Soma Davasi'nda Karar 16 Haziran'da
Manisa’nin Soma ilçesinde 13 Mayis 2014 tarihinde 301 madencinin hayatini kaybettigi faciaya iliskin Akhisar Agir Ceza Mahkemesinde görülen davanin üçüncü durusmasinin ilk celsesi görüldü. Dava ikinci celse görüsülmek üzere 16 Haziran’a ertelenirken, davada kararin da açiklanmasi bekleniyor.
Davanin 24 Mayis’ta görülen ikinci durusmasinda madenci ailelerin avukatlarinin reddi hakim talebinde bulunmus, mahkeme heyetince talep kabul edilmemisti. Heyet, öne sürülen gerekçelerin reddi hakim talebi için yeterli olmadigini belirterek, avukatlarin Manisa Agir Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunabileceklerini ifade etti.
Karar üzerine magdur avukatlari yazili olarak Manisa Agir Ceza Mahkemesi’ne itiraz edeceklerini belirtmisti. Yazili dilekçeyle talep edilen reddi hakim de kabul edilmedi.
Üçüncü durusmanin ilk celsesinin görüldügü davada madenci aileleri, avukatlar ve sanik olarak yargilanan Yönetim Kurulu Baskani Can Gürkan esas hakkindaki görüslerini söyledi.
Davada avukatlarin ardindan madenci aileleri esas hakkindaki görüslerini belirtti.
Madende oglu Ugur Çolak’i kaybeden baba Ismail Çolak, “Ben yargilamanin formaliteden oldugunu düsünüyorum. Bu yargilamayi unutmayacagiz” sözlerine yer verirken, madende oglunu kaybeden Durmus Sidal, mahkemenin kararina güvenmedigini söyledi.
Hayatini kaybeden esinin madende 3 gün önce ise girdigini söyleyen Gülten Kavas, “Bir insan suçlu olmasa ölen adamin evine avukatlarini adamlarini gönderip de sikayetçi olmamasini istemez. Benim esim hayatini kaybettikten 1 hafta sonra eve avukatlar geldi. Davaci olmamami istediler” diye konustu.
“Benim bile tanimadigim bir ‘Can Gürkan’ olusturuldu”
Mahkemede esas hakkindaki son savunmasini SEGBIS üzerinden yapan Yönetim Kurulu Baskani Can Gürkan, “Aslinda bugün çok söz söylemek düsüncesinde degildim. 7 yildir buradaki herkesi anlamaya çalisiyorum. Buradaki insanlari anlayabilmem mümkün degil. Katilan taraf düsüncesini öyle bir anlatti ki kamuoyunda hiç kimsenin tanimadigi bir ‘Can Gürkan’ olusturuldu. Yakalama karari çiktiginda gidip Soma’da jandarmaya teslim oldum. Savcilikta ifade alinmasi sirasinda huzursuzluk yasadigim olaylar oldu. Benim bile tanimadigim bir ‘Can Gürkan’ olusturuldu ve bu ‘Can Gürkan’in cezalandirilmasi gerekiyordu. Mahkemeden suçluyu cezalandirilmasi bekleniyordu. Bir ‘Can Gürkan’ olusturuldu ve o kisi ben degilim. Benden talep edilen hiçbir yatirimi geri çevirmedim. Ramazan bey belli bir bütçeye kadar alim konusunda yetkiliydi. Bütçenin astigi durumlarda da merkeze danisiyordu” dedi.
“Cezaevine girdigimde madencilik konusunda hiçbir bilgim yoktu”
Cezaevine girmeden önce madencilik konusunda teknik bir bilgisinin olmadigini söyleyen Gürkan, “Ben cezaevine girdigimde madencilik konusunda hiçbir bilgim yoktu. Ben cezaevinde madencilik çalistim. 150 mühendisli 5 isletmede bir konunun bana danisilmasi hayatin olagan akisina aykiri bir durum. Soma’da olagan seviyenin altinda metanla karsilasildiginda da o galerinin kapatilmasini istedim. Havalandirma talep edildiginde 1 milyon Euroluk bir makine alimi yaptik ve 19 Mayis’ta da kurmayi planliyorduk. Facia günü makine de oradaydi. Burada üzerine atilan ‘Talep ettik yapmadi’ suçlamasini kabul etmiyorum. Talep edilen bütün yatirimi yaptim” ifadelerini kullandi.
“Madenci ailelerinin yerinde olsam ben de ‘Can Gürkan’dan nefret ederdim”
“Madenci ailelerinin yerinde olsam ben de ‘Can Gürkan’dan nefret ederdim” seklindeki sözleriyle ifadesine devam eden Gürkan, “Salondaki insanlarin acisi bizim acimizla kiyaslanamaz. Kiyaslanmasi da insanliga aykiri bir durum. Onlarin yasadigi aciyi ben yasayamam. Ama ben de o acilardan etkileniyorum. Ben o salondakilerin yerinde olsaydim ben de ‘Can Gürkan’dan nefret ederdim. Çünkü öyle bir ‘Can Gürkan’ olusturuldu” diye konustu.
“Böylesi bir olayin yasanmamasini istiyorsak, olayin sebebinin belirlenmesi gerekiyor”
Kazanin nedeninin halen daha bilinmedigini savunan Gürkan, “Bu kazanin neden oldugunu kimse bilmiyor. Mahkeme Baskani Aytaç Balli döneminde böyle bir olayin tekrar etmemesi için deney yapilmasini talep etmistim. Insan kellesi almak batil bir kültürdür. O bant yandi, bunu biliyoruz. Düzgün bir arastirma ortaminda deney yaparak olayin sebebini bulsaydik olasi kazalarinda önüne geçmis olurduk. ‘Olasi kasit’ suçundan ceza vermek böyle bir olayin önüne geçmez. ‘Olasi kasit’ suçundan bana ceza verilmesinin bir daha böyle bir olayin yasanmasinin önüne geçecegi söyleniyor. Dünyanin hiçbir yerinde böyle bir yöntem yok. Böylesi bir olayin yasanmamasini istiyorsak, olayin sebebinin belirlenmesi gerekiyor” dedi.
16 Haziran’da kararin açiklanmasi bekleniyor
Gürkan’in ardindan söz alan avukatlari, müvekkillerinin beraatini talep etti. Gürkan’in hiçbir masraftan kaçinmayan bir patron oldugunu savunan Avukat Kadir Çekin, “Müvekkilim, ocaktan ne istenirse verdi. Talep edilmeyenleri bile yapti. Kendisi hiçbir masraftan kaçinmamistir. Suçsuz oldugunu düsünüyor ve beraatini talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme baskani son sözü sanik Gürkan’a verdi. Gürkan, isletmesinde hiçbir talebi geri çevirmedigini yineledi. Gürkan, “Ben tespit degil, yatirim yaparim. Mekanizenin yapilmamasi benim isveren olarak isime gelirdi. Hiçbir zaman yatirimdan kaçmadim. Her zaman en iyi malzemeleri kullandik. Ilk durusmalarda da yatirim yapmamakla suçlanmistim. Hiçbir zaman yalan söylemedim. En basindan beri neysem oyum. Çok tahrik altinda bu süreci yasadim. Heyetin vicdanina güveniyorum” ifadelerini kullandi.
Esas hakkindaki görüslerin ardindan mahkemeye heyeti, 16 Haziran Çarsamba günü saat 09.00’da yapilacak olan celsede kararin açiklanacagini belirterek durusmayi erteledi.