ANALIZ - Israil Siyasetinde Netanyahu Sonrasi Dinamikler

Israil siyasetinin son yillarina damga vuran seçim maratonu yeni hükümetin güvenoyu almasiyla sona ermis görünüyor. Yeni dönemle ilgili tüm varsayimlarin büyük bir dikkatle ve ihtiyatla yapilmasindaki temel sebepse, sekiz partinin katilimiyla tesekkül eden yeni hükümetin amorf yapisi Pamuk ipligine bagli sandalye dagilimina dayali yeni uzlasida herhangi bir siyasi krizin masanin devrilmesine yol açabilecek olmasi muhtemel bir senaryo olarak karsimiza çikiyor Asiri sagci siyasi figürlerle Israil siyasetinde ilk kez bir Arap partiyi ayni koalisyonda bir araya getiren yeni hükümetin performansi, siyaset bilimciler için de kayda deger bir gözlem sahasi olacak

ISTANBUL -EMRE KARACA- Israil siyasetinin son yillarina damga vuran seçim maratonu yeni hükümetin güvenoyu almasiyla sona ermis görünüyor. 12 yildir kesintisiz basbakanlik koltugunda kalmayi basarabilen Binyamin Netanyahu dönemi sona erdi. Yeni dönemle ilgili tüm varsayimlarin büyük dikkatle ve yanilma paylari gözetilerek yapilmasindaki temel sebepse, sekiz partinin katilimiyla tesekkül eden yeni hükümetin sahip oldugu amorf yapinin bilinmezligi.

Yeni hükümeti kurmasi için Cumhurbaskani Reuven Rivlin’den 5 Mayis’ta yetki alan Gelecek Var partisinin lideri Yair Lapid, sürenin dolmasina saatler kala hükümeti kurabildi. Geçen hafta Yair Lapid ile birlikte asiri sag kesimin temsilcisi olan Yamina (Saga Dogru) Partisi lideri Naftali Bennett ve Israil vatandasi Araplarin adreslerinden biri olan Birlesik Arap Listesi’nin (Ra’am) lideri Mansur Abbas’in medyaya servis edilen ayni masa etrafindaki fotograflari, kimileri için kisa bir süre öncesine kadar hayal bile edilemeyecek bir ittifakin tescili olarak kayitlara geçti. Israil siyasetinde ilk kez bir Arap partisi, koalisyonun parçasi oldu.

- Ideolojik farkliliklar: Koalisyonun ömrü ne olur?

13 Haziran’da mecliste yapilan oturumda güvenoyu alan koalisyon hükümeti, Yamina lideri Naftali Bennett’in basbakanliginda yeni bir döneme baslangiç yapacak. Koalisyonda varilan uzlasi kapsaminda Bennett basbakanlik koltugunu iki yillik sürecin ardindan Lapid’e devredecek. Bennett-Lapid koalisyonu, birbirine benzemez sag, sol ve merkezde yer alan partilerin mutabakatiyla 62 vekili barindiran bir siyasi pakt olarak karsimiza çikiyor. Koalisyonun istikbaline matuf öngörülerin öncesinde bu partileri bir araya getiren saikleri de irdelemek gerek.

Israil’in politik iklimi uzun zamandir meclise de akseden ikiye bölünmüs bir siyaset panoramasi sunuyordu. Taraflarin burçlarinda açilamayan gedikler nedeniyle son iki yil içinde yapilan dördüncü seçimin (23 Mart) ardindan da siyasi kördügüm uzun bir süre çözülememisti. Israil gibi meclisinde az sayida vekilin yer aldigi (120) hükümetin salt çogunluga dayali bir sekilde olusturulabildigi bir siyasal sistemde baraji (yüzde 3,25) geçebilen her parti karsilik geldigi niceliksel orandan daha yüksek bir özgül agirliga sahip olabiliyor.

Ülke içindeki sosyolojik farkliliklarin, dindar-seküler kesimler arasindaki ihtilaflar gibi yapisal gerilimlerin yani sira süphesiz siyasi arenadaki ayrimin temel müsebbibi; kendi taraftarlari ve muhaliflerine karsit duygulari doruklarda yasatan, ülke tarihinin en uzun süre basbakanlik yapmis ismi olan Binyamin Netanyahu’ydu.

Netanyahu’yu tartismali kilan en temel faktör ise hakkindaki yolsuzluk iddialari. Aleyhinde üç ayri yolsuzluk dosyasi bulunan Netanyahu, ülke tarihinde görevdeyken yargilanan ilk basbakan olmustu. Bu yargi süreci, son yillarda iç siyasetin en önemli gündem konusu olagelmisti.

