12 Eylül Döneminde Iskencelerle Anilan 'Diyarbakir Cezaevi' Kültür Merkezine Dönüsüyor

Cumhurbaskani Erdogan'in, 'Geçmiste uzunca bir dönem adi zulümle, iskenceyle, insanlik disi muameleyle anilan Diyarbakir Cezaevi'ni yakinda bosaltiyor, kültür merkezi olarak hizmete sunuyoruz' sözü magdur, siyasi ve sivil toplum kuruluslarinca memnuniyetle karsilandi 16 yasinda girdigi cezaevinde 7 yil kalan Temel Strateji Arastirma Merkezi Baskani Abdurrahim Semavi: 'Insan onurunu elinden alabilmek için akil disi her türlü sey yasandi. 'Mutlaka bir gün adalet yerini bulacak' dersiniz ya iste bugün o oldu. Cezaevinin bugün müzeye çevrilmesi Cumhurbaskaninin Kürt halkina onurlarinin iadesi anlamina geliyor. Duygulanmamak elde degil' AK Parti MKYK Üyesi Alaattin Parlak: 'Kürt sorununun çikis noktalarindan bir tanesi bu cezaevi. O kadar çok yasanan hadiseler oldu ki bu cezaevinde. Bu bloklardan bir tanesinin de müze seklinde kalmasi yönünde temennimiz var. Bundan sonraki süreçte bu sorunun çözümüne yönelik bölgede demokratiklesme ve insan haklari açisindan çok daha önemli adimlarin atilacagini düsünüyoruz' Hukuki Arastirma Dernegi Diyarbakir Sube Baskani avukat Mehmet Siddik Demir: 'Karari olumlu buluyoruz. Kalbimizden geçen Diyarbakir Cezaevi'nin bir kisminin müzeye dönüstürülmesi. Bunu neden istiyoruz? Darbecilerin bu ülkede neler yaptiginin hafizalardan silinmemesi için'

OSMAN BILGIN/HALIL IBRAHIM SINCAR - Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in Diyarbakir'i ziyaretinde Diyarbakir Cezaevinin kültür merkezine dönüstürülecegini müjdelemesi, magdur, siyasi ve sivil toplum kuruluslarinca memnuniyetle karsilandi.

Cumhurbaskani Erdogan'in toplu açilis törenindeki konusmasinda, "Geçmiste uzunca bir dönem adi zulümle, iskenceyle, insanlik disi muamele ile anilan Diyarbakir Cezaevi'ni yakinda bosaltiyor ve kültür merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz. Adalet Bakanligimiz bu konuda gerekli hazirligi yapiyor. Böylece Diyarbakir'in hafizasindaki bir kötü aniyi ortadan kaldirmis oluyoruz." ifadeleri bölgede olumlu karsilandi.

Magdur, siyasi ve sivil toplum kuruluslarinin temsilcileri, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra adi iskence, zulüm ve insanlik disi muamelelerle anilan, bugüne kadar uygulanan iskence yöntemleriyle birçok belgesele ve kitaba konu olan Diyarbakir Cezaevi'nin kültür merkezine dönüstürülmesi kararini AA muhabirine degerlendirdi.

- "Insanlar her türlü vahseti yasiyorlardi"

Henüz 16 yasindayken girdigi Diyarbakir Askeri Cezaevi'nde 7 yil kalan Temel Strateji Arastirma Merkezi Baskani Abdurrahim Semavi, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden yaklasik 2,5 ay sonra lisede okurken gözaltina alindigini söyledi.

Yaklasik 7 yil cezaevinde kaldigini anlatan Semavi, dogum gününden bir gün önce Cumhurbaskani Erdogan'dan çok güzel bir müjde aldigini belirtti.

Semavi, "Cezaevine girdigimde benden küçük 12,13,14 yaslarinda çocuklar da vardi. Bu çocuklarin sayisi cezaevine giren ve çikanlarla birkaç yüzü geçti, sahit oldugum. Uzun uzun anlatilacak iskenceler vardi. Gözalti süreleri o zaman 90 gündü. 90 gün boyunca insanlar her türlü vahseti yasiyorlardi. 12 Eylül askeri darbesinden sonra cezaevine giden insanlar sorguda çektiklerinin ötesinde uzun yillar yasanacak ve yasatilacak bir vahsetle karsi karsiya kaliyorlardi." dedi.

