiliginda. Piril piril evlatlarimiza, gençlerimize siz de gidin Kabil’e savasin diyoruz. Onlar buraya çalismaya, biz oraya ölmeye gidiyoruz. Niçin? Hangi akil bunu kabul eder? Bizim Afganistan ile tarihsel dostlugumuz var. Afganistan’in kendi iç islerinde baris için gidebiliriz, taraflari baristirabiliriz ama kavganin parçasi olmak son derece yanlistir. Bu yanlis bir politikadir ve bedeli çok agirdir. Daha gelecekler, 1 milyondan daha fazla gelecek. Oturup Iran’la konusmuyor, ’Neden gönderiyorsun?’ demiyor. Geri Iran’a gönderebilir uluslararasi sözlesmelerde, onu da iade etmiyor. Türkiye’nin basina önümüzdeki süreçlerde büyük felaketler gelebilir. Büyük iç çatismalar olabilir, hepimiz sakin olmaliyiz. Bunlari, demokratik yollarla göndermek zorundayiz. Sandiga gidecegiz ve bunlari gönderecegiz sonra ülkeye huzuru getirecegiz. Bunu yapmak zorundayiz. Dis politikayi baris üzerine insa edecegiz" seklinde konustu.

Kanaat Önderleri programindan sonra CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu daha sonra beraberinde ki heyetle birlikte Peynirciler Çarsisi esnafini ziyaret etti.

(Yunus Tugrul/IHA)