- Yeni politik figürlerin sahneye çikisi

Türbülansli aylarin ardindan ortaya bir koalisyon olasiliginin çikmasini saglayan temel gelisme, Bennett’in mutabakat çemberine dahil olmasi oldu. Bennett’in, ideolojik olarak zit kutbu olan Lapid’in tarafini seçmesi ezber bozan bir hamle oldu. Nitekim Israil saginin kimi kesimleri tarafindan Bennett’a “hain” suçlamasi yapiliyor.

Siyasi kariyerine Netanyahu’nun partisinde baslayan is insani Bennett daha sonra farkli siyasi mecralara yelken açsa da, 2013-2019 yillari arasinda Netanyahu kabinelerinde bakan olarak görev yapmisti. 2019’da baraj alti kalarak kendini parlamentonun disinda bulsa da tekrarlanan erken seçimlerde yeni bir olusumla mecliste yer bulmayi basardi. Bennett üç farkli sag siyasi partinin yan yana gelmesiyle olusan Yamina Partisi’nin basindaki isimdi. Yamina’nin ikinci ismi olarak dikkat çeken bir baska sag siyasetçi de Adalet Bakanligi yaptigi dönemde yasalasan Yahudi “ulus devlet yasasinin” (2018) gündemde oldugu dönemde yaptigi sivri açiklamalariyla ön plana çikan, sahin kanadin temsilcilerinden Ayelet Saked.

23 Mart’ta yapilan seçimde parlamentoda kazanilan yedi vekilin Bennett’a getirisi ise “kingmaker” (iktidari belirleyen yan aktör) rolü ve bunun karsiliginda basbakanlik unvani oldu. Aslinda Bennett genel siyasi panoramada Netanyahu’nun da saginda mevzilenen, bir Filistin devleti kurulmasina keskin muhalefetiyle bilinen ve isgal altindaki topraklardaki yasadisi Yahudi mevcudiyetinin taviz vermez savunucusu olan uç kanattaki bir isim. Geçmisinde Arap toplumuna karsi hakaret olarak kabul edilebilecek ifadeleri bulunuyor.

Tüm bu söylemsel sabikasina ragmen bir Arap partiyle ayni cephede yer almasi genel resimde put kirici bir hamle oldu. Nitekim asiri sagci Siyonist Yahudilerin beddua seanslarinin ve basina da yansiyan ölüm tehditlerinin gölgesi altindaki Bennett, tercihiyle muhtemel yeni bir seçimin önüne set çekmis oldu.

Aslinda Israil siyasetinin bu denli kördügüme dönüsmesine sebep olan temel faktörlerin arasinda masaya oturan her tarafin çekinceleri ve birbirlerine olan husumetleri yer aliyor. Örnegin seküler kanadin temsilcilerinden Israil Evimiz Partisi lideri Avigdor Liberman’in ultra-ortodoks (Haredi) partilerle ihtilaf noktalari bulunuyor. Ayni sekilde Yeni Umut Partisinin lideri Gideon Saar’in Netanyahu’yla olan husumeti de koalisyon olusumuna ket vuruyor.

Mevcut tabloda, Netanyahu’nun partisi Likud artik muhalefet sathinda yer aliyor. Ayni sekilde yeni dönemde muhalefet siralarinda ultra-ortodoks partiler Sas ve Birlesik Tevrat Partisi ile asiri sagci Dini Siyonizm Partisi gibi kümeler yer aliyor. Bundan sonraki süreçte muhalefet kanadindaki sag blogun, her firsatta ulusal güvenlik sorunlarini deserek “Araplara verilen tavizler” temali karsi propagandalariyla seslerini yükseltmeleri mukadder reaksiyonlari olacaktir. Nitekim Netanyahu, artik fiili lideri oldugu muhalefet bloguna “siki disiplin” çagrisi yaparak yeni kurulan hükümetin düsünülenden daha hizli bir sekilde çözülecegi iddiasinda bulundu.

Ultra-ortodoks Yahudilerin hükümetten uzaklasmalarinin da siyasi karar alma mercilerine ne denli tesir edecegi bir baska merak konusu. Nitekim Harediler, 2013-2015 yillari arasinda kisa bir dönem yürütme erkinden uzak kalmislar ancak ardindan yeniden koalisyonlarin parçasi olabilmislerdi. Israil siyasetindeki dindar Siyonist fikirlerin ve blogun, bu denli etkin oldugu bir iklimde bu akimlarin partilerinin meclis aritmetigine takilip hükümet disi kalmasi da seçim sisteminin sonucu olarak karsimiza çikiyor.

- Netanyahu kendi kazdigi kuyuya mi düstü?

Artik “sabik basbakan” olarak anilacak olan Binyamin Netanyahu, 1977 seçimlerimden itibaren Israil siyasetinde -aktör eksenli bazi kesintiler olsa da- egemen güç olan sag kesimin lokomotif ismi olarak ön plana çikiyordu. Netanyahu son iki senelik dilime damga vuran seçim girdabinda bir sekilde suyun üstünde kalmayi basarsa da son rauntta meclis aritmetigine yenildi.

Israil’in Gazze Seridi’ne baslattigi ve 254 Filistinlinin hayatina mal olan 11 günlük saldiri da Netanyahu’nun son kursunlarindan biri olarak yorumlanmisti. Netanyahu’nun pek çok devlet baskaninin sigindigi bir liman olan “ulusal güvenlik” kartini oynamasi, kendisine bilenen farkli görüslere sahip gruplarin hükümeti kurmasina engel olamadi.

Sekiz partili yeni hükümetin en aykiri temsilcisi konumundaki partiyse Islami çizgideki Ra’am. Koalisyonun parçasi olmasi, Israil siyasetinde daimî olarak sol yelpaze içinde mevzilenen Arap siyasi partiler için epey radikal bir hamle addedilebilir.

Bu benzemez siyasi figürlerin bir araya gelmesindeki zemini olusturan iklimi yaratan aktörlerden birinin Netanyahu olmasi da durumu daha ironik hale getiriyor. Netanyahu son seçimden önce (23 Mart) Arap seçmen açilimi yapmis, Arap topluluklarini ziyaret ederek önceki yillarda yapilan seçimlerde Filistinlileri hedef alan açiklamalarinin yanlis anlasildigini iddia etmisti. Bu siyasi manevralarin ardindaki esas motivasyonsa hükümeti kuracak 61 vekil sayisina ulasabilmek için formül gelistirmekti. Netanyahu kendini partiler üstü bir konuma çikararak yapacagi tercihlerin ulusu için en dogrusu olacagina dair bir hikâye olusturmak istedi. Ince hesaplarla dokunan süreçte Ra’am’in destegi için olasiliklar degerlendirildi ve bir sekilde ayni masada oturulabilecegini gösterdi. Ancak Netanyahu’nun bu arayisi dindar Siyonist müttefiklerinin keskin muhalefetiyle akamete ugradi.

Mansur Abbas, Netanyahu’nun kendisini fiilen mesrulastiran siyasi hamlelerinin katkisiyla tarihe geçen bir hükümetin parçasi oldu. Ra’am, çati liste olarak görülebilecek, Israil vatandasi Filistinlilerin seçmen kitlesini olusturdugu Ortak Arap Listesi’nden son seçim öncesinde ayrilmisti. Bu kopusun kamuoyuna yansiyan sebeplerinden biri, seküler dokunun hâkim oldugu blokla aralarinda olusan görüs ayriliklarinin ön plana çikmasi oldu. Buna örnek olarak, LGBT bireyler hakkindaki bir yasa tasarisinda diger sol Arap blokla yasanan ihtilaf verilebilir. Seçimlerde baraji geçmesi sürpriz olarak nitelendirilen Abbas’in bulundugu mevcut nokta siyasetin ne denli sürprizlere gebe olabileceginin en büyük kaniti.

- Teorideki ittifak fiilen hayatta kalacak mi?

Pamuk ipligine bagli bir sandalye dagilimina dayali yeni uzlasida herhangi bir siyasi krizin masanin devrilmesine yol açabilecek olmasi muhtemel bir senaryo olarak karsimiza çikiyor. Netanyahu karsiti blogun saflari ne ölçüde siki tutabilecegi takip edilmeye deger bir siyasi deney olacak.

Siyaset sosyolojisinin temel meseleleri arasinda yer alan sorulardan biri; siyaseten uç cephelerin ayni noktada hizalanmasinin asiri politik ajandalarini törpüleme ihtimalidir. Yürütme erkinin parçasi olan radikal kanatlar önceliklerinden taviz verebilir mi? Konumlanmasini Islamci çizgide sabitlemeye çalisan Mansur Abbas’in, Ayelet Saked gibi isimlerle ayni hatta bulusmasi siyaset bilimciler için kayda deger bir gözlem sahasi olacaktir.

Filistin cenahindaysa iktidardaki yeni isimlerin herhangi bir degisime yol açacagi beklentisi mevcut degil. Mevcut durumda Filistin’i ihtiva eden herhangi bir problemin çözümünde olumlu bir gelismenin yasanmasi ise pek muhtemel görünmüyor.
Kaynak: AA