Diyarbakir Cezaevi'nde neler yasandi yerine neler yasanmadiginin sorulmasinin daha dogru olacagini dile getiren Semavi, bu konuda onlarca kitap yazildigini, film ve dizi çekildigini, belgesel hazirlandigini aktardi.

Semavi, "Hala o dönemi yasayan insanlardan biri olarak sunu söyleyebilirim ki; insan onurunu elinden alabilmek için akil disi her türlü sey yasandi. Bunlari yasayanlarin çogunun gücü, mecali bunlari anlatmaya yetmiyor. Insan diskisindan tutun, fare yedirmeye kadar… Günlerce aylarca çirilçiplak hücrede kalmaktan tutun da insani insana eziyet etmeye zorlamaya kadar. Telaffuz edilemez. Yeme içme zaten tadimlikti. Bir kisinin doyabilecegi yemegi 20 kisi paylasmak zorunda kaliyordu. Senelerce su, banyo yüzü görülmedi. Gerçekten anlatmaya gücümüz yetmiyor." diye konustu.

- "Bir gün adalet yerini bulacak' dersiniz ya iste bugün o oldu"

Diyarbakir Cezaevi'nin kültür merkezine dönüstürülecegini duyduklarinda olaganüstü duygular hissettiklerini aktaran Semavi, söyle konustu:

"Mutlaka bir gün adalet yerini bulacak.' dersiniz ya iste bugün o oldu. Cumhurbaskani Erdogan yeni bir devrime imza atti. Diyarbakir Cezaevi orada yasayanlarin, bütün Kürt halkinin onurlarinin ayaklar altina alindigi bir cezaevi idi. Bu cezaevinin bugün müzeye çevrilmesi Cumhurbaskaninin Kürt halkina onurlarinin iadesi anlamina geliyor. Duygulanmamak elde degil."

- "Kürt sorununun çikis noktalarindan bir tanesi bu cezaevi"

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Alaattin Parlak da Diyarbakir Cezaevi'nin bölge halkinin hafizasinda iskencelerin ve insanlik disi muamelelerin yasandigi bir alan oldugunu söyledi.

Yillardir bu cezaevinin yikilmasina iliskin toplumda bir istek bulundugunu dile getiren Parlak, Cumhurbaskaninin yaptigi açiklamanin son derece önemli oldugunu aktardi.

Parlak, bunun toplumun büyük çogunlugunun bekledigi bir açiklama olduguna isaret ederek, "Çünkü Kürt sorununun çikis noktalarindan bir tanesi bu cezaevi. O kadar çok yasanan hadiseler oldu ki bu cezaevinde. Hala bunlarin taniklarini görüyoruz. Hala yasiyorlar ve hafizamiz hala canli. Bu açidan AK Parti'nin geçmis yillarda demokratiklesme süreci içerisinde Kürt meselesine ya da Kürt sorununa yönelik yaptigi çalismalar ve neticesinde bölge halkini rahatlatmasi son derece önemliydi. Insallah Diyarbakir Cezaevi'nin kapatilmasi bu rahatlatmayi daha ileriye tasiyacaktir." seklinde konustu.

Cumhurbaskaninin açiklamasinin kiymetli oldugunu vurgulayan Parlak, sunlari kaydetti:

"Cezaevi hafizasinin taze kalmasi hem sorunun çözümünü zorlastiriyordu hem de algida degisiklik yaratiyordu. Fakat bu süreçle insallah Adalet Bakanligimizin da yapacagi çalismayla bu kültür merkezi olarak ortaya çikacak ve bu kültür merkezi gençlerimizin ve çocuklarimizin da faydalanabilecekleri bir alan olacak. Bu bloklardan bir tanesinin müze seklinde kalmasi yönünde bir temennimiz var."

- "Bir an önce hayata geçirilmesini temenni ediyoruz"

Insan Haklari ve Mazlumlar Için Dayanisma Dernegi (MAZLUMDER) Diyarbakir Sube Baskani avukat Mahmut Aytekin ise bu müjdeyi büyük bir memnuniyetle karsiladiklarini ve mutlu olduklarini belirtti.

Aytekin, dernek olarak ve diger bazi sivil toplum kuruluslarinca böyle bir talep ve beklentilerinin oldugunu dile getirerek, bu beklentinin, talebin gerçeklesiyor olmasinin umut verici oldugunu aktardi.

Karari desteklediklerini anlatan Aytekin, sunlari kaydetti:

"Binanin tamamen yikilmasi ve yeni bir bina yapilmasini çok dogru bulmuyoruz. Çünkü o binanin ayni zamanda bir temsili var. 12 Eylül döneminde yasanan iskenceler, kötü muameleler, insanlik disi durumlarin o duvarlar, o bodrumlar sahidi. Bunlarin göz önüne çikarilmasinin daha faydali olacagini düsünüyoruz. O olaylarin bir daha yasanmamasi için çaba sarf etmek, gençleri, çocuklari buraya götürerek, iskencenin ne kadar kötü bir sey oldugunu, insan fitratina ne kadar aykiri oldugunu onlara daha küçükken asilamak ve böylece Türkiye'de iskence ve insanlik disi durumlarin bir daha yasanmamasini saglamak önemli. Diyarbakir'da bununla ilgili bir umut olustu ama bu tür umutlari kirmamak lazim. Bu söz, bu müjdeden sonra hemen harekete geçilmesi ve bir an önce yapimina baslanmasi lazim."

Aytekin, taniklar, sivil toplum kuruluslari ve Diyarbakir halkiyla görüsülerek projenin gelistirilmesi gerektigini aktararak, "Yepyeni bir bina yapilmasi orada yasananlar hakkinda bize fikir vermez, örnek olmaz, istedigimiz seyi yapmamiza engel olur. Diyarbakir halki, STK'lar ve bu olayin taniklari, magdurlariyla görüsülerek ve o bina korunarak yeniden düzenleme yapilmali. Bu müjdeden dolayi mutluyuz, bir an önce hayata geçirilmesini temenni ediyoruz." dedi.

- "Kalbimizden geçen Diyarbakir Cezaevi'nin bir kisminin müzeye dönüstürülmesi"

Hukuki Arastirma Dernegi Diyarbakir Sube Baskani avukat Mehmet Siddik Demir de Cumhurbaskaninin bu kararini desteklediklerini belirtti.

Demir, "Karari olumlu buluyoruz. Kalbimizden geçen Diyarbakir Cezaevi'nin bir kisminin müzeye dönüstürülmesi. Bunu neden istiyoruz? Darbecilerin bu ülkede neler yaptiginin hafizalardan silinmemesi için. Hükümetimizin, devletimizin bu konuya sessiz kalmayacagi kanaatindeyiz. Halkin görüsü kültür merkezi ve müze olarak hizmete geçmesi yönünde. Hükümetimiz de bu yönde bir adim atacaktir insallah." diye konustu.

- "Önemli bir karardir"

Yazar Ibrahim Güçlü ise Cumhurbaskaninin, yillardir bir yara olan, kamuoyunda çok tartisilan Diyarbakir Cezaevi'nin statüsü konusunda açik bir belirlemede bulundugunu söyledi.

Cezaevinin kapatilarak, kültür merkezine dönüstürülmesi kararina yönelik açiklamanin önemli oldugunu ifade eden Güçlü, açiklamanin beklenmeyen bir dönemde yapildigini aktardi.

Güçlü, "Hiç süphe yok ki; bu önemli bir karardir. Bence önemli olacak kararlardan biri de hapishanenin kapatilmasindan sonra, bu hapishanede islenmis olan hukuk disi uygulamalar, hak ihlalleri konusunda sorusturmanin yapilmasidir. Bu sorusturmanin sonucunun mutlaka hukuk tarafindan belli bir müeyyide ile karsilanmasidir." degerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA