Başkan Erdoğan'dan Ak Parti Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalar!
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "CHP giderek daha yıkıcı şekilde bizi hedef alıyor. Siyaseyi kirleten bir müsilajla karşı karşıyayız. CHP'nin başını çektiği bu siyasi müsilaj her türlü yalanı sosyal medya ağı ile milletimizin üzerine yağmur gibi yağdırmaktadır. Sehven yanlış bilgi verme değil bilinçli bir yalan ve çarpıtma hali hatta stratejisi yürütülmektedir. Böyle değilse durum daha vahim demektir. Türkiye CHP zihniyetinin yalan ve iftira zulmüne maruz kalmaktadır. Adı da yalan terörüdür." dedi. Başkan Erdoğan, "CHP Genel Başkanı artık siyasetin değil, tıp biliminin psikiyatrinin konusudur. Allah şifa versin." şeklinde konuştu. CHP'nin erken seçim çağrılarına "Haziran 2023 Türkiye'nin seçim takvimidir" sözleriyle yanıt veren Başkan Erdoğan, Kanal İstanbul üzerinden yatırımcıları tehdit eden Kılıçdaroğlu'na da sert çıktı.
Aziz Milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Milletvekillerimiz ile gruplar halinde yaptığımız değerlendirme toplantılarımıza devam etmeye başladık. Yarın da bir grup arkadaşımız ile bir araya geleceğiz. Sohbet toplantılarımıza da tekrar başlayacağız. AK Parti'nin istişare kültürü olarak gördüğüm bu toplabntılarda söz alan arkadaşlarımız düşüncelerini samimiyetle ifade ediyor.
'2023'E YÜRÜDÜKÇE SALDIRILARIN ARTACAĞI ANLAŞILIYOR'
Dün MYK toplantımızda da ifade ettim. Türkiye 2023'e yüüdükçe partimiz ve ülkemize yönelik saldırıların artacağı anlaşılıyor. Muhalefet ve onunla yol yürüyen partiler buna ortak olmaktadırlar. Her dönemde iktidar ile muhalefet arasında görüş ayrılıkları, tartışmalar yaşanmıştır. Ama bu kez karşımızda babaşka bir fotoğraf vardır.
'ORTADA KLİNİK BİR VAKA SÖZKONUSUDUR'
CHP'nin dışarıdan aldığı sözleri biz söylemiyoruz, bizzat kendileri ikrar ediyorlar. Kıyılarımız nasıl müsilajın tehdidi altında oksjensiz kalma riski ile karşı karşıyaysa milli her adımı yok etmeye çalışan siyaseti kirleten bir müsilajla da karşı karşıyayız. CHP'nin başını çektiği bu siyasi müsilaj her türlü yalanı, sosyal medya ağı ile milletimizin üzerine adeta yağmur gibi yağdırmaktadır. Burada sehven bilgi verme değil, bilinçli bir iftira, yalan hali, hatta stratejisi yürütülmektedir. Ortada klinik bir vaka söz konusudur.
'BUNUN ADI YALAN TERÖRÜDÜR'
Türkiye, CHP zihniyetinin yalan ve iftira zulmüne maruz kalmaktadır. Bunun adı da yalan terörüdür. Bunlara göre Cumhurbaşkanından başlayarak, bakanlarından milletvekillerine, bürokratından iş adamına kadar her kesim taammüden vatanına ihanet etmektedir. Herkes yolsuzluk yapmaktadır, herkes hırsızdır, herkes satılmıştır. Bizim bunca yalanı büyük bir keyifle ardı ardına sıralayan siyasetçi sıfatlı bu ruh hastasına ayıracak tek saniyemiz yoktur. Hukuk önünde hesap sorulacak hususların avukatlarımız vasıtasıyla takipçisiyiz. Diğer hususlarda ise diyoruz ki, CHP Genel Başkanı artık tıp ilminin, psikiyatrinin konusudur. Hakikat ile bağını bu derece koparmış insana doktorlar herhalde bir teşhis koyacaktır. Bize düşen Allah şifa versin demektir.
