Disisleri Bakanligindan AB Zirvesi'nde Alinan Kararlara Tepki Açiklamasi
'Kabul edilen kararlar, beklenilen ve gereken adimlari içermekten uzaktir' '(AB'nin) Olumlu gündemi hayata geçirmeye yönelik somut kararlar almayi ertelemesi, bir oyalama taktigi, irade eksikligi ve bir iki üye ülkenin AB üyeliklerini kötüye kullanmasi olarak görülmektedir' 'Önerilen yeni mali yardim paketi Türkiye’ye degil, Suriyeli siginmacilara yönelik olup, esasen AB’nin kendi huzur ve güvenliginin teminati için atilacak bir adimdir'.
Disisleri Bakanligi, Avrupa Birligi (AB) Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesi’nde “Türkiye” basligi altinda kabul edilen kararlarin "beklenilen ve gereken adimlari içermekten uzak" oldugunu bildirdi.
Bakanliktan, dün Brüksel'de gerçeklestirilen AB Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesi'nde alinan kararlara iliskin yazili açiklama yapildi.
"AB Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesi’nde 'Türkiye' basligi altinda kabul edilen kararlar, beklenilen ve gereken adimlari içermekten uzaktir." denilen açiklamada, Türkiye'nin gerginligin düsürülmesi, diyalog ve is birliginin baslatilmasi bakimindan üzerine düseni fazlasiyla yerine getirdigi vurgulandi.
Açiklamada, su ifadelere yer verildi:
"AB’nin, gerginligin düstügünü teslim edip, Gümrük Birligi’nin güncellenmesi dahil olumlu gündemi hayata geçirmeye yönelik somut kararlar almayi ertelemesi, bir oyalama taktigi, irade eksikligi ve bir iki üye ülkenin AB üyeliklerini kötüye kullanmasi olarak görülmektedir. Metinde adaylik statümüze atifta bulunulmasindan kaçinilmasi da bu görüsümüzü teyit eder niteliktedir. AB, hukukun üstünlügü ve temel haklar alanlarinda diyalog önermek yerine, katilim müzakerelerinin önünü açarak, 23. ve 24. fasillarda ülkemizde daha hizli gelisme kaydedilmesinin zeminini olusturabilecektir."
Açiklamada önerilen yeni mali yardim paketine de isaret edilerek "Önerilen yeni mali yardim paketi Türkiye’ye degil, Suriyeli siginmacilara yönelik olup, esasen AB’nin kendi huzur ve güvenliginin teminati için atilacak bir adimdir. Göç is birliginin sadece mali boyuta indirgenmesi, büyük bir yanilgidir. Bu alanda yakin is birligi hedeflenmesi herkes için yararli olacaktir." degerlendirmesi yapildi.
Zirvede Kibris'a iliskin alinan kararlarin "her zamanki gibi Rum/Yunan ikilisinin görüslerinin tekrari" oldugunun alti çizilen açiklamada, AB'nin Kibris Türklerini yok saydigi ve esit haklarini görmezden geldigi aktarildi.
AB'nin bu tutumu devam ettigi sürece Kibris meselesine yapici bir katkida bulunamayacagina isaret edilen açiklamada, "Bu vesileyle AB’yi bir kez daha Ada’daki gerçekleri artik görmeye, Kibris Türklerini ve müktesep esit haklarini tanimaya ve 2004’te verdigi sözleri yerine getirmeye davet ediyoruz." ifadeleri kullanildi.
Açiklamada, yakalanan olumlu ivmenin sürdürülebilmesi ve Türkiye-AB iliskilerinin katilim perspektifiyle 'olumlu gündem' üzerinden ilerletilmesi için, 18 Mart Mutabakati’nin tüm yönleriyle ve bütüncül bir anlayisla gözden geçirilerek günün ihtiyaçlarina ve ortak çikarlara cevap verecek sekilde isler hale getirilmesi gerektigi kaydedildi.
Kaynak: AA
Bakanliktan, dün Brüksel'de gerçeklestirilen AB Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesi'nde alinan kararlara iliskin yazili açiklama yapildi.
"AB Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesi’nde 'Türkiye' basligi altinda kabul edilen kararlar, beklenilen ve gereken adimlari içermekten uzaktir." denilen açiklamada, Türkiye'nin gerginligin düsürülmesi, diyalog ve is birliginin baslatilmasi bakimindan üzerine düseni fazlasiyla yerine getirdigi vurgulandi.
Açiklamada, su ifadelere yer verildi:
"AB’nin, gerginligin düstügünü teslim edip, Gümrük Birligi’nin güncellenmesi dahil olumlu gündemi hayata geçirmeye yönelik somut kararlar almayi ertelemesi, bir oyalama taktigi, irade eksikligi ve bir iki üye ülkenin AB üyeliklerini kötüye kullanmasi olarak görülmektedir. Metinde adaylik statümüze atifta bulunulmasindan kaçinilmasi da bu görüsümüzü teyit eder niteliktedir. AB, hukukun üstünlügü ve temel haklar alanlarinda diyalog önermek yerine, katilim müzakerelerinin önünü açarak, 23. ve 24. fasillarda ülkemizde daha hizli gelisme kaydedilmesinin zeminini olusturabilecektir."
Açiklamada önerilen yeni mali yardim paketine de isaret edilerek "Önerilen yeni mali yardim paketi Türkiye’ye degil, Suriyeli siginmacilara yönelik olup, esasen AB’nin kendi huzur ve güvenliginin teminati için atilacak bir adimdir. Göç is birliginin sadece mali boyuta indirgenmesi, büyük bir yanilgidir. Bu alanda yakin is birligi hedeflenmesi herkes için yararli olacaktir." degerlendirmesi yapildi.
Zirvede Kibris'a iliskin alinan kararlarin "her zamanki gibi Rum/Yunan ikilisinin görüslerinin tekrari" oldugunun alti çizilen açiklamada, AB'nin Kibris Türklerini yok saydigi ve esit haklarini görmezden geldigi aktarildi.
AB'nin bu tutumu devam ettigi sürece Kibris meselesine yapici bir katkida bulunamayacagina isaret edilen açiklamada, "Bu vesileyle AB’yi bir kez daha Ada’daki gerçekleri artik görmeye, Kibris Türklerini ve müktesep esit haklarini tanimaya ve 2004’te verdigi sözleri yerine getirmeye davet ediyoruz." ifadeleri kullanildi.
Açiklamada, yakalanan olumlu ivmenin sürdürülebilmesi ve Türkiye-AB iliskilerinin katilim perspektifiyle 'olumlu gündem' üzerinden ilerletilmesi için, 18 Mart Mutabakati’nin tüm yönleriyle ve bütüncül bir anlayisla gözden geçirilerek günün ihtiyaçlarina ve ortak çikarlara cevap verecek sekilde isler hale getirilmesi gerektigi kaydedildi.