Misir Arastirma Enstitüsünde Gelistirilen Tohumlar Türk Tarimina Güç Katiyor
Kuruldugu 1926'dan beri ArGe çalismalari yapilan Sakarya'daki enstitü, Türk tarimina kazandirdigi 29 misir, 47 bugday, 2 kabak ve 3 kuru fasulye çesidiyle yerli ve milli üretimi destekliyor Enstitü Müdürü Bülent Cengiz: 'Asil amacimiz çiftçimize yerli ve milli tohum konusunda katki saglamak. Yabanci çesitlerle yarisacak durumda oldugumuzu çok rahat söyleyebiliriz'
UGUR SUBASI - Sakarya'da 1926'da kurulan Misir Arastirma Enstitüsü, Ar-Ge çalismalariyla Türk tarimina hizmet veriyor.
Arifiye ilçesinde faaliyet gösteren enstitüde, islah projeleri ve Ar-Ge yoluyla misir ve bugday çesitlerine yönelik çalismalar yürütülüyor.
Enstitüde yerli ve milli üretimi destekleme kapsaminda gelistirilen 29 misir ve 47 bugday türüyle yabanci çesitlerin hakimiyetinin mümkün oldugunca kirilmasi ve disa bagimliligin azaltilmasi hedefleniyor.
Türkiye'de misir islah ve Ar-Ge faaliyetleri konusunda koordinatör konumunda bulunan enstitüye ait arazilerde gelistirilen özel hatlardaki islah islemleriyle üretilen bugday ve misir tohumlari, tescillendikten sonra ihaleyle özel tohum firmalarina satiliyor.
"Dane", "silajlik", "seker", "cin" ve "waxy" misir türlerinde çalismalar yapilan enstitüde, ayrica ekmeklik ve makarnalik bugday, kestane kabagi ve kuru fasulye gibi ürün gruplarinda da islah ve Ar-Ge faaliyetleri yürütülüyor.
- "Gelistirilen hiçbir ürünün genetigiyle oynanmiyor"
Enstitü Müdürü Bülent Cengiz, AA muhabirine, enstitüde 22'si mühendis olmak üzere 81 personelle çalismalari sürdürdüklerini belirterek, yillar içerisinde gelistirilen birçok ürünün Türk tariminin hizmetine sunuldugunu söyledi.
Cengiz, 29 misir, 47 bugday, 2 kabak ve 3 kuru fasulye çesidini Türk tarimina kazandirdiklarini kaydetti.
Enstitüdeki çalismalarin projelerle desteklenerek devam ettigini anlatan Cengiz, sözlerini söyle sürdürdü:
"Türkiye'de ilk kirmizi taneli makarnalik bugday olan 'Altinsa' çesidimiz tescil edildi. Türkiye'deki kestane kabagi 'Arican-97' ve 'Ballikiz' çesitleri kurumun islahçilari tarafindan gelistirildi ve Türkiye'de sadece bu enstitüde bulunuyor. Misirda özellikle son yillarda basarili çalismalarimizdan biri de 'double (çift) haploid (olgun bir üreme hücresinde bulunan kromozom takimi)' teknigi kullanilarak gelistirilen 'inducer' (düzenleyici proteine baglanarak gen kaydini baslatan küçük molekül) hatlarimizdir. Bunlar bu yil 'ADAIL-1' ve 'ADAIL-2' olarak tescil edildi, birçok yerli ve yabanci firma tarafindan bizden talep edilmektedir. Çok yakin zamanda da bunlarin satisini gerçeklestirecegiz. Bu hatlarla normal sartlarda misir çesidi 10-12 yillik islah süresi gerektiriyor. Double haploid teknigi kullanarak bu misir hatlariyla bu süreyi biz 2 yila kadar düsürdük. Bu da Türkiye'de tescil edilen ilk 'inducer' hatlar oldu. Birçok yerli ve yabanci firma tarafindan bizden talep ediliyor. Çok yakin zamanda insallah satislarini gerçeklestirecegiz."
Cengiz, gelistirilen hiçbir ürünün genetigiyle oynanmadigini vurgulayarak, çalisma ve projelerin yerli ve milli tohum esasina göre yürütüldügünü belirtti.