'SEÇİM 2023'TE'
6 ay sonra erken seçim var biliyorsunuz değil mi? Haberiniz var. Yeni mi duydunuz? Bay Kemal öyle diyor. O diyorsa doğrudur. Şunu unutun. Bunlar adeta bir yalan makinesidir. Bu şekilde de bu yola devam edeceklerdir. Bir şeyi bilmeleri gerekiyor. Haziran 2023, Türkiye'nin seçim takvimidir. Cumhur İttifakı olarak kararımız budur. İlan ettiğimiz tarih budur. Siyaset ciddiyet ister.
Ne demişti? Kimse belediyelerden atılmayacak. Öyle demedi mi? Dedi. Peki, o günden bugüne belediyelerden personeller atılmaya başlandı mı? AK Partili olduğu zaman, ona zaten dayanması mümkün değil. Kapıya koyuyorlar. Gerek belediyelerin yan kuruluşlarında, gerekse memur statüsünde olanlar var. Acımasızca kapıya koyuyorlar. Bütün bunlar bile, hepimizin üzerindeki sorumluluğun ağırlığını göstermeye yeter de artar bile. Bunun için girmedik ev, dokunmadık yürek, kazanmadık gönül bırakmayacağız diyoruz ve yolumuza devam ediyoruz.
CHP'YE KANAL İSTANBUL TEPKİSİ: BUNLAR DEVLET DEĞİL ZİLLET
Biz, 19 yıldır ülkeyi eser ve hizmet siyaseti ile yönettik, yönetiyoruz. Bunlar ise iktidarlarını yıkım siyaseti üzerine bina etmeye kalkıyorlar. Gerçi, yıkım siyasetçi CHP'nin genlerinde var. 3 köprünün her birine de CHP karşı çıkmıştır. Bu ülkede yapılan ne kadar baraj, yol, havalimanı varsa CHP hepsinin önünü kesmeye çalışmıştır. Kanal İstanbul için aynı takozluğu yapmaya çalışıyorlar. Yatırımlarını çekmeye uğraştığımız ülkeye bile parmak sallıyorlar. Kredi verecek olursanız bunları ödemeyiz diyorlar. Deutsche Bank'a tehdit sallıyorlar. Bunlar daha şimdiden, devlet nedir, devlet yönetmek nedir, bunlardan haberleri bile yok. Uluslararası tahkim mekanizması var, bundan da haberleri yok. Biz iktidar olduk, bizden önceki borçlanmaları ödedik. Devlet budur da onun için. Hayal bile değil bunların iktidar olma süreci. Sadece Kanal İstanbul beyanları ile bile ne yasa, ne anayasa, ne devlet adabı tanımadıklarını ortaya koymaktadırlar. Biz Kanal İstanbul dedik, onların İstanbul için çok daha büyük bir proje önermesini beklerdik. Karşımızda sadece oyundaki mızıkçı çocuklar gibi 'yaptırmayız' diyorlar. Bu nedenle 19 yıldır kendimizle yarışıyoruz. CHP ve yandaşlarının yalan kampanyalarına, yalan terörüne vatandaşlarımızın aldanmamaları gerekiyor.
'KANAL İSTANBUL'UN KAZISINA DA SÜRATLE BAŞLIYORUZ'
Türkiye bugüne kadar bunca esere nasıl CHP'ye rağmen sahip olmuşsa Kanal İstanbul Projesi'ne de aynı şekilde kavuşacaktır. Bu projeyi şehrin geleceğini kurtaracak bir eser olarak görüyoruz. Aynı zamanda İstanbul'a limanı ile ihracatımızı rahatlatacak yeni bir nefes borusu açıyoruz. Proje hazırlık aşaması bilimin ışığında titizlikle tamamlanan Kanal İstanbul'un ilk köprüsünün temelini atararak bismillah dedik. Kanalın kazısına da süratle başlıyoruz. Toplamda 500 bin kişilik şehirler, İstanbul'a ilave nüfus getirme değil, kentsel dönüşümde yaşanan sıkışıklığı giderme amaçlıdır.
