Yunus Emre Ve Türkçe Yili Etkinligi SAÜ'de Düzenlendi

Sakarya Üniversitesi Türk Dünyasi Uygulama ve Arastirma Merkezi (TÜRKMER), “Yunus Emre ve Türkçe Yili” isimli bir konferans düzenledi. 2021 Yunus Emre ve Türkçe Yili Etkinlikleri kapsaminda düzenlenen etkinlige konusmaci olarak Yunus Emre Enstitüsü Baskani Prof. Dr. Seref Ates katildi.

Yunus Emre Ve Türkçe Yili Etkinligi SAÜ'de Düzenlendi
Etkinligin açilis konusmasini SAÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Savasan yapti. Prof. Dr. Savasan, Yunus Emre Enstitüsünün kendi gönül cografyamizla ilgili pek çok güzel islere imza attigina dikkat çekerek, “Çagirildigimiz ülkelerde veya misafir agirladigimizda aldigimiz geri dönüsler neticesinde Yunus Emre Enstitüsü’nün faaliyetleri gögsümüzü kabartiyor” dedi.

Yunus Emre’nin vefatinin 700’üncü yil dönümü olmasi nedeniyle bu yilin ona ve Türk diline adanmasi öneminin altini çizen Rektör Savasan, “Türkçenin dünya dili olarak yeniden ihya edilmesi güzel bir hedef. Insallah bu çabalar karsiligini bulacaktir. TÜRKMER’in yaptigi çalismalar sosyal alandaki birçok boslugu dolduruyor. Üniversitemizin bünyesindeki arastirma merkezlerinin ögrencilere ulasma ve akademik faaliyetlere ciddi katkilar sundugunu düsünüyorum, hepsine mütesekkirim” diye konustu.

Yunus Emre’nin Anadolu’da siyasi ve sosyal karisiklik yasanan bir dönemde ortaya çiktigini hatirlatan Prof. Dr. Savasan, “Mevlana gibi bir fetret döneminde nefes almamizi saglayan ve nefes alip yeniden ayaga kalkmamizi saglayan insanlardan birisidir Yunus Emre. Bu nedenle gençlere tanitirken onlari onlar yapan zemini de anlatmamiz gerekiyor. Bu degerleri dünyaya tanitmamiz gerekiyor” seklinde konustu.

Etkinlige konusmaci olarak katilan Yunus Emre Enstitüsü Baskani Prof. Dr. Seref Ates, konusmasina Yunus Emre’nin bugün çok yanlis tanindigina dikkat çekerek basladi.

Prof. Dr. Ates, “Yunus Emre sadece bir eylemci bir pasifist degil, dönemin tüm kurallarina karsi çikiyor. Bize bugüne Yunus Emre’nin tabiri caizse çok uysal veya saf olduguna dair bir anlayis var ama böyle degil. Bunun için çalismalar yapiyoruz çesitli yayinlar yapiyoruz. Peyami Safa’nin dedigi gibi Yunus, dünün, bugünün ve yarinin sairidir. Aslinda Yunus Kuran’in Türkçesidir, bu sözler Yunus’tandir ama asil kitaptandir. Dolayisiyla Yunus’un her sözüne böyle bakmak lazim. Kur’an-in üslubu buyurgandir, çünkü kitabi Allah kitabidir; kural belirler. Önemli olan bu kitabi kültür haline getirmenizdir. Dolayisiyla Yunus Kuran’i bir nevi Türkçeye çevirmistir bu sayede çiftçisi çobani kurani söyler olmustur, onu halk diline indirmistir. Gelin tanis olalim isi kolay kilalim sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz’ baktiginizda bu Kuran’daki bir ayetin Türkçesi ve sadelestirilmistir; ‘Birbirinizle tanismaniz için sizi kabilelere ve sülalelere ayirdik’ Yunus Emre bu ayeti birkaç kelimeye yani halk diline çevirmistir” ifadelerini kullandi.

Yasadigi dönemin ardindan Osmanli beyliginin Anadolu’ya hâkim olup devletlesmesini hatirlatan Dr. Ates, “Yasadigi dönemin insanlar Osmanliyi kurmus, kurulmasini saglayan toplum altyapisi olusmustur. Yunus Emre bu ayettir, bu hadistir diye ayirmamis, bunlari halka indirgemistir. Yunus Emre’nin pasif ve uysal olduguna dair anlayisin yanlis oldugunu söylemistim. Çünkü bize aktarilan Yunus, sadece uzak bir hayat uzak yasiyormus gibi anlatiliyor. Oysaki öyle bir insan degil halkla iç içe olmus, Azerbaycan’dan muhtemelen Rumeli’ye kadar gitmis, hiç duragan olmamis bir insan. Bununla birlikte de nefsi emmareden nefsi mutmaine geçen, nefis terbiyesi yapan bir Yunus var; içsel gelisimini de bir taraftan yasiyor” dedi.

Kaynak: İHA