OMÜ'de 'Dogaya Saygi Yürüyüsü'

Samsun Ondokuz Mayis Üniversitesi (OMÜ) tarafindan Dünya Çevre Günü dolayisiyla ‘Dogaya Saygi Yürüyüsü’ yapildi.

OMÜ'de 'Dogaya Saygi Yürüyüsü'
OMÜ, Dünya Çevre Günü dolayisiyla rektörlük binasi önünde çevre etkinligi yapti. Protokol konusmalari ile baslayan etkinlik, çiçek dikme seremonisi ve ögrencilerin dogaya saygi sözü konusmalariyla devam etti.

Rektör Ünal: “Marmara Denizi’nde su anda yasadigimiz sey aslinda hepimize birer ibrettir”

Programin açilisinda konusan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Marmara Denizi’nde su anda yasadigimiz sey aslinda hepimize birer ibrettir. Bugün Marmara’da yasananin yarin Karadeniz’de yasanmamasi için hiçbir neden yoktur. Çünkü hunharca kullandik, her seyi katlettik. Imar etmek yerine ihmal ettik, itlaf ettik. Agaçtir, eko sistemdir, çevredir ve benzeri seyleri katlettik. Bugünden itibaren Dünya Çevre Günü’nü esas almak suretiyle gelecege yönelik bir perspektif olusturulmali. Artik çevre konusunda duyarli olmak entelektüel bir hareket filan degildir, insani bir zorunluluktur. Her birimiz çevrenin kirletilmesine izin vermeyecek, tepki gösterecek bireyler olarak bu toplumda yasamak zorundayiz. Yasamimizi sürdürebilmek için tüketmek zorundayiz ama paranizin var olmasi, mülkün sahibinin tapusunun sizde olmasi burayi istediginiz gibi kullanma hakki vermez. Çünkü bu geçici olarak size verilmis bir emanettir. Gelecek nesillerin de buralarda hakki vardir. Asil korunmasi gereken sey onlara birakilacak bu emanettir” dedi.



“OMÜ Samsun’un en önemli degeri, artik OMÜ’nün de Samsun’a deger katmasi gerekir”

Çevre konusunda OMÜ olarak Samsun’a deger katmak için çalistiklarinin altini çizen Prof. Dr. Ünal, “Musilaj öylesine bir etki gücüne sahip ki oksijeni bitiriyor. Daha dogrusu suyun üstü ile alti arasindaki iliskiyi kopariyor. Böyle olunca su altindaki tüm varliklar hayatini idame ettiremiyor. Ya göçmek zorundalar ya da ölecek. Baska bir seçenek yok. Buradan hareket edersek yarin iklim göçlerinden hareket edecegiz. Düne kadar Samsun’un yakinindaki bir takim göletlerin su seviyelerinin sifir düzeyinde su barindirdigini konusuyorduk. OMÜ’yü temsil eden senatonun bu konuda son derece duyarli, duyarliligini da arttirarak sürdürmesini istiyoruz. Bu noktada kampüsümüzün disariya örnek olmasi gerekiyor. OMÜ Samsun’un ürettigi en önemli degeridir. Bugün Samsun’un ürettigi degerin Samsun’a geriye deger katmasi gerekiyor. Bu da bizim sorumlulugumuzdur. Bu sorumlulugu yerine getirmek üzere önce yasayan ve yasanabilir bir kampüsü insa edecegiz. Kampüsün her bir noktasina dokunacagiz. Burada insanin yasam kalitesini arttirirken nitelikli ormanlara kavusmak, nitelikli orman bilinci olusturmak temel hedefimiz” diye konustu.



Bassavci Kiliç: “Samsun genelinde en fazla fidan diken kurum olduk”

Çevreye duyarli isler konusunda oldukça cömert olduklarini ifade eden Samsun Cumhuriyet Bassavcisi Mehmet Sabri Kiliç, “Üniversiteler sehirlerin lokomotifidir. OMÜ de Samsun’un lokomotifi konumundadir. Birçok hizmet ve faaliyette önderlik yapiyor. Yakin zamanda Samsun Cumhuriyet Bassavciligi ve OMÜ olarak bir protokol imzalamistik. Bölgemizdeki hakim ve savcilarin yüksek lisans-yabanci dil egitimi konusunda protokol imzalamistik. Bu protokol Türkiye’ye örnek oldu. Diger iller de bizden protokolün örnegini isteyerek, onlar da kendi sehirlerinde protokol olusturdular. Üniversite ile is birligimiz sadece egitim konusunda degil, her konuda devam edecek. Geçen yil üniversitemizde agaçlandirma, fidan dikme faaliyeti gerçeklesmisti. Samsun genelinde en fazla fidani diken kurum olarak orman bölge müdürlügümüzden plaket ve tesekkür belgesi almistik. Bu yil da yine Samsun Cumhuriyet Bassavciligi Denetimli Serbestlik Müdürlügü olarak üniversitemizin her türlü konuda emrinde oldugumuzu ve yine rekora imza atarak en fazla fidan diken kurum olacagimizi buradan ifade etmek istiyorum” seklinde konustu.



Baskan Deveci: “Iklim degisiyor, cografyamizi kaybediyoruz”

Iklimin kötü yönde degistigine deginen Atakum Belediye Baskani Av. Cemil Deveci ise sunlari söyledi:

“Ben Karadenizliyim, Boyabatliyim. Orada köyümüzün için çok gür bir su akiyordu. Orta ölçekli bir baraj var. Geçen kardeslerimle görüstüm. Su derinligi yarim metreye indi dediler. Boyabat’in içme suyunun bir yarisi da oradan karsilaniyor. 7-8 köy arazisi de oradan sulaniyor. Yani yagmur yagmasa bile sabah neminden oradaki bitki örtüsü etkilenirken, hiç yagmur yagmamis. Iklim degisiyor. Cografyamizi kaybediyoruz. Sahip çikmamiz gerekiyor. Çocuklarimiz kullandigi slogandaki metinlere uysak, daha yesil, bize yarasir, daha mutlu olabilecegimiz güzel bir Türkiye’yi çocuklarimiza armagan edebiliriz. Bu bizim sorumlulugumuz. Bu konuda hassas olmaliyiz. OMÜ bugün çok güzel bir etkinlik ile önemli bir konuya dikkat çekti. Herkesi çevre dostu olmaya davet ediyorum.”

Etkinlik, konusmalarin ardindan Dogaya Saygi Yürüyüsü ile devam etti. Rektörlük binasi önünden baslayan yürüyüs, Kampüs Camisi önünde son buldu.
Kaynak: İHA