Yasada Asiya Itiraz Yok
Koronavirüs salginina karsi yapilan asilama ile ilgili bilgiler veren Avukat Emir Akpinar, asi olmayan kisilerin belli haklardan mahrum kalabilecegi için asinin zorunlu olmasindan bahsedilebilecegini belirterek, “Çocugun üstün yarari söz konusu oldugunda da asi için anne-babanin rizasi aranmaz” dedi.
- Video Yasada aşıya itiraz yok
Akpinar, asi olmayan kisilerin bazi haklardan mahrum kalacagi için asinin zorunlu bir asi olarak nitelendirebilecegini söyleyerek, sözlerine su sekilde devam etti:
“Asi yaptirmaktan imtina eden kimselerin belli bazi ortamlara alinmamasi yahut bu kisilerin maske kullanmadan belirli bazi yerlere girememesi durumunda söz edilen asinin zorunlu bir asi ilkesiyle uygulandigindan bahsedilebilecektir. Zira temel hak ve hürriyetlerin kisitlanmasi hususu Anayasa’nin ruhuna da uygun olmalidir. Asi olmamis kisilerin belli bazi haklari kullanmaktan yoksun birakilmasi Anayasanin özüne uygun düsmeyeceginden söz konusu asinin zorunlu bir asi olarak nitelendirilmesine sebep olabilecektir. Söz edilenlerin yaninda zorunlu bir asilama prensibiyle hareket edilmesinin AIHM, AYM ve Yargitay ekseninde degerlendirilmesi durumunda ise her ne kadar açik bir içtihada rastlamak mümkün degil ise de mezkur yüksek mahkemelerin önceki kararlarindan yola çikarak bir fikir edinmek mümkün olabilecektir. Yargitay ilgili Ceza Dairesinin ’Ana ve babanin asi uygulamasina riza göstermemeleri halinde, çocugun üstün yararina açikça aykiri olan bu durumda ana-babanin rizasi aranmaz’ seklinde yerlesik bir içtihadinin mevcut oldugu bilinmektedir. Bu anlayistan yola çikarak adli yargi temyiz merciinin zorunlu asi politikasinin mevcut olmasi durumunda da bu hale kararlariyla örtülü bir onay verebileceginden bahsedilebilir. Anayasa Mahkemesi her ne kadar önceki bir kararinda anne ve babaya sorulmadan çocuga asi yapilmasinin hak ihlali oldugu yönünde bir karar vermis ise de zorunlu asi yapilabilmesi yönünde bir kanun hazirlanmasi halinde bu durumun Anayasa için bir aykirilik olusturmayacagindan bahsedilebilir. Sonuç olarak; her ne kadar su an için zorunlu bir asilama politikasi mevcut olmasa da gelecekte böyle bir durumun varligi halinde yeni bir kanun düzenlemesinin gerektigi söylenebilir. Mezkur salgin için asilama tibbi bir zorunluluk olustursa da Anayasa’nin 17.maddesi tibbi zorunlulugun yaninda kanunda sayilan halleri de aradigindan Umumi Hifzissihha Kanunu’ndan hariç olarak bu hususta yeni bir kanuna ihtiyaç duyulacagindan aksi halde bu islemin idari karar noktasinda kalacagindan ötürü hukuka aykirilik teskil edebileceginden bahsedilebilir.”