Yerli firmalar araciligiyla satislari gerçeklestirilerek çiftçilere bu tohumlarin daha rahat ve uygun ulastigini dile getiren Cengiz, "Asil amacimiz, çiftçimize yerli ve milli tohum konusunda katki saglamak. Yabanci çesitlerle yarisacak durumda oldugumuzu çok rahat söyleyebiliriz. Amacimiz, Türk tarimina en iyi sekilde hizmet etmektir." ifadelerini kullandi.
Kaynak: AA
Arifiye ilçesinde faaliyet gösteren enstitüde, islah projeleri ve Ar-Ge yoluyla misir ve bugday çesitlerine yönelik çalismalar yürütülüyor.
Enstitüde yerli ve milli üretimi destekleme kapsaminda gelistirilen 29 misir ve 47 bugday türüyle yabanci çesitlerin hakimiyetinin mümkün oldugunca kirilmasi ve disa bagimliligin azaltilmasi hedefleniyor.
Türkiye'de misir islah ve Ar-Ge faaliyetleri konusunda koordinatör konumunda bulunan enstitüye ait arazilerde gelistirilen özel hatlardaki islah islemleriyle üretilen bugday ve misir tohumlari, tescillendikten sonra ihaleyle özel tohum firmalarina satiliyor.
"Dane", "silajlik", "seker", "cin" ve "waxy" misir türlerinde çalismalar yapilan enstitüde, ayrica ekmeklik ve makarnalik bugday, kestane kabagi ve kuru fasulye gibi ürün gruplarinda da islah ve Ar-Ge faaliyetleri yürütülüyor.
- "Gelistirilen hiçbir ürünün genetigiyle oynanmiyor"
Enstitü Müdürü Bülent Cengiz, AA muhabirine, enstitüde 22'si mühendis olmak üzere 81 personelle çalismalari sürdürdüklerini belirterek, yillar içerisinde gelistirilen birçok ürünün Türk tariminin hizmetine sunuldugunu söyledi.
Cengiz, 29 misir, 47 bugday, 2 kabak ve 3 kuru fasulye çesidini Türk tarimina kazandirdiklarini kaydetti.
Enstitüdeki çalismalarin projelerle desteklenerek devam ettigini anlatan Cengiz, sözlerini söyle sürdürdü:
"Türkiye'de ilk kirmizi taneli makarnalik bugday olan 'Altinsa' çesidimiz tescil edildi. Türkiye'deki kestane kabagi 'Arican-97' ve 'Ballikiz' çesitleri kurumun islahçilari tarafindan gelistirildi ve Türkiye'de sadece bu enstitüde bulunuyor. Misirda özellikle son yillarda basarili çalismalarimizdan biri de 'double (çift) haploid (olgun bir üreme hücresinde bulunan kromozom takimi)' teknigi kullanilarak gelistirilen 'inducer' (düzenleyici proteine baglanarak gen kaydini baslatan küçük molekül) hatlarimizdir. Bunlar bu yil 'ADAIL-1' ve 'ADAIL-2' olarak tescil edildi, birçok yerli ve yabanci firma tarafindan bizden talep edilmektedir. Çok yakin zamanda da bunlarin satisini gerçeklestirecegiz. Bu hatlarla normal sartlarda misir çesidi 10-12 yillik islah süresi gerektiriyor. Double haploid teknigi kullanarak bu misir hatlariyla bu süreyi biz 2 yila kadar düsürdük. Bu da Türkiye'de tescil edilen ilk 'inducer' hatlar oldu. Birçok yerli ve yabanci firma tarafindan bizden talep ediliyor. Çok yakin zamanda insallah satislarini gerçeklestirecegiz."
Cengiz, gelistirilen hiçbir ürünün genetigiyle oynanmadigini vurgulayarak, çalisma ve projelerin yerli ve milli tohum esasina göre yürütüldügünü belirtti.
Yerli firmalar araciligiyla satislari gerçeklestirilerek çiftçilere bu tohumlarin daha rahat ve uygun ulastigini dile getiren Cengiz, "Asil amacimiz, çiftçimize yerli ve milli tohum konusunda katki saglamak. Yabanci çesitlerle yarisacak durumda oldugumuzu çok rahat söyleyebiliriz. Amacimiz, Türk tarimina en iyi sekilde hizmet etmektir." ifadelerini kullandi.