Nahda Hareketi, Siyasi Partiler Ve Sivil Toplum Örgütlerine Ülkedeki Kazanimlarin Korunmasi Çagrisi Yapti
Tunus'taki Nahda Hareketi, siyasi partilere ve sivil toplum örgütlerine, ülkenin demokratik kazanimlarinin korunmasi hedefiyle yasanan son gelismeler konusunda istisareleri yogunlastirma çagrisinda bulundu.
Nahda Hareketi Icra Ofisi düzenledigi olaganüstü toplantinin ardindan yazili açiklama yapti.
Hareket açiklamasinda, "Cumhurbaskani Said tarafindan açiklanan istisnai önlemler Anayasa'ya ve kurumlara yapilmis bir darbedir. Özellikle parlamenter faaliyetlerin dondurulmasi ve anayasal bir kurumun kontrolü olmaksizin tüm güçlerin tek elde toplanmasi Anayasa'ya aykiridir." ifadeleri yer aldi.
Ülkenin içinde bulundugu yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tehlikesinin yani sira ekonomik, sosyal ve siyasi konulara iliskin isteklerin anlayisla karsilandigi belirtilen açiklamada, söz konusu krizlerden çikis yolunun ortak tercihlerle çizilebilecek ulusal bir diyalog yönetimine ihtiyaç duydugu vurgulandi.
Hareket, siyasi grup ve sivil toplum örgütlerinin demokratik kazanimlarin korunmasi hedefiyle ülkenin içinde bulundugu son gelismelere dair yogun istisarelerde bulunmalari ve en kisa sürede devletin ve kurumlarinin anayasal konumuna dönmeleri çagrisi yapti.
- Nahda, Said'i kararlarindan dönmeye çagirdi
Hareket, Cumhurbaskani Said'den kararlarindan dönmesini isterken, sorunlarin çözümünde demokrasiye uygun anayasal çerçevede hareket etmesi çagrisi yapti.
Askeri ve güvenlik kurumlarinin ülkenin güvenligi ve selameti için çalistigi, birlik ve egemenligin sembolü oldugu vurgulanan açiklamada, söz konusu kurumlara siyasi çekismelerden uzak durmasinin zorunlu oldugu hatirlatildi.
- Kararlara karsi çikanlara övgü
Açiklamada, Anayasa'nin ihlali ve keyfi yorumlanmasina karsi olan ve bu düsüncelerini medenice ve barisçil bir sekilde ifade edenlerin takdirle karsilandigi kaydedildi.
Tüm asiriliklarin kinandigi açiklamada, suç isleyenlerin hukuki takibata alinmasi gerektigi vurgulandi.
Açiklamada ayrica tüm Tunuslulara daha fazla dayanisma destek ve birlik içinde olmalari çagrisi yapilirken, fitne ve iç savas çagrisi yapanlara karsi durulmasi istendi.
- Tunus'ta neler olmustu?
Tunus'ta 25 Temmuz'da hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kisinin katilimiyla protestolar gerçeklestirilmis, çikan olaylarda basta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldirilar düzenlenmisti.
Tunus Cumhurbaskani Kays Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurdugunu, milletvekillerinin dokunulmazligini askiya aldigini, mevcut Basbakan Hisam el-Mesisi'yi görevden aldigini ve kendi atayacagi bir basbakanla yürütmeyi devralacagini duyurmustu.
Said, kendisini Bassavci ilan ederek yarginin alanina da müdahale etmisti.
Hükümete yönelik bu darbe girisiminin ardindan askerler Tunus Meclis Baskani ve Nahda Hareketi lideri Rasid el-Gannusi ile beraberindeki milletvekillerini Meclise almamisti.
Cumhurbaskani Kays Said'in kararlari üzerine halki barisçil mücadeleye çagiran Gannusi, yasal bir dayanagi bulunmayan bu adimin bir "darbe" oldugunu vurgulamisti.
Kays Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendigini, aldigi kararlarin Anayasa'ya uygun oldugunu ve bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istemisti.
Kaynak: AA
Hareket açiklamasinda, "Cumhurbaskani Said tarafindan açiklanan istisnai önlemler Anayasa'ya ve kurumlara yapilmis bir darbedir. Özellikle parlamenter faaliyetlerin dondurulmasi ve anayasal bir kurumun kontrolü olmaksizin tüm güçlerin tek elde toplanmasi Anayasa'ya aykiridir." ifadeleri yer aldi.
Ülkenin içinde bulundugu yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tehlikesinin yani sira ekonomik, sosyal ve siyasi konulara iliskin isteklerin anlayisla karsilandigi belirtilen açiklamada, söz konusu krizlerden çikis yolunun ortak tercihlerle çizilebilecek ulusal bir diyalog yönetimine ihtiyaç duydugu vurgulandi.
Hareket, siyasi grup ve sivil toplum örgütlerinin demokratik kazanimlarin korunmasi hedefiyle ülkenin içinde bulundugu son gelismelere dair yogun istisarelerde bulunmalari ve en kisa sürede devletin ve kurumlarinin anayasal konumuna dönmeleri çagrisi yapti.
- Nahda, Said'i kararlarindan dönmeye çagirdi
Hareket, Cumhurbaskani Said'den kararlarindan dönmesini isterken, sorunlarin çözümünde demokrasiye uygun anayasal çerçevede hareket etmesi çagrisi yapti.
Askeri ve güvenlik kurumlarinin ülkenin güvenligi ve selameti için çalistigi, birlik ve egemenligin sembolü oldugu vurgulanan açiklamada, söz konusu kurumlara siyasi çekismelerden uzak durmasinin zorunlu oldugu hatirlatildi.
- Kararlara karsi çikanlara övgü
Açiklamada, Anayasa'nin ihlali ve keyfi yorumlanmasina karsi olan ve bu düsüncelerini medenice ve barisçil bir sekilde ifade edenlerin takdirle karsilandigi kaydedildi.
Tüm asiriliklarin kinandigi açiklamada, suç isleyenlerin hukuki takibata alinmasi gerektigi vurgulandi.
Açiklamada ayrica tüm Tunuslulara daha fazla dayanisma destek ve birlik içinde olmalari çagrisi yapilirken, fitne ve iç savas çagrisi yapanlara karsi durulmasi istendi.
- Tunus'ta neler olmustu?
Tunus'ta 25 Temmuz'da hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kisinin katilimiyla protestolar gerçeklestirilmis, çikan olaylarda basta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldirilar düzenlenmisti.
Tunus Cumhurbaskani Kays Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurdugunu, milletvekillerinin dokunulmazligini askiya aldigini, mevcut Basbakan Hisam el-Mesisi'yi görevden aldigini ve kendi atayacagi bir basbakanla yürütmeyi devralacagini duyurmustu.
Said, kendisini Bassavci ilan ederek yarginin alanina da müdahale etmisti.
Hükümete yönelik bu darbe girisiminin ardindan askerler Tunus Meclis Baskani ve Nahda Hareketi lideri Rasid el-Gannusi ile beraberindeki milletvekillerini Meclise almamisti.
Cumhurbaskani Kays Said'in kararlari üzerine halki barisçil mücadeleye çagiran Gannusi, yasal bir dayanagi bulunmayan bu adimin bir "darbe" oldugunu vurgulamisti.
Kays Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendigini, aldigi kararlarin Anayasa'ya uygun oldugunu ve bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istemisti.