Prof. Dr. Feyzioglu Açiklamasi 'Müsilajin Temizlenmesinden Daha Etkili Çözüm, Olusumunu Engellemektir'
Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ali Muzaffer Feyzioglu, deniz içerisindeki ipliksi müsilaj uzantilarinin 1990’li yillarin sonundan itibaren denizlerde görüldügünü belirterek iklim ve denizlere yapilan desarjlarin artik denizin kaldiramayacagi seviyelere ulasmasi, çöllerden gelen ve demir açisindan zengin atmosferik tozun bu olayin daha kolay olusmasina sebep oldugunu söyledi.
Son aylarda özellikle Marmara Denizi’ni etkisi altina alan deniz salyasi (müsilaj) ile ilgili açiklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ali Muzaffer Feyzioglu, deniz salyasinin liman içleri ve dolgu alanlarinda daha yogun olarak görüldügünü dile getirdi. Feyzioglu, müsilajin içinde patojen bakterilerin olmasinin da kuvvetligi oldugunu kaydederek, "Ekosistemler yasayan organizmalar gibidir. Tüm elemanlari ile bir bütünü olustururlar. Sinirlari belirli olan ve disari ile baglantilari olmayan sistemler ise kendi içlerindeki döngüleri ile hassas bir dengededirler. Bunlara en yakinimizdan örnek verecek olursak Karadeniz ve Marmara Denizi, ilk aklimiza gelen denizlerdir. Bu ekosistemler; besin elementleri, akintilar, isi bütçesi, kiyi bölgeleri ile iletisim halinde bulunan canlilari içerir. Birinci basamakta bulunan birincil üreticiler, besin elementlerini kullanarak fotosentez yolu ile günes enerjisini, kimyasal baglarda depolarlar. Besin elementlerindeki artisa bagli olarak asiri verimlilik anlamina gelen ötrofikasyon problemini ortaya çikartirlar. Bu fitoplanktonun besin elemetleri, dengesiz olarak belirlenen azot ve fosfat oranlarinda kaynaklanan stresten dolayi fotosentez ürünleri olan polisakkarit yapisindaki karbohidrat yaninda proteinleri hücre disina salarlar. Hatta hücrelerde olusan lizis sonucu, sitoplazma yapilari da deniz ortamina salinarak yapiskan, kolloidal uzantilar olusturur. Bu uzantilar, su içerisinde birbirine tutunarak su kolonunda zaman zaman uzunlugu 10 metre kadar olan ipliksi uzantilar olusturur. Bu uzantilari olusturan özellikle diatom grubu organizmalardan baska tek hücreli hayvanlar yaninda zooplankton bile bulunabilir. Hatta içeriginden dolayi besi yeri gibi davranan bu yapilarin üzerinde bakteriler de tutunarak ürerler. Meydana gelen olusumlar, içerisindeki partiküllerden dolayi deniz kari adini alir. Akintilarla birleserek agregasyon olustururlar. Bu agregasyonlar, heterotrofik bakteri faaliyetleri sonucunda yüzeyde köpürme ve hava kabarciklarindan olusan yapilar meydana getirir. Müsilaj içinde, patojen bakterilerin olmasi da kuvvetle muhtemeldir. Akintilarla sürüklenen bu yapilar, kiyilarda sikisarak son aylarda sikça duydugumuz müsilaj veya deniz salyasini olusturur. Deniz içerisindeki ipliksi müsilaj uzantilar, 1990’li yillarin sonundan beri denizlerimizde gözlenmektedir. Özellikle 2007-2008 yillarinda, bugünküne benzer olusumlar yine Marmara Denizi ve Karadeniz’de gözlenmistir" dedi.
Müsilaja engel olabilmek için alinan önlemlerin acilen uygulamaya geçirilmesi gerektiginin altini çizen Feyzioglu, "Son yillarda degisen iklim, denizlere yapilan desarjlarin artik denizin kaldiramayacagi seviyelere ulasmasi, çöllerden gelen ve demir açisindan zengin atmosferik toz, bu olayin daha kolay olusmasina sebep olmaktadir. Ayrica dikkat edildiginde, deniz salyasinin liman içleri dolgu alanlarinda daha yogun oldugu görülmektedir. Kumsallar bugün deniz salyasini temizlemek için önerilen süzme islemini dogal olarak yapan alanlardir. Bu agregasyon ürünleri, dalgalarla kumsallara ulastiginda, su çekilirken kumsallar üzerinde kalir. Yüzde 95’ten fazlasi su olan bu müsilaj yapilar, buralarda kurur ve kalan kisim, buradaki canlilar için besin olur veya parçalanir. Fakat son yillarda kumsallarin dolgu nedeni ile ortadan kalkmasi, müsilajin sürekli birikmesi, bu durumun geri dönüsümünü imkansiz hale getirir. Organik madde açisindan son derece zengin olan bu olusumlarin temizlenmesinden daha etkili çözüm, olusumunu engellenmek oldugu açiktir. Bu müsilaj olayina engel olmak için alinan ve basinda da yer alan önlemlerin, acilen uygulamaya geçirilmesi ve bizlerin de bu önlemlere yardimci olacak kisisel önlemleri almamiz gerekmektedir" ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA
Müsilaja engel olabilmek için alinan önlemlerin acilen uygulamaya geçirilmesi gerektiginin altini çizen Feyzioglu, "Son yillarda degisen iklim, denizlere yapilan desarjlarin artik denizin kaldiramayacagi seviyelere ulasmasi, çöllerden gelen ve demir açisindan zengin atmosferik toz, bu olayin daha kolay olusmasina sebep olmaktadir. Ayrica dikkat edildiginde, deniz salyasinin liman içleri dolgu alanlarinda daha yogun oldugu görülmektedir. Kumsallar bugün deniz salyasini temizlemek için önerilen süzme islemini dogal olarak yapan alanlardir. Bu agregasyon ürünleri, dalgalarla kumsallara ulastiginda, su çekilirken kumsallar üzerinde kalir. Yüzde 95’ten fazlasi su olan bu müsilaj yapilar, buralarda kurur ve kalan kisim, buradaki canlilar için besin olur veya parçalanir. Fakat son yillarda kumsallarin dolgu nedeni ile ortadan kalkmasi, müsilajin sürekli birikmesi, bu durumun geri dönüsümünü imkansiz hale getirir. Organik madde açisindan son derece zengin olan bu olusumlarin temizlenmesinden daha etkili çözüm, olusumunu engellenmek oldugu açiktir. Bu müsilaj olayina engel olmak için alinan ve basinda da yer alan önlemlerin, acilen uygulamaya geçirilmesi ve bizlerin de bu önlemlere yardimci olacak kisisel önlemleri almamiz gerekmektedir" ifadelerini kullandi.