Tunus'ta Eski Savci Hakkinda Ev Hapsi Karari
Tunus'ta eski savci el-Besir el-Akrami'nin hakkinda "terörle iliskili suçlari gizleme" suçlamasiyla ev hapsi karari verilerek, sadece resmi kanallar üzerinden iletisim kurabilecegi bildirildi.
Tunus özel ulusal radyo Mosaique FM'in haberine göre, güvenlik birimleri, Içisleri Bakani Riza Garsillavi'nin talimati dogrultusunda eski savci el-Besir el-Akrami'ye ev hapsi kararini uygulamaya basladi.
Haberde, söz konusu talimat dogrultusunda "Akrami'nin yenilenebilecek sekilde 40 gün boyunca evini terk etmesinin yasaklandigi, tüm iletisiminin resmi kanallar araciligiyla saglanacagi" kaydedildi.
Tunus'taki Yüksek Yargi Konseyi, 14 Temmuz'da el-Akrami'nin görevinin askiya alindigini, hakkindaki terörle iliskili suçlari gizlemeye yönelik suçlamalara herhangi bir yayin yapmasinin yasakladigini duyurmustu. Bu dönemde, Akrami'ye yönelik "Tunus'taki siyasi suikast sorusturmalarinin yargi süreçlerinde usulsüzlük, terör suçlarinin örtülmesi, terörle ilgili dosyalarin sorusturmasinin engellenmesi" yönünde suçlamalar bulundugu ifade edilmisti.
Tunus Cumhurbaskani Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurdugunu, milletvekillerinin dokunulmazligini askiya aldigini, mevcut Basbakan Hisam el-Mesisi'yi azlettigini ve kendi atayacagi bir basbakanla yürütmeyi devralacagini duyurmustu. Said, ayni zamanda kendisini bassavci ilan etmisti.
Hükümete yönelik bu darbe girisiminin ardindan askerler Tunus Meclis Baskani ve Nahda Hareketi lideri Rasid el-Gannusi ile beraberindeki milletvekillerini Meclise almamisti.
Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendigini, aldigi kararlarin anayasaya uygun oldugunu ve bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istemisti.
Kaynak: AA
Haberde, söz konusu talimat dogrultusunda "Akrami'nin yenilenebilecek sekilde 40 gün boyunca evini terk etmesinin yasaklandigi, tüm iletisiminin resmi kanallar araciligiyla saglanacagi" kaydedildi.
Tunus'taki Yüksek Yargi Konseyi, 14 Temmuz'da el-Akrami'nin görevinin askiya alindigini, hakkindaki terörle iliskili suçlari gizlemeye yönelik suçlamalara herhangi bir yayin yapmasinin yasakladigini duyurmustu. Bu dönemde, Akrami'ye yönelik "Tunus'taki siyasi suikast sorusturmalarinin yargi süreçlerinde usulsüzlük, terör suçlarinin örtülmesi, terörle ilgili dosyalarin sorusturmasinin engellenmesi" yönünde suçlamalar bulundugu ifade edilmisti.
Tunus Cumhurbaskani Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurdugunu, milletvekillerinin dokunulmazligini askiya aldigini, mevcut Basbakan Hisam el-Mesisi'yi azlettigini ve kendi atayacagi bir basbakanla yürütmeyi devralacagini duyurmustu. Said, ayni zamanda kendisini bassavci ilan etmisti.
Hükümete yönelik bu darbe girisiminin ardindan askerler Tunus Meclis Baskani ve Nahda Hareketi lideri Rasid el-Gannusi ile beraberindeki milletvekillerini Meclise almamisti.
Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendigini, aldigi kararlarin anayasaya uygun oldugunu ve bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istemisti.