Kanal İstanbul projesi ile ilgili ileri geri konuşmaları kendilerini komik duruma düşürmeken başka bir işe yaramaz. Hiçbir ciddi meselede dişe dokunur çabasını görmediklerimizin Kanal İstanbul'a karşı propaganda yürütmeleri zavallılık örneğidir. Bunların siyasette zamanı takip diye bir anlayışları yok. Bu ülkede neler oluyor, haberleri yok. Bunlar sadece dedikodu üretsinler, yalan üretsinler, yalan terörü ile de milleti aldatmaya çalışsınlar. Bunca yıldır aklınız neredeydi?
'KANAL İSTANBUL, KENTSEL DÖNÜŞÜM YÜKÜNÜ DE ALACAK'
Aziz Milletim, değerli kardeşlerim, şunu özellikle bilmenizi istiyorum. Milletimiz yaşanan her şeyi görüyor, not ediyor. Zamanı geldiğinde herkese hak ettiği muameleyi yapacaktır. Bu projenin bir özelliği de kentsel dönüşüm yükünü alacak olmasıdır. Projenin yanı başında Avcılar var. Biz burada ciddi deprem felaketleri geçirdik. Şimdi biz vatandaşlarımıza buralara yerleşebilirsiniz diyeceğiz. Vatandaşlarımızı sıkıntılı bölgelerden çıkaralım istiyoruz. Biz bunları düşünüyoruz. Dünyanın neresine giderseniz gidin, böyle dev bir proje iktidarı ile muhalefeti ile ülkelerin milli gurur kaynağıdır. Milletimiz bu ufuksuz, çapsız, ferasetsiz muhalefetin yüzünü geçmişteki acı tecrübelerle bildiği için sözlerine itibar etmiyor.
'KATARLILARA SINAVSIZ TIP EĞİTİMİ' YALANINA ATEŞ PÜSKÜRDÜ: BU NE DENSİZLİKTİR
CHP'nin başındaki zatın, üniversite sınavı arefesindeki ihaneti bile örnek olarak yeterlidir. Katarlı öğrencilerin sınavsız tıp fakültesine gireceği yalanını, utanmadan, 2 milyon 600 bin öğrenciye ve ailelerine saygı duymadan tekrarlayacak kadar alçalabilen bir kafa bulunuyor. Bu ne densizliktir. Bu ne terbiyesizliktir. Bir ülke ki, aramızda ilişkilerimiz var. Bu ülkenin bizimle olan ilişkilerini bir kenara koyup kalkıp Katarlı öğrenciler sınavsız olarak imtihana girebilecekler diyorsunuz. Tepeden tırnağa yalan. Bunlar zaten yalan dersini özellikle alıyorlar. Katarlı öğrenciler sınavsız tıp fakültesine girecek denilen mesele, tamamı da dost 12 ülke ile aramızda 1994 yılından beri var olan Askeri Sağlık İşbirliği Protokolü'nün Katar'la da imzalanması meselesidir. Bu sadece askeri öğrencilerle ilgili yapılan bir anlaşma. Her protokol gibi Katar'la anlaşma da karşılıklıdır. Bu kapsamda geçen haftalarda 4 Azerbaycanlı ve 5 Afganistanlı sağlık astsubayı mezun olarak ülkelerine dönmüşlerdir. Sınava giren evlatlarımız ve ailelerinin moralini bozmanın kime ne faydası olmuştur. Kılıçdaroğlu, yıllardır sürdürdüğü iftira listesine yenisin ekleyerek kendisi için nasıl bir siyasi neticeyi murad etmiştir. Sosyal medya mecraları, medya mecraları en küçük bir hicap duymuşlar mıdır?
'BİR SÖYLEDİĞİ BİR SÖYLEDİĞİNİ TUTMUYOR, TEPEDEN TIRNAĞA HEPSİ YALAN'
Kılıçdaroğlu'nun A'dan Z'ye söylediği şeylerde bir söylediği diğer söylediğini tutmuyor. Tepeden tırnağa hepsi yalan. Böyle bir siyasetçi ne geldi, ne de gelecek. Meydanı bu yalan tüccarlarına bırakmayacağız. Bıkmadani usanmadan milletimize gerçekleri anlatacağız. Bugüne kadar Bay Kemal'den teröre karşı olduklarını hiç duydunuz mu? Böyle bir partiden onurlu duruş beklenir mi?