Darbe Girisimi Gecesi 15 Temmuz Sehitler Köprüsü'nde Yaralanan Gazi Çiftçi, Yasadiklarini Unutamiyor Açiklamasi
'Karsimizda oturmuslar, ellerinde silahlarla bize ates ediyorlar ve artik onlarin Türk askeri olmadigini anliyorsunuz' 'Platinle yürüyorum. Fazlasi olmasa da sadece yürüyebiliyorum çok sükür. Ömür boyu sakat kaldim. Önemli degil, vatan sag olsun' 'FETÖ, aslinda kullanabilecegi her türlü argümani, dini, ideolojiyi, parayi, menfaati kullanarak insanlari kendisi için çalistiran ve insanlarin beynini inançlariyla yikayan çok tehlikeli bir örgüt'
MÜZAHIM ZAHID TÜZÜN - Fetullahçi Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girisimi sirasinda bir yaraliya yardim etmek isterken vurulan ve bacagindaki platinle hayatina devam eden gazi Yusuf Çiftçi, "Fazlasi olmasa da sadece yürüyebiliyorum çok sükür. Ömür boyu sakat kaldim. Önemli degil, vatan sag olsun." dedi.
Yusuf Çiftçi, AA muhabirine, FETÖ'nün darbe girisiminin yasandigi gün sehir disindan Istanbul'daki evine geldigini, Ankara'daki Milli Istihbarat Teskilati binasina ates edildigini ve 15 Temmuz Sehitler Köprüsü'nün de kapali oldugunu sosyal medyadan ögrenince arkadaslariyla köprüye gitmek üzere yola çiktiklarini anlatti.
Araçta, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in çagrisini duyduklarini belirten Çiftçi, Beylerbeyi'nden yaklasik 100 kisilik grupla 15 Temmuz Sehitler Köprüsü'ne yürüdüklerini dile getirdi.
Köprüye ulastiklarinda kendilerine ates açildigini ifade eden Çiftçi, "Köprüdekiler ates etmeye basladi. Tabii o zamana kadar biz onlarin Türk askeri olduklarini düsünüyoruz. Ben giseleri geçmek üzereyken bir anda etrafimdaki insanlar dagildi ve ortalik karisti. Etrafimda kan revan içerisinde yatan insanlar vardi. O an sadece insanlara nasil yardim edebilecegim geldi aklima. Karsimizda oturmuslar, ellerinde silahlarla bize ates ediyorlar ve artik onlarin Türk askeri olmadigini anliyorsunuz. Çok karmasik bir durum." diye konustu.
- "Ölümü kabullendim"
Kendi imkanlariyla yaralilara yardim etmeye çalistigini vurgulayan Çiftçi, söyle devam etti:
"Önümde gördügüm ilk yaraliya yardim etmek için gittim. Atletimizle, gömlegimizle veya yaralinin kiyafetiyle tampon yapmaya çalistik. Yine onlarin kemerlerini kullanip turnike yapmaya çalistik. O an siz bir sey yapiyorsunuz ve yaninizdaki insanlar da size destek oluyor. Yaralilari beraber tasiyoruz. Bazen onun yarali degil de sehit oldugunu fark ediyorsunuz ama yapacak bir sey yok, geri dönüyorsunuz ve bu sirada üzerimize halen ates ediyorlar. Bir, iki merminin siyirdigi da oldu fakat o an umursamiyorsunuz bunu, umursamadim da. 'Günahim, sevabim neyse artik o güne kadar, cennetliksek cennetlik, cehennemliksek cehennemlik, Allah bizi böyle kabul etsin' deyip ölümü kabullendim. Ben orada geriye dönmeyecegimi kabul ederek devam ettim."
Köprüye kendilerine ates edenlere takviye olarak bir otobüs daha geldigini ifade eden 3 çocuk babasi Çiftçi, "Etrafa çarpa çarpa mavi bir otobüs geldi. Içine gidip baktim, tam teçhizatli askerler var. Hepsinin hücum yelekleri üzerlerinde, sarjörler tam, tüfekler var. Onlar oraya geçmeden önce, dakikada 100 mermi geliyorsa onlar oraya gidince 200 mermi gelmeye basladi. Simdi bunlarin masum oldugu ile ilgili söylentiler var ya ben bizzat orada hepsine bagira çagira durumu anlattim, durumu gördüler. Onlar otobüsün içerisindeyken halen bu tarafa ates ediliyordu. Hepsi bizzat görerek oraya gittiler. Insallah hepsi gereken cezayi alir." diye konustu.
Her güne bacagindaki siziyla uyandigini aktaran Çiftçi, o geceyi unutamadigini ancak hatirlamak da istemedigini dile getirdi.
- "Ambulansa ates etmisler "
Yarali birine yardim etmek isterken bacagindan vuruldugunu anlatan Çiftçi, söyle devam etti:
"Ben o hengamede bir yaraliya yardim etmek için kostum. O sirada üzerime mermi yagiyordu, kendimi yerde buldum. Bacagimda çok büyük bir aci hissettim. Biraz sürünüp bir aracin arkasina geçmeye çalistim. Beni tutup çektiler. Ambulansa bindirdiler ve ben kenarda oturulacak yerdeyim. Ambulans öyle hizli hareket ediyordu ki görevli, diger yaralanin yarasini bile saramiyordu. Kemerimle bacagimi bagladim. Ambulans kaza yapti. Sonradan ögrendim ki ambulansa ates etmisler ve ambulans da kaldirima çikmis. Yani arkamizdan da ates etmeye devam etmisler. Ameliyat edildik, devletimiz masraflari karsiladi, sahip çikti. Yürümek için 8 ay fizik tedavi gördüm. Her gün tedavi olmak için aci çekmek zorundasiniz. Çok sükür ayaga kalktim. Bacagimin kesilme durumu vardi ancak kesilmedi. Platinle yürüyorum. Fazlasi olmasa da sadece yürüyebiliyorum çok sükür. Ömür boyu sakat kaldim. Önemli degil, vatan sag olsun."
- "Bu örgütün her türlü yalani söyleyip her türlü kiliga girdigini gördük"
FETÖ'nün her türlü kiliga girdiginin altini çizen Çiftçi, "Kendilerini Müslüman olarak tanimliyorlar ama bunlar bir Müslümanin yapamayacagi seylerdi. FETÖ aslinda kullanabilecegi her türlü argümani, dini, ideolojiyi, parayi, menfaati kullanarak insanlari kendisi için çalistiran ve insanlarin beynini inançlariyla yikayan çok tehlikeli bir örgüt. Islam'i da çok kullandilar. Islam ile Müslümanlikla alakalari olmadigi ortaya çikti. Buna Islam'da münafiklik deniyor. Bu örgütün her türlü yalani söyleyip her türlü kiliga girdigini gördük." diye konustu.
Kaynak: AA
Yusuf Çiftçi, AA muhabirine, FETÖ'nün darbe girisiminin yasandigi gün sehir disindan Istanbul'daki evine geldigini, Ankara'daki Milli Istihbarat Teskilati binasina ates edildigini ve 15 Temmuz Sehitler Köprüsü'nün de kapali oldugunu sosyal medyadan ögrenince arkadaslariyla köprüye gitmek üzere yola çiktiklarini anlatti.
Araçta, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in çagrisini duyduklarini belirten Çiftçi, Beylerbeyi'nden yaklasik 100 kisilik grupla 15 Temmuz Sehitler Köprüsü'ne yürüdüklerini dile getirdi.
Köprüye ulastiklarinda kendilerine ates açildigini ifade eden Çiftçi, "Köprüdekiler ates etmeye basladi. Tabii o zamana kadar biz onlarin Türk askeri olduklarini düsünüyoruz. Ben giseleri geçmek üzereyken bir anda etrafimdaki insanlar dagildi ve ortalik karisti. Etrafimda kan revan içerisinde yatan insanlar vardi. O an sadece insanlara nasil yardim edebilecegim geldi aklima. Karsimizda oturmuslar, ellerinde silahlarla bize ates ediyorlar ve artik onlarin Türk askeri olmadigini anliyorsunuz. Çok karmasik bir durum." diye konustu.
- "Ölümü kabullendim"
Kendi imkanlariyla yaralilara yardim etmeye çalistigini vurgulayan Çiftçi, söyle devam etti:
"Önümde gördügüm ilk yaraliya yardim etmek için gittim. Atletimizle, gömlegimizle veya yaralinin kiyafetiyle tampon yapmaya çalistik. Yine onlarin kemerlerini kullanip turnike yapmaya çalistik. O an siz bir sey yapiyorsunuz ve yaninizdaki insanlar da size destek oluyor. Yaralilari beraber tasiyoruz. Bazen onun yarali degil de sehit oldugunu fark ediyorsunuz ama yapacak bir sey yok, geri dönüyorsunuz ve bu sirada üzerimize halen ates ediyorlar. Bir, iki merminin siyirdigi da oldu fakat o an umursamiyorsunuz bunu, umursamadim da. 'Günahim, sevabim neyse artik o güne kadar, cennetliksek cennetlik, cehennemliksek cehennemlik, Allah bizi böyle kabul etsin' deyip ölümü kabullendim. Ben orada geriye dönmeyecegimi kabul ederek devam ettim."
Köprüye kendilerine ates edenlere takviye olarak bir otobüs daha geldigini ifade eden 3 çocuk babasi Çiftçi, "Etrafa çarpa çarpa mavi bir otobüs geldi. Içine gidip baktim, tam teçhizatli askerler var. Hepsinin hücum yelekleri üzerlerinde, sarjörler tam, tüfekler var. Onlar oraya geçmeden önce, dakikada 100 mermi geliyorsa onlar oraya gidince 200 mermi gelmeye basladi. Simdi bunlarin masum oldugu ile ilgili söylentiler var ya ben bizzat orada hepsine bagira çagira durumu anlattim, durumu gördüler. Onlar otobüsün içerisindeyken halen bu tarafa ates ediliyordu. Hepsi bizzat görerek oraya gittiler. Insallah hepsi gereken cezayi alir." diye konustu.
Her güne bacagindaki siziyla uyandigini aktaran Çiftçi, o geceyi unutamadigini ancak hatirlamak da istemedigini dile getirdi.
- "Ambulansa ates etmisler "
Yarali birine yardim etmek isterken bacagindan vuruldugunu anlatan Çiftçi, söyle devam etti:
"Ben o hengamede bir yaraliya yardim etmek için kostum. O sirada üzerime mermi yagiyordu, kendimi yerde buldum. Bacagimda çok büyük bir aci hissettim. Biraz sürünüp bir aracin arkasina geçmeye çalistim. Beni tutup çektiler. Ambulansa bindirdiler ve ben kenarda oturulacak yerdeyim. Ambulans öyle hizli hareket ediyordu ki görevli, diger yaralanin yarasini bile saramiyordu. Kemerimle bacagimi bagladim. Ambulans kaza yapti. Sonradan ögrendim ki ambulansa ates etmisler ve ambulans da kaldirima çikmis. Yani arkamizdan da ates etmeye devam etmisler. Ameliyat edildik, devletimiz masraflari karsiladi, sahip çikti. Yürümek için 8 ay fizik tedavi gördüm. Her gün tedavi olmak için aci çekmek zorundasiniz. Çok sükür ayaga kalktim. Bacagimin kesilme durumu vardi ancak kesilmedi. Platinle yürüyorum. Fazlasi olmasa da sadece yürüyebiliyorum çok sükür. Ömür boyu sakat kaldim. Önemli degil, vatan sag olsun."
- "Bu örgütün her türlü yalani söyleyip her türlü kiliga girdigini gördük"
FETÖ'nün her türlü kiliga girdiginin altini çizen Çiftçi, "Kendilerini Müslüman olarak tanimliyorlar ama bunlar bir Müslümanin yapamayacagi seylerdi. FETÖ aslinda kullanabilecegi her türlü argümani, dini, ideolojiyi, parayi, menfaati kullanarak insanlari kendisi için çalistiran ve insanlarin beynini inançlariyla yikayan çok tehlikeli bir örgüt. Islam'i da çok kullandilar. Islam ile Müslümanlikla alakalari olmadigi ortaya çikti. Buna Islam'da münafiklik deniyor. Bu örgütün her türlü yalani söyleyip her türlü kiliga girdigini gördük." diye